-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:
-“Bu aylarda meydana gelecek bir don olayı, kışlık üretimi yapılan sebze ve hasadı devam eden narenciye ve sera ürünlerine zarar verebilmektedir”
-“Henüz narenciyede bir don olayı olmamakla birlikte, Hava sıcaklıklarının daha da düşmesi halinde ürün olumsuz etkilenebilecektir”
-“Meteoroloji’den üreticilerimize gereken uyarılar yapılmakla birlikte, ürünü depolama imkanı bulunan üreticilerimizin ürünlerini toplayıp depolamaları, olası maddi kaybı önleyecektir”
-“Üreticilerimizin aşırı yağış, don, dolu gibi tarımsal üretime zarar verecek konularda Devlet Meteoroloji İşleri GenelMüdürlüğü tarafından yapılan açıklamaları takip etmeleri ve zorunlu önlemleri zamanında almaları gerekir”
Ankara – 11.12.2013 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nün 11, 12, 13 Aralık 2013 günleri için Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz kıyı kesiminde hafif, iç kesimlerde kuvvetli don olayı beklendiğini duyurduğunu ve zirai don uyarısı yaptığını bildirerek, “Bu aylarda meydana gelecek bir don olayı, kışlık üretimi yapılan sebze ile hasadı devam eden narenciye ve sera ürünlerine zarar verebilmektedir” dedi.
Bayraktar, henüz narenciyede bir don olayı olmamakla birlikte, hava sıcaklıklarının daha da düşmesi halinde ürünün olumsuz etkileneceğini belirtti.
Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada, son günlerde ülke genelinde gerçekleşen kar yağışlarının özellikle hububat üretimine olumlu yansımakla birlikte, bu aylarda mevsim normallerinin altında gerçekleşen hava sıcaklıklarının kışlık üretimi yapılan sebze ile hasadı devam eden narenciyeye ve sera ürünlerine zarar verebildiğini bildirdi.
-“Seralarda ısınma ve nakliye maliyetlerinin artmasına neden oluyor”-
Hava sıcaklıklarının normallerin altına düşmesinin seralarda ısınma ve nakliye maliyetlerinin artmasına, işçilik faaliyetlerinin zorlaşmasına, serada yetiştirilen sebzelerde verim düşüklüğüne, tarlada yetiştirilen kışlık sebzelerde de don olaylarına neden olabildiğine dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:
“Ege ve Akdeniz bölgelerinde meydana gelen düşük hava sıcaklıkları dalda ürün bulunması nedeniyle özellikle narenciye için risk oluşturmaktadır. Henüz narenciyede bir don olayı olmamakla birlikte, hava sıcaklıklarının daha da düşmesi halinde ürün olumsuz etkilenebilecektir.
Meteoroloji’den üreticilerimize gereken uyarılar yapılmakla birlikte, ürünü depolama imkanı bulunan üreticilerimizin ürünlerini toplayıp depolamaları, olası maddi kaybı önleyecektir. Ayrıca, meyve ağaçlarında don riski devlet destekli Tarım Sigortaları kapsamındadır. Üreticilerimizin don riskine karşı kayıplarının azaltılması açısından mutlaka sigorta yaptırmaları gerekmektedir.”
-“Üreticiler bilgilendirilmeli ve teknik olarak desteklenmeli”-
Tarım ürünlerinin tohumun tarlaya atılışından ürünün hasat edilerek ambara konmasına kadar her zaman risk altında olduğunu bildiren Bayraktar, şöyle devam etti:
“Bu nedenle üreticilerimizin aşırı yağış, don, dolu gibi tarımsal üretime zarar verecek konularda Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamaları takip etmeleri ve zorunlu önlemleri zamanında almaları gerekir.
Ekonomik gücü yeterli olmayan çiftçilerimiz don zararından korunmak için saman yakma, ürünlerin üzerini örtme gibi yöntemlere başvurmaktadır. Açık alanda yetiştirilen ürünler için don riskinden korunmada etkili olan, rüzgâr pervaneleriyle havanın karıştırılması, üstten sulama ve yağmurlama sulama gibi yöntemlerin üreticilerimiz tarafından kullanımının artırılması için gerekli tedbirler alınmalıdır. Üreticilerimiz bu konularda bilgilendirilmeli ve teknik olarak desteklenmelidir.”
-Dona karşı alınacak tedbirler-
Dona karşı tedbirlerin ekim-dikimden önce ve sonra alınacak önlemler olmak üzere ikiye ayrıldığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
“Ekim ve dikimden önce yer seçiminde, don riski taşıyan bölgelerde mümkün olduğunca zirai faaliyetler yapılmamalıdır. Eğer tarım yapılması düşünülüyorsa dona dayanıklı türler seçilmelidir. Vadi tabanlarında, dar havzalarda, çukur bölgelerde dona hassas bitkilerin yetiştirilmesinden kaçınılmalıdır.
Don riski olan bölgelerde daha geç çiçeklenen çeşitler seçilmelidir. Don olayına hassas bitkilerin yetiştirildiği yerlerde, don tehlikesi başlamadan önce yabancı otlar temizlenmeli, ancak toprak işleme de dahil hiçbir kültürel işlem yapılmamalıdır.
Isı yalıtımı ile ürünlerin üstü toksik olmayan protein köpükleri ile kaplanır.
Yeryüzünden atmosfere giden ısı kaybını engellemek için uygun ısıtma ekipmanları kullanılır veya küçük ateşler yakılır.
Don olayını önlemede bir yöntem olan üstten sulama veya yağmurlamanın belirgin bir yararı vardır ve dikkate değer bir öneme sahiptir. Bu yöntem sadece üzerindeki buz yükünü taşıyabilecek bitkilerde uygulanabilir.
Don zararlarını en aza indirebilmek için; toprak nemli, yabancı otları temizlenmiş, düzeltilmiş ve pekiştirilmiş olmalıdır.
Her yıl ince bir kum tabakasının don riskli alanlara serilir. İnce kum aynı zamanda buharlaşmayı (kendi bünyesindeki su miktarı çok az olduğundan) en alt seviyeye indirir.
İlkbaharda meydana gelen son don olaylarının çok sık görüldüğü yerlerde, meyve ağaçlarının çiçeklenme devresinde don olayından fazla zarar görülmemesi için çiçeklenmenin geciktirilmesi amacıyla ağaç dipleri 1 metre çapında açılarak kar veya buz kalıpları konulur.
Don veya donma sıcaklıkları ile ilgili bir tahmin önceden kullanıcılara ulaştırılmış ise bölgedeki çiftçiler olgun meyveleri, sebzeleri ve diğer ürünleri acil olarak toplamaları gerekir.”