-“Sektörümüzü ve ülkemizi ayçiçeği ve pamukta yaşanan
istiladan korumalıyız”
-“Dünya Ticaret Örgütü kararları ve Gümrük Birliği
anlaşması, Türkiye’de ayçiçeği ve pamuk üretimini sınırlıyor”
-“Bunun sonucu 2012 yılında 4 milyar doları aşkın döviz,
ayçiçeği ürünleri ve pamuk ithalatı için harcandı”
-“Diğer yağlı tohumları da dahil ettiğimizde, yağlı tohumlar ve
pamukta ithalat rakamı 6 milyar dolara yaklaşıyor”
-“Birçok ülke hatta Avrupa Birliği tarife dışı engeller uyguluyor.
Üreticilerini ve üretimlerini bu yolla koruyorlar. Türkiye’nin de
çiftçisini yaşatmak için tarife dışı engeller koyması gerekiyor”
-“Gerekli tedbirler acil bir şekilde alınmadığı takdirde ayçiçeği
ve pamuk üreticimizin feryatları kesilmez”
-“Ülkemiz bu ürünlerde ithalatçı, ham tarım ürünlerinde dış
ticaret açığı vermeye devam eder”
Ankara – 26.08.2013 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ayçiçeği ve pamukta 4 milyar doları aşkın ithalat olduğunu bildirerek, “Sektörümüzü ve ülkemizi ayçiçeği ve pamukta yaşanan istiladan korumalıyız” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, ayçiçeğinde gümrük vergilerinin düşük kaldığını, pamukta ise gümrük vergisi olmadığını Dünya Ticaret Örgütü kararları ve Gümrük Birliği anlaşmasının Türkiye’de ayçiçeği ve pamuk üretimini sınırladığını, bunun sonucu 2012 yılında 4 milyar doları aşkın dövizin ayçiçeği ürünleri ve pamuk ürünleri ithalatı için harcandığını belirtti.
2012 yılında 2 milyar 377 milyon 563 bin dolarlık pamuk ithal edildiğine dikkati çeken Bayraktar, yine 2012 yılında 988 milyon 462 bin 631 dolarlık ayçiçeği yağı, 438 milyon 660 bin 298 dolarlık ayçiçeği tohumu, 185 milyon 71 bin 408 dolarlık ayçiçeği küspesi, 21 milyon 936 bin 765 dolarlık ayçiçeği tohumu unu ve 5 milyon 298 bin 642 dolarlık ayçiçeği tohumluğu ithalatı olduğu bilgisini verdi.
Bayraktar, ayçiçeği ürünlerinde toplam ithalatın 1 milyar 639 milyon 429 bin 744 doları bulduğunu, bu rakama pamuğun dahil edilmesiyle 4 milyar 16 milyon 992 bin 744 dolara ulaştığını, soya gibi diğer yağlı tohumların dahil edilmesiyle de 6 milyar dolara yaklaştığını belirtti.
-“Ayçiçeği ve pamukla iştigal eden üretici korunmalı, desteklenmeli”-
Kronik bir şekilde cari açık veren Türkiye’nin ayçiçeği ve pamuğa verdiği 4 milyar doları aşkın, diğer yağlı tohumlarla birlikte yağlı tohumlar ve pamuğa ödediği 6 milyar dolara yakın dövizin ülkede kalması için bu ürünle iştigal eden üreticinin korunması ve desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:
“Türkiye, hemen hemen her bölgesi yağlı tohumlar üretimine elverişli iken, halen yağlı tohumlu ürünlerde net ithalatçı ülke konumunda. Ülkemizde üretilen yağlı tohumlardan elde edilen yağ miktarı 655 bin ton iken, toplam yağ tüketimimiz 2 milyon 145 bin tona ulaşıyor. Yağ ihtiyacının sadece yüzde 30,5’i ülkemizde üretilen başta ayçiçeği olmak üzere yağlı tohumlarla karşılanıyor. 2012 yılında yağlı tohum ithalatı 2 milyon 131 bin ton, bitkisel yağ ithalatı 1 milyon 325 bin ton ve bunların işlenmesi sonucu arta kalan küspelerin ithalatı ise 1 milyon 880 bin ton oldu. Yağlı tohum, bitkisel yağ ve küspe ithalatına ödenen döviz miktarı yıllık 3,6 milyar doları buluyor.”
Yağlı tohumlu bitkilerdeki açığın kapatılmasına yönelik alınan tedbirler ile birlikte en önemli ilerleme ayçiçeğinde yaşandığını, 2000 yılında 800 bin ton ayçiçeği üretiminin 2012 yılında 1 milyon 200 bin tonu yağlık, 170 bin tonu çerezlik olmak üzere 1 milyon 370 bin tona yükseldiğini bildiren Bayraktar, “2013 yılında ise üretimin 1 milyon 350 bin tonu yağlık, 150 bin tonu çerezlik olmak üzere toplam 1 milyon 500 bin tona çıkacağı tahmin ediliyor” dedi.
Bayraktar, Türkiye’nin 2012 yılında 2 milyar 377 milyon 563 bin dolarlık da pamuk ithalatı yaptığını bildirdi.
-“Yerli üretimi yok edecek kadar aşırı ithalat, bir şekilde önlenmeli”-
Yerli üretimi yok edecek kadar aşırı yapılan ithalatın bir şekilde önlenmesi gerektiğini belirten Bayraktar, şöyle devam etti:
“Dünya Ticaret Örgütü ve Gümrük Birliği’nin engelleyici kurallarını aşmak ve yerli üretimi korumak için birçok ülke, hatta Avrupa Birliği tarife dışı engeller uyguluyor. Üreticilerini ve üretimlerini bu yolla koruyorlar. Türkiye’nin de çiftçisini yaşatmak için tarife dışı engeller koyması gerekiyor. Çünkü gümrükleri artıramıyorsunuz. Çok ucuz ithalattan kendinizi koruyamıyorsunuz.
Ayrıca dahilde işleme rejimi kapsamında sıfır gümrükle ithal edilen ürünlerin iyi denetlenmesi gerekiyor. Bu ürünler iç piyasaya girince, üretimi, üreticiyi ve iç piyasayı perişan ediyor. Bunun önüne geçilmesi, bu ürünlerin takibi ve denetimi zorunluluğu var.”
Üreticinin ve üretimin korunması için iç desteklerin artırılması ve üreticinin üretmesinin sağlanması gerektiğini bildiren Bayraktar, sulama yatırımlarının bitirilerek üretim ve verim artırılmasının bu konuda büyük önem taşıdığını vurguladı.
Bayraktar, “Gerekli tedbirler acil bir şekilde alınmadığı takdirde ayçiçeği ve pamuk üreticimizin feryatları kesilmez. Ülkemiz bu ürünlerde ithalatçı, ham tarım ürünlerinde dış ticaret açığı vermeye devam eder” dedi.