Örtü altıyla tarımda üretim
kesintisiz sürüyor…
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Örtü altı, tarımda üretimi kesintisiz 365 güne çıkardı”
-“2007’de 5 milyon ton olan örtü altı üretim 2016’da 7,2 milyon tona yaklaştı”
-“Gerek alan gerek üretim artışında modern seraların kurulması, yayla seracılığının yaygınlaşması, tarımda teknoloji kullanımının yaygınlaşmaya başlaması, üzüm, kayısı, şeftali, erik gibi türlerin de örtü altında yetiştirilmeye başlanması etkili oldu”
-“Sofralık domatesin yüzde 42,1’i, hıyarın yüzde 59,5’i, karpuzun yüzde 17,9, biberin yüzde 24,5’i örtü altından”
Ankara – 21.01.2018 - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel
Başkanı Şemsi Bayraktar, örtü altının tarımda üretimi kesintisiz 365 güne
çıkardığını bildirerek, “2007 yılında 5 milyon ton olan örtü altı üretim
2016’da 7,2 milyon tona yaklaştı” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, Türkiye’de örtü altı yetiştiriciliğinin,
ekolojik koşulların kısmen veya tamamen kontrol altına alınarak ürünlerin
yetişme döneminin uzatılmasına ya da mevsimleri dışında yetiştirilmesine olanak
sağladığını belirtti. Şemsi Bayraktar, birim alandan yüksek verim alınabilmesi,
küçük alanların ekonomik olarak daha iyi değerlendirilmesini mümkün kılması,
istihdama olan katkısı, yıl içinde düzenli bir işgücü kullanımı sağlaması,
diğer sektörlerdeki gelişmeye olan katkıları nedeniyle önemli bir üretim kolu
olduğunu bildirdi.
-692 bin dekar alanda üretim
yapılıyor-
Örtü altı yetiştiriciliğinin 1940’lı yıllarda Antalya’da kurulan
seralarla başladığı bilgisini veren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Seracılık 1960’lı yıllardan itibaren plastiğin örtü malzemesi olarak
kullanılmaya başlanmasıyla hızlı bir gelişme dönemine girdi. 1960’da 15 bin
dekarı biraz üzerinde olan örtü altı tarım alanı, 1985’te yaklaşık 200 bin
dekara, 2007’de 494 bin dekara, 2016’da 692 bin dekara ulaşmıştır. 2007’de 5
milyonu çok az geçen üretim, 2016’da yüzde 41,8 artışla 7 milyon 165 bin tona
ulaştı. Gerek alan gerek üretim artışında modern seraların kurulması, yayla
seracılığının yaygınlaşması, tarımda teknoloji kullanımının yaygınlaşmaya
başlaması, üzüm, kayısı, şeftali, erik gibi türlerin de örtü altında
yetiştirilmeye başlanması etkili oldu.
-Örtü altı tarım alanlarının
yüzde 78,5’i Antalya, Mersin ve Adana’da-
İklim koşullarının uygun olması nedeniyle örtü altı yetiştiriciliği daha
çok Akdeniz, Ege ve Marmara kıyı şeridinde yoğunlaşmıştır. Toplam 692 bin dekar
örtü altı tarım alanının yüzde 38,8’i Antalya ilimizde bulunmaktadır. Antalya’yı
yüzde 24,2 ile Mersin, yüzde 15,5 ile Adana izlemektedir. Toplam örtü altı
tarım alanının yüzde 78,5’i bu üç ilimize aittir.
Toplam örtü altı yetiştiriciliği yapılan alanın yüzde 11,6’sında cam
sera, yüzde 47,5’inde plastik sera, yüzde 24,6’sında alçak tünel, yüzde
16,3’ünde ise yüksek tünel şeklindedir.”
-Örtü altında 35 çeşit sebze
üretiliyor-
Örtü altında yetiştirilen ürünün yüzde 94,1’ini sebzelerin, yüzde
5,9’unu meyvelerin oluşturduğunu belirten Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“35 tür, çeşit sebzenin yetiştirildiği örtü altında 6 milyon 743 bin ton
sebze, 422 bin ton meyve üretilmiştir. Sebze üretimin yüzde 53,6’sını domates,
yüzde 16’sını hıyar, yüzde 10,4’ünü karpuz, yüzde 8,9’unu biber, yüzde 4,3’ünü
de patlıcan oluşturmaktadır. Meyve üretiminin ise yüzde 59,7’si muz, yüzde
39,8’ini çilektir. Ayrıca, üzüm, kayısı, erik ve şeