Türkiye - AB Entegrasyonunda Tarım konulu uluslararası konferans esnasında “Tarım Zirvesi” yapıldı. Zirveye, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi EKER, TZOB Genel Başkanı Ş. Şemsi BAYRAKTAR, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşarı V. Vedat MİRMAHMUTOĞULLARI, Müsteşar Yardımcıları, TZOB Yönetim Kurulu Üyeleri Hüseyin ÖNBEY, Necat AVCI, Hüseyin TOPÇUOĞLU, Selahattin BİÇER, Bayram SEVİM, Mustafa HEPOKUR, Nuri SORMAN, Bakanlık yetkilileri ve Erzurum Ziraat Odası Başkanı Mücahit HARMANDAR, Osmaniye Ziraat Odası Başkanı Bahadır SEZGİN, Şanlıurfa Ziraat Odası Başkanı Halil DOLAP ve Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İlhami TEKE, Fiskobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Salih ERDEM ile yönetim kurulu üyeleri katıldı.
Zirvede TZOB Yönetim Kurulu Üyeleri ve Ziraat Odası Başkanları bölgelerinde yaşanan aşağıdaki sorunları dile getirdiler.
1. DGD
Destekleme araçlarının en büyük kalemini oluşturan DGD, Tarım Strateji Belgesinde de belirtildiği üzere cari yıl içinde ödenmelidir. 2005 yılı DGD'nin ne miktarı ne de ödeme zamanı halen belli değildir.
Yapılan desteklerin amacına ulaşması için 2005 yılı DGD miktarlarının bir an önce belirlenmesi ve ödenmesi gerekmektedir.
2. Primler
Türkiye yağ açığını ithalatla kapatmakta ve ham yağ ve yağlı tohumlara yılda bir milyar doların üzerinde döviz ödemektedir. 1998 yılından beri soya, kanola, ayçiçeği gibi yağlı tohumlu ürünlere prim uygulaması devam etmektedir. Bu ürünlere yer fıstığı da dahil edilmelidir.
3. Çiftçi Kayıt Sistemi
Desteklemelerin zeminini oluşturan çiftçi kayıt sistemine, halen hazine arazileri üzerinde ecrimisil ödeyerek tarımsal üretim faaliyetinde bulunan, davalı arazileri olan ve varisleri bir araya gelemediğinden intikal yaptıramayan pek çok çiftçi girememekte ve desteklerden faydalanamamaktadır.
Özellikle intikal işlemlerinde tüm varislerin bir araya toplanması şartı aranmadan intikal yaptırılabilmeli, tarımsal faaliyette bulunan tüm çiftçiler Çiftçi Kayıt Sistemine girmelidir.
4. Desteklerden yapılan vergi kesintisi
Bilindiği üzere 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 94’üncü maddesinin 11’inci fıkrası uyarınca DGD ve alternatif ürün kapsamında yapılan destekler dışında ödenen tüm tarımsal desteklerden %4 gelir vergisi kesilmektedir.
Devlet tarafından desteklemek amacıyla yapılan bu ödemelerden vergi kesilmemesi, 193 sayılı Kanun’un “Teşvik ikramiye ve mükafatları” düzenleyen 29’uncu maddesinin birinci fıkrasına göre bu vergi kesintisinin yapılması doğru değildir.
Destekleme ödemelerinden yapılan bu vergi kesintisinin önlenmesi gerekmektedir.
5. KDV
Ülkemizde üretilen tarım ürünlerinin maliyetlerinin yüksek olmasının bir sebebi, tarım sektöründe kullanılan üretim girdilerinin pahalı olmasıdır. Ürün maliyet kalemleri olan gübre, mazot ve elektrikte %18, ilaç, yem ve sertifikalı olanlar hariç bazı tohumluklarda % 8 olarak uygulanan KDV oranlarının %1 düzeyine çekilmesi tarım sektöründe maliyet sorununun hafifletilmesinde önemli bir katkı sağlayacaktır. Bunun yanında temel besin kaynağımız olan et ve sütte ise halen uygulanmakta olan %8 KDV oranlarının da hem ülkemiz insanın beslenmesindeki önemlerinden hem de üretimin teşvik edilmesi için %1'e düşürülmesi gerekmektedir.
6. Biyodizel
2005 yılında biyodizel firmalarının sayısının artması üreticilerin 2006 yılında başta kanola olmak üzere yağlı tohumlar üretimine yönelmesine sebep olmuştur. Kanolanın 2000 yılından bu yana desteklenmesine rağmen üretiminin artırılamamasının sebepleri arasında yer alan pazar sıkıntısı biyodizel üretimi ile çözümlenmiş bulunmaktadır. Bu sebeple biyodizel ve dolayısıyla kanola başta olmak üzere yağlı tohumlar üretiminin artırılması için yerli hammadde kullanımında KDV ve ÖTV uygulanmaması sağlanmalıdır.
7. Yaş Sebze Meyve İhracat Primleri
Yaş sebze ve meyvede uygulanan ihracat primleri hasattan önce ve dış piyasa ile rekabet edebileceğimiz miktarlarda açıklanmalıdır.
Bu yıl narenciyede yaşanan pazarlama probleminin çözümü için narenciyenin hal kapsamından çıkarılması doğru ancak geç alınmış bir karardır. Bu karar önümüzdeki yıl pazarlama sezonu başlangıcı dikkate alınarak uygulanmalıdır.
8. Tohumluk
Ülkemiz tohumlukta özellikle sebze tohumluğunda tamamen dışa bağımlı bulunmaktadır. Bu durum milyonlarca dövizin her yıl dışarıya gitmesine neden olmaktadır. Tohumculuk sektörüne önemli yatırımların yapılmalı ve tohumlukta dışa bağımlılığımız asgari seviyeye düşürülmelidir.
9. Enerji
Tarımsal üretimde kullanılan elektrik enerjisi başta sulama olmak üzere, seralarda (ısıtma, havalandırma, nemlendirme, serinletme), hayvansal üretimde tarımsal girdi olarak kullanılmakta olup, ürün maliyetleri içerisinde oldukça önemli bir paya sahiptir. Tarımda kullanılan elektrik tarifesi daha düşük uygulanmalıdır.
5335 sayılı Kanunla Elektrik borçlarına ilişkin yapılan son yapılandırmadan tarımsal sulama abonelerinin ancak %30'u faydalanabilmiştir. Ürün fiyatlarının düşük, maliyetlerin yüksek olması sebebiyle pek çok çiftçi yapılandırmadan faydalanamamıştır. Yapılandırmanın tekrar gözden geçirilerek elektrik borcu olan tüm çiftçilerin yapılandırmadan faydalanması sağlanmalıdır.
Sulamada kullanılan elektrik desteği 2006 yılında da artırılarak devam etmelidir. Sulama Birliklerinin de enerji desteğinden faydalanması sağlanmalıdır.
10. Buğday
Buğdayda geçen yıl yaşanan sorunların yaşamaması için, TMO kapatılan alım merkezlerinde en azından geçiçi alım yapmalıdır, alımlarda kota uygulanmamalıdır, TMO alım fiyatı üretim maliyetleri göz önüne alınarak belirlenmelidir.
Hububat primleri bu yıl da devam etmeli prim, gelişmişlik ve verim düzeylerine göre bölgesel olarak belirlenmelidir.
11. Çeltik
Çeltikte 2 yıldır uygulanan ve ABD ile Türkiye arasında tartışmalara neden olan tarife kontenjanı uygulaması 2006 yılında da devam etmelidir. Bu uygulamanın kaldırılması durumunda özellikle çeltik pazarlama dönemlerinde yerli üreticilerimizi mağdur etmeyecek şekilde ithalatı kısıtlayıcı farklı tedbirler alınması gerekmektedir.
12. Tütün
Ülkemizde de şark tipi tütün üretiminin devamı ve alternatifi olmayan bu üründen geçimini sağlayan çiftçilerin yerinde istihdamı için AB’de olduğu gibi tütünde prim sistemine geçilmelidir.
Tütünde uygulanan ÖTV'nin, daha önce olduğu gibi sigaraların içerdiği şark tipi tütüne göre uygulanması sistemine geçilmelidir.
Bu yıl sözleşme fazlası olan ürünlerin TEKEL tarafından alınması sağlanmalıdır
13. Şeker
Şeker pancarı sadece şeker ihtiyacını değil, şeker sanayinin yan ürünü olan küspe ve melas ile fabrikalara yakın yörelerde hayvancılığın gelişmesine katkılarda bulunarak ülkemizin kaba yem açığının bir bölümünü de karşılamaktadır.
Yarattığı katma değer göz önüne alınarak, şeker pancarı üretiminde kota düşüşlerinin önlenmesi için öncelikle boyutları 1 milyon tona yaklaştığı tahmin edilen kaçak şeker önlenmelidir.
14. Hayvan Kaçakçılığı
Ülkemizde görülmeyen birçok hastalık kaçak hayvan hareketleri yoluyla ülkemize girmiştir. Hayvan kaçakçılığının başlıca sebeplerin; sınırlarda kontrollerin yetersiz olması, küçükbaşlarda kayıt için beyanın yeterli olması, pazarlarda gerekli tedbirlerin alınmaması, mezbahalarda gerekli kontrollerin yapılmaması; bunların dışında hayvansal ürün üretim maliyetlerinin sınır ülkelere göre yüksek olmasıdır. Doğal olarak ucuza mal olan hayvanlar ülkemize sokulmakta, bundan da ciddi oranlarda rant elde edilmektedir. Maliyetlerimiz düşürülmedikçe kaçakçılığı polisiye tedbirlerle önleyemeceğimiz aşikardır. Alınacak tedbirler öncelikle maliyeti düşürücü yönde olmalı, polisiye tedbirler bunu desteklemelidir.
15. GAP
Projenin bir an önce tamamlanması için gerekli kaynak ayrılmalıdır.
16. KOP
KOP'a bağlı olarak modern ve çağdaş sulama sistemlerinin Türk tarımına kazandırılması gerekmektedir
17. Mayınlı Araziler
Hatay’dan Silopi'ye uzanan 410 bin dönüm mayınlı alanın, 306 bin dekarlık alanı, taban arazi olması nedeniyle, tarıma son derece elverişli arazilerinden oluşmaktadır.
Alanın mayınlardan temizleme işlemi “temizle-işlet-devret” modeliyle yabancı şirketlere kiralanması, güvenirlik açısından sorun olacağı gibi, gerek istihdam ve gerekse yörenin stratejik konumu ile bağdaşmayan yanlış bir girişim olacaktır.
Mayınlı arazilerin tarıma açılması iki ihaleyle yapılmalı arazi mayınlardan temizlenerek, temizleme işlemi sonrasında mevcut alan üzerinde, ekonomik büyüklüğe sahip işletmeler oluşturularak çiftçilere verilmelidir.
Zirvede ayrıca Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği ile Fiskobirlik arasında imzalanan protokolle Fiskobirlik'ten alacağı olan üreticilere Tarım Kredi Kooperatiflerince ürün karşılığı kredi verilmesinde yaşanan sorunlar ele alınmıştır.
Sorunları dinleyen Bakan EKER, taleplerin değerlendirileceğini belirtti.