ANKARA-
16.06.2024-
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Toprak
Bayramı dolayısıyla yazılı basın açıklaması yaptı. “Topraklarımızı korumak
gelecek nesillere bırakabileceğimiz en değerli armağandır” vurgusu yapan
Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Binlerce hatta milyonlarca yılda oluşan
toprak, sadece çiftçilerimiz için değil, tüm insanlık için en önemlisi de geleceğimiz
için değerli hazinemizdir. Bu bilinçle 7’den 70’e herkes toprağı korumak için
elinden geleni yapmalıdır. Gezegenimizin adeta yaşayan derisi olan birçok
canlıya yaşam alanı sunan toprak, çiftçilerimizin geçimini sağladığı, üzerinde
üretimini sürdürdüğü ekmek teknesidir.
Ülkemizde toprağın üreticilerimiz
açısından taşıdığı önem dikkate alınarak 11 Haziran 1945 yılında ‘Çiftçiyi
Topraklandırma Kanunu’ kabul edildi. Bu kanunla, toprağı olmayan ya da yetersiz
olan çiftçilerimizin aileleriyle birlikte geçimlerini sağlamak ve iş gücünü değerlendirecek
ölçüde toprak edinmeleri amaçlandı. Toprağın önemini vurgulamak amacıyla aynı yıl
4760 sayılı ‘Toprak Bayramı Kanunu’ çıkarıldı. Bu kanunla birlikte her
yıl çiftçiyi Topraklandırma Kanunu’nun kabul edildiği 11 Haziran tarihini
takip eden ilk pazar günü ‘Toprak Bayramı’ olarak kutlanıyor.
Hayatın temel kaynaklarından biri olan
toprak üzerindeki baskılar, özellikle nüfus artışı, yanlış kullanım, bilinçsiz
sanayileşme gibi etkenlerle yeryüzü ölçeğinde giderek artıyor. Ülkemiz
açısından baktığımızda da en büyük zenginlik kabul ettiğimiz topraklarımızı çok
iyi koruduğumuzu maalesef söyleyemiyoruz.”
“Son
20 yılda 2,6 milyon hektar tarım arazisini kaybettik”
“Ülkemizde tarım arazileri yıldan yıla
azalıyor, kırsalda genç nüfus azalıyor, maliyetler nedeniyle çiftçi üretmekte
isteksiz davranıyor. Nitekim yüzölçümü 78,35 milyon hektar olan Türkiye’nin,
uzun ömürlü bitkilerle beraber toplam arazi miktarı son 20 yılda 26,6 milyon
hektardan 23,9 milyon hektara geriledi. Bu süreçte 2,6 milyon hektar tarım
arazisini kaybettik.
Ülkemizde en fazla tarım arazisine sahip
Konya, Ankara, Şanlıurfa ve Sivas illerinde son 10 yılda tarım arazisi 1,8
milyon dekar azaldı. Söz konusu bu illerde ki azalma sırasıyla Şanlıurfa’da
yüzde 7,9, Ankara’da yüzde 3,5, Sivas’ta yüzde 1,8 ve Konya’da yüzde 1,4
oranındadır.
Son yıllarda atıl tarım arazilerinin
üretime kazandırılmasının yanı sıra tarım arazilerinin korunması amacıyla pek
çok çalışma yapıldı, kanunlar çıkarıldı. Atıl tarım arazilerinin üretime
kazandırılması, miras yoluyla arazilerinin bölünmesinin engellenmesi gibi
uygulamalarla 2019 yılında 23 milyon 99 bin hektar olan toplam işlenen tarım
alanı 2023 yılında yüzde 3,6 oranında artarak 23 milyon 942 bin hektara ulaştı.”
“Kişi
başına düşen arazi, artan nüfus karşısında azalıyor”
“Yapılan çalışmalar sonuçlarını gösteriyor,
tarımsal üretim yapılan tarım arazileri artıyor. Ancak, tarım arazileri artışı
ülkemizde hızla artan nüfus karşısında halen yetersiz kalıyor.
Artan nüfusla beraber kişi başına düşen
arazi miktarı azalmaya devam ediyor. İstatistiklere göre 2010 yılında kişi başına
3,3 dekar arazi düşerken, bu değer 2015 yılında 3 dekara ve günümüzde ise 2,8
dekara geriledi. Bu amaçla tarım arazilerinin amaç dışına çıkarılması
kesinlikle önlenmelidir. Karayollarını ve şehirlerin gelişimini
projelendirirken, verimli tarım arazileri yerine tarıma elverişli olmayan, daha
verimsiz arazilerin kullanılmasına özen gösterilmelidir.
Birinci sınıf sulamaya uygun tarım
arazilerimizin, imara açılmasına asla izin vermemeli, bu arazilerin üzerine
sanayi tesisleri, şehirler kurulmamalıdır. Turizm, madencilik ve ulaştırma için
verimli tarım arazilerimizi kullanmamalı, meyve ağaçlarını, zeytinlikleri kesip
yazlıklar inşa edilmemelidir.
Diğer taraftan topraklarımızın tuzluluk,
çoraklaşma, yanlış kullanım gibi nedenlerle kalitesi bozulmakta ve erozyonla
verimli topraklar kaybolmaktadır. Bunun yanı sıra tarımsal sulamada istenilen
seviyeye ulaşılamaması, tarım arazilerimizin küçük, parçalı, dağınık ve çok
hisseli olması gibi hususlarda arazilerimizin verimli kullanımına engel
olmaktadır.
Ülkemizin en stratejik sektörlerinden
olan tarımın en temel sermayesi olan tarım arazilerini korumak, gıda
güvencesinde sürdürülebilirlik açısından çok önemlidir.”
“Tarım
arazilerinin hobi bahçeleri ile bölünmesine izin verilmemelidir”
“Çiftçilerimiz, üretim maliyetlerinin
yüksekliği, çözüm bekleyen yapısal sorunlar, düşük kalan üretici fiyatları gibi
sorunlarla üretmeye gayret gösteriyor. Çiftçilerimiz tüm zorluklara rağmen
üretmeye devam ederken, diğer taraftan son yıllarda tarım arazilerinin
aralarına kurulan hobi bahçeleri ile baş etmeye çalışıyor. Çiftçilerimizin
ekmek teknesi olan toprağımız hobi bahçelerine heba edilebilecek bir sermaye
değildir.
Özellikle büyükşehirlerde, en verimli
toprakların bulunduğu sahil illerinde verimli tarım arazilerinin
kooperatifleşme ile bölünerek hobi bahçelerine dönüştürülmesi tarım
arazilerinde parçalanmayı daha fazla artırıyor. Büyükşehirlerde araziler 250
metrekareye varan parsellere ayrılarak hobi bahçeleri kuruluyor. Küçük
parsellere ayrılan bu alanlara yapılan konteyner, prefabrik ev, tiny house, havuz
gibi betonarme yapılaşmalarla tarım alanları yok ediliyor. Bu yapılaşmaların
hiçbir geçerli izahı olamaz. Köylere yakın alanlarda kurulan hobi bahçeleri
köyde sosyal yapıyı da olumsuz etkiliyor.
Tarımsal üretimde verimliliğin
artırılmasında, maliyetlerin azaltılmasında, teknolojinin verimli kullanımında
tarım arazilerinin büyüklüğü ve bütünlüğü oldukça önemlidir. Her ne sebeple
olursa olsun tarım arazilerinin bölünmesi ve hobi bahçelerinde olduğu gibi
büyük araziler arasında yapılaşma oluşturulması doğru değildir.
Arazilerin parçalanması, bölünmesi,
Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu kapsamında yasak olmasına rağmen, hobi
bahçelerinin bu kadar artması denetimlerin yetersizliğini gösteriyor.
Arazilerin telle çevrilmesiyle başlayan hobi bahçesi yapımı, araziye beton
dökülmeden belediyeler tarafından en başta engellenmelidir.
Bereketli topraklarımızın kıymetinin
bilindiği toprağı yönetenlerden kullanana kadar her kesimin ona saygı duyarak
hareket edeceği günler temennisiyle Toprak Bayramını kutluyorum. Bu sene Toprak
Bayramı ile mübarek Kurban Bayramı aynı güne denk geldi. Bu vesileyle başta
kıymetli çiftçilerimiz olmak üzere tüm vatandaşlarımızın Kurban Bayramını
kutluyorum. Birlik ve beraberliğimizin daim olduğu bir bayram geçirmenizi
diliyorum.”