Türkiye Ziraat Odaları Birliği

Vatan Hürriyet Ekmek

ZOBİS
ZOBİS
Türkiye Ziraat Odaları Birliği > Haberler > Ramazan’da üretici market fiyatları…

Ramazan’da üretici market fiyatları…

-Ramazan’da üretici market fiyatları…
-TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar:
-“Birliğimiz tarafından yapılan uyarılar etkisini göstermiş
gıda fiyatlarında önemli artışlar yaşanmamıştır”
-“Talep artışını fırsatçılığa dönüştürmeden, sağduyulu
hareket eden tüm taraflara göstermiş oldukları hassasiyetten
ötürü ayrıca teşekkür ederiz”
-“Hedefimizin de iyi anlaşılması lazım. Üretici fiyatlarını
baskılamak gibi bir hedefimiz yok. Zaten hasat mevsimindeyiz.
Ürün tarlada bol ve ucuz”
-“Hedefimiz aracılar ve satış noktasında bulunanlar, üreticiden
ürünü ucuza kapatıp pahalı satanlardır. Onların fiyatlarını
aşağı çekmeye çalışıyoruz”
-“Üretici çok düşük bir fiyatla, bazı ürünlerde zararına ürünü
elinden çıkarıyor.
-“Marketlerde dana eti fiyatları, Ramazan ayında yüzde 3,41
oranında düşmüştür. Kuzu etinde yüzde 1,32 gibi çok düşük
oranlarda artış olmuştur. Tavuk etinde ise yüzde 10,25 gibi
önemli oranda düşüş görülmüştür”
-“Bu ülkenin et ihtiyacı ithalat yapılmadan rahatlıkla karşılanır.
İthalatın bugün bu ülkeye fayda sağladığını, bu işten menfaat
elde edenlerin haricinde kimseden duyamazsınız”
-“Kurban Bayramı sürecinde ette ithalatı hortlatmaya
çalışacaklar. İthalat üzerinden kazanacakları parayı meşru
görmüyorum. Bu kapı meşru bir kapı değil”
-“Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak bu lobilerle geçmişte
olduğu gibi bugün de mücadeleyi sürdüreceğiz”
-“Türk çiftçisi yeterli miktarda üretiyor. Ancak gübre ve
mazot fiyatlarından da şikayetçi. Girdi maliyetleri
düşürülmeli, fiyatlar indirilmeli. Bu kalemlerde destek miktarı
artırılmalı”
-“Verilerden de anlaşılacağı üzere Birliğimizin tespitlerinin ne
denli isabetli olduğu açıkça görülmektedir”
-“Ramazan ayı öncesine göre, market fiyatlarında; 3 üründe
fiyat değişimi görülmezken, 22 üründe azalma, 13 üründe ise
fiyat artışı olmuştur”
-“Ramazan ayı öncesine göre, üretici fiyatlarında; 14 üründe
fiyatlar değişmezken, 12 üründe azalma, 8 üründe ise fiyat
artışları olmuştur”
-“Çiftçimiz, girdi fiyatlarındaki yüksekliğe rağmen, neredeyse
maliyetin altında fiyatlarla üretimini sürdürmektedir”
-“Fiyatlar bir sene dibe inerken, diğer sene aşırı yükselmemeli.
Çiftçi de kazanmalı, tüketici de pahalı ürünle karşı karşıya
kalmamalıdır”
Ankara – 04.08.2013 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ramazan öncesi ve Ramazan ortasında TZOB tarafından yapılan uyarılar etkisini gösterdiğini, gıda fiyatlarında önemli artışlar yaşanmadığını bildirerek, “Talep artışını fırsatçılığa dönüştürmeden, sağduyulu hareket eden tüm taraflara göstermiş oldukları hassasiyetten ötürü ayrıca teşekkür ederiz” dedi.
Bayraktar, TZOB Genel Merkezi’nde yaptığı basın toplantısında, Ramazan’dan önce, Ramazan ortası üretici ve market fiyatlarıyla 31 Temmuz 2013’de tespit edilen üretici ve market fiyatlarını karşılaştırdı, Ramazan döneminde fiyatı artan, azalan veya değişmeyen ürünleri açıkladı.
2007 yılından bu yana her Ramazan ayında gıda tüketiminin artmasından dolayı fiyatların spekülatif yönde yükseltilmesini önlemek için yürüttüğümüz çalışmalara ve bu yöndeki uyarılarımıza bu yıl da devam ettiklerini bildiren Bayraktar, spekülasyonun önüne geçmek adına ilgili kurumların gereken hassasiyeti gösterdiğini, asılsız haberlerle suni fiyat artışlarının engellendiğini belirtti.
Suni fiyat artışlarını engellemeye yönelik çalışmaların yanı sıra Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yapılan gıda denetimlerinin de artırıldığını, halkın mağdur edilmesinin önlenmeye çalışıldığını vurgulayan Bayraktar, “Talep artışını fırsatçılığa dönüştürmeden, sağduyulu hareket eden tüm taraflara göstermiş oldukları hassasiyetten ötürü ayrıca teşekkür ederiz” dedi.
Ramazan ayı öncesinden başlamak üzere ve Ramazan ayı boyunca TZOB tarafından yapılan uyarıların da etkisini gösterdiğini, en son açıklama yaptıkları 18 Temmuz 2013 tarihinden bu yana gıda fiyatlarında önemli artışlar yaşanmadığını bildiren Bayraktar, “Bu süreçte, üretici fiyatlarında ve marketlerde özellikle yaş meyve ve sebzede indirimlerin olduğu görülmektedir. Ramazan ayında zam yapıldığı iddia edilen tavuk etinde de indirim gerçekleşmiştir. Ramazanda tüketimi artan baklagillerden kuru fasulye, nohutta market fiyatlarında düşüş olması halkımızın daha rahat tüketimi açısından sevindirici olmuştur” diye konuştu.
-Et fiyatları-
Son günlerde bir takım çevreler tarafından et fiyatlarının arttığı gerekçe gösterilerek et ithalatı yapılmasını sağlamaya yönelik maksatlı haberlerin basında yer almasının kendilerini ziyadesiyle üzdüğünü belirten Bayraktar, şöyle devam etti:
“Söylenildiği gibi et fiyatları artmamış aksine az da olsa azalmıştır. Birliğimiz tarafından yapılan çalışmaya göre marketlerde dana eti fiyatları, Ramazan ayında yüzde 3,41 oranında düşmüştür. Kuzu etinde yüzde 1,32 gibi çok düşük oranlarda artış olmuştur. Tavuk etinde ise yüzde 10,25 gibi önemli bir oranda düşüş görülmüştür.
İthalatın bugün bu ülkeye fayda sağladığını, bu işten menfaat elde edenler haricinde kimseden duyamazsınız. Buradan elde ettikleri tatlı kazanca özlem duyan kesimler, her fırsatta bu konuyu gündeme getirmekte, bunu da ‘tüketici fiyatları artıyor, daha da artacak, dünyanın en pahalı etini yiyoruz’ gibi söylemler ile halkı tedirgin etmek suretiyle yapmaktadırlar. İlgili kesimlerin, bu söylemlerini gerekçelendirecekleri sağlam, elle tutulur tek dayanak bulamazsınız.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre kırmızı et üretimimiz 2011 yılı birinci çeyrekte 157 bin 932 ton, 2012 yılı birinci çeyrekte 171 bin 465, 2013 yılı ikinci çeyrekte ise 208 bin 597 ton olarak gerçekleşmiştir. Verilerden de anlaşılacağı üzere üretimimiz bir önceki yılın aynı dönemine göre; 2012 yılında yüzde 8,6, 2013 yılında ise yem fiyatlarındaki yükselişe rağmen yüzde 21,7 oranında artmıştır. 2013 yılında artışın bu kadar fazla olmasının nedeni 2012 yılının sonunda gümrük vergilerinin yükseltilmesi dolayısıyla ülkeye ucuz ürün girişinin engellenmiş olmasıdır. Hükümetimizin almış olduğu bu doğru karar, üreticilerimize nefes aldırmıştır.”
Şemsi Bayraktar, gümrük vergilerin yükseltilmesinin ülkeye ucuz kalitesiz et girmesini engellediğini, verilen ülke içi teşviklerle birlikte de üretimde artışlar gerçekleştiği bilgisini verdi. Geçen yıl özellikle yem fiyatlarının ciddi oranda yükselmesine rağmen bu artışın gerçekleşmiş olmasının aslında önemli bir başarı olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şunları söyledi:
“İthalattan kolay para kazanmak isteyenlerin piyasayı tedirgin edici ithalat söylemlerini bırakmaları halinde, üreticiler, daha rahat üretim yapabilecekler, devletin vereceği desteklerle ve gümrük vergilerindeki koruyucu önlemlerle birlikte halkımızın ihtiyacını rahatça karşılayabileceklerdir.
Bu ülkenin et ihtiyacı, ithalat yapılmadan rahatlıkla karşılanır. Bunun aksini iddia edenler, gerekçelerini kamuoyuna açıklamak zorundadırlar. Çünkü yapılan baskılarla bu konuda atılan adımlar binlerce çiftçimizi ve onların ailelerini, milyonlarca tüketiciyi olumsuz etkilemekte, milyonlarca dolarlık dövizin dışarı çıkmasına neden olmaktadır. İthalat isteyenler kamuoyuna ve yetkililere; ‘ne kadar et ihtiyaçları olmuşta ülke içinde bu kadar eti bulamamışlar? Fiyatların artacağını hangi verilere dayanarak söylemektedirler?’ sorularının cevaplarını vermek zorundadırlar.
Şu an itibariyle şartlar, üretici açısından ülke içinde üretim yapmaya müsait bir noktaya gelmiştir. Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak, bu durumu bozmaya yönelik her türlü girişimin karşısında olacağımızın bilinmesini istiyoruz.”
-Ette ithalatı hortlatmaya çalışacaklar-
Genel Başkan Bayraktar, basın mensuplarının soruları üzerine, Kurban Bayramı sürecinde ette ithalat isteyen lobilerin bu talebi daha da artırabileceklerini belirterek, “Hatta hortlatmaya çalışacaklar. İthalat üzerinden kazanacakları parayı meşru görmüyorum. Bu kapı meşru bir kapı değil. Zira fiyatlar ortada… Bu fiyatlar üreticinin ürettiğini, üretimin olduğunu gösterir. Fiyat artışı olmadığına göre, üretim yeterli. Ette ithalat, hem üreticimizin hem tüketicimizin hem de ülkemizin zararı anlamına gelir” diye konuştu.
Bayraktar, Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak bu lobilerle geçmişte olduğu gibi bugün de mücadeleyi sürdüreceklerinin altını çizdi; ithalata bağlı kalmanın bir ülke için faturasının son derece ağır olacağına dikkati çekti.
-18 Temmuz-31 Temmuz arasındaki fiyat gelişmeleri-
Basın açıklaması yaptıkları, 18 Temmuz’dan 31 Temmuz’a kadar 13 gün içinde fiyatlardaki gelişmelere baktıklarında market fiyatlarında; 12 üründe fiyat değişimi görülmezken, 12 üründe azalma, 14 üründe ise fiyat artışı olduğunu belirten Bayraktar, şöyle devam etti:
“Sivri biber, patlıcan, yeşil soğan, elma, yeşil mercimek, kuru incir, Antep fıstığı, yumurta, süt, zeytinyağı, ayçiçek yağı ve patates fiyatlarında değişim yaşanmamıştır. Fiyat düşüşü yüzde 25,08 oran ile en fazla domateste görülmüştür. Domatesteki fiyat düşüşünü yüzde 4,30 ile nohut, yüzde 3,93 ile tavuk eti izlemiştir. Bu üç ürünü, yüzde 3,41 ile kuru kayısı, yüzde 3,34 ile limon, yüzde 2,07 ile zeytin, yüzde 1,69 ile toz şeker, yüzde 1,57 ile kuru soğan, yüzde 1,48 ile kuru üzüm, yüzde 1,21 ile mısırözü yağı, yüzde 0,85 ile şeftali, yüzde 0,83 ile kuru fasulyedeki fiyat düşüşleri takip etmiştir.
