TZOB Genel başkanı Şemsi Bayraktar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’i makamında ziyaret etti. Yapılan görüşmede çiftçi sorunları ve çiftçilerin sosyal güvenlik sorunları görüşüldü.
Görüşmede şu hususlar dile getirildi:
1- 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına Ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunda sigorta kapsamına alınacak kişiler için yaş sınırı bulunmaktaydı. Kadınlarda 58, erkeklerde 60 yaşını dolduranlar isterlerse sigortalılık kapsamına alınmaktaydı.
5510 sayılı Kanunda bu yaş sınırı ve muafiyeti kaldırılmıştır. Bu durumda yaşı 60’ın üzerinde olan çiftçilerimize sigortalılık tahsis ettirilerek, prim ödeme zorunluluğu getirilmiştir. Yaşı 60’ın üzerinde olan, çocuklarının bakımına muhtaç olan bu kişilerin üzerlerindeki araziler, çocukları tarafından işlense de bu kişilerin çiftçilik faaliyeti ile uğraştıkları kabul edilerek sigortalı olarak tescil edilmektedir.
Bu uygulamanın değiştirilerek eski Kanunda olduğu gibi, istedikleri takdirde sigortalılık kapsamına alınmaları yönünde gerekli düzenleme yapılmalıdır.
2- 5510 sayılı Kanun ile 1 Ekim 2008 tarihinden sonra sigortalı olarak işe başlayan çiftçilerimizin prim ödeme gün sayıları 9000 gün olarak belirlenmiştir. Ancak kanunda ayrım yapılarak hizmet akdi ile çalışanlar için prim gün sayısı 7200 gün olarak uygulanması yönünde hükümler bulunmaktadır. Eşitlik ilkesine aykırı olan bu hükümlerin düzeltilmesi gerekmektedir. Bu amaçla yapılacak yeni bir düzenleme ile 4/b kapsamında sigortalı sayılan kişilerin prim gün sayılarının 7200 güne indirilmesi gerekmektedir.
3- Kanunun Malullük sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları ile ilgili 26’ıncı maddesinin “c” bendinde sigortalıya malullük aylığı bağlanabilmesi için bağımsız çalışanların işlerini bırakmaları veya işyerlerini kapatmaları hükmü yer almaktadır.
İlgili Kanun maddesi gereği malul sayılan bir çiftçiye aylık bağlanabilmesi için sahibi olduğu arazisini satması gerekmektedir. Bu durumun mağduriyetlere neden olacağı ortadadır.
Malul olan bir çiftçi tarlasını bir başkasına ektirebilir. Tarımsal faaliyetini fiilen kendisi yapmadan ortaklık veya kiralamak suretiyle bir gelir elde edebilir. Çiftçinin malul olması halinde emekli olması, kanunen verilmiş bir haktır. Ancak bu durum arazisini satmasını ya da devretmesini gerektirmez. Bu nedenle tarım sigortalılarının maluliyetleri halinde işini bırakmaları ya da işyerini kapatmalarına ilişkin madde hükümleri yeniden düzenlenerek bu zorunluluklar kaldırılmalıdır.
4- Bilindiği üzere tarımsal faaliyet süreklilik arz etmektedir. Tarım kesimi ülkemizdeki yoksul kesim grubu içerisinde yer almakta ve milli gelirden en az payı almaktadır. Tarım kesiminde gelirin düşük olması nedeniyle çiftçilerimiz ek iş yapmaktadır. Örneğin bir köy yolunun yapımında ya da inşaat işlerinde geçici olarak çalışmaktadırlar. Ancak bu işlerde çalışmaları gerektiğinde, ilgili Kanun gereği tarım sigortalılığını durdurmak ve Ziraat Odasından kaydını sildirmek zorunluluğu bulunmaktadır. Ziraat Odasından kaydın silinebilmesi için, üyenin çiftçiliği tamamen bırakmış olması ya da arazisini işlemeyip bir başkasına kiraya vermiş olması gerekmektedir. Bu durum çok sık karşılaşılan mağduriyetlere neden olmaktadır.
Üzerinde arazisi bulunan tarım sigortalısı bir çiftçinin 4/a ya da 4/b’nin farklı dalında bir işe başlaması durumunda tarım sigortalılığı kesilmesi ve tekrar tarımsal faaliyetine döndüğünde tarım sigortasının başlayabilmesi yönünde düzenleme yapılması çiftçilerimizin mağduriyetini önleyecektir.
5- 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda çiftçilerimizin prim ödemelerini her ay yapmaları mecburiyeti bulunmaktadır. Tarım işi ile uğraşan çiftçilerimizin eline ancak hasat döneminde para geçmektedir. Bu durum zaten geçinmekte güçlük çeken çiftçilerimizin ödeyemedikleri primlerden ötürü cezalı duruma düşmelerine neden olacaktır. Çiftçilerimiz lehine yapılacak bir düzenleme ile primlerin ödenmesinde hasat dönemi sonu ya da 6 aylık iki dilim halinde prim ödenmesi ve prim ödenmesinde devlet desteği verilmesine ilişkin gerekli değişiklikler ilgili Kanunda yapılmalıdır.
6- Son yıllarda yaşanan kuraklık, sel, don afetleri ve krizler, diğer sektörleri olduğu gibi tarım sektörünü de derinden etkilemiştir. Yeter gelir elde edemeyen, geçinmede güçlük çeken çiftçilerimiz biriken primlerini ödemede zorluk çekmektedir. Bu sebepten ötürü Kuruma prim borcu olan kişiler için prim borçlarının yeniden yapılandırılması yönünde çalışma başlatılmalıdır.