-Tavuk eti ve yumurta
üretiminde ve ihracatında artış sürüyor…
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Aralık’ta başlayıp bu yılın ilk beş ayında da devam eden ihracat artışı sektörde üretim artışına neden oldu. Mayıs ayında, tavuk eti üretiminde yüzde 11, yumurta üretiminde yüzde 10,8 artış görüldü”
-“Yumurtada üretici fiyatları maliyetlerin altında seyrediyor. Tavuk etinde üretici 3-4 yıldır zam almadan hemen hemen aynı paralara firmalara üretim yapıyor. Hem tavuk etinde hem yumurtada üretici maliyetlerini karşılamakta zorlanıyor, para kazanamıyor”
-“1-1,5 milyon lira yatırımla 24 bin başlık kümes kurmuş bir et tavuğu üreticisinin aylık kazancı da 3 bin lirayı geçmiyor”
-“Yumurta üreticisi 23 kuruşa
mal ettiği yumurtayı 16 kuruşa satıyor”
-“İhracatçı Aralık 2016’da bin adedini 82 dolardan sattığı yumurtayı sırf ihracat pazarını kaybetmemek için Mayıs 2017’de 51 dolar civarında satıyor”
Ankara – 14.07.2017
– Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar,
kanatlı sektöründe özellikle tavuk etinde geçen yılın genelinde yaşanan
sıkıntının ardından, Aralık’ta başlayıp
bu yılın ilk beş ayında da devam eden ihracat artışının sektörde üretim
artışına neden olduğunu bildirerek, “Mayıs ayında, tavuk eti üretiminde yüzde 11, yumurta üretiminde yüzde 10,8 artış
görüldü” dedi.
Üretim
ve ihracat artışına karşın üreticideki sıkıntı devam ettiğini vurgulayan
Bayraktar, “Yumurtada üretici fiyatları maliyetlerin altında seyrediyor. Tavuk
etinde üretici 3-4 yıldır zam almadan hemen hemen aynı paralara firmalara
üretim yapıyor. Hem tavuk etinde hem yumurtada üretici maliyetlerini
karşılamakta zorlanıyor, para kazanamıyor” dedi.
Bayraktar,
yaptığı açıklamada, 2017 yılının Mayıs ayında,
bir önceki yılın aynı ayına göre, yumurta üretiminin 1 milyar 415 milyon 651 bin
adetten 1 milyar 568 milyon 391 bin adede, tavuk eti üretiminin ise 173 bin 187
tondan 192 bin 275 tona yükseldiğini vurguladı.
-İhracat
rakamları-
Mayıs
ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre, yumurta ve ürünleri ihracatının 14,3
milyon dolardan yüzde 63,3 artışla 23,3 milyon dolara, kanatlı eti ve ürünleri
ihracatının 28,9 milyon dolardan yüzde 41,2 artışla 41 milyon dolara
yükseldiğini belirten Bayraktar, süt ve süt ürünleri ihracatının ise 32,8
milyon dolardan yüzde 23,7 azalışla 25 milyon dolara gerilediğini bildirdi.
Bayraktar,
kanatlı eti ve ürünlerinde ihracatın Ocak’ta yüzde 70,2, Şubat’ta yüzde 30,5,
Mart’ta yüzde 29,5, Nisan’da yüzde 50,3, Mayıs’ta yüzde 41,2, yumurta ve
ürünleri ihracatının ise Ocak’ta yüzde 40,7, Şubat’ta yüzde 100,3, Mart’ta
yüzde 63,3, Nisan’da yüzde 26,7 ve Mayıs’ta yüzde 63,3 arttığını vurguladı.
Sektörün
ihracat sıkıntısı yaşamaması gerektiğinin altını çizen Bayraktar, şunları
kaydetti:
“Kanatlı eti ve ürünleri ihracatı, 2014 yılında
651 milyon dolar, yumurta ve yumurta ürünleri ihracatı 401,9 milyon dolar
düzeyine kadar çıkmıştı. Başta Irak olmak üzere yakın pazarlardaki sıkıntılar,
Ortadoğu ülkelerinde yaşanan ekonomik sorunlar, Suriye ve Irak’ın neden olduğu
ulaşım sıkıntıları ihracatı olumsuz etkiledi. 2015 yılında, kanatlı eti ve ürünleri
ihracatı 436,8 milyon dolara, 2016 yılında ise 361,6 milyon dolara geriledi. Yine aynı sorunlar nedeniyle yumurta ve
yumurta ürünleri ihracatı 2014 yılında 401,9 milyon dolarken, 2015
yılında 273,5 milyon dolara düştü. 2016 yılında ihracat 289,6 milyon dolara
yükselse de 2014 yılı ihracat rakamları yakalanamadı. Bu rakamları yakalama
yolunda, 2017 yılında toparlanma için ilk işaretler 5 aylık dönemde geldi.
İlk
5 aylık dönemde bir önceki yılın aynı
dönemine göre kanatlı eti ve ürünleri ihracatında yüzde 46,2, yumurta ve
ürünlerinde yüzde 58,6, süt ve süt ürünlerinde yüzde 1,8 artış görüldü.”
