-Sosyal Güvenlik Semineri Sakarya’da yapıldı…
-TZOB Genel Başkanı ve SGK Yönetim Kurulu Üyesi Bayraktar: “Eğer siz sosyal güvenlik sisteminde mali sürdürülebilirliği hakim kılmak istiyorsanız, en önemli parametre olan kayıt dışılığın önlenmesine öncelik vermek zorundasınız. Başka çıkış yolunuz yok. Türkiye’de de bunun mücadelesini veriyoruz”
-“Kayıt dışılığı önlemenin çok değişik enstrümanları var. Mükelleflere destek, teşvik verirsiniz. Denetlemelerinizi, cezaları artırırsınız ama kayıt dışılıkta anahtar kelime toplumsal duyarlılıktır”
-“Denetleme ve cezaları ön plana aldığınızda mikro işletmeleri, küçük işletmeleri batırırsınız”
-“Küçük işletmeler bu ülkenin emniyeti, orta sınıfı. Eğer siz işin ucunu kaçırırsanız. Küçük işletmelerin kapanmasına sebebiyet verirsiniz. Kayıt dışılığı azaltalım derken yukarıya çıkarırsınız”
-“Enformasyonun çok önemli olduğunu biliyoruz. Küçük işletmeleri bilgilendirmemiz fevkalade önemli. Bilginin yanında teşvik ve paydaşların koordinasyonu ile küçük işletmelerimizi ayakta tutmuş oluruz”
-“Son 12 yılda kayıt dışılığın yaklaşık olarak yüzde 20 civarında azaldığını görüyoruz. Yüzde 53’ten yüzde 33’e düşmüş. Bu bir rekor”
-“Yüzde 33’lük kayıt dışılığın Türkiye ekonomisine maliyeti 30 milyar liradır”
-“Önümüzdeki 10 yıl içinde kayıt dışılıkta yüzde 15 hedefine ulaşmak zorundayız”
-TZOB ve SGK merkez birimlerinden uzmanların katıldığı seminerde, Sakarya, Bursa, Kocaeli ve Yalova’dan Ziraat Odalarının başkan ve yöneticilerine, Sakaryalı muhtarlara sosyal güvenlik hakkında bilgi sunuldu
-Seminere, Sakarya Vali Yardımcısı Akın Yılmaz, SGK Sakarya İl Müdürü Nurten Canbasoğlu, Sakarya’dan belediye başkanları, meslek kuruluşlarının başkanları, protokol mensupları, Sakarya, Bursa, Kocaeli ve Yalova Ziraat Odası başkan ve genel sekreterleri katıldı
Sakarya – 01.12.2014 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Yönetim Kurulu Üyesi Şemsi Bayraktar, önceliklerinin kayıt dışılığın önlenmesi olduğunu, Türkiye’de de bunun mücadelesini verdiklerini bildirerek, “Eğer siz sosyal güvenlik sisteminde mali sürdürülebilirliği hakim kılmak istiyorsanız, en önemli parametre olan kayıt dışılığın önlenmesine öncelik vermek zorundasınız. Başka çıkış yolunuz yok. Türkiye’de de bunun mücadelesini veriyoruz” dedi.
Bayraktar, “kayıt dışılığı önlemenin çok değişik enstrümanları var. Mükelleflere destek, teşvik verirsiniz. Denetlemelerinizi, cezaları artırırsınız ama kayıt dışılıkta anahtar kelime toplumsal duyarlılıktır. Denetleme ve cezaları ön plana aldığınızda mikro işletmeleri, küçük işletmeleri batırırsınız” diye konuştu.
Sakarya’da düzenlenen seminerde, Sakarya, Bursa, Kocaeli ve Yalova’dan Ziraat Odalarının başkan ve yöneticilerine, Sakaryalı muhtarlara, sosyal güvenlikle ilgili bilgilendirme yapıldı.
Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası’ndaki seminere, Sakarya Vali Yardımcısı Akın Yılmaz, SGK Sakarya İl Müdürü Nurten Canbasoğlu, Sakarya’dan belediye başkanları, meslek kuruluşlarının başkanları, protokol mensupları, Sakarya, Bursa, Kocaeli ve Yalova Ziraat Odası başkan ve genel sekreterleri katıldı.
