-TZOB’dan
“patates tüketelim” çağrısı…
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Niğde ve Nevşehir’de depolarda 350-400 bin ton patates alıcı bekliyor”
-“Mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıkları depoda alıcı bekleyen patates için büyük bir risk teşkil ediyor”
-“Patatesin filizlenmeden, kilo ve kalite kaybı yaşanmadan pazarlanması gerekiyor”
-“Başta askeri birlikler, bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, hastaneler, yatılı okul ve yurtlar, yemek firmaları gibi toplu tüketim yerlerinde alımlar yapılmalı, patateste iç tüketim hızlı bir şekilde artırılmalıdır”
-“Depolardaki patates zamanında tüketilmezse üreticinin emeği zayi olacağı gibi çürüyen ürünün atılması da üreticilerimize ayrıca bir yük getirecektir”
-“Patates üretimi, 2017 yılında 4,8 milyon tona çıktı. Yalnız bu üretimin sadece yüzde 5 kadarı ihracata gidiyor. İç piyasada da tüketim yeterli değil. Bazı Avrupa ülkelerinde kişi başına patates tüketimi ülkemizdekinin 3-4 katını buluyor”
-“Patates son derece yararlı bir besin. Çok değişik şekillerde tüketimi de mümkün. Daha fazla patates tüketebiliriz. Kişi başına 4-5 kilogram daha patates tüketsek, depolarda patates kalmaz”
Ankara – 19.03.2018 – Türkiye Ziraat Odaları
Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Niğde ve Nevşehir’de depolarda
350-400 bin ton patatesin alıcı beklediğini bildirerek, “patates tüketelim”
çağrısında bulundu.
Bayraktar, “mevsim normallerinin üzerinde
seyreden hava sıcaklıkları depoda alıcı bekleyen patates için büyük bir risk
teşkil ediyor. Patatesin filizlenmeden, kilo ve kalite kaybı yaşanmadan
pazarlanması gerekiyor. Başta askeri birlikler, bakanlıklar, kamu kurum ve
kuruluşları, hastaneler, yatılı okul ve yurtlar, yemek firmaları gibi toplu
tüketim yerlerinde alımlar yapılmalı, patateste iç tüketim hızlı bir şekilde artırılmalıdır.
Depolardaki patates zamanında tüketilmezse üreticinin emeği zayi olacağı gibi
çürüyen ürünün atılması da üreticilerimize ayrıca bir yük getirecektir” dedi.
Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada, ucuzluğu,
birim alandan fazla verim sağlanması, besin değerinin yüksek oluşu, sindirim
kolaylığı, endüstride farklı şekillerde kullanılması ve her çeşit iklimde
yetişmesi nedeniyle bugün hemen hemen bütün dünyada yetiştirildiğini ve
tüketildiğini belirtti. Dünya nüfusunun giderek arttığı dikkate alındığında,
doğal kaynakların korunarak, bugünkü ve gelecek kuşakların gıda güvencesinin
sağlanmasında patatesin önemli bir ürün olarak ortaya çıktığını vurgulayan
Bayraktar, şunları kaydetti:
“Çin’in yüzde 26,3 payla ilk sırada,
Hindistan’ın yüzde 11,6 payla ikinci, Rusya’nın yüzde 8,3 ile üçüncü, Ukrayna’nın
yüzde 5,8 payla dördüncü, ABD’nin yüzde 5,3 payla beşinci olduğu patateste
dünya üretiminin yüzde 1,3’ü ülkemiz tarafından gerçekleştirilmektedir. Dünya
patates verimi 2016 yılında dekara 1958 kilogramken ülkemizde bu rakam 3 bin
283 kilograma kadar çıkmaktadır.
Ülkemizde üretimin yoğun olarak yapıldığı
iller sırasıyla Niğde, Konya, Afyonkarahisar, İzmir, Kayseri, Nevşehir,
Adana’dır. Bu illerimizi sırasıyla Aksaray, Sivas, Bolu, Bitlis ve Hatay
illerimiz takip etmektedir. Ülkemiz üretiminin yaklaşık yüzde 82,7’si bu
illerimiz tarafından yapılmaktadır.”
