-Bayraktar’ın basın toplantısı…
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Şeker pancarının alternatifi yoktur. Hükümetimizden 14 şeker fabrikasının özelleştirilmesi kararının iptalini bekliyoruz”
-“Ziraat Odaları, çiftçi örgütleri, işçi örgütleri, tüketici dernekleri. Bunlar bu fabrikaların özelleşmesine karşılar. Görüşlerini de beyan ediyorlar”
-“İstihdam konusunda işçilerin, üretim konusunda da çiftçilerin kaygısı var. Çiftçi örgütleri, işçi örgütleri bu durumdan kaygılarını belirtiyorlar hadise bu. İnşallah dikkate alınır ve bundan vazgeçilir”
-“Hükümetimizden çiftçi ve işçileri memnun etmesini, Türkşeker bünyesinde bu fabrikaların üretime devam etmesini istiyoruz”
-“Glikoz kapsam dışına çıkarılırsa, nişasta bazlı şeker kotasının düşürülmesinin bir anlamı kalmaz. Firmalar bu yolu kullanarak nişasta bazlı şeker kotası dışında glikoz üretir ve kotayı anlamsız kılarlar. Cargill gibi firmalara da gün doğar”
-“Problem glikozun serbest bırakılmasıdır. Glikoz serbest olduğu zaman kotaların yüzde 5’e düşürülmesi bir anlam ifade etmiyor”
-“Merdiven altı ve kayıt dışı anormal bir üretim var. Devlet bunu önleyemiyor yani kontrol mekanizmaları çalışmıyor. Cezai müeyyideler yeterli değil”
-“Cezai müeyyideler artırılmadığı
takdirde kota mota hepsi hikaye”
-“Şeker fabrikalarını alan işadamı, ben bu işten çekiliyorum, veya ben fabrikayı rantbal, verimli hale getirmek için işçiyi, pancar alımını azaltıyorum, ceza verseniz de ‘buna da yapabileceğim bir şey yok. Buna da razıyım’ derse ne olacak?”
-“Son yaptığımız çağrıdan bu yana depolarda yaklaşık 50 bin tonluk azalma oldu. Yine de hali hazırda Niğde ve Nevşehir’de 300-350 bin ton patates alıcı beklemektedir. Bu patatesin yaklaşık yüzde 70’i üreticilerimize aittir”
-“Üretim alanları Türkiye’nin ihtiyaçlarına göre belirlenmelidir. Üretim planlaması yapılamıyorsa bunun sorumlusu çiftçimiz değildir. Devletin sorunudur”
-“Zarar gören üreticilerimizin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri’ne olan kredi borçları, vergi, SGK prim borçları ertelenmelidir”
-“Başbakanlık Afet Fonu’ndan bu üreticilerimize mali destek sağlanmalıdır”
-“Manidar olan bir şey var. Üreticimiz Nevşehir ve Niğde’de 15-20 kuruşa patatesi satıyor. Türkiye ortalaması 40 kuruş. Tüketici bunu 2 liradan yiyor. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Ve üretici açısından da sürdürülebilir değildir”
-“Bir miktar makas kabul edilebilir ama patates stoka müsait. Nasıl oluyor da bu kadar makas oluyor? Bunu anlamakta fevkalade güçlük çekiyorum. Bu manada da kontrol mekanizmalarının devrede olması lazım”
-“Bu üreticilerimizin, üretime devam edebilmeleri için patates tohumluğu yardımı yapılmalıdır. Patatesin sanayiye entegrasyonunu sağlamak suretiyle, patateste üretim ve işleme çeşitliliği sağlanmalıdır”
-“En son, Antalya’da Çarşamba gecesi gerçekleşen hortum nedeniyle Aksu ve Muratpaşa ilçelerimizde seralarda ve buğday tarlalarında hasar meydana geldi. Bu alanlarda hasar tespitleri bir an önce yapılmalı ve çiftçimizin mağduriyeti giderilmelidir”
-“Zarar gören alanlarda çiftçilerimizin, primlerin yüksekliği veya tarım alanlarının çiftçi kayıt sistemi kapsamı dışında kalması nedeniyle sigorta yaptıramadıkları görülüyor. Başbakanlık Afet Fonu’ndan zarar gören çiftçilerimize yardım yapılmalıdır”
-“Yem maliyetlerini aşağı çekemediğimiz takdirde et fiyatlarını aşağı çekme şansımız yoktur. Burada bir şekilde üretici desteklenmelidir”
-“Mart ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı lahanada yüzde 446,22’yi buldu. Fiyat farkı lahanadan sonra patateste yüzde 358,33, karnabaharda yüzde 325,68, kuru kayısıda yüzde 297,78, portakalda yüzde 289,14 oldu”
-“Market fiyatlarındaki artıştan üreticinin yararlanamadığı görüldü. Fiyat alınan ürünler içinde Mart’ta üreticide sadece 9 üründe fiyatlar artarken, markette bu sayı 20’yi buldu. Üreticide 12, markette 18 üründe fiyatlar geriledi. Markette 3, üreticide 12 üründe ise fiyatlar değişmedi”
Ankara –
01.04.2018 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi
Bayraktar, kendileri için şeker pancarı üretiminin sürmesinin vazgeçilemeyecek
bir konu olduğunu bildirerek, “şeker pancarının alternatifi yoktur. Bu konudaki
görüşlerimizi de hükümetimize ilettik. Hükümetimizden 14 şeker fabrikasının
özelleştirilmesi kararının iptalini bekliyoruz. Bu özelleştirmeden vazgeçilmelidir.