-TZOB’un eğitim çalışmaları-
Eğitim çalışmalarını sürdürdüklerini, 2013 yılında Sosyal Güvenlik Kurumu mevzuatı ve çalışmalarıyla ilgili 14 ilde bilgilendirme toplantıları gerçekleştirdiklerini belirten Bayraktar, Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nde 81 ilden personel çağırarak otomasyon çalışmaları yaptıklarını, bu otomasyon çalışmalarında da Sosyal Güvenlik Kurulu mevzuatı ve çalışmaları konusunda bilgi verdiklerini bildirdi.
Enformasyonun çok önemli olduğunu bildiklerini belirten Bayraktar, şunları söyledi:
“Biz sadece Sosyal Güvenlik Kurumuyla değil, Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız ve İŞKUR’la da bilgilendirme toplantıları yapıyoruz. Bunun dışında Mesleki Yeterlilik kurumuyla bilgilendirme toplantıları yapıyoruz. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak imzalamış olduğumuz protokol çerçevesinde kadın çiftçilerimizi eğitiyoruz. Nitekim iki bakanımızla da geçen yıl Sakarya’da 322 kadın çiftçimizin sertifikasını dağıttık. Yine Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız, İŞKUR ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak genç çiftçilerimizi Türkiye genelinde pilot bölgelerde eğitmeye başladık. Bunu hızlı bir şekilde yaymaya çalışıyoruz. Bunun dışında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Araştırma Enstitülerinde çiftçilerimize çok değişik konularda bilgiler sunuyoruz, eğitimler veriyoruz. Türkiye’nin çok değişik noktalarında, Sakarya da dahil olmak üzere bu eğitim çalışmalarını tamamladık ve devam ediyoruz.
Milli Eğitim Bakanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ile de çok değişik konularda eğitim çalışmalarımız sürüyor.”
-Kırsal kalkınma projeleri-
Ziraat Odalarının 200 kırsal kalkınma projesi hazırladığını belirten Bayraktar, şöyle devam etti:
“Bundan çok büyük memnuniyet duyuyorum. Çünkü hem yeni gelişen teknolojilerle çiftçimizi tanıştırma hem de bunların kullanımını öğrenme açısından bu projeler fevkalade önemli olmuştur. Bunun dışında özellikle bugünlerde Degricol projemiz var. Avrupa ülkeleriyle beraber geliştirdiğimiz bir proje. Biliyorsunuz sulama suyu boruları plastikten yapılıyor. Plastik de çevreye zarar veriyor. Plastik yerine organik materyalden çevreye zarar vermeyen bir hammaddeyle yapılan bu sulama borularını inşallah Türkiye’de imal edeceğiz. Bunun çalışmalarını da yapıyoruz. İlgili bakanlıklarla da görüşmelerimiz devam ediyor. Yine Orman ve Su İşleri Bakanımız Veysel Eroğlu ile imzaladığımız protokol çerçevesinde ağaçlandırma seferberliği başlattık. Çalışmaları sürdürüyoruz.
Bunun dışında değerli Ziraat Odası Başkanlarımız ürün işleme tesisleri, makine parkaları kuruyorlar. En son Aydın Karacasu’da zeytinyağı fabrikasının açılışını yaptım. Bunu bizim odamız yaptı. Aynı fabrikayı paketleme ve ambalajlama tesisleriyle beraber Kumluca Ziraat Odamız da hayata geçirdik. Bunun dışında da Manavgat’ta da böyle bir tesisimiz var. Biz Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Esnaf Sanatkarlar Konfederasyonları gibi kamu niteliğinde, gücünü Anayasa’dan alan meslek kuruluşlarıyız. Yani ekonomik örgütler değiliz. Ama Türkiye’de ekonomik örgütlerin zayıf olması nedeniyle bu alana yatırım yapma mecburiyeti hissettik. Çünkü başka türlü pazarlama sorununu aşmak mümkün değil. Fiyat istikrarı yakalamak mümkün değil.”
-Sosyal güvenlikle ilgili çalışmalar-
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 28 bin personeliyle 81 il müdürlüğüyle 485 civarında Sosyal Güvenlik Merkeziyle 77 milyona hizmet verdiğini belirten Bayraktar, “Gerçekten bu manada Türkiye’nin en önemli kuruluşlarından bir tanesi. Ankara’da Yönetim Kurulu olarak yaptığımız toplantılarda Türkiye’de Sosyal Güvenlik Merkezlerini açmaya devam ediyoruz. Nitekim burada Bursa başkanlarımız var. Bursa’da 14 tane Sosyal Güvenlik Merkezi açtık. Sakarya’da 7 tane merkez açtık. Şu müjdeyi de vereyim, Sapanca ve Geyve’nin ihalesini SGK Yönetim Kurulu’nda onayladık. Akyazı’yı da ihaleye çıkarıyoruz. 2015 yılı içinde hem Akyazı’yı, Hem Sapanca’yı, hem de Geyve’yi sosyal güvenlik binalarına kavuşturacağız. Bu müjdeyi de şimdi den buradan vermiş olayım” dedi.
2008 reformunun çok önemli bir reform olduğunu, bu reformdan sonra sosyal güvenlik sisteminde çok önemli gelişmeler yaşandığını, özellikle prim gelirlerinin arttığının görüldüğünü bildiren Bayraktar, şunları söyledi:
“Kayıt dışılıkta azalma olduğunu görüyoruz. Dünya nüfusu yaşlanıyor. Doyasıyla prim gelirlerinin de düşmesi bekleniyor. Birçok ülkede prim gelirleri düşüyor. Burada en önemli parametrelerden bir tanesi kayıt dışılığın önlenmesi. Dünyadaki sosyal güvenlik sistemine sahip bütün ülkelerin mücadelesi bu yönde. Öncelik kayıt dışılığın önlenmesi. Türkiye’de de bunun mücadelesini veriyoruz. Son 12 yılda kayıt dışılığın yaklaşık olarak yüzde 20 civarında azaldığını görüyoruz. Yüzde 53’ten yüzde 33’e düşmüş. Bu bir rekor. Eğer siz sosyal güvenlik sisteminde mali sürdürülebilirliği hakim kılmak istiyorsanız, en önemli parametre olan kayıt dışılığın önlenmesine öncelik vermek zorundasınız. Başka çıkış yolunuz yok. Primleri de başka türlü artırma şansınız yok. Hedef yüzde 15. Avrupa Birliği ülkelerinin ortalaması yüzde 15, yüzde 20. Önümüzdeki 10 yıl içinde kayıt dışılıkta yüzde 15 hedefine ulaşmak zorundayız. Yüzde 33’lük kayıt dışılığın Türkiye ekonomisine maliyeti 30 milyar liradır. Her yüzde 1’lik düşüşün ekonomiye katkısı 1 milyardır.
Kayıt dışılığı önlemenin çok değişik enstrümanları var. Mükelleflere destek, teşvik verirsiniz. Denetlemelerinizi, cezaları artırırsınız ama kayıt dışılıkta anahtar kelime toplumsal duyarlılıktır. Kayıt dışılığın ülkemize, vatanımıza, milletimize ve bu ülkede yaşayan insanımızın kendilerine bunun ne kadar zararlı olduğunu eğer anlayamamışlarsa daha doğrusu biz anlatamamışsak, siz ne yaparsanız yapın sosyal güvenlik sisteminin başarı şansı yoktur. Sosyal güvenlik kültürünü ve bilincini vatandaşımıza vermemiz lazım. Denetleme ve cezaları ön plana alırsanız ne olur? Geçen Trabzon’da uluslararası bir sempozyumda Azerbaycan temsilcisi dedi ki; ‘biz kayıt dışılığı önlemek için denetlemeyi cezaları artırıyoruz ama kayıt dışılığı azaltamıyoruz.’ Demek ki denetleme ve cezaların başarı getirmediği gayet açık. Denetleme ve cezaları ön plana aldığınızda mikro işletmeleri, küçük işletmeleri batırırsınız.”
-Tarımda kayıt dışılık-
Küçük işletmelerin bu ülkenin emniyeti, orta sınıfı olduğunu belirten Bayraktar, “Tarım sektöründe de büyük işletmeleri destekledik ama baktık ki sürdürülebilirlik açısından aile işletmeleri fevkalade önemli. Türkiye’nin gıda güvencesini aile işletmeleri ile sağlıyoruz. Aile işletmelerini desteklemeye başladık. Ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü de (FAO) bu yılı aile işletmeleri yılı olarak ilan etti. Küçük işletmeler her sektörde bu kadar önemli. Eğer siz işin ucunu kaçırırsanız. Küçük işletmelerin kapanmasına sebebiyet verirsiniz. Kayıt dışılığı azaltalım derken yukarıya çıkarırsınız. Enformasyonun çok önemli olduğunu biliyoruz. Küçük işletmeleri bilgilendirmemiz fevkalade önemli. Personel eğitimleri fevkalade düşük seviyede. Bilginin yanında teşvik ve paydaşların koordinasyonu ile küçük işletmelerimizi ayakta tutmuş oluruz” dedi.
En büyük kayıt dışılığın tarımda olduğunun görüldüğünü bildiren, tarımda kayıt dışılığın en büyük sebeplerinden bir tanesinin yapısal sorunların getirdiği yüksek maliyetlerin bir iş gücü fazlası yarattığından bahseden Bayraktar, “Özellikle bizim vurguladığımız kırsal kalkınma bu manada çok önemli. Kırsalda tarım dışı yatırımların artırılması fevkalade önemli. Bu iş gücü fazlasını mutlaka tarım dışı istihdam etmemiz lazım. Avrupa Birliği ülkelerinde kırsal nüfus yüzde 25’lerdedir. Ama tarım nüfusu yüzde 5’lerdedir. Bizde tarım nüfusu yüzde 25’lerde. O zaman kırsal kalkınmayı hızlı bir şekilde sağlamamız lazım ki büyükşehirlere varoşlara, gecekondu olarak bu insanları göndermeyelim. Çünkü orada daha büyük problemlerle karşı karşıya kalıyoruz” diye konuştu.
Çiftçilerin sorunlarının yanında sosyal güvenlik kurumları ile alakalı sorunları da çözmeye gayret ettiklerine dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:
“Özellikle ben yönetim kurulunda yer aldıktan sonra da bu çalışmaları hızlandırdık. 1994’ten bu yana Bağkur kesintisi yapılan çiftçilerimizin geriye dönük yapılandırmalarını sağladık. Bu fevkalade önemliydi. Hızla bir şekilde emekli olan çiftçilerimiz var. Kadın çiftçilerimiz 2003 yılından evvel aile reisi olamadıkları için kapsama giremiyorlardı. Emekli olamıyorlardı. Bunu geriye dönük çalıştırdık. Cezasız bir şekilde prim ödemelerini sağlayarak, kadın çiftçilerimizin aile reisi olamamaktan dolayı olan bu problemini de çözmüş olduk. Bu şekilde de birçok kadın çiftçimizin de duasını aldık. Onların bir kısmı da emekli oldu.
Tarımda kendi nam ve hesabına çalışan çiftçilerimize emekli olduktan sonra da yüzde 15 civarında bir kesinti yapılıyordu. Bunu kaldırdık. Bunu da fevkalade önemli görüyorum. Borcu olsun olmasın 2012 yılında yüzde 5 olarak yapılan kesintileri, yüzde 2’ye düşürdük. Sadece borcu olanlar borcu oranında ödeme yapıyorlar. Prim ödeyemeyecek olan çiftçilerimize, özellikle oda kayıtları da sosyal güvenlik kayıtları silinmeden kendilerine prim muafiyeti getirdik.
Yaşlılarımızın bazı problemleri vardı. 65 yaşın üzerindeki çiftçilerimiz ziraat odasına kayıtları varsa sosyal güvenlik kurumuna kayıt oluyorlar ve prim ödemeye başlıyorlardı. Arzu eden kayıt yaptırıp primi ödüyor, arzu etmeyen de muafiyet içinde bulunuyor.
Tarım sektörünün dışında çalışmak isteyen çiftçilerimiz vardı. Bunlara ‘Ziraat Odasından kaydını sildir, tarım sektöründen ayrıl’ deniyordu. Başka sektörlerde part time çalışabiliyorlar. Mevsimlik olarak inşaat, turizm sektöründe çalışabiliyorlar. Ziraat odasını sildirmeden buralarda çalışma imkanı yoktu. Sosyal Güvenlik Kurumu’na oradan kayıt olmaları ve prim ödemeleri de mümkün değildi. Bunu da kaldırmış olduk. Şimdi arzu ettikleri yerde çalışabilirler ve bu işyerlerinden de primleri rahatlıkla ödenebiliyor.
Torba yasada Ziraat Odalarımıza kesilen cezaları bir defaya mahsus olmak üzere kaldırttık. Ancak bildirmedikleri kayıtları da 11 Aralık’a kadar Sosyal Güvenlik Kurumu’na oda başkanlarımızın muhakkak suretle bildirmeleri gerekiyor. Çiftçilerimizin Sosyal Güvenlik Kurumu’na, vergi ve maliyeye olan borçlarını da bu torba yasayla yapılandırıyoruz.
Doğal afetlerden zarar gören çiftçilerimiz var. Bunların talepleri var. Bunula ilgili çalışmalarımızda devam ediyor.”
-Sakarya Vali Yardımcısı Akın Yılmaz-
Seminerde konuşan Sakarya Vali Yardımcısı Akın Yılmaz, Türkiye’nin geleceği açısından tarım ve hayvancılığın olmazsa olmaz bir şart olduğunu bildirdi. Tarım sektöründe üretim olmasına rağmen pazarlamanın yapılamamasından dolayı çiftçileri sıkıntıya girdiğini belirten Yılmaz, “Mümkün olabildiği kadar en ücra köşelerimize kadar çiftçimizi, köylümüzü, kooperatifleşme değil de şirketleşme yönüyle bir araya getirerek onların pazarlama fırsat ve imkanlarını profesyonelce ortaya koyabilirsek. Önemli sonuçlar elde edilir” dedi.
-SGK İl Müdürü Canbasoğlu-
SGK İl Müdürü Nurten Canbasoğlu ise, Kurumu en iyi hale getirmenin temel taşlarından birisinin kayıt dışılığı önlemek olduğunu bildirdi. Kayıt dışılık önlediğinde gelecek prim gelirinin Hazineden alınan paraya denk geldiğini vurgulayan Canbasoğlu, “Burada bir terazi var. İnşallah TZOB Genel Başkanımız ve Yönetim Kurulu Üyemiz Sayın Bayraktar, stardı verdi biz de bunun arkasını getireceğiz” diye konuştu.
TZOB ve SGK merkez birimlerinden uzmanların katıldığı seminerde “Sosyal Güvenliğin Önemi ve Kayıt Dışı İstihdamla Mücadele Kapsamında Yapılan Çalışmalar”, “Sigortalı Tescil İşlemleri ve Tarım Sektöründe Sosyal Güvenlik Kapsamı”, “Sigortalı Prim ve Tevkifat İşlemleri” hakkında bilgi sunuldu.
-SGK Korosundan müzik şöleni-
Sosyal güvenlik bilgilendirme semineri, Sakarya Üniversitesi Devlet konservatuvarı yüksek lisans öğrencisi İlker Gökkaya yönetimindeki SGK korosunun verdiği Türk halk müziği konseriyle sona erdi. Koro, çeşitli yörelerin yanı sıra kemençe eşliğinde Karadeniz müzikleri de icra etti. SGK korosunun seslendirdiği SGK Marşı da büyük beğeni topladı.
Tarımsal faaliyetlerin yoğun olduğu tespit edilen 6 ilde SGK ve TZOB işbirliğiyle bilgilendirme düzenlenen seminerler 24 Kasım’da Konya’da, 27 Kasım’da Erzurum’da yapılmıştı. Bilgilendirme seminerleri, Sakarya’nın ardından, 4 Aralık’ta Manisa’da, 8 Aralık’ta Şanlıurfa’da, 11 Aralık’ta Adana’da yapılacak.