-TZOB Başkanı Bayraktar, Kırkağaç’ta…
-Genel Başkan Bayraktar: “Ülkemizde çiftçilik zor bir meslek, kolay değil”
-“Doğal afetlerle boğuşuyoruz, maliyetlerin yüksekliği, zaman zaman yapısal sorunların getirdiği problemler var”
-“Bir taraftan işletmelerimiz küçük, bir taraftan sulamaya açamadığımız 2,5 milyon hektar alan var”
-“Bu arazilerin önümüzdeki yıllarda hızlı bir şekilde sulamaya açılması lazım”
-“TARSİM kapsamında olmayan üreticilerimize bir yardım yapılması gerekiyor”
-“Hükümet kurulduğu zaman tarım sektörüyle ilgili beklentilerimizi Başbakan ve Bakanlarla görüşme imkanı bulacağız"
Kırkağaç-Manisa – 04.07.2015 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ülkemizde çiftçiliğin zor bir meslek olduğunu bildirerek, “Doğal afetlerle boğuşuyoruz, maliyetlerin yüksekliği, zaman zaman yapısal sorunların getirdiği problemler var” dedi.
Bir dizi ziyaret ve hayatını kaybeden eski TZOB Yönetim Kurulu Başkan Vekili M. Nuri Şeyda Sorman’ın mevlüdü için Manisa’ya gelen Bayraktar, Kırkağaç Ziraat Odası’nı da ziyaret ederek Oda Başkanı Süleyman Boğaz’dan oda çalışmaları ve çiftçi sorunları konusunda bilgi aldı.
Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada, 2014 yılında çok sayıda afet gören çiftçinin bu yılın başından beri olumsuzluklarla karşılaştığını ifade ederek, şunları söyledi:
"Doğal afetler bizi fevkalade üzüyor. 2014 yılında bazı aylardaki doğal afetler, üreticimize fevkalade zarar verdi. Don vardı, dolu vardı, sel vardı, hortum vardı. 2014 yılında görmediğimiz doğal afet kalmadı. 2015 yılının daha iyi geçmesini arzu ediyorduk. 2015 yılının başından itibaren de bazı doğal afetler yine çiftçimizi vurmaya başladı.
Mevsim normallerinin üzerindeki yağışlar sel felaketini de beraberinde getirdi. Bazı yerlerde yine dolu felaketiyle karşı karşıya kaldık. Bunlardan bir tanesi de Kınık ilçemiz. Oradaki üreticilerimiz fevkalade zarar gördü. Hükümetimizden yaraların sarılmasını talep ediyoruz. 2090 sayılı kanun ihtiyaca cevap vermiyor. Öncelikle de bu konunun rehabilitasyonu gerekiyor. Tüm mal varlığının zarar görmesi halinde üreticilerimize yardımı öngören bir kanun bu.
Bu kanun ihtiyaca cevap vermiyor. Tohum, ihtiyacı karşılamıyor. O da kaldırıldı. Özellikle TARSİM kapsamında olan üreticilerimiz prim ödemek kaydıyla ki bu primlerin de yarısını devlet ödüyor. Tabii bunlar zararların bir kısmını tazmin edebiliyorlar. TARSİM kapsamında olmayan üreticilerimize bir yardım yapılması gerekiyor. Afet fonlarından yardım talep ediyoruz. Afet fonlarından yardım yapılıyor. Ziraat Bankası ve Tarım Krediye olan borçlar erteleniyor. Ama çiftçilerin yarısı özel bankalara borçlu. Dolayısıyla özel bankalarında bir yapılandırma yapmalarını talep ediyoruz. Çünkü çiftçimizin önümüzdeki dönemde tarlaya girebilmesi üretim yapabilmesi için çiftçimize can suyu verilmesi lazım. Bu borçların da rahatlatılması lazım. Bununla ilgili girişimlerimizde devam ediyor.
Ülkemizde çiftçilik zor bir meslek, kolay değil. Zaman zaman doğal afetlerle boğuşuyoruz, zaman zaman maliyetlerin yüksekliği, zaman zaman yapısal sorunların getirdiği problemler var. Bir taraftan işletmelerimiz küçük, bir taraftan sulamaya açamadığımız arazilerimiz 2,5 milyon hektar alan var. Bu arazilerin önümüzdeki yıllarda hızlı bir şekilde sulamaya açılması lazım. Bu manada da beklenti içindeyiz.
Siz ne yaparsanız yapın sulamaya da açsanız, her türlü girdi desteklerini de sağlasanız, destekleme bütçesini de artırsanız, çiftçimizi bilgiyle buluşturamazsanız, çiftçiyi şaha kaldıramazsınız yani üretimde, verimlilikte, kalitede ve standartta en önemli enstrüman bilgidir.”
-Hedefimiz 150 milyar dolarlık tarımsal hasıla-
Bugün 57-58 milyar dolarlık hasılanın yeterli olmadığını bildiren Bayraktar, şöyle devam etti:
“Bizim hedefimiz 150 milyar dolarlık hasıla. Bunu Gayri Safi Milli Hasılaya katmamız lazım. Hem ülkenin zenginliği hem de tarım sektörünün şahlanmasıyla beraber, çiftçimizin zenginliğidir. Bu hedefe ulaşma noktasında değerli başkanlarımızın da gayretli çalışmalarını görüyorum.
Bir taraftan teknik elemanlar istihdam ediyorlar, bir taraftan tarım danışmanları istihdam ediyorlar. Eğitim çalışmalarını Tarım Bakanlığı ile de yapıyorlar. Araştırma enstitülerinde kadın çiftçilerimize eğitim veriyoruz. Şimdi genç çiftçilerimize de eğitim vermeye başladık. Bunula ilgili çalışmaları da oda başkanlarımızla yapıyoruz. Bu eğitim çalışmaların sonucunda biz şunu göreceğiz; hem kadınlarımız, hem gençlerimizi hem çiftçimizi eğittiğimizde bitkisel üretimde birim alanda verimin, hayvansal üretimde hayvan başına verimin yükseldiğini göreceğiz.
Eğer birtakım hedefler, 2023 hedefleri koyuyorsak, bu hedeflere ulaşmak için muhakkak çiftçimizle odalarımızın entegre olması gerekir. Ziraat Odaları ve Tarım Bakanlığımızla eğitim çalışmalarına hız verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Değerli başkanlarımı da bu gayretlerinden dolayı tebrik ediyorum. Ayrıca sektör temsilcileri olarak bir an evvel hükümetin kurulmasını arzu ettiğimizi belirtmem lazım. Çünkü ekonomi belirsizlik kaldırmaz. Toplumun da beklentisi bu. Hükümet kurulduğu zaman da tarım sektörüyle ilgili beklentilerimizi Başbakan ve Bakanlarla görüşme imkanı bulacağız."