-Tercih yerli malı olmalı…
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:
-“İthal ürün özentisinden vazgeçmeli, milli değerlerimizin kıymetini bilmeliyiz”
-“İthalattan kaçınmanın yolu milli ürünleri
tüketmekten geçer”
-“Türkiye
tarımda her açıdan kendine yeter ülke haline gelmeli, üretim açığımız olan alanlarda
yerli üretim artırılmalı, yerli malı kullanılmalıdır”
-“Ebeveynler,
çocuklarını yerli malı kullanmaya teşvik etmelidir”
-“Yabancı
ürünleri tercih ettiğimizde kendi çiftçimiz yerine ithalat yaptığımız ülkenin
çiftçisine kazandırıyoruz. Bu konuda toplumsal bilincimizi artırmamız
gerekiyor”
Ankara - 12.12.2019 - Türkiye Ziraat Odaları
Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye’nin tarımda her açıdan
kendine yeter ülke haline gelmesi ve üretim açığı olan alanlarda yerli üretimin
artırılması için yerli malı kullanılması gerektiğini bildirdi. Bayraktar,
“İthal ürün özentisinden vazgeçmeli, milli değerlerimizin kıymetini bilmeliyiz”
dedi.
Bayraktar, Tutum, Yatırım ve Türk Malları
haftası nedeniyle yaptığı açıklamada, Türkiye’nin, dünyada, sebze, meyve başta
olmak üzere çok sayıda tarım ürününde ilk sıralarda yer aldığını, ürün
çeşitliliğiyle de başa güreştiğini belirtti. Bir meyve, sebze cenneti olan
Türkiye’de sofralarda yerli malı besinlerin olması gerektiğini ifade eden
Bayraktar, şunları kaydetti:
“Fındık, kiraz, incir, kayısı, ayva ve kavun
üretiminde dünya birincisi olan Türkiye, karpuz, kestane, pırasa, haşhaş, koyun
sütü, bal üretiminde ikinci sırada yer alıyor. Ülkemizin bereketli
topraklarında birçok ürün yetişiyor. Türkiye, mercimek, vişne, elma ve koyun
eti üretiminde üçüncü, ceviz, salatalık, yaban mersini, zeytin, taze fasulye,
Antep fıstığı, ıspanak ve patlıcan üretiminde dördüncü, nohut, şekerpancarı,
badem, armut, aspir, çay, çilek, keçiboynuzu üretiminde beşinci sırada yer alıyor.
Vanilya, üzüm, kuru soğan, greyfurt üretiminde altıncı, limon, ayçiçeği,
şeftali üretiminde yedinci, pamuk çiğidi ve arpa üretiminde sekizinci, marul ve
kivi de dokuzuncu, yeşil soğan, bezelye, havuç, portakal ve karnabahar
üretiminde ise onuncu sırada yer alıyoruz.”
-“Tarım
ve gıdada ithalat yüksek”-
2018 yılında tarım ve gıdada 12 milyar 800
milyon dolarlık ithalat yapıldığını belirten Bayraktar, ithalattan kaçınmanın
yolunun milli ürünleri tüketmekten geçtiğini vurguladı. Bayraktar şöyle devam etti:
“Türkiye, hemen her
ürünü üretebilen bir ülkedir. Kahve gibi kakao gibi ekolojik olarak
üretemediğimiz bazı ürünlerin ithal edilmesi olağandır ancak Türkiye
şartlarında üretebileceğimiz ürünlerin ithalatından kaçınmalıyız.
Tarımsal potansiyeli bu seviyede olan bir
ülkenin tarım ve gıda ithalatı için bu kadar para harcamaması gerekir. Bunun
önemli bir bölümünü ayçiçeği, soya fasulye gibi yağlı tohumlar ile pamuk
oluşturuyor. Bu ürünlerde üretim açığımızı kapatırsak ithalatı önemli
boyutlarda azaltırız. Türkiye tarımda her açıdan kendine yeter ülke haline
gelmeli, üretim açığımız olan alanlarda yerli üretim artırılmalı, yerli malı
kullanılmalıdır.”
-“Milli
bilinçle hareket etmeli ürünün yerlisi varsa onu kullanmalıyız”-
Türkiye topraklarında çok çeşitli ve
lezzetli tarım ürünleri yetiştirildiğine dikkati çeken Bayraktar,
vatandaşlardan yerli ürün tüketmelerini istedi. Türk çiftçisinin gecesini
gündüzüne katarak her türlü ürünü yetiştirdiğini söyleyen Bayraktar, “Öncelikle
ebeveynler, çocukları yerli malı kullanmaya teşvik etmelidir. Yabancı ürünleri
tercih ettiğimizde kendi çiftçimiz yerine ithalat yaptığımız ülkenin çiftçisine
kazandırıyoruz. Bu konuda toplumsal bilincimizi artırmamız gerekiyor. Milli
bilinç içinde hareket etmeli, bir ürünün yerlisi varsa onu kullanmalıyız” diye
konuştu.
Bayraktar, tarımda üretim açığı bulunan
ürünlerde yeterliliğin sağlanması için desteklerin hayati önemde olduğunu
bildirerek, “girdiler makul seviyede tutulmalı, destekler artarak
sürdürülmelidir, aile işletmeleri mutlaka desteklenmelidir. Tarımda rekabetçiliğe, dışa bağımlı olmamaya,
yerli malı tarımsal ürün tüketmeye yoğunlaşılmalıdır” dedi.