Türkiye Ziraat Odaları Birliği

Vatan Hürriyet Ekmek

ZOBİS
ZOBİS
Türkiye Ziraat Odaları Birliği > Haberler > Ziraat Odaları, Diyarbakır’da kuraklığın boyutunu tespit etti…

Ziraat Odaları, Diyarbakır’da kuraklığın boyutunu tespit etti…

Ziraat Odaları, Diyarbakır’da kuraklığın boyutunu tespit etti…
GAP tedbirleri Bölge tarımı için yeterli mi?
Kuraklıktan zarar gören üreticilerin yaraları sarılacak mı?

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki Ziraat Odası Başkanlarıyla ve çiftçilerle (Batman, Elazığ, Adıyaman, Malatya, Urfa, Gaziantep, Siirt, Mardin, Şırnak, Kilis, Hakkari ve Diyarbakır) birlikte yaşanan kuraklığın boyutlarını gözler önüne sermek ve alınması gereken önlemleri dile getirmek üzere Diyarbakır’da bir araya gelerek bir basın toplantısını düzenlendi.

Toplantıda konuşan TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kuraklığın İl bazındaki etkilerini tespit etmek amacıyla bölgedeki Ziraat Odalarımızla gerçekleştirilen bir çalışmanın sonucunda, özellikle hububat ve mercimekte önemli zararlar olduğunu tespit ettiklerini belirterek, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Sizlerin de tahmin edebileceğiniz gibi, bölgede yaşanan kuraklık afeti ve GAP Eylem planı’dır.

Önce, bölgemizde bu yıl meydana gelen kuraklık afetiyle ilgili durum ve bu konuda alınması gereken önlemler, çiftçilerimizin beklentileri konusunda bazı açıklamalarda bulunmak istiyorum.
Biz aslında, bölgede yaşanan kuraklık ve alınması gereken önlemler hakkında, bir ay önce Basınımız kanalıyla kamuoyunu ve yetkilileri bilgilendirdik. Bugün burada tekrar açıklama yapmamızın sebebi, bu konuda yetkililerce yapılan açıklamalar ve bölgemiz için çok önemli olan yeni GAP Eylem Planıdır.
Bölgede yaşanan kuraklığın boyutları hakkında kısa bilgi vermem gerekirse şunları söyleyebilirim:
Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünden (DMİ) alınan veriler Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bu yıl ileri derecede bir tarımsal kuraklığın yaşanmakta olduğunu göstermiştir. DMİ’nin Kümülatif Yağış Raporu’na göre 1 Ekim 2007-31 Mart 2008 tarihlerini kapsayan ve üretim dönemi için çok önemli olan 6 aylık dönemde normale göre en fazla yağış azalması % 44 oranı ile Güneydoğu Anadolu Bölgesinde gerçekleşmiştir. Bu oran bölgedeki bazı illerimizde çok daha yüksek düzeylere çıkmaktadır. Aynı dönemde yağışlar Doğu Anadolu Bölgesinde %18, Akdeniz Bölgesinde %15 oranında azalmıştır.