Markette en fazla fiyat artışı ise yüzde 11,57 oran ile kirazda görülmüştür. Kirazdaki fiyat artışını yüzde 10,74 ile pirinç, yüzde 8,78 ile maydanoz takip etmiştir. Bu üç ürünün ardından, yüzde 5 ile yeşil fasulye, yüzde 4,31 ile kabak, yüzde 3,80 ile marul, yüzde 3,40 ile havuç, yüzde 2,93 ile salatalık, yüzde 2,12 ile fındık, yüzde 2,02 ile karpuz, yüzde 1,80 ile kavun, yüzde 1,57 ile kırmızı mercimek, yüzde 0,63 ile kuzu eti ve yüzde 0,45 ile dana etindeki fiyat artışları gelmiştir.
Üretici fiyatlarında ise; 16 üründe fiyatlar değişmezken, 11 üründe azalma, 7 üründe ise fiyat artışları olmuştur. Salatalık, sivri biber, yeşil fasulye, marul, yeşil soğan, karpuz, kuru fasulye, nohut, yeşil mercimek, pirinç, kuru kayısı, kuru üzüm, kuru incir, süt, zeytin ve zeytinyağı fiyatlarında değişim meydana gelmemiştir. Fiyat düşüşü yüzde 21,35 oran ile en fazla domateste görülmüştür. Domatesteki fiyat düşüşünü yüzde 13,86 ile kavun, yüzde 13,75 ile maydanoz izlemiştir. Bu üç ürünü, yüzde 12,28 ile patlıcan, yüzde 9,09 ile elma, yüzde 7,56 ile şeftali, yüzde 7,29 ile kuru soğan, yüzde 5,88 ile limon, yüzde 5,66 ile kabak, yüzde 2,33 ile havuç, yüzde 1,41 ile Antep fıstığı fiyat düşüşleri takip etmiştir.
Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 16,43 oran ile yumurtada görülmüştür. Yumurtadaki fiyat artışını yüzde 10,94 ile patates, yüzde 5,54 ile kuzu eti izlemiştir. Bu üç ürünün ardından yüzde 5,26 ile fındık, yüzde 4,62 ile kırmızı mercimek, yüzde 2,08 ile kiraz, yüzde 1,47 ile dana etindeki fiyat artışları gelmiştir.”
-Fiyatı en fazla artan ürünler-
18-31 Temmuz arasındaki 13 günlük süreçte marketlerde fiyatı en fazla artan kiraz ve pirinç olurken, üreticilerde fiyatı en fazla artan ürünlerin yumurta ve patates olduğunu belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
“Bayram öncesi artan talep yumurta fiyatlarına yansırken, patateste görülen fiyat artışı da arzdaki daralmadan kaynaklanmaktadır. Geçen sezon yaşanan pazarlama problemleri nedeniyle fiyatı çok düşen patatesin bu yıl az ekilmesiyle patates ekim alanlarında bir miktar daralma yaşanmıştır. Rekoltede düşüş beklenmektedir. Patates rekoltesindeki düşüşün yanı sıra içinde bulunduğumuz dönemde yazlık patates çeşitlerinin hasadı devam etmektedir. Piyasada yer alan patatesler yazlık çeşitlerdir. Bu durum doğal olarak patates fiyatlarına yansımıştır.
Ramazan ayı öncesinde fiyatı en fazla artan domateste ve diğer sebze ve meyvelerde hasadın yoğunlaşması ile birlikte Ramazan ayında fiyatlar düşmeye devam etmiştir.
Mevsim itibarıyla sebze ve meyve hasadının yoğunlaşması ile en ucuz, en lezzetli, en kaliteli üretildiği bir döneme girmemiz nedeniyle halkımız bu ürünleri bol miktarda, afiyetle tüketebilir.
Akdeniz bölgesinde kuru soğan üretiminin fazla gerçekleştiği Reyhanlı ilçesinde hasadın erken tamamlanması, İç Anadolu Bölgesinde ise henüz tam olarak hasadın başlamaması nedeniyle piyasada kuru soğan arzının azalmasına bağlı olarak 18 Temmuz itibarıyla artan fiyatlar, hasat edilen ürün miktarının artması ile birlikte düşmeye başlamıştır.
Nitekim yapılan basın açıklamamızda da hasadın yoğunlaşması ile fiyatlarda gerileme beklendiği ifade edilmiştir.
Verilerden de anlaşılacağı üzere Birliğimizin tespitlerinin ne denli isabetli olduğu açıkça görülmektedir.”
-28 Haziran-31 Temmuz arasındaki fiyat gelişmeleri-
Ramazan ayının sonuna gelin şu günlerde Ramazan ayı öncesine göre fiyatlardaki gelişmelere baktıklarında, 28 Haziran-31 Temmuz döneminde market fiyatlarında; 3 üründe fiyat değişimi görülmezken, 22 üründe azalma, 13 üründe ise fiyat artışı olduğunu vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti:
“Kuru incir, Antep fıstığı ve toz şeker fiyatlarında değişim yaşanmamıştır. Fiyat düşüşü yüzde 44,21 oran ile en fazla domateste görülmüştür. Domatesteki fiyat düşüşünü yüzde 19,05 ile sivri biber, yüzde 15,64 ile marul takip etmiştir. Bu ürünleri, yüzde 14,75 ile elma, yüzde 10,71 ile nohut, yüzde 10,40 ile yeşil soğan, yüzde 10,25 tavuk eti, yüzde 7,88 ile limon, yüzde 6,67 ile kırmızı mercimek, yüzde 5,74 ile pirinç, yüzde 4,75 ile şeftali, yüzde 4,52 ile patates, yüzde 3,39 ile dana eti, yüzde 2,94 kuru üzüm, yüzde 2,64 patlıcan, yüzde 2,46 ile yumurta, yüzde 1,21 mısırözü yağı, yüzde 0,84 ile süt, yüzde 0,65 ile yeşil mercimek, yüzde 0,39 ile havuç, yüzde 0,39 ile salatalık ve yüzde 0,36 ile yeşil fasulyedeki fiyat düşüşleri gelmiştir.
Markette en fazla fiyat artışı ise yüzde 24,9 oran ile kavunda görülmüştür. Kavundaki fiyat artışını yüzde 21,49 ile karpuz, yüzde 17,10 ile kiraz izlemiştir. Bu ürünleri, yüzde 11,84 ile kuru soğan, yüzde 8,78 ile maydanoz, yüzde 5,83 ile kabak, yüzde 4,88 ile kuru kayısı, yüzde 4,12 ile fındık, yüzde 3,82 ile zeytinyağı, yüzde 2,15 ile kuru fasulye, yüzde 2,03 ile zeytin, yüzde 1,46 ile ayçiçek yağı, yüzde 1,32 ile kuzu eti fiyat artışları takip etmiştir.
Üretici fiyatlarında ise; 14 üründe fiyatlar değişmezken, 12 üründe azalma, 8 üründe ise fiyat artışları olmuştur. Yumurta, salatalık, yeşil soğan, kuru fasulye, nohut, yeşil mercimek, pirinç, kuru kayısı, kuru üzüm, kuru incir, süt, zeytin, zeytinyağı ve kabak fiyatlarında değişim meydana gelmemiştir. Fiyat düşüşü yüzde 43,09 oran ile en fazla domateste görülmüştür. Domatesteki fiyat düşüşünü yüzde 40,80 ile sivri biber, yüzde 23,47 ile patlıcan izlemiştir. Bu ürünlerdeki fiyat düşüşlerinin ardından yüzde 21,57 ile elma, yüzde 20,27 ile marul, yüzde 16,70 ile yeşil fasulye, yüzde 15,38 ile şeftali, yüzde 14,46 ile patates, yüzde 13,75 ile maydanoz, yüzde 5,88 ile limon, yüzde 2,33 ile havuç, yüzde 1,41 ile Antep fıstığı fiyat düşüşleri gelmiştir.
Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 41,38 oran ile karpuzda görülmüştür. Karpuzdaki fiyat artışını yüzde 33,33 ile fındık, yüzde 12,66 ile kuru soğan takip etmiştir. Bu ürünleri, yüzde 8,33 ile kavun, yüzde 8,03 ile kuzu eti, yüzde 6,01 ile kiraz, yüzde 4,62 ile kırmızı mercimek, yüzde 2,52 ile dana eti fiyat artışları izlemiştir.”
-Karpuz, fındık, kirazdaki fiyat artışlarının nedenleri-
Bayraktar, karpuzda görülen fiyat artışında, 2012 yılında 4 milyon 22 bin 296 ton olan karpuz üretiminin, fiyatların çok düşmesi nedeniyle 2013 yılı ilk tahmin sonuçlarına göre yüzde 6 oranında gerileyerek 3 milyon 781 bin 870 ton olarak beklenmesinin yanı sıra Ramazan ayının yaz dönemine denk gelmesi nedeniyle artan talebin etkili olduğunu belirtti.
Bu sene, Karadeniz Bölgesinde görülen kuraklık nedeniyle fındık rekoltesinin düşmesinin beklenmesinin, önemli ihraç ürünümüz olan fındık fiyatlarının artmasına neden olduğunu bildiren Bayraktar, şöyle dedi:
“Ramazan öncesine göre kıyaslama yaptığımızda artış görülen kuru soğan fiyatları artan hasatla birlikte düşme eğilime girmiştir.
Kiraz da ise hasat yoğunluğunun azalması ile arzdaki daralmaya bağlı olarak fiyatlar bir miktar yükselmiştir.
Ramazan ayı öncesinde yaptığımız basın toplantısında; bu yılki Ramazan öncesi fiyat araştırmamızın, tarla ürünlerinin piyasaya tam olarak çıkmadığı sera üretiminin de sona erdiği ürünlerin az olduğu geçiş dönemine rastladığını, tarla ürünlerinde hasat edilen ürün miktarının artmasıyla birlikte özellikle yaş sebze meyve fiyatlarında düşüş beklediğimizi ifade etmiştik.
Düşen fiyatların bu öngörümüzü doğrulamış; üretici fiyatlarında ve marketlerde fiyatı en fazla düşen ürün grubu yaş sebze ve meyve olmuştur.”
Bayraktar, tüketicilerin yeterli ve güvenilir gıdaya uygun fiyatla erişebilmesinin herkesin dileği olduğunu bildirerek, “8 Ağustos Perşembe gününden itibaren Ramazan Bayramımızı kutlayacağız. Bayram öncesinde de piyasada, talep ve dolasıyla alış veriş artar, canlanma olur. Özellikle hamur işi, tatlı, şekerleme tüketiminde yoğun artış görülür” dedi.
Üreticiden tüketiciye varıncaya kadar tüm tarafların sadece Ramazan ayında değil, Ramazan Bayramı öncesinde de gereken hassasiyeti göstermeye devam etmesi gerektiğini ifade eden Bayraktar, şunları söyledi:
“Göstermelidir ki milletimiz ağız tadıyla bir Ramazan Bayramı geçirebilsin. Burada eleştirilere de cevap vermek istiyorum. Hedefimizin de iyi anlaşılması lazım. Üretici fiyatlarını baskılamak gibi bir hedefimiz yok. Zaten hasat mevsimindeyiz. Ürün tarlada bol ve ucuz. Üretici çok düşük bir fiyatla, bazı ürünlerde zararına ürünü elinden çıkarıyor. Hedefimiz aracılar ve satış noktasında bulunanlar, üreticiden ürünü ucuza kapatıp pahalı satanlardır. Onların fiyatlarını aşağı çekmeye çalışıyoruz. Çiftçimiz, girdi fiyatlarındaki yüksekliğe rağmen, neredeyse maliyetin altında fiyatlarla üretimini sürdürmektedir.
-Mazot, gübre, elektrik fiyatlarındaki artışlar-
2010-2013 döneminde mazot fiyatları yüzde 47,1, gübre fiyatları çeşitlerine göre (yüzde 21 amonyum sülfat, yüzde 26 amonyum nitrat, yüzde 33 amonyum nitrat, üre, DAP ve 20.20.0 kompoze gübre) yüzde 37,3 ile yüzde 74,9 arasında artmıştır. Elektriğin birim fiyatı, 2007-2013 döneminde yüzde 124,4 yükselmiştir. 2010 yılı Ocak ayında litresi 2 lira 91 kuruş olan katkısız mazot fiyatı, şu anda illere göre 4 lira 28 kuruş ile 4 lira 46 kuruş arasında satılmaktadır. Ülkemiz, tarımda dünyanın en pahalı mazotunu kullanan ülkeler arasındadır. Ne yazık ki, mazottaki fiyat artışlarına ürün fiyatları yetişememektedir.”
Şemsi Bayraktar, soru üzerine, Türk çiftçisinin yeterli miktarda ürettiğini, ancak gübre ve mazot fiyatlarından da şikayetçi olduğunu bildirerek, “bu konuda girdi maliyetleri düşürülmeli, fiyatlar indirilmeli. Bu kalemlerde destek miktarı artırılmalı” dedi.
Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“En son Haziran ayı enflasyonu verilerine göre, yıllık bazda genel üretici enflasyonu yüzde 5,33, on iki aylık ortalamalara göre yüzde 3,18 iken, tarımda bu rakamlar yüzde 4,28 ve yüzde 0,33’de kalmaktadır. Tüketici fiyatları yıllık bazda yüzde 5,23, on iki aylık ortalamalara göre yüzde 3,18 artmıştır. Tarımda üretici fiyatlarının, tüketici fiyatlarının altında artması, on iki aylık ortalamalara göre yüzde 0,33 ile yerinde sayması, çiftçimiz açısından sıkıntı vericidir. Sürdürülebilir değildir.”
-“Türk çiftçisi olarak fiyatlarda istikrar istiyoruz”-
Bayraktar, Türk çiftçisi olarak fiyatlarda istikrar istediklerini, fiyatlar bir sene dibe inerken, diğer sene aşırı yükselmemesi, çiftçiyi maliyetinin altında ürün satar hale getirmemesi gerektiğini vurguladı. “Çiftçi de kazanmalı, tüketici de pahalı ürünle karşı karşıya kalmamalıdır” diyen Bayraktar, bunun da yolunun tarımın yapısal sorunlarının çözülmesinden, örgütlenmeden geçtiğini, aksi takdirde üretici ile tüketici arasında domates, salatalık, sivri biber, patlıcan, kabak, elma, armut, sütte olduğu gibi yüzde 200’lerin üzerinde hatta maydanozda olduğu gibi yüzde 570’i aşan fiyat farkları oluşmasının önüne geçilemeyeceğini bildirdi.
Başta bu sıcaklarda, mübarek Ramazan ayında bütün zorluklara rağmen üretimi sürdüren, ülkenin gıda güvencesini sağlayan, ağaç orman ürünleri dahil 20 milyar, tarıma dayalı işlenmiş ürünler dahil 32 milyar dolardan fazla tarım ve gıda ihracatı yapılmasını sağlayan eli öpülesi çiftçiye şükranlarını sunduğunu belirten Bayraktar, “Milletimizin ve tüm İslam aleminin Ramazan Bayramını şimdiden en içten dileklerimle kutluyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.