Patateste bir türlü üretim planlaması
yapılamadığına, son 10 yılda üretimin 3,9 milyon ton ile 4,8 milyon ton
arasında seyrettiğine dikkati çeken Bayraktar, şöyle devam etti:
“Son 10 yıldır patates üretim alanları da
1,25 ile 1,72 milyon dekar arasında değişiyor. 2012 yılında 1,72 milyon dekara
çıkan üretim alanı, 2013 yılında 1,25 milyon dekara kadar düştü, 2015-2017
döneminde 1,43-1,54 milyon dekar arasında seyretti. 2013 yılında 3,95 milyon
tonla 4 milyon tonun altına inen üretim, 2017 yılında 4,8 milyon tona çıktı.
Yalnız bu üretimin sadece yüzde 5 kadarı ihracata gidiyor. İç piyasada da
tüketim yeterli değil. Bazı Avrupa ülkelerinde kişi başına patates tüketimi
ülkemizdekinin 3-4 katını buluyor. Patates son derece yararlı bir besin. Çok
değişik şekillerde tüketimi de mümkün. Daha fazla patates tüketebiliriz. Kişi
başına 4-5 kilogram daha patates tüketsek, depolarda patates kalmaz.”
-“Fiyat
istikrarsızlığı üreticiyi de tüketiciyi de mağdur ediyor”-
Türkiye’de bitkisel üretimde önemli bir yeri
olan patateste yaşanan fiyat istikrarsızlıklarının üreticiyi de tüketiciyi de
etkilediğini, patates fiyatların arttığı dönemde tüketicilerin, fiyatların
düştüğü dönemde de üreticilerin mağdur olduğunu belirten Bayraktar, şunları
kaydetti:
“Bu yıl da patates üreticilerimiz pazarlama
problemiyle karşı karşıya kalmışlardır. Pazarlama problemlerinin çözümüne katkı
sağlaması bakımından ihracat iadesi talebimiz başta Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığımız olmak üzere hükümet yetkililerine iletilmiştir. İhracatta ton
başına 50 lira ödeme kararı alınmıştır. Söz konusu karar, piyasaları bir miktar
olumlu etkilese de hali hazırda üreticilerimiz kilogramını ortalama 50 kuruşa
mal ettiği patatesi, 30-35 kuruşa satmakta zorlanmaktadır. İhracat desteğine
rağmen fiyatlar ortadadır.
Hava sıcaklıkları bu yıl mevsim
normallerinin üzerinde seyretmektedir. Niğde ve Nevşehir’de 350-400 bin ton
patates alıcı bekliyor. Mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava
sıcaklıkları, depoda alıcı bekleyen patates için büyük bir risk oluşturuyor. Ürün
depoda kaldığı sürece patateste filizlenme, kilo ve kalite kaybı yaşanabilir. Havaların
da giderek ısındığı dikkate alındığında eldeki ürünün en kısa sürede pazarlanması
gerekmektedir. Sıcak giden havalar, patateste yeni ürünü de mevsiminden önce
çıkmasına neden olacaktır.”
-Pazarlama
sorununun kalıcı olarak çözümlenebilmesi için…-
Bayraktar, patateste yaşanan pazarlama
sorununun kalıcı olarak çözümlenebilmesi, üretim ve fiyatta istikrarın
sağlanabilmesi bakımından;
Üretim planlaması yapılması,
İhracat desteğinin düzenli ve zamanında
verilmesi,
İç talebin artırılması,
Münavebe süresine titizlikle uyulması,
Başta elektrik olmak üzere üretim
maliyetlerinin düşürülmesi,
Patatesin sanayiye entegrasyonunun, üretim
ve işleme çeşitliliğinin sağlanması gerektiğini belirtti.
Bayraktar, üreticilerin alın terinin
karşılığını alması ve bin bir emekle ürettikleri ürünün zayi edilmeden
değerlendirilmesinin en büyük temennileri olduğunu bildirdi.