Biz, çiftçimiz, tüketicilerimizin sağlığı açısından endişeliyiz. Pancar
şekerinin, diğer şeker kaynaklarına göre çok daha sağlıklı olduğunu bilim
adamları, bütün uzmanlar dile getirmektedir” dedi.
Bayraktar,
Birlik merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Mart ayında fiyatlarda
meydana gelen değişimleri ele aldı; patateste yaşanan sorunu ve 14 şeker
fabrikasının özelleştirilmesiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Mart ayında,
market fiyatlarındaki artıştan üreticinin yararlanamadığının görüldüğünü, fiyat
alınan ürünler içinde Mart’ta üreticide sadece 9 üründe fiyatlar artarken,
markette bu sayının 20’yi bulduğuna dikkati çeken Bayraktar, “üreticide 12,
markette 18 üründe fiyatlar geriledi. Markette 3, üreticide 12 üründe ise
fiyatlar değişmedi” dedi.
-Market fiyatlarındaki değişim-
Yaptıkları
tespitlere göre, Mart ayında fiyatı en fazla artan ürünün, marketlerde sivri
biber, üreticide ise ıspanak olurken, patlıcanın markette de üreticide de fiyatı
en fazla düşen ürünler içinde ilk sırayı aldığını bildiren Bayraktar, şunları
söyledi:
“Mart ayında
market fiyatlarında portakal, kuru incir ve toz şeker fiyatında değişim
görülmedi. Fiyat düşüşü yüzde 23,89 ile en fazla patlıcanda meydana geldi. Patlıcandaki
fiyat düşüşünü, yüzde 19,19 ile salatalık, yüzde 14,22 ile pırasa, yüzde 10,99
ile kuru soğan, yüzde 9,31 ile havuç, yüzde 6,10 ile nohut, yüzde 5,14 ile
elma, yüzde 4,38 ile kabak, yüzde 4,08 ile yeşil soğan izledi.
Markette en fazla
fiyat artışı ise yüzde 28,29 ile sivri biberde görüldü. Sivri biberdeki fiyat
artışını, yüzde 17,84 ile ıspanak, yüzde 12,96 ile karnabahar, yüzde 12,70 ile
lahana, yüzde 8,92 ile kaşar peyniri, yüzde 8,87 ile yumurta, yüzde 6,81 ile kırmızı
mercimek, yüzde 6,17 ile yoğurt, yüzde 5,50 ile kuzu eti, yüzde 3,88 ile dana
eti, yüzde 3,32 ile patates takip etti.”
-Üretici fiyatlarındaki değişim-
Mart ayında
üretici fiyatlarında, havuç, lahana, marul, elma, kuru fasulye, nohut, kırmızı
mercimek, yeşil mercimek, pirinç, kuru kayısı, kuru incir ve süt fiyatında
değişim görülmediğini belirten Bayraktar, şöyle devam etti:
“Patlıcan yüzde
38,46 azalmayla fiyatı en fazla düşen ürün oldu. Fiyat düşüşünde patlıcanı, yüzde
21,95 ile patates, yüzde 19,63 ile salatalık, yüzde 10 ile kuru soğan, yüzde
5,52 ile zeytinyağı yüzde 4,08 ile yeşil soğan izledi.
Üreticide en fazla
fiyat artışı yüzde 29,82 ile ıspanakta görüldü. Ispanaktaki fiyat artışını
yüzde 16,67 ile portakal, yüzde 12,77 ile kabak, yüzde 11,83 ile limon, yüzde
11,40 ile sivri biber, yüzde 8,40 ile kuzu eti, yüzde 8 ile karnabahar, yüzde
5,36 ile dana eti, yüzde 3,78 ile yumurta takip etti.”
-Üretici market fiyat farkı-
Mart ayında
üretici ve market arasındaki fiyat farkının lahanada yüzde 446,22’yi bulduğunu
vurgulayan Bayraktar, şöyle konuştu:
“Fiyat farkı
lahanadan sonra patateste yüzde 358,33, karnabaharda yüzde 325,68, kuru
kayısıda yüzde 297,78, portakalda yüzde 289,14 oldu.
Lahana 5,5 kat,
patates 4,6 kat, karnabahar 4,3 kat, kuru kayısı 4 kat, portakal 3,9 kat
fazlaya tüketiciye ulaştı.
Bugün üreticide 25
kuruş olan lahana markette 1 lira 37 kuruşa, 40 kuruş olan patates 1 lira 83
kuruşa, 81 kuruş olan karnabahar 3 lira 45 kuruşa, 9 lira olan kuru kayısı 35
lira 80 kuruşa, 70 kuruş olan portakal 2 lira 72 kuruşa satılıyor.”
Üretici
fiyatlarında en fazla fiyat artışının ıspanakta görüldüğünü, ıspanağın yanı
sıra portakal, kabak, limon, sivri biber, kuzu eti, karnabahar, dana eti ve
yumurtada fiyat artışları yaşandığını bildiren Bayraktar, şunları söyledi:
“Ispanakta ve
karnabaharda sezon sonuna yaklaşılmasıyla birlikte hasat edilen ürün
miktarındaki azalma fiyatlara yansıdı. Portakalda hasadın sonuna gelinmesi
nedeniyle fiyatlarda artış görüldü. Limonda da Çukurova bölgesinde hasadın bitmesi
fiyatları artırdı. Kabak ve sivri biber gibi ürünlerde talepteki artış
fiyatları yükseltti. Patlıcan, salatalık, yeşil soğan ve maydanoz gibi
ürünlerde artan hava sıcaklıklarının hasat edilen ürün miktarını artırması
fiyatların düşmesine yol açtı. Zeytinyağında da alımların yavaşlamasıyla
birlikte fiyatlar düştü. Kuzu ve dana etindeki fiyat yükselişi, kuzuda dönemsel
olarak arzdaki sıkıntı, dana etinde ise esas olarak yem fiyatlarındaki artıştan
kaynaklandı.”
-“Patateste çiftçimizin sıkıntısı devam ediyor”-
Patateste çiftçinin
sıkıntısının devam ettiğine dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:
“İç tüketimin
yaklaşık 4,1 milyon ton, tohumluk kullanımının 400 bin ton civarında olduğu
patateste, üretim 4,8 milyonu bulduğunda pazarlama da sorunlar baş gösteriyor. Arzdaki
fazlalık arz talep dengesini arz lehinde bozdu. Bunun sonucu olarak da patates
fiyatları fevkalade düştü. Yaşanan pazarlama sorunundan en fazla üreticimiz
etkileniyor. Pazarlama problemlerinin çözümüne katkı sağlaması bakımından girişimlerimizle
ton başına 50 lira ihracat iadesi verildi ama ihracatta yaşanan sorunlar
üreticilerimizi olumsuz etkilemeye devam etti. Ortalama olarak bakıldığında
patates fiyatı 40 kuruş olsa da Niğde ve Nevşehir’de fiyatlar 15-20 kuruşa
kadar geriledi.
Son yaptığımız çağrıdan bu yana depolarda
yaklaşık 50 bin tonluk azalma oldu. Yine de hali hazırda Niğde ve Nevşehir’de
300-350 bin ton patates alıcı beklemektedir. Bu durum üreticimize fevkalade
sıkıntı yarattı. Bu patatesin yaklaşık yüzde 70’i üreticilerimize aittir. Niğde
ve Nevşehir’de hemen her patates üreticimizde depo bulunmakta ve bu depolarda
önemli miktarda patates alıcı beklemektedir.
Bilindiği üzere bu
yıl hava sıcaklıkları mevsim normallerinin üzerinde seyretmiştir. Bu durum
depoda alıcı bekleyen patatesin muhafazasını olumsuz etkilemiştir. Bunların
bozulma ihtimali yüksektir. Her geçen gün ürün daha çok zayi olmaktadır. Zayi
olan üreticilerimizin alın teridir. Depoların boşaltılması da üreticimize ek
maliyet getirmektedir.
Pazarlama sorunu
yaşayan ve yeterli gelir elde edemeyen üreticimiz, bir sonraki üretim sezonu
için ihtiyacı olan finansmanı karşılayamayacaktır. Başta patates olmak üzere
üreticilerimizin pazarlama sorununun kalıcı olarak çözümlenebilmesi, üretim ve
fiyatta istikrarın sağlanabilmesinin yolu üretim planlamasından geçmektedir.
Üretim alanları Türkiye’nin ihtiyaçlarına göre belirlenmelidir. Üretim
planlaması yapılamıyorsa bunun sorumlusu çiftçimiz değildir. Devletin
sorunudur.
Tabii üreticimizin talepleri var. Bankalara
olan borçları bulunuyor. Bunları ödemekte zorluk çekecekler. Banka borçlarının
yapılandırılmasını istiyorlar. Bundan dolayı zarar gören üreticilerimizin
Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri’ne olan kredi borçları, vergi, SGK
prim borçları ertelenmelidir. Başbakanlık Afet Fonu’ndan bu üreticilerimize
mali destek sağlanmalıdır. Bu üreticilerimizin, üretime devam edebilmeleri için
patates tohumluğu yardımı yapılmalıdır. Patatesin sanayiye entegrasyonunu
sağlamak suretiyle, patateste üretim ve işleme çeşitliliği sağlanmalıdır. Bunlarla
ilgili çalışmalarımız devam edecek.
Üreticilerimizin
alın terinin karşılığını alması ve binbir emekle ürettikleri ürünün zayi
edilmeden değerlendirilmesi en büyük temennimizdir.”
-Antalya’da yaşanan hortum-
Son yıllarda yaşanan afetlerin de çiftçiye
oldukça sıkıntı verdiğini vurgulayan Bayraktar, “en son, Antalya’da Çarşamba
gecesi gerçekleşen hortum nedeniyle Aksu ve Muratpaşa ilçelerimizde seralarda
ve buğday tarlalarında hasar meydana geldi. Bu alanlarda hasar tespitleri bir an
önce yapılmalı ve çiftçimizin mağduriyeti giderilmelidir. Zarar gören alanlarda
çiftçilerimizin, primlerin yüksekliği veya tarım alanlarının çiftçi kayıt
sistemi (ÇKS) kapsamı dışında kalması nedeniyle sigorta yaptıramadıkları
görülüyor. Başbakanlık Afet Fonu’ndan zarar gören çiftçilerimize yardım
yapılmalıdır” dedi.
-14 şeker
fabrikasının özelleştirilmesi-
Son günlerin tarımda değişmez gündem
konularından biri haline gelen şeker fabrikalarının özelleştirilmesine de değinen
Bayraktar, şöyle konuştu:
“Bilindiği gibi, Türkşeker'in, Afyonkarahisar,
Alpullu, Bor, Burdur, Çorum, Elbistan, Erzincan, Erzurum, Ilgın, Kastamonu,
Kırşehir, Muş, Turhal ve Yozgat’tan oluşan 14 şeker fabrikasının
özelleştirilmesiyle ilgili ihale ilanı, 21 Şubat 2018 tarihli Resmi Gazete’de
yer aldı ve özelleştirme süreci başladı.
Stratejik olduğu tartışılmaz bir ürün olan
şekerin hammaddesi olan şekerpancarının üretimi çiftçimiz için vazgeçilmez
tarımsal bir faaliyettir. Öyle ki ülke çapında 3,4 milyon dekar alanı şeker
pancarı üretimi için ayırıyoruz. Bu alanda geçen yıl 105 bin pancar üreticisi
çiftçimiz, 20,8 milyon ton şeker pancarı üretimi gerçekleştirdi. Sadece
çiftçimiz değil, 60-65 bin mevsimlik işçimiz de şeker pancarı üretiminde
çalıştı.
Katma değeri yüksek bir ürün olan pancarın, posası, yaş ve melaslı kuru
küspesi de hayvancılıkta ucuz hayvan yemi olarak kullanılmaktadır. Aynı
büyüklükteki orman alanından üç kat daha fazla oksijen sağlayan şeker pancarı
toprağı da organik madde açısından zenginleştirmekte, münavebeli tarımda
ekilecek diğer ürünlerde de verim artışına sebep olmaktadır.
Özelleştirilecek 14 fabrikaya 1575 köyümüzden 47 bin 758 çiftçimiz
pancar vermektedir. Bu çiftçilerimiz, 1,25 milyon dekar alanda üretim
yapmaktadır. Bu fabrikalar, 4 binin üzerinde çalışanla, 7 milyon ton şeker
pancarı işlemekte ve 947 bin ton şeker, 322 bin melas, 2 milyon 74 bin ton yaş
küspe üretmektedir.
Yani bu fabrikalar küspe, melas temin ederek o bölgede hayvancılığın
gelişmesine, hatta sosyo ekonomik yapının gelişmesine fevkalade büyük katkı
sağlıyor.
Bizim için şeker pancarı üretiminin sürmesi vazgeçilemeyecek bir
konudur. Biz, çiftçimiz, tüketicilerimizin sağlığı açısından endişeliyiz.
Pancar şekerinin, diğer şeker kaynaklarına göre çok daha sağlıklı olduğunu bilim
adamları, bütün uzmanlar dile getirmektedir.”
Son yapılan kanun değişikliğinde, nişasta bazlı şeker kotası konusundaki
düzenlemenin de yer aldığını bildiren Bayraktar, “basında nişasta bazlı şeker
kotasının yüzde 5’e indirileceği, glikozun bu kapsamdan çıkarılacağı haberleri
yazılmaktadır. Glikoz kapsam dışına çıkarılırsa, nişasta bazlı şeker kotasının
düşürülmesinin bir anlamı kalmaz. Firmalar bu yolu kullanarak nişasta bazlı
şeker kotası dışında glikoz üretir ve kotayı anlamsız kılarlar. Cargill gibi
firmalara da gün doğar. Zaten günümüzde de denetim yetersizliğinden merdiven
altı üretimi de ilave ettiğimizde kotanın çok üzerinde nişasta bazlı şeker
üretiliyor” dedi.
Bayraktar, şeker üretiminde şeker pancarının alternatifinin olmadığının
açıkça görüldüğünü belirterek, “şeker pancarının alternatifi yoktur. Bu
konudaki görüşlerimizi de hükümetimize ilettik. Hükümetimizden 14 şeker
fabrikasının özelleştirilmesi kararının iptalini bekliyoruz. Hükümetimizden
çiftçi ve işçileri memnun etmesini, Türkşeker bünyesinde bu fabrikaların
üretime devam etmesini istiyoruz. Bu özelleştirmeden vazgeçilmelidir” diye
konuştu.
-Sorunlar-
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, basın
toplantısında basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.
Bayraktar, nişasta bazlı şeker kotasının
yüzde 5’e düşürülmesini, bunun yeterli olup olmadığını sorması üzerine, şunları
söyledi:
“Yüzde 5 meselesi değil. Problem glikozun
serbest bırakılmasıdır. Glikoz serbest olduğu zaman kotaların yüzde 5’e
düşürülmesi bir anlam ifade etmiyor. Daha önce de biliyorsunuz bu kotalar yüzde
10 olarak açıklandı. Bakarlar Kurulu kararıyla da yüzde 50 civarında
artırılabiliyordu yani yüzde 15’e çıkabiliyordu.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus
şu; merdiven altı ve kayıt dışı anormal bir üretim var. Devlet bunu önleyemiyor
yani kontrol mekanizmaları çalışmıyor. Cezai müeyyideler yeterli değil. Kota
dışında anormal bir üretim var. Dolayısıyla sadece kotaların düşürülmesi
yeterli olmaz. Denetim mekanizmalarının kurulması fevkalade önemlidir. Bir de
glikozun serbest bırakılması bu kotanın ehemmiyetini de ortadan kaldırıyor.”