Kuraklığın İl bazındaki etkilerini tespit etmek amacıyla bölgedeki Ziraat Odalarımızla gerçekleştirilen bir çalışmanın sonucunda, özellikle hububat ve mercimekte önemli zararlar olduğu görülmüştür.
Bu çalışmaya göre, Mardin, Şanlıurfa, Diyarbakır, Batman, Hakkari, Muş, Siirt, Şırnak, Gaziantep, Elazığ illerinde buğday ve arpada zarar oranları % 90, kırmızı mercimekte %60 olarak belirlenmiştir.
Bu rakamlar hububat ve baklagil hasadının başlamasına bir ay kala Güneydoğu Anadolu Bölgesinde hasat yapılacak buğday, arpa ve k.mercimeğe rastlamanın çok zor olacağını göstermektedir.
Bu bölge yaklaşık olarak Türkiye buğday üretiminin % 13’ünü, arpa üretiminin % 16’sını, kırmızı mercimek üretiminin ise % 86’sını gerçekleştirmektedir.
Güneydoğu Anadolu Bölgesinde buğday ve arpa tarımı çoğunlukla kuru koşullarda gerçekleştirilmektedir. Türkiye buğday üretiminin 2,8 milyon tonunu gerçekleştiren Güneydoğu Anadolu Bölgesinde görülecek % 90 azalma ile Türkiye buğday rekoltesinde 2,5 milyon ton azalma beklenmektedir.
Türkiye arpa üretiminin 1,55 milyon tonunu gerçekleştiren Güneydoğu Anadolu Bölgesinde görülecek % 90 azalma ile Türkiye arpa rekoltesinde 1,4 milyon ton azalma beklenmektedir.
Benzer şekilde Türkiye k.mercimek üretiminin % 86’sını gerçekleştiren Bölgede görülecek %60 azalma ile Türkiye k.mercimek rekoltesinde 250 bin ton azalma beklenmektedir.
Kuraklık Bölgede sadece bitkisel üretimi değil, hayvancılığa da zarar vermiştir. Kuraklık nedeniyle meralarda otlar da yetişmemiş veya kurumuş olduğundan hayvanları otlatma, besleme imkanı kalmamıştır. Bu durumda hayvancılık yapan üreticilerimizin bir kısmı hayvanlarını satmış, imkan bulabilenler hayvanlarını kuraklık olmayan illerdeki yaylalara götürmüşlerdir. Kuraklık, Güneydoğuda hayvancılığı da vurmuştur. Buğday, arpa ve yem bitkisi üretimleri olmayan üreticiler, ellerinde kalan hayvanlarını nasıl besleyeceklerdir? Kuraklık zararı belirlenirken, bu durum da dikkate alınmalı, bu konuda da üreticilerimize yardım yapılmalıdır.
Bunları hatırlatmak amacıyla burada tekrar belirtmek istedim.
Bildiğiniz gibi, yaşanan bu kuraklık afetine karşılık Hükümet yetkilileri, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yer alan 9 ilde çiftçilerin bu yıl kuraklıktan kaynaklanan gelir kayıplarının telafisi amacıyla yardım yapılacağını açıklamışlardır.
Ziraat Odalarımızdan alınan bilgilere göre, Güneydoğu Anadolu Bölgesi dışında da kuraklıktan zarar gören iller bulunmaktadır. Bazı örnekler vermemiz gerekirse; Elazığ’da üzüm, İzmir’de kiraz, Konya, Muş’ta, Polatlı’da ve Çankırı’da hububat, Adıyaman’da hububat ve baklagil, Malatya’da kayısı, Mersin’de bazı meyveler kuraklıktan önemli oranlarda zarar görmüştür.
Bu sebeple; alınacak yardım kararının amacına ulaşabilmesi için, kararnamede il ve ürün sınırlaması yapılmamalıdır.
Kuraklık zararlarının belirlenmesi il ve ilçe seviyesinde kurulan Hasar Tespit Komisyonlarınca yapılmaktadır. Zarar söz konusu değilse, o ürün ve çiftçilerin hazırlanacak raporlarda yer alması zaten mümkün değildir. Ürün belirtildiği takdirde diğer ürünleri zarar gören üreticiler destekten faydalanamamaktadır.
Kuraklık yardımı ile ilgili kararnamede sadece TC Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarının ertelenmesi ve tohumluk yardımı yapılması yeterli değildir.
Çiftçilerin tarımsal faaliyetlerine yönelik tüm borçları faizsiz olarak ertelenmelidir.
Bu çerçevede TC Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri ile özel bankalardan alınan tarımsal kredi borçları da faizsiz ertelenmelidir.
Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ziraat bankası şubeleri çiftçiden 5’e kadar varan sayılarda memur, emekli kefil istemekte, ipotek olarak talep edilen kredi tutarının 3-5 katı kadar ev, arsa, vb. talep etmektedir. Bu sebeple çoğu çiftçiler ziraat bankasından kredi kullanamamaktadır. Alınan bilgilere göre bölgede ziraat bankasından kredi kullanan çiftçilerimizin oranı % 10–20 dolayındadır. Ziraat Bankasından kredi alamayan çiftçiler özel bankalardan tarımsal kredi kullanmıştır. O nedenle özel bankalara olan tarımsal kredi borçları da ertelenmelidir.
Çiftçilerimizin tarımsal sulama amacıyla kullandıkları elektrik borçları ve Bağ-Kur borçları faizsiz ertelenmelidir.
Ziraat Bankası, yeni üretim döneminde üretimlerini sürdürebilmeleri için borçları yapılandırılarak ertelenen üreticilere yeniden kredi vermelidir.
Tohumluk yardımları ihtiyacı karşılayacak düzeyde belirlenmelidir.
Bölgedeki hayvan üreticilerimize verilecek yem desteği artırılmalıdır.
Yardımı hak eden üreticilerin ödemeleri en kısa sürede yapılmalıdır.
Sulu tarım yapılan alanlarda su sıkıntısı mevcuttur. Çiftçiler su sıkıntısı sebebiyle sulama yapamamakta, sulanan alanlarda da kuraklık etkisini göstermektedir. Bu sebeple sulanan alanlarda dikkate alınmalıdır.
Kuraklık afetiyle ilgili çiftçilerimizin bu talepleri yanında 27 Mayıs günü Sayın Başbakan’ın açıkladığı GAP Eylem Planıyla ilgili kısa bir değerlendirmemizi ifade etmek istiyorum.
Yapılan açıklamalara göre, GAP Eylem Planı ile 2008 – 2012 yılları arasında projelerin hızlandırılarak yatırımların ivme kazanması, GAP Projesinin 26,7 milyar YTL Bütçe ile 5 yılda bitirilmesi öngörülmüştür.
GAP’a toplam kamu yatırımlarından aktarılan pay ortalama % 7 iken, yeni eylem planı ile bu pay % 12’ye çıkarılarak projeye bu yıl 1 milyar YTL ek ödenek sağlanacak olması, bu planın uygulanması yönündeki kararlılığı göstermek için atılan önemli bir adım olarak görülebilir.
GAP eylem planı 4 ana eksen çerçevesinde 73 eylem planından oluşmaktadır.
· Ekonomik kalkınmanın gerçekleştirilmesi - cazibe merkezleri, teşvik politikaları, KOBİ destekleri ve kümelenme, teknoparklar, kültür-turizm, doğal kaynaklar ve yenilenebilir enerji ile tarım alt konularını kapsamaktadır.
· Sosyal gelişme - eğitim, istihdam, sağlık, sosyal hizmet ve yardımlar ile kültür, sanat, spor alanlarında yapılacak yatırımlardan oluşmaktadır.
· Altyapının iyileştirilmesi - sulama, enerji, ulaştırma, sosyal ve fiziki alt yapı yatırımları bulunmaktadır.
· Kurumsal kapasitenin geliştirilmesi – yerel idareler ve bölgesel kuruluşlara yapılacak harcamalar yer almaktadır.
GAP Eylem Planı’yla; 1 milyon 62 bin hektar alanın sulanması, yılda 27 milyar kilovat-saat elektrik üretimi, kişi başına gelirde % 209 artış ve 3,8 milyon kişiye istihdam olanağı hedeflenmiştir.
Bu durumda, daha önce sulanması planlanan 1.8 milyon hektar alanın 740 bin hektarını sulanması mümkün olmayacaktır.
GAP’a 2007 sonuna kadar yapılan harcama 25,6 milyar YTL ile nakdi gerçekleşme oranı % 62,2 düzeyine ulaşmıştır. Proje kapsamında tarımda 2007 yılı sonu tahmini harcama tutarı 3,3 milyar YTL olarak gerçekleşmiş ve buna göre tarımda nakdi gerçekleşme oranı yüzde 27,1 olmuş ve sadece 272 bin hektar alan sulamaya açılabilmiştir.
Eylem planında sulama yatırımlarının bitirilmesinin önemi vurgulanarak, yeni dönemde yapılacak olan su dağıtım sistemleri tamamen kapalı sistem olacak ve basınçlı sulama sistemlerinin (yağmurlama ve damla) kullanımı GAP, DAP ve KOP’ta yaygınlaştırılacaktır. Bu sayede aşırı sulama sonucu meydana gelen tuzlanma ve çoraklaşmanın da önlenmesi planlanmaktadır. Ayrıca 1.649 km’lik sulama kanalı, Ilısu barajı ve Cizre barajlarının tamamlanması yönündeki atılacak adımlar önemlidir.