-“Yumurta
üreticisi her yumurtadan 7 kuruş zarar ediyor”-
Üretim ve ihracat rakamları artmasına rağmen
üreticinin para kazanamadığını belirten Bayraktar, “yumurta üreticisi 23 kuruşa
mal ettiği yumurtayı 16 kuruşa satıyor. Yumurta başında 7 kuruş bir zarar söz konusu.
Fiyatlar ihracatta da farklı değil. İhracatçı Aralık 2016’da bin adedini 82
dolardan sattığı yumurtayı sırf ihracat pazarını kaybetmemek için Mayıs 2017’de
51 dolar civarında satıyor” dedi.
Bayraktar, şunları kaydetti:
“Yumurta üreticiler bir yandan yem başta olmak üzere
yüksek maliyetlerle boğuşurken diğer yandan bir kayıt dışı ve plansız üretim ile
bunun yol açtığı haksız bir rekabet ve arz fazlasıyla mücadele etmek zorunda
kalıyorlar. Her yer salma ve serbest tavuk tabir edilen, denetimsiz, vergisiz
üretim yerleriyle dolmaya başladı. Bunlar aynı zamanda yumurtalarını normal
kümeslere göre daha pahalıya pazarlıyorlar. Kayıtlı işletmeler ayda 2 defa aşı,
antibiyotik kullanımı gibi hayvan sağlığı yönünden kontrole tabi tutulurken, bu
işletmelerde bu tür kontroller de yapılmamakta, hem hastalık riski hem de
haksız rekabet nedeniyle sektörde ciddi sorunlara neden olmaktadırlar. Buna bir
an önce tedbir alınmalı, iç talep ve ihracat dikkate alınarak kayıt dışılık
önlenerek üretim planlaması yapılmalı, yeni kurulacak işletmelerin ürününü
nereye pazarlayacaklarını söyledikleri ve bunu garanti ettikleri takdirde
kurulumuna izin verilmelidir.”
Bayraktar, yumurtanın enflasyonun artma
sebeplerinden biri olduğu yönündeki açıklamalarında piyasadaki gerçeklerle
uyuşmadığını, üreticinin zararına satış yaptığı bir piyasada bunun mümkün
olamayacağını söyledi.
-“Et
tavuğu üreticisi de para kazanamıyor”-
Et tavuğu broiler üretiminde de ihracat ve üretim
artarken üreticinin para kazanamadığını belirten Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Haberlere bakıyorsunuz kanatlı eti firmaları artan talebe
yetişemiyor. İhracat ve üretim rakamlarına bakıyorsunuz, önemli artışlar var.
Ama üretici kazanıyor mu? Hayır. Benim üreticim 1-1,5 milyon lira yatırımla 24
bin başlık bir kümes kurmuş. İki aylık üretimden en iyi üretim yapan yani
hayvan başı 2,6 kilogram ortalama canlı ağırlığa ulaşabilen üretici 19 bin 200 lira
para kazanıyor. Bunun 4 bin lirası elektrik ve su, 1700 lirası yükleme bedeli,
2 bin 500 lirası veteriner ilaçları gibi çeşitli giderlere olmak üzere toplamda
8 bin 200 lira harcıyor, aylık 2 bin liradan 2 ayda 4 bin lirasını bakıcıya sigortası
da dahil olmak üzere maaş olarak ödüyor, eline 2 ayda 7 bin lira kalıyor. Aylık
bazda kazanç 3 bin 500 civarında. Ekstra bakım, arıza ve benzeri giderler
mutlaka çıkıyor, bu durumda üreticinin eline tahmini olarak 3 bin lira kalıyor.
Canlı kilo artışını bu seviyenin altında sağlayabilen üreticiler ise bahsedilen
bu fiyatın daha da altında para kazanıyorlar. 2013 yılından 2017 yılına kadar
hayvan başına masraflar 40-50 kuruşlardan 70-80 kuruşlara çıkmasına rağmen firmaların
üreticilerimize ödedikleri para çok değişmedi, 90 kuruş ile 1 lira arasında
seyrediyor. Üreticimiz, işçilerin sigortalarını bile ödemekte zorlanıyor.
Bu tablodan da görüleceği üzere kanatlı etinde
birileri kazanıyor ama bu kesinlikle milyon liralık yatırım yapan, parasını
buralara bağlayan, üretim yapmaya çalışan üretici değil. Bu şekilde nasıl
üretim devam edecek? En kısa zamanda gerekli tedbirleri almalıdır.”
-Sanayiye
aktarılan sütte azalma-
Son
aylarda sanayiye aktarılan sütte bir azalma yaşandığına dikkati çeken
Bayraktar, “bir önceki yılın aynı ayına göre 2017 Mayıs ayında, sanayiye
aktarılan inek sütü; yüzde 3,4 azalarak 837 bin 592 tondan, 808 bin 848 tona
indi. Ocak’ta yüzde 0,6, Şubat’ta yüzde 6,6, Mart’ta yüzde 4,8, Nisan’da yüzde
5,6, Mayıs’ta ise yüzde 3,4 azaldı. Azalmada yem fiyatlarının yükselmesi ve çiğ
süt fiyatlarının düşük seyretmesinin büyük bir etkisi var” dedi.