Bayraktar, bir basın mensubunun, “bu durumda
şeker kurulunun aktif hale getirilmesi öncelikle gündem konusu olması
gerekmiyor mu?” şeklindeki sorusu üzerine şunları kaydetti:
“Şeker Kurulu bugüne kadar çok iyi görev
yaptı mı? Bu da tartışma konusudur. ‘Kayıt dışı üretim var’ diyoruz. ‘Merdiven
altı üretim var’ diyoruz. ‘Kota dışı üretim var’ diyoruz. Denetleme daha önce
Şeker Kurulu’na aitti. Görevini yapabildi mi? Etkin bir şekilde yapmadı.
Ama benim gözlemlediğim şey yapmadığı.
Bundan sonra yapar mı yapmaz mı? Onu da bilemem. Gıda Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı’nın bünyesinde bu işi yapar mı yapmaz mı? Ama her şeye rağmen
söylüyorum bu işin denetlemesi yapılmadığı, cezai müeyyideler artırılmadığı
takdirde kota mota hepsi hikaye. Bunlar çözüm değil. Kayıt dışı üretim devam
edecektir. Bu kotanın belki iki misli üç misli piyasaya nişasta bazlı şeker
sürülecektir.
-“Sosyal
taraflar bu fabrikaların özelleşmesine karşılar”-
Burada sosyal taraflar. Kim bunlar? Ziraat
Odaları, çiftçi örgütleri, işçi örgütleri, tüketici dernekleri. Bunlar bu
fabrikaların özelleşmesine karşılar. Görüşlerini de beyan ediyorlar. Burada
hükümetin iddiası şu; bu fabrikalar özelleştiğinde bir üretim kaybı olmayacak,
iki istihdam kaybı olmayacak. Biz de daha önceki özelleştirmeleri örnek
veriyoruz. Et Balık Kurumu, Süt Endüstrisi Kurumu, TEKEL, Orman İşletmeleri
vesaire. Bunlarda hem istihdamda hem de üretimde kayıpları olmuş. Örnekler
önümüzde. Şimdi bu fabrikalar önümüzde, bu özelleşen fabrikaların üretim
yaptığı bölgelerde pancarın poları düşük. Türkşeker’in bünyesinde kâr yapan
fabrikalar da var. Poları yüksek olan bölgelerden alım yapan fabrikalar kâr
yapıyor. Poları düşük olan fabrikalardan alım yapan fabrikalar kârda değil. Ama
Türkşeker toplamda kârda. Zarar eden fabrikaları absorve edebiliyor,
yürütebiliyor.
-“Alan
işadamı, ‘bu işten çekiliyorum’ derse ne olacak?”-
Özelleştirmeden sonra farika kar yapmadı.
İşadamı bir sene iki sene dayandı. ‘Bu rantabl, verimli değil. Ben bundan
vazgeçiyorum’ derse ne olacak? Yani bizim iddiamız o. Poları düşük bu
fabrikalar Türkşeker’in bünyesine üretime devam edebilir. Ama özelleştirdiğiniz
zaman kâr yapmayabilir. Tabii işadamı bunu babasının hayrına almıyor, ekonomik
bir faaliyet için alıyor. Para kazanmak üzere alıyor. Para kazanamazsa, ben bu
işten çekiliyorum, veya ben fabrikayı rantbal, verimli hale getirmek için
işçiyi, pancar alımını azaltıyorum, ceza verseniz de ‘buna da yapabileceğim bir
şey yok. Buna da razıyım’ derse ne olacak? Bunları iyi düşünmek, iyi
değerlendirmek lazımdır. Bizim de söylemeye çalıştığımız budur.
İstihdam konusunda işçilerin, üretim
konusunda da çiftçilerin kaygısı var. Çiftçi örgütleri, işçi örgütleri bu
durumdan kaygılarını belirtiyorlar hadise bu. İnşallah dikkate alınır ve bundan
vazgeçilir.
-“Patates
üreticimize destek verilmesi gerekiyor”-
Bayraktar, patatesle ilgili bir soru üzerine
şu bilgileri verdi:
“Patates konusunda stoklarda üreticinin
maliyeti hızlı bir şekilde artıyor. Şuan depolarda patatesler bozulmaya da
başladı. Bizim patates tüketin çağrımıza, o bölgelerden, değişik bölgelerden
olumlu cevaplar geldi. Bir miktar patates tüketimi arttı. Verilen destekle bir
miktar ihracat da oldu. Bütün bunlara rağmen biz stokları 300-350 bin tona
indirdik. Burada üreticimizin tekrar tarlaya çekilmesi ve üretim yapabilmesi
adına üreticimize bir destek verilmesi gerekiyor. Banka borçlarının
yapılandırılmasını bunun için talep ediyoruz. Bunun dışında da hükümetimiz
tarafından bir yardım yapılması lazım. Bunu yapmazsak ne olur? Üreticimizin
önümüzdeki yıl tarlaya girme şansı olmaz. Üretim düşerse o zaman arz ve talep
dengesi talep lehinde bozulduğu zaman fiyatlar artacaktık.
