TZOB Genel Başkanı BAYRAKTAR “2006 Avrupalı Çiftçiler Kongresi”ne Katıldı
Avrupa Tarımsal Organizasyonlar Komitesi (COPA) ve Avrupa Tarımsal Kooperatifler Genel Konfederasyonu (COGECA) tarafından Almanya Çiftçiler Birliği ile organize edilen “2006 Avrupalı Çiftçiler Kongresi”, Strasbourg'ta Avrupa Konseyi ve Avrupa Parlamentosunda, 16-17 Ekim 2006 tarihlerinde yapıldı. Kongreye TZOB Genel Başkanı Şemsi BAYRAKTAR da katıldı.
Kongreye Almanya Çiftçiler Birliği Başkanı Gerd SONNLEITNER, COGECA Genel Başkanı Donal CASHMAN, Finlandiya Tarım ve Ormancılık Bakanı Juha KORKEAOJA, COPA Genel Başkanı Rudolf SCHWARZBÖCK, AB Komisyonu Tarım ve Kırsal Kalkınma Komiseri Mariann Fıscher BOEL katılarak birer konuşma yaptı. Toplantıya Ayrıca TZOB Genel Başkanı Şemsi BAYRAKTAR ile TZOB Başkan Danışmanı Dr. Nurullah ÖZCAN katıldı.
Toplantıda ele alınan konular iki panelde tartışılmıştır. Avrupa'nın tarımdaki rekabet gücünü artırmak, ve kırsal alanların yaşanabilirliğini sürdürmek. Bu kapsamda ele alınan başlıklar arasında; üretim seviyesinde rekabetin artırılması önlemleri, artan talep karşısında pazar yapısının rekabetini artırmak, yenilenebilen hammadde ile pazar fırsatları, kırsal alanların sürdürülebilme garantisi, sağlıklı çevrenin garanti altına alınması, kırsal alanlarda yaşanabilirliğinin sürdürülmesinde kooperatiflerin rolü, hususları yer aldı.
Avrupalı çiftçiler, kongre sonunda hazırladığı ortak bildiride, AB'nin ortak tarım politikalarının fiyatlara yönelik desteklerinin devam etmesi yönünde görüş birliği oluşturarak, bu politikaların bütçesini gündeme taşıdılar. Gıda sektöründe perakendecileri suçlayarak, yoğunlaşan ürün toplama becerisi sonucu oluşan krizlerin üstesinden gelebilecek yeni araçların ortaya konmasını istediler.
Tarım ve toplum ilişkisinde, Avrupa modeli tarımın Avrupa toplumunun ve ekonominin vazgeçilmez önemli bir unsuru olduğu, AB modeli tarımın dengeli bir iş ortamı sağlamakta olduğu da kongrede ileri sürüldü.
Avrupa modeli tarım, değişik tarım politikalarının uygulandığı küreselleşen dünyada, doğrudan rekabete açılabilmek için artan şekilde engeller ve hedeflerin ileri sürüldüğü bir ortamda dengeli bir iş ortamı sağlamak durumundadır. Bu arada, mevcut pazar mekanizmaları yönetiminin giderek azalmakta olduğu ya da kaldırıldığı ve uygulamaya konan yeni mekanizmaların da giderek daha az destekleme bütçesine sahip olduğu, dolayısıyla, Avrupa pazarlarının öncekinden daha çok üçüncü ülkelere açılmakta olduğu vurgulandı.
Bundan sonraki dönemde Dünya Ticaret Örgütü görüşmelerinde de, AB Komisyonu kesinlikle mevcut AB tarım politikalarını koruma altına almak durumunda olmalı ve hiçbir şekilde 2005 Ekim verilenin ötesinde bir tarım tavizi verilmemelidir. İkili anlaşmalar yerine, AB Komisyonu DTÖ ile daha adil koşullarda anlaşmalar yapmalıdır. 2008/2009 yıllarında yapılacak AB politika güncellemesinde, AB Ortak Tarım Politikası için 2005 Aralık’ta alınan AB Konseyi kararında öngörülen 2013 bütçesi zarar görmemelidir. Yine bu tarihte alınan karar gereği, OTP'nin yüzde 20'sinin yeniden milli bütçelere gönüllü uyarlanması programından vazgeçilmelidir.