Yağmurlama ve damlama sulamasının GAP bölgesinde her üründe ve her yörede, teknik ve ekonomik nedenlerle yaygın uygulanabilmesi mümkün görülmemektedir. Bu nedenle bölgede sulama yatırımları ile birlikte drenaj çalışmalarına da mutlaka önem verilmelidir. Geçtiğimiz dönemde bazı yörelerde sulama uygulamaları ile birlikte drenaj sitemleri açılmadığı için 67 bin hektarda çoraklaşma sorunu ile karşı karşıya kalmıştır.
Diğer taraftan, Maliye Bakanlığı sorumluluğunda Kilis, Mardin, Ş.Urfa sınırı boyunca uzanan 30 bin hektarlık mayınlı alanın temizlenmek suretiyle organik tarıma açılacak olması da önemlidir. Ancak bu alanlar temizlendikten sonra kamulaştırılmadan önceki hak sahiplerine ve araziye yakın yerleşim birimlerindeki “topraksız çiftçilere” verilmelidir.
Yeni eylem planındaki olumlu adımlardan birisi de, bölgenin sorunlarını daha yakından takip edebilecek olması nedeniyle GAP İdaresinin Ankara'dan bölgeye taşınacak olmasıdır. GAP İdaresi her üç ayda bir faaliyet raporu hazırlayarak, GAP Yüksek kuruluna sunacaktır. Kurulunda düzenli olarak kamuoyuna bilgilendirme yapması projenin denetiminin yapılması bakımından önemlidir.
Sonuç
Açıklanan eylem planlarının, finansman kaynağının belirlenmesi ve somut bir takvime bağlanarak uygulanacak olması, Projenin bitirileceğine dair ümitleri güçlendirmiştir.
Sulama alanlarının genişletilmesiyle bölgede tarımsal üretimde önemli artışlar yanında sulama öncesi bölgede yetiştirilmeyen soya, yer fıstığı, yağlı tohumlar ve yem bitkileri üretimleri ile tarıma dayalı sanayinin gelişmesi de sağlanabilecektir.
Umuyoruz, bu büyük proje artık tamamlanabilecektir.
Teşkilatımız ve çiftçilerimiz bu projenin gerçekleşmesi konusunda ortaya konulan Eylem Planı’nı memnunlukla karşılamıştır.
GAP Eylem Planında sulama yatırımlarında basınçlı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması öngörülmüştür. Bu sistemin bilinçli bir şekilde kullanımı konusunda Birliğimiz ve bölgedeki Ziraat Odalarımız, çiftçilerimizin bilinçlendirilmesi konusunda eğitim çalışmalarına hız verecektir.
Bu eylem planı ile sulanabilecek 1 milyon hektara karşılık, GAP bölgesinde sulanması gereken 1.8 milyon hektar alanın tamamının sulamaya açılmasının mümkün olmayacağı anlaşılmaktadır. Gerek bu alanın, gerekse bu bölge dışında mevcut olan 2 milyon hektara yakın alanın sulama imkanlarına kavuşturulması Ülkemiz açısından büyük önem taşımaktadır.
Bu eylem planı çerçevesinde Konya Ovası Sulama Projesi ve Doğu Anadolu Projesi de bir an önce bitirilmelidir.
Küresel iklim değişikliği ve küresel gıda krizi göz önüne alındığında, Ülkemizin gıda güvencesinin sağlanması ve dünyanın içinde bulunduğu bu konjonktürden ihraç edilecek tarım ürünleriyle yararlanabilmesi için kaybedecek zamanımız kalmamıştır. Böyle bir ortamda bu eylem planın açıklanması isabetli olmuştur. Ancak, bu güne kadar açıklanan programların akıbetine uğramaması için planda öngörülen finansman kaynaklarının kağıt üzerinde veya sözde kalmaması gerekir. Eylem planını destekliyoruz. Dileriz, plan, aksatılmadan uygulansın.
GAP Eylem Planı açıklaması bölgedeki üreticilerimizi memnun etmekle birlikte, kuraklıktan zarar gören çiftçilerimize yapılacak yardımlarla ilgili açıklamalar üreticilerimizi tatmin etmemiş, memnun bırakmamıştır. Bu konudaki eksiklilerin giderilmesi, önerilerimiz doğrultusunda ek tedbirlerle üreticilerimizin tarımsal üretim faaliyetlerini sürdürebilecekleri bir ortamın hazırlanması gerekmektedir.