Manidar olan bir şey var. Üreticimiz
Nevşehir ve Niğde’de 15-20 kuruşa patatesi satıyor. Türkiye ortalaması 40
kuruş. Tüketici bunu 2 liradan yiyor. Manidar olan budur. Stoka müsait olmasa
anlarız. Birkaç gün içinde bozulacak. Zayiatı çoktur. Bir miktar makas kabul
edilebilir ama patates stoka müsait. Nasıl oluyor da bu kadar makas oluyor?
Bunu anlamakta fevkalade güçlük çekiyorum. Bu manada da kontrol
mekanizmalarının devrede olması lazım. Benim üreticim 20 kuruşa patates
satamazken tüketici bundan istifade edemiyor. Tüketici 2 liraya patates yiyor.
Bu kabul edilebilir bir şey değil. Ve üretici açısından da sürdürülebilir değildir.”
-“Et
fiyatları meselesi tamamen maliyetle ilgilidir”-
Bayraktar, et fiyatlarıyla ilgili bir soru
üzerine de “et fiyatları meselesi tamamen maliyetle ilgilidir. Biz her zaman
söylüyoruz. Yem maliyetlerini aşağı çekemediğimiz takdirde bizim et fiyatlarını
aşağı çekme şansımız yoktur. Yem fiyatları sürekli artıyor. Bu ülkenin et
ihtiyacını ithalatla da karşılayamazsınız. Gıda talebini ithalatla karşılama
ihtimaliniz yoktur. Türkiye’ye, Güney Amerika’dan, oradan buradan çok kaliteli
etler de gelmiyor. Yurt dışından gelen etler, bizim üreticimizin ürettiği
kaliteli etlerle mukayese edilmez. Burada bir şekilde üretici desteklenmelidir.
Üreticimizin desteklenmesi demek et üretiminin desteklenmesi demektir. Yani
üretimi desteklemek zorundayız. Ben inanıyorum ki üreticiyi desteklediğimizde
biz çok rahatlıkla 1,5 milyon ton civarında kırmızı et üretimine ulaşırız.
Bugün 1 milyon tonlar civarındayız. Problem burada. Ama 1,5 milyon tona
ulaşabiliriz. Üretici desteklenecek bunun başka yolu yok.”
Bir basın mensubunun “yem maliyetlerinden
kaçmak için hayvanların erken kesildiği iddiası doğru mu” şeklindeki sorusunu
Bayraktar, “bize öyle bir bilgi gelmedi. Ben bunu sizden duyuyorum. Üretici
para kazanamazsa hayvanını kesiyor zaten. Bu her zaman böyle olmuştur. İdeal
kiloya ulaşmadan kesiyor. Para kazanacağı kiloya ulaşmadan kesiyor, ama para
kazanamıyorsa hayvanını kesiyor. Bu şekilde bir bilgi gelmiş değil ama şu an
problem şu; maliyetler yüksek dolayısıyla fiyatlara yansıyor” dedi.
Bayraktar, bir soru üzerine, şeker
fabrikaları konusunda hükümetten bir sonuç beklediklerini bildirerek, “hem işçi
hem çiftçi örgütleri hem de tüketici dernekleri olarak, Türkiye’de bu kadar
sosyal kesim, ‘özelleştirmeyin’ diyorsa buna bir olumlu cevap vermelerini
bekliyoruz” diye konuştu.
-“İsrail’in
vahşetine bir an önce son verilmeli”-
Bayraktar, Filistinlilerin
“Toprak Günü” mitingine İsrail güvenlik güçlerinin saldırmasını, 16
Filistinliyi katletmesini, binden fazla Filistinliyi ise yaralamasını, 5 milyon
çiftçi adına şiddetle kınadı. Şemsi Bayraktar, “bu vahşete bir an önce son
verilmeli, İsrail saldırganlığına ‘dur’ denilmelidir” dedi.
-TABLOLAR-
Seçilmiş ürünlerde market
fiyatlarındaki aylık fiyatlar ve değişim oranları:
Market |
27 Şubat 2018 |
29 Mart 2018 |
29 Mart 2018/ 27 Şubat 2018 |
Ürünler |
Ay Sonu Market Fiyatı (TL/Kg) |
Ay Sonu Market Fiyatı (TL/Kg) |
Değişim (Yüzde) |
Sivri Biber |
4,91 |
6,30 |
28,29 |
Ispanak |
2,43 |
2,86 |
17,84 |
Karnabahar |
3,05 |
3,45 |
12,96 |
Lahana |
1,21 |
1,37 |
12,70 |
Kaşar peyniri |
26,80 |
29,19 |
8,92 |
Yumurta |
0,41 |
0,45 |
8,87 |
Kırmızı mercimek |
6,79 |
7,25 |
6,81 |
Yoğurt |
4,93 |
5,24 |
6,17 |
Kuzu eti |
54,17 |
57,15 |
5,50 |
Dana eti |
42,03 |
43,66 |
3,88 |
Patates |
1,77 |
1,83 |
3,32 |
Marul (adet) |
2,79 |
2,87 |
3,06 |
Fındık (iç) |
49,65 |
51,15 |
3,02 |
Kuru üzüm |
12,63 |
12,95 |
2,52 |
Kuru kayısı |
34,97 |
35,80 |
2,38 |
Ayçiçek yağı |
8,40 |
8,60 |
2,28 |
Tereyağı |
42,47 |
43,37 |
2,13 |
Tavuk eti |
8,20 |
8,28 |
1,01 |
Süt (litre) |
4,45 |
4,49 |
0,90 |
Limon |
4,41 |
4,45 |
0,89 |
Portakal |
2,72 |
2,72 |
0,00 |
Kuru incir |
40,53 |
40,53 |
0,00 |
Toz şeker |
4,76 |
4,76 |
0,00 |
Antep fıstığı |
72,15 |
71,57 |
-0,81 |
Yeşil mercimek |
8,37 |
8,27 |
-1,19 |
Pirinç |
6,02 |
5,94 |
-1,28 |
Maydanoz (adet) |
1,28 |
1,25 |
-2,09 |
Zeytinyağı |
30,20 |
29,48 |
-2,37 |
Domates |
4,33 |
4,22 |
-2,47 |
Mısırözü yağı |
9,00 |
8,78 |
-2,47 |
Kuru fasulye |
10,25 |
9,99 |
-2,53 |
Beyaz peynir |
21,30 |
20,47 |
-3,92 |
Yeşil soğan (kg) |
4,29 |
4,11 |
-4,08 |
Kabak |
3,98 |
3,81 |
-4,38 |
Elma |
3,91 |
3,71 |
-5,14 |
Nohut |
12,59 |
11,82 |
-6,10 |
Havuç |
2,65 |
2,40 |
-9,31 |
Kuru soğan |
1,79 |
1,59 |
-10,99 |
Pırasa |
2,68 |
2,30 |
-14,22 |
Salatalık |
3,76 |
3,04 |
-19,19 |
Patlıcan |
4,73 |
3,60 |
-23,89 |
Seçilmiş ürünlerde üretici
fiyatlarındaki aylık fiyatlar ve değişim oranları:
Üretici |
27 Şubat 2018 |
29 Mart 2018 |
29 Mart 2018/ 27 Şubat 2018 |
Ürünler |
Ay Sonu Üretici Fiyatı (TL/Kg) |
Ay Sonu Üretici Fiyatı (TL/Kg) |
Değişim (Yüzde) |
Ispanak |
0,95 |
1,23 |
29,82 |
Portakal |
0,60 |
0,70 |
16,67 |
Kabak |
1,57 |
1,77 |
12,77 |
Limon |
1,55 |
1,73 |
11,83 |
Sivri Biber |
2,27 |
2,53 |
11,40 |
Kuzu eti |
36,18 |
39,22 |
8,40 |
Karnabahar |
0,75 |
0,81 |
8,00 |
Dana eti |
26,87 |
28,31 |
5,36 |
Yumurta |
0,29 |
0,30 |
3,78 |
Havuç |
0,90 |
0,90 |
0,00 |
Lahana |
0,25 |
0,25 |
0,00 |
Marul (adet) |
1,00 |
1,00 |
0,00 |
Elma |
1,23 |
1,23 |
0,00 |
Kuru fasulye |
3,26 |
3,26 |
0,00 |
Nohut |
6,81 |
6,81 |
0,00 |
Kırmızı mercimek |
2,03 |
2,03 |
0,00 |
Yeşil mercimek |
3,21 |
3,21 |
0,00 |
Pirinç |
3,52 |
3,52 |
0,00 |
Kuru kayısı |
9,00 |
9,00 |
0,00 |
Kuru incir |
12,00 |
12,00 |
0,00 |
Süt (litre) |
1,37 |
1,37 |
0,00 |
Pırasa |
0,71 |
0,70 |
-1,18 |
Domates |
1,63 |
1,60 |
-1,54 |
Kuru üzüm |
5,30 |
5,20 |
-1,89 |
Antep fıstığı |
37,75 |
37,00 |
-1,99 |
Fındık (iç) |
24,00 |
23,50 |
-2,08 |
Maydanoz (adet) |
0,34 |
0,33 |
-2,94 |
Yeşil soğan (kg) |
1,63 |
1,57 |
-4,08 |
Zeytinyağı |
14,50 |
13,70 |
-5,52 |
Kuru soğan |
0,50 |
0,45 |
-10,00 |
Salatalık |
1,78 |
1,43 |
-19,63 |
Patates |
0,51 |
0,40 |
-21,95 |
Patlıcan |
2,60 |
1,60 |
-38,46 |
Seçilmiş ürünlerde 29 Mart
2018 tarihi itibarıyla ortalama üretici, hal, pazar ve market fiyatları ve
fiyat farkları:
Ürünler |
Üretici |
Hal |
Pazar |
Market |
Hal/ Üretici |
Pazar/ Üretici |
Market/ Üretici |
|
Fiyatı (TL/Kg) |
Fiyatı (TL/Kg) |
Fiyatı (TL/Kg) |
Fiyatı (TL/Kg) |
Fiyat Farkı (Yüzde) |
Fiyat Farkı (Yüzde) |
Fiyat Farkı (Yüzde) |
Lahana |
0,25 |
0,45 |
0,90 |
1,37 |
80,00 |
260,00 |
446,22 |
Patates |
0,40 |
0,70 |
1,21 |
1,83 |
75,00 |
202,08 |
358,33 |
Karnabahar |
0,81 |
1,43 |
2,08 |
3,45 |
76,95 |
157,20 |
325,68 |
Kuru kayısı |
9,00 |
- |
25,00 |
35,80 |
- |
177,78 |
297,78 |
Portakal |
0,70 |
1,33 |
2,17 |
2,72 |
90,00 |
210,00 |
289,14 |
Maydanoz (adet) |
0,33 |
0,40 |
0,96 |
1,25 |
21,21 |
190,40 |
279,19 |
Kırmızı mercimek |
2,03 |
3,00 |
6,67 |
7,25 |
47,78 |
228,41 |
257,14 |
Kuru soğan |
0,45 |
0,70 |
1,24 |
1,59 |
55,56 |
175,93 |
254,07 |
Kuru incir |
12,00 |
- |
35,00 |
40,53 |
- |
191,67 |
237,77 |
Pırasa |
0,70 |
1,04 |
1,63 |
2,30 |
48,21 |
132,14 |
228,41 |
Süt (litre) |
1,37 |
- |
- |
4,49 |
- |
- |
227,74 |
Kuru fasulye |
3,26 |
4,20 |
8,67 |
9,99 |
28,83 |
165,85 |
206,54 |
Elma |
1,23 |
2,36 |
2,95 |
3,71 |
91,87 |
139,84 |
201,36 |
Marul (adet) |
1,00 |
1,42 |
1,91 |
2,87 |
41,67 |
90,83 |
187,33 |
Havuç |
0,90 |
1,21 |
1,83 |
2,40 |
34,72 |
103,70 |
166,94 |
Yeşil soğan (kg) |
1,57 |
2,07 |
3,75 |
4,11 |
31,91 |
139,36 |
162,50 |
Domates |
1,58 |
2,23 |
3,17 |
4,10 |
41,59 |
101,06 |
160,18 |
Yeşil mercimek |
3,21 |
4,70 |
7,17 |
8,27 |
46,42 |
123,26 |
157,63 |
Limon |
1,73 |
2,40 |
3,46 |
4,45 |
38,46 |
99,52 |
156,63 |
Sivri Biber |
2,53 |
3,36 |
4,96 |
6,30 |
33,07 |
96,37 |
149,35 |
Kuru üzüm |
5,20 |
- |
12,00 |
12,95 |
- |
130,77 |
149,04 |
Ispanak |
1,23 |
1,48 |
2,25 |
2,86 |
20,00 |
82,43 |
131,80 |
Patlıcan |
1,60 |
2,42 |
3,08 |
3,60 |
51,25 |
92,71 |
125,00 |
Fındık (iç) |
23,50 |
- |
47,50 |
51,15 |
- |
102,13 |
117,66 |
Kabak |
1,77 |
2,69 |
2,80 |
3,81 |
52,12 |
58,49 |
115,47 |
Zeytinyağı |
13,70 |
- |
0 |
29,48 |
- |
- |
115,21 |
Salatalık |
1,43 |
1,96 |
2,46 |
3,04 |
36,74 |
71,51 |
112,05 |
Antep fıstığı |
37,00 |
- |
70,00 |
71,57 |
- |
89,19 |
93,42 |
Nohut |
6,81 |
7,70 |
10,50 |
11,82 |
13,07 |
54,19 |
73,60 |
Pirinç |
3,52 |
4,00 |
4,83 |
5,94 |
13,64 |
37,31 |
68,72 |
Dana eti |
28,31 |
- |
- |
43,66 |
- |
- |
54,22 |
Yumurta |
0,30 |
- |
0,60 |
0,45 |
- |
98,68 |
49,01 |
Kuzu eti |
39,22 |
- |
- |
57,15 |
- |
- |
45,72 |
Beyaz peynir (kg) |
|
|
|
20,47 |
|
|
|
Kaşar peyniri (kg) |
|
|
|
29,19 |
|
|
|
Yoğurt (kg) |
|
|
|
5,24 |
|
|
|
Tereyağı (kg) |
|
|
|
43,37 |
|
|
|
Mısırözü yağı |
- |
- |
- |
8,78 |
- |
- |
- |
Ayçiçek yağı |
- |
- |
- |
8,60 |
- |
- |
- |
Toz şeker |
- |
- |
- |
4,76 |
- |
- |
- |
Tavuk eti |
- |
- |
- |
8,28 |
- |
- |
- |
Not: Hal, pazar ve market
verileri İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya ve Mersin illerinden
derlenen ortalama fiyatlardır. Üretici fiyatları ise ürünlere göre önemli
üretim merkezlerinden derlenmektedir. Pirinç (Osmancık), kuru fasulye, nohut,
kırmızı ve yeşil mercimek için belirtilen hal fiyatları toptan satış
fiyatlarıdır. Dana eti, kuzu eti, Antep fıstığı ve fındık fiyatı serbest
piyasa fiyatıdır.