Gıda bayilerinin giderek artan ürün toplama eğilimleri çiftçilerin pazardaki pozisyonlarını zayıflatmaktadır. Bu sebepten dolayı, ortaklarımızla daha ileri ve işbirliğini güçlendirmek üzere daha etkili önlemler alınarak gıda zincirinde çiftçilerin pozisyonları güçlendirilmeli ve daha adil ticaret atmosferi tesis edilmelidir. Bunu başarmak için satın alma gücünün kötüye kullanılmaması, kalite garantisi programı, rekabet hukuku gibi yönetmelik çalışmasına dayalı bir yaklaşım sergilenmelidir. İşlenmiş ve işlenmemiş tarım ürünlerine yönelik devlet yardımları programları topluluk içinde uygulanmaya konmalıdır. Benzeri politikalar hayvan besleme, hayvan hastalıklarını önleme ve bitki ve hayvan sağlığını koruma alanlarında da uygulanmalıdır. Bu ve benzeri alandaki milli uygulama kaynaklarının yasaklanması Avrupa tarımının rekabet gücünü azaltacaktır. Avrupa'daki tarımsal kooperatiflerin bu gibi yardımlardan faydalanması gerekmektedir. AB çiftçileri ve kooperatifleri, tarımsal alanlarda olabilecek tabii afetler, hayvan sağlığı ve gıda güvenliği krizleri ile benzeri pazar krizlerine karşı uygun piyasa düzenlemeleri ile teçhiz edilmiş olmalıdırlar. Bu tedbirler arasında geçerli hasat sigortası benzeri önlemler dahi yer almalıdır.
OTP basite indirgenmelidir, ancak bu hiçbir şekilde OTP'nin ortadan kalkmasına veya daha ileri zaafa uğratılmasına yol açmamalıdır. Bütün şahsi ve resmi veya özel devlet ödemelerinde olduğu şekilde tarımsal ödemelerin de şeffaflığı sağlanmalıdır. Hayvan refahının gelişmesini ilgilendirdiği kadarıyla, bireysel düzeydeki hayvan ırklarının ilave ve özel düzenlemeleri uygun karşılanmamalıdır. Uluslararası rekabet de keza göz önüne alınmalıdır.
Tarım pazarlarına yönelik politikalarda, Komisyon, Avrupa tarım piyasalarını düzenleme sorumluluğu görevine devam etmelidir. Çiftçiler, (gerektiği durumlarda) hububatlar, şarap, meyve ve sebzeler, süt ve sığır eti gibi sektörlerde üretim dalgalanmalarını telafi etmek üzere ulusal düzeyde müdahale önlemleri tesis edebilmek üzere (hükümetler nezdinde) müdahale alımı uygulaması başlatabilme durumunda olabilmelidir. Süt üreticileri uzun dönem pazar gelişmesi düzenlemelerine uyum için süre tanınmalıdır.
Araştırma ve bioyakıt alanında, politika yapıcılar “yeşil bioteknoloji için güvenli bir ortam” tesis edebilmelidir. AB birleşik ve ulusal politikalarında yenilenebilir hammadde üretimi teşvik edilmelidir. Son olarak ta çiftçiler üretimlerinin kalitesini ve yenilenebilir hammadde üretimini artırmaya yönelik her türlü geleceğe yönelik çabalarını sürdürmelidirler.
Kongre’de Tarım Komiseri Mariann FISCHER BOEL ile tanışan TZOB Genel Başkanı Şemsi BAYRAKTAR, Tarım Komiseri’ne TZOB tarafından İstanbul’da düzenlenen “Türk Tarımının AB Tarımına Entegrasyonu” konulu Uluslararası Konferansa kendilerini davet ettiklerini fakat programının yoğunluğu sebebiyle gelemediğini, yapılacak yeni konferansa katılımlarını beklediklerini belirtti. Komiser BOEL de cevaben yaptığı konuşmada, programının çok yoğun olduğu için katılamadığını, bunu zaten cevaben yazdığı mektupta da söylediğini, toplantının çok başarılı geçtiğini duyduğunu ve buna da çok sevindiğini, Tarım Komiseri olarak atandığından bugüne kadar ki dönemde henüz ziyaretine gidemediği birçok AB üyesi olduğu, kaldı ki Türkiye'nin henüz bir katılımcı ülke statüsünde olduğunu, buna rağmen yapılacak yeni bir konferansta Türkiye'ye gelmek istediğini bildirmiştir.