-Şanlıurfa Tarım Fuarı açıldı
-Bayraktar: Dünyada büyük önem kazanan gıda, ülkemiz için büyük bir fırsat oluşturuyor”
-“Dünyada gelişen bir sektörü zenginliğe çevirmek istiyorsak almamız gereken farklı tedbirler var”
-“Muhakkak bunun başına eğitimi koymamız gerekiyor”
-“Çiftçilerimizi eğitmemiz lazım. Çiftçimizi dünyadaki teknolojinin kullanımından haberdar etmemiz lazım”
Şanlıurfa – 24.4.2014 - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, dünyada önemi her geçen gün artan, büyük önem kazanan gıdanın Türkiye için büyük bir fırsat oluşturduğuna dikkati çekerek, “Dünyada gelişen bir sektörü zenginliğe çevirmek istiyorsak almamız gereken farklı tedbirler var. Yapılabileceklerin başına muhakkak eğitimi koymamız gerekiyor” dedi.
Bayraktar, Şanlıurfa Gıda, Tarım ve Hayvancılık Fuarı’nın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin tarımsal potansiyelini yeterince değerlendirebildiğini söylemenin mümkün olmadığını belirtti. Dünyanın hiçbir çiftçisinin bu üretim ve verimliliği sağlayamadığını da kaydeden Bayraktar, çiftçilerin sorunlarının kısa sürede çözülmesinin üretimin devamlılığı açısından büyük önem taşıdığını vurguladı; hükümetten, özellikle elektrik fiyatlarının aşağı çekilmesini beklediklerini aktardı.
Bayraktar, konuşmasında şunları kaydetti:
“Uluslararası ve ulusal ticaretin çok hızlı şekilde geliştiği günümüzde, fuarların önemi de vazgeçilmez bir şekilde artıyor. Fuarlar, büyük bir titizlikle yürütülen çalışmaların ve büyük emeklerin sonucu elde edilen ilk ürünlerin ve son teknolojilerin sergilendiği yerler. Bu özelliklerinden dolayı fuarlar, ekonomik ve sosyal hayatın bir aynası olduğu gibi, aynı zamanda iç ve dış ticaretteki ekonomik ilişkilerin ve gelişmenin de bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.
-Fuarların önemi…-
Şanlıurfa ilimizde düzenlenen “Gıda, Tarım ve Hayvancılık Fuarı”, başta ülkemizin en önemli tarım illerinden biri olan Şanlıurfa’mız olmak üzere, bu bölgeden katılan çiftçilerimize aradıkları ürün ve hizmeti, ilgili kişileri ve sorularının cevaplarını bulacakları bir ortam hazırlayacağına inanıyorum.
Zaten fuarların en önemli amacı da budur. Şanlıurfa’mız ve çevre illerde üretilen bitkisel ve hayvansal ürünlerin ulusal ve uluslararası platformlarda tanıtımına da katkı sağlamasını beklediğimiz bu fuar, çiftçilerimizi ile tarımsal girdi üreticilerinin yüz yüze görüşmesine de imkân verecektir.
-Dünyanın önceliği yeterli ve güvenilir gıda…-
Dünya nüfusundaki hızlı artışla birlikte gıda maddelerine duyulan ihtiyaç da yoğun bir şekilde artmış ve giderek de artmaktadır.
Ayrıca son yıllarda yüksek enerji fiyatları sebebiyle biyoyakıtlara olan ilginin artması, küresel iklim değişikliği, bazı ülkelerdeki gelir artışları nedeniyle tüketim alışkanlıklarının değişmesi gibi faktörler de tarımın stratejik öneminin dünyada daha net hissedilmesine yol açmıştır. Bu nedenlerle günümüzde yeterli ve güvenilir gıdaya erişim, tüm dünya ülkelerinin öncelikleri arasında yerini almıştır.
Bu çerçevede gıdanın üretildiği tarım sektörünün önemi de açıkça ortaya çıkmaktadır. Dünyada büyük önem kazanan gıda, ülkemiz için büyük bir fırsat oluşturmaktadır. Türkiye bölgesinde güçlü olmak istiyorsa gıda ve tarım sektörünü desteklemek zorundadır.
-“Çiftçinin geliri yükseltilmeli”-
Tarım sektöründe ülkemizde önemli gelişmeler yaşanmıştır. Son yıllarda tarımdaki büyüme istikrarlı bir biçimde sürmektedir. Son 6 yılda tarım reel büyüme sağlamıştır. Ancak sektörümüzdeki bu büyümeye rağmen çiftçimiz hala diğer sektörde çalışanların yaklaşık üçte biri oranında gelir elde etmektedir. Bu oranın süratle yükseltilmesi gerekiyor.
Ülkemizin dış ticareti sürekli milyarlarca dolar açık verirken, tarım ve gıda maddeleri ticaretimiz devamlı dış ticaret fazlası vererek ülkemiz ekonomisine katkıda bulunuyor.
Ayrıca, tarım sektörünün istihdama yaptığı katkı ortada… Geçtiğimiz yıl tarım 6 milyon 15 bin kişiye istihdam sağlamış, ülke istihdamının yüzde 23,6’sını karşılamış, işsizliği yüzde 12’den yüzde 9,7’ye çekmiştir.
Kabul etmeliyiz ki, sadece bu rakamlar bile tarımın bu ülke için önemini anlatmaya yeter sanırım.
-Yapılması gerekenler…-
Tarımda potansiyelimizi yeterince değerlendirebildiğimiz de söylenemez. Bu potansiyel, çiftçilerimizin gelirinin daha da artırılması ve ülke ekonomisine daha fazla katkıda bulunması yönünde kullanılmalıdır. Bu çerçevede, yıllar öncesine dayalı yapısal bazı sorunlarımız, elimizi kolumuzu bağlamaktadır.
Bu açıdan tarımsal alanlarının bölünmesinin engellenmesi, toplulaştırma, sulama yatırımları ile bölgesel projelerin bir an önce hayata geçirilmesine çok büyük ihtiyaç vardır.
GAP’ın tamamlanması son yıllarda oldukça hızlanmıştır. Bir an önce bitirilmesi, gerek ülkemiz ekonomisi, gerekse bölge halkının refahı bakımından fevkalade büyük öneme sahiptir.
Bildiğiniz gibi, Şanlıurfa’mız, değil Türkiye, dünya tarafından gıptayla bakılan son derece önemli ve kapsamlı bir proje olan Güneydoğu Anadolu Projesi’nin yani GAP’ın merkezidir. Şanlıurfa aynı zamanda bilim adamlarınca dünyanın en eski kenti, insanlık tarihinin başlangıcı, bütün insanlığın ortak ata yurdu olarak da kabul görmektedir.
Başlangıçta, sulama ve hidroelektrik amaçlı projeler olarak planlanan GAP, sonradan çok sektörlü, sosyo-ekonomik bir bölgesel kalkınma programına dönüştürülmüştür.
Kalkınma programı, sulama, hidroelektrik, enerji, tarım, kırsal ve kentsel altyapı, ormancılık, eğitim ve sağlık gibi sektörleri kapsamaktadır. GAP, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin sahip olduğu kaynakları değerlendirerek bu yörede yaşayan insanlarımızın gelir düzeyini ve yaşam kalitesini yükseltmeyi, bölgelerarası farklılıkları gidermeyi ve ulusal düzeyde ekonomik gelişme ve sosyal istikrar hedeflerine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.
22 baraj, 19 hidroelektrik santrali ve 1,82 milyon hektar alanda, ki bu alan Hollanda’nın yarısına yakın bir alandır, sulama sistemlerinin yapımını öngören GAP sayesinde geniş ve verimli tarım arazilerine sahip Şanlıurfa’mızda, tarımın etkinliği ve önemi daha da artmıştır.
Bölgedeki toplam tarım alanlarının yüzde 39’unu, Türkiye’deki tarım alanlarının ise yüzde 4,5’ini oluşturan Şanlıurfa, mevcut tarım potansiyeli itibarıyla zengin ve elverişli bir durum arz etmektedir.
Türkiye tarla bitkisi alanlarının yüzde 5’ine, sebze alanlarının yüzde 2,5’ine, meyve alanlarının yüzde 3,5’ine ve koyun varlığının yüzde 5’ine sahip olan Şanlıurfa’nın, modern tarım açısından ele alındığında, bu zengin tarım potansiyelini yeterince değerlendiremediğini rakamlar ortaya koyuyor.
Şöyle ki, Şanlıurfa’mız, Türkiye toplam tarla bitkileri üretiminden yüzde 3,7, meyve üretiminden yüzde 2,7 pay alıyor. Bu konuda, il için öngörülen sulama yatırımlarının bir an önce bitirilmesine ve toprak toplulaştırma çalışmalarına ihtiyaç bulunuyor.
Diğer yandan, ülkemizin birçok yerinde su bulunamazken burada suyun israf edilmesini önleyecek modern sulama sistemlerinin tesisi büyük önem taşıyor.
Özellikle Harran Ovası’nda tuzlanmadan, çoraklaşmadan dolayı kaybedilen topraklarımız gözümüzün önündedir. Tarım topraklarında taban suyunun yükselmesi sonucu ortaya çıkan çoraklaşmayı önlemek için drenaj kanallarını artırmalıyız. Bu konuda devlet destekleri ve eğitim çalışmaları büyük önem arz etmektedir.
-“Eğitime büyük önem veriyoruz-
Türkiye Ziraat Odaları Birliği, bu açıdan üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye, çiftçilerimizin eğitimine çok büyük önem vermektedir. Verimi artırmak için, çiftçilerimize verilebilecek en büyük değerdeki şey, bilgidir. Tarımda eğitimi ihmal ettiğimiz takdirde, ne yaparsak yapalım, ne kadar destek verirsek verelim, verimlilikte arzu ettiğimiz seviyeye ulaşma şansımız yoktur.
Bunun bilinciyle TZOB olarak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız ile yaptığımız protokol çerçevesinde, çiftçilerimizin eğitimine büyük önem veriyoruz.
Daha da önemsediğimiz kadın çiftçilerimizin eğitimine başladık. Önümüzdeki dönemde tarım sektörünü kadın çiftçilerimiz omuzlayacak. Şayet kadın çiftçilerimizi eğitemezsek, bilinçli bir şekilde tarıma yöneltemezsek, tarımda verimlilik bir hayal olarak kalacaktır.
Bunların yanı sıra, yeni teknolojilerin ve yeni ürünlerin yayımına daha fazla önem vermeliyiz. Tarımsal fuarlar bu bakımdan en önemli araçlardan biri olarak önümüzde durmaktadır. Bu tür fuar sayılarının artırılması ve bütün illerimize yayılması gerekir. Bu meyanda, Şanlıurfa ilimizde düzenlenen bu fuarın devamlı olması yönünde çalışmalar yapılmalıdır.
Ziraat Odalarımız düzenlenen tarım fuarlarına ilgi göstermekte ve destek vermektedir. Bunun artarak sürmesi için Birlik olarak Odalarımızın yanında olduğumuzu da ayrıca belirtmek isterim.
-Destekler iyi değerlendirilmeli-
Şanlıurfa’mız, büyük tarım potansiyeline rağmen, hayvancılık yönünden kendisini geliştirememiştir. Türkiye toplam hayvansal üretim değerinden sadece yüzde 0,5 pay alan Şanlıurfa, ülkemizin et açığının konuşulduğu ve ithalatının önünün açılmaya çalışıldığı bugünlerde bu alana da yatırım yapmalıdır.
Hayvancılığa, devletimiz başta olmak üzere birçok kurum ve kuruluş tarafından değişik alanlarda destek verilmektedir. İş adamlarımızın ve çiftçilerimizin bu destekleri en iyi şekilde değerlendirmelerini bekliyoruz.
Ülkemiz pamuk ekim alanlarının yüzde 45’ine ve üretimin yüzde 42’sine sahip Şanlıurfa’mız, yine maalesef, verimde, Türkiye ortalamasının altında kalmaktadır. Mısır üretiminde de aynı şekilde ekim alanlarının yüzde 14,5’ine sahip Şanlıurfa ilimiz, Türkiye ortalaması altındaki veriminden dolayı üretimden yüzde 12 pay alıyor.
Özellikle pamuk olmak üzere, mısır üretiminde çiftçilerimizin girdi maliyetleri yüksek… Çiftçimiz mazotta, gübrede, elektrikte indirim istiyor; diğer ülkelerdeki rakiplerinin şartlarının kendisi için de oluşturulmasını bekliyor. Biz de bunu takip ediyoruz.
Pamuk primlerinin yüksek tutulması, çiftçimizin maliyet yükünü biraz hafifletecektir. Stratejik olarak gördüğümüz ve net ithalatçı olduğumuz bu üründe, primin daha da yükseltilmesini bekliyoruz.
Baklagil ürünleri ithal ettiğimiz bu dönemde, Şanlıurfa’mızın, Türkiye kırmızı mercimek üretiminin yüzde 41’ini karşılamasını takdir ediyoruz. Çiftçimizin bu yöndeki gayretinin prim artışıyla desteklenmesini bekliyoruz.
Şanlıurfa ilimiz, ülkemizin Antep fıstığı üretiminin de yüzde 35’ini gerçekleştiriyor. Bölgenin geçim kaynağı ve dünyada çok önemli bir ürün olan Antep fıstığı için de üreticimiz fındıkta olduğu gibi haklı olarak destek bekliyor.”
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Kutbettin Arzu da yaptığı konuşmada, "Türkiye, tarımda dünyada 11'incilikten 7'nciliğe geldi, Avrupa'da İtalya'yı, Fransa'yı solladık ve Avrupa'da birinci konuma geldik" dedi.
Konuşmaların ardından fuarın açılışını yapan Bayraktar ve Arzu stantlarda incelemelerde bulundu, katılımcı firmaların son ürünleriyle ilgili bilgi aldı.
Fuar, 27 Nisan'a kadar ziyaret edilebilecek.