-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:
-“Bu hızla giderse, yılsonu itibarıyla sanayiye aktarılan
süt miktarı 8 milyon tonu geçecek”
-“Sanayiye aktarılmayan miktarla birlikte süt üretimi 2011
yılında 13,8 milyon tonu inek sütü olmak üzere ilk kez
15 milyon tonu aşmıştı”
-“Yakın zamanda 25 milyon tonluk üretimi konuşur hale
geleceğiz. Bu kadar süt nasıl tüketilecek? Sütte arz
fazlalığı sorunu sadece okul sütü programıyla aşılamaz.
Hayvancılıkta müdahale kurumu kurulmasını gerekir”
-“Okul sütü uygulamasını sonuna kadar destekliyoruz”
-“8 aylık dönemde toplanan inek sütündeki artış yüzde 13,9,
içme sütü üretimindeki artış yüzde 13,4, peynirdeki artış
yüzde 9,4, yoğurttaki artış yüzde 5,3, ayrandaki artış yüzde 12’yi
buldu”
Ankara – 11.10.2012 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 8 ayda toplanan inek sütü miktarının 5,5 milyon tonu aştığını bildirerek, “bu hızla giderse, yılsonu itibarıyla sanayiye aktarılan inek sütü miktarı 8 milyon tonu geçecek” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, 2012 yılı Ağustos ayında sanayiye aktarılan süt miktarının, Temmuz 2012’ye göre 53 bin 801 ton azalarak 641 bin 280 tona indiğini ama 2011 yılı Ağustos ayına göre 75 bin 236 ton arttığını bildirdi. Ocak-Ağustos döneminde 2011 yılında 4 milyon 874 bin 970 ton olan toplanan inek sütü miktarının bu yıl 5 milyon 554 bin 968 bin tona çıktığını belirten Bayraktar, “8 aylık dönemde toplanan inek sütündeki artış yüzde 13,9, içme sütü üretimindeki artış yüzde 13,4, peynirdeki artış yüzde 9,4, yoğurttaki artış yüzde 5,3, ayrandaki artış yüzde 12’yi buldu. Tüm ürünlerde yüksek bir artış var” dedi.
Ağustos 2012 itibarıyla son 1 yıllık dönemde toplanan süt miktarının 7 milyon 753 bin 738 tona yükseldiğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Son 12 aylık dönemde içme sütü üretimi 1 milyon 265 bin 937 ton, peynir üretimi 552 bin 662 ton, yoğurt üretimi 1 milyon 42 bin 575 ton, ayran üretimi 495 bin 50 ton. Tüm rakamlar, geçen yılın üretim rakamlarının üzerinde. Sanayiye aktarılmayan miktarla birlikte süt üretimi 2011 yılında 13,8 milyon tonu inek sütü olmak üzere ilk kez 15 milyon tonu aşmıştı.”
-“Üretim son sürat artıyor”-
Yakın zaman için 25 milyon ton süt üretiminin hedeflendiği Türkiye’de, böylesine düşük tüketim miktarları ile üretilen sütün nasıl tüketileceğinin merak konusu olduğunu ifade eden Bayraktar, şöyle devam etti:
“Üretim son sürat artıyor. Yakın zamanda 25 milyon tonluk üretimi konuşur hale geleceğiz. Bu kadar süt nasıl tüketilecek. Hükümetimizin uygulamış olduğu her gün 7,2 milyon okul çağındaki çocuğa 200 mililitre uzun ömürlü süt dağıtımı birçok eleştirilere ve tartışmalara rağmen başarılı bir şekilde yürütüldü. TZOB olarak uygulama döneminde de belirttiğimiz üzere, bu programı çok önemsiyor ve atılan bu olumlu adımı sonuna kadar destekliyoruz.
Bu programın çocuklarımızın eğitime başladığı 2012-2013 eğitim ve öğretim döneminde de devam ettirileceğine yönelik Bakanlar Kurulu Kararı, 10 Ekim 2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu karara göre, Milli Eğitim Bakanlığı’nın belirleyeceği okullarda 2012-2013 eğitim öğretim yılının ikinci yarısında geçen yıldan farklı olarak bu sefer haftada 3 gün süreyle 200 mililitre uzun ömürlü içme sütü dağıtılacak. Bu kararı da sonuna kadar destekliyoruz. Okul sütü programları; sağlıklı nesillerin yetişmesi açısından sosyal, tüketim alışkanlıklarının artırılarak süt ve süt ürünlerine talep yaratılması ve süt sektöründe arz-talep dengesinin sağlanması açısından da ekonomik fayda sağlıyor. Hatta TZOB olarak bu programın başlatılmasının yanında, ayrıca bu programın peynir, yoğurt gibi süt ürünleri ile çeşitlendirilmesi ve mutlaka yasal bir zemine oturtulması gerektiğine inanıyoruz. Böylece, bu programların uygulandığı ülkelerdeki gibi sağlıklı nesillerin yetiştirilmesi devlet garantisine alınmış olacaktır.”
-“Müdahale kurumu istikrar için şart”-
Bayraktar, sütte arz fazlalığı sorununun sadece okul sütü programıyla aşılamayacağını, hayvancılıkta müdahale kurumu kurulmasını gerektiğini, bunun istikrar için şart olduğunu söyledi.
Kamuoyuna çalışmaların başlatıldığı yönünde deklare edilen ve Et ve Balık Kurumu bünyesinde oluşturulması düşünülen bu kurumun, bir an önce faaliyete geçmesinin sütte yaşanacak sorunların önüne geçeceğini belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
“Uzun süredir önemsediğimiz, hayvancılığın gelişmesine ve sorunlarının çözümlenmesine önemli katkı sağlayacağına inandığımız ve yetkililere her platformda ilettiğimiz, hayvancılık sektöründe müdahale kurumlarının oluşturulmasıyla ilgili talebimizi dikkate alan çalışmanın, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’in geçen yıl yaptığı, Avrupa Birliği ve gelişmiş birçok ülkede yıllardır uygulanan “hayvansal ürünlerle ilgili müdahale sistemlerini kuracağız” şeklindeki açıklamasıyla başlatılmış olmasını memnuniyetle karşılamıştık.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın olumlu karşıladığı Et ve Balık Kurumu’nun bünyesinde müdahale kurumu oluşturulmasına engel çıkarılmaması gerekir. Müdahale kurumu olmaması Hazine’ye daha fazla yük getireceği unutulmamalıdır.”