-“Okul sütü uygulama esasları tebliğinin yürürlüğe
girmesinden memnuniyet duyuyoruz”
-“Milli Eğitim Bakanlığı’nın belirleyeceği okullarda,
2012-2013 eğitim öğretim yılının ikinci döneminde, özel
okullar dahil, anasınıfı ve ilkokul öğrencilerine, pazartesi,
çarşamba ve cuma günlerinde, haftada 3 gün süreyle
200 ml ambalajlı, yağlı, sade UHT içme sütü dağıtılacak”
-“TZOB olarak geçen yılki uygulama döneminde de belirttiğimiz
üzere, bu programı çok önemsiyor ve atılan bu olumlu adımı
sonuna kadar destekliyoruz”
-“Bu programın başlatılmasının yanında, ayrıca bu programın
‘peynir, yoğurt gibi süt ürünleri’ ile çeşitlendirilmesi ve mutlaka
yasal bir zemine oturtulması gerektiğine inanıyoruz”
-“Sanayiye aktarılan inek sütü miktarı sürekli ve hızlı bir artış
gösteriyor. Eylül sonu itibarıyla son bir yıllık dönemde toplanan
inek sütü miktarı 7,8 milyon tonu aştı”
Ankara – 15.11.2012 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, okul sütü uygulama esasları tebliğinin yürürlüğe girmesinden memnuniyet duyduklarını bildirerek, “2012-2013 eğitim öğretim yılının ikinci döneminde, özel okullar dahil, anasınıfı ve ilkokul öğrencilerine, pazartesi, çarşamba ve cuma günlerinde, haftada 3 gün süreyle 200 ml ambalajlı, yağlı, sade UHT içme sütü dağıtılacak” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan tebliğle okul sütlerinin alımının, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Kamu İhale Kanunu ve ilgili mevzuata uygun olarak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yapılacak ihaleyle gerçekleştirileceğini vurguladı.
Karar uyarınca yapılacak ödemelerin, genel bütçeden Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na tahsis edilen ödenekten karşılanacağını bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Tüm dünya ülkeleri, süt tüketiminin artırılması adına ciddi çalışmalar yürütmektedir. Bu çalışmaların yürütülmesinde ve yeni inisiyatiflerin oluşturulmasında devlet, sivil toplum ve özel sektör kuruluşlarının işbirliği esas alınmaktadır. Ayrıca, tüm bu girişimlere halkın katılımı da son derece önemlidir. Ancak ne yazık ki ülkemizde içme sütü tüketim alışkanlığı yaygın değildir. Türk halkı sütten çok çay ve gazlı içecekler tüketmektedir. Gelişmiş ülkelerde içme sütü tüketim rakamlarının ülkemizle karşılaştırıldığında çok ciddi farkların olması bu veriyi destekler niteliktedir.
Ülkelerin geleceği açısından eğitim, sağlık ve beslenme düzeylerini ifade eden sosyal kalkınmanın, kişi başına düşen milli gelir ve yıllık büyüme hızını ifade eden ekonomik kalkınma kadar önemli olduğu da bir gerçektir. Bu anlamda, tüm toplumlarda sağlık ve beslenme bakımından en duyarlı grubu çocuklar oluşturmaktadır. Çünkü çocuklar, ‘hem korunmaya muhtaç hem de bir toplumun geleceğini oluşturan en güçlü bireyleri’ ifade ederler.”
-“Sağlıklı toplum yetiştirilmiş olacak”-
Sağlığı etkileyen birçok olumsuz tutum ve davranışın 15 yaşına kadar edinildiğinin bilindiğini belirten Bayraktar, şöyle devam etti:
“Kazanılmış tutum ve davranışlar sağlığımıza zararlı da olsa, değiştirilmesi çok zordur. Bu nedenle zararlı alışkanlıklar edinilmeden doğru bilgilerin verilmesi, sağlıklı tutum ve davranışların kazandırılmasında okul çağı çok önemlidir. Okul çağı, etkilenme devresidir. Eğer bu devre içinde çocuğa iyi bir sağlık bilgisi verilir, sağlıklı beslenme ve sağlıkla ilgili diğer konularda doğru davranışlar kazandırılabilirse sağlık konusunda bilinçli bireyler ve dolayısıyla sağlıklı toplum yetiştirilmiş olacaktır.
Çocukların, geleceğin fiziksel ve zihinsel sağlıklı toplumunu oluşturabilmesi için de sağlıklı beslenmesi şarttır. Çünkü ‘sağlıklı beslenme sağlıklı çocukluk, sağlıklı çocukluk da sağlıklı yetişkinlik ve sağlıklı nesiller’ demektir. Bu yüzden henüz küçük yaşta iken çocuklara düzenli süt tüketimi alışkanlığının kazandırılması gerekmektedir.”
Okul sütü programları aynı zamanda süt hayvancılığında istikrarı sağlamak ve süt piyasasını düzenlemek için bir araç olarak kullanıldığını bildiren Bayraktar, “Yakın zaman için 25 milyon ton süt üretiminin hedeflendiği ülkemizde, böylesine düşük tüketim miktarları ile üretilen sütün nasıl tüketileceği merak konusudur” dedi.
Hükümetin geçen yıl uygulamış olduğu her gün 7,2 milyon okul çağındaki çocuğa 200 mililitre uzun ömürlü süt dağıtımının eleştirilere ve tartışmalara rağmen başarılı bir şekilde yürütüldüğünü belirten Bayraktar, TZOB olarak uygulama döneminde de belirttikleri üzere, bu programı çok önemsediklerini ve atılan bu olumlu adımı sonuna kadar desteklediklerini vurguladı.
-“Uzun yıllar kararlılıkla devam ettirilmesini temenni ediyoruz.”-
Bu programın çocukların eğitime başladığı 2012-2013 eğitim ve öğretim döneminde de devam ettirileceğine yönelik Bakanlar Kurulu Kararı’nın 10 Ekim 2012 tarih ve 28437 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini hatırlatan Bayraktar, şunları kaydetti:
“Bu kararın uygulama esasları tebliği ise 15 Kasım 2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Buna göre, Milli Eğitim Bakanlığı’nın belirleyeceği okullarda, geçen yıldan farklı olarak 2012-2013 eğitim öğretim yılının ikinci döneminde, özel okullar dahil, anasınıfı ve ilkokul öğrencilerine, pazartesi, çarşamba ve cuma günlerinde, haftada 3 gün süreyle 200 ml ambalajlı, yağlı, sade UHT içme sütü dağıtılacaktır.
Okul sütlerinin alımı, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Kamu İhale Kanunu ve ilgili mevzuata uygun olarak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nca yapılacak ihale ile gerçekleştirilecektir. Karar uyarınca yapılacak ödemeler, genel bütçeden Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına tahsis edilen ödenekten karşılanacaktır.
Okul sütü programları; sağlıklı nesillerin yetişmesi açısından sosyal, tüketim alışkanlıklarının artırılarak süt ve süt ürünlerine talep yaratılması ve süt sektöründe arz-talep dengesinin sağlanması açısından da ekonomik fayda sağlamaktadırlar. Bu nedenle, sağladığı fayda ve gelişmiş ülkelerdeki uygulamalar dikkate alındığında, bu programın başlatılmasının yanında, ayrıca bu programın ‘peynir, yoğurt gibi süt ürünleri’ ile çeşitlendirilmesi ve mutlaka yasal bir zemine oturtulması gerektiğine inanıyoruz. Böylece, bu programların uygulandığı ülkelerdeki gibi çeşitlendirilmiş süt ve süt ürünleri ile sağlıklı nesillerin yetiştirilmesi devlet garantisine alınmış olacaktır. Bu programı yürütenlere ve destek sağlayan herkese teşekkür ediyor, okul sütü uygulamasının uzun yıllar kararlılıkla devam ettirilmesini temenni ediyoruz.”
-Süt istatistikleri-
Bayraktar, Türkiye’de süt üretiminin sürekli arttığını, 2011 yılında toplam süt üretiminin 15 milyon tonu aştığını, sanayiye aktarılan inek sütü miktarının da sürekli ve hızlı bir artış gösterdiğini bildirdi. Şemsi Bayraktar, 2011 yılında 7 milyon 73 bin 739 ton toplanan inek sütü miktarı bu yılın Ocak-Eylül döneminde 6 milyon 154 bin 765 tona ulaştığını, Eylül ayında toplanan inek sütü miktarının, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11,5 artarak 537 bin 872 tondan 599 bin 696 tona çıktığını belirtti. TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Eylül sonu itibarıyla son bir yıllık toplanan inek sütü miktarının 7 milyon 815 bin 663 tonla 8 milyon tona yaklaştığını vurguladı.
Şemsi Bayraktar, Eylül ayında içme sütü miktarının, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6,4 artışla 95 bin 463 tona, peynir miktarının yüzde 11,6 artışla 44 bin 337 tona, ayran miktarının yüzde 6,6 artışla 47 bin 206 tona çıktığını, yoğurt miktarının ise yüzde 1,5 azalmayla 89 bin 76 tona indiğini bildirdi. Bayraktar, Eylül sonu itibarıyla son bir yıllık dönemde 557 bin 286 ton peynir, 1 milyon 41 bin 192 ton yoğurt, 497 bin 965 ton ayran, 1 milyon 271 bin 666 ton içme sütü üretildiğini, bu rakamların 2011 üretim rakamlarının üzerinde olduğunu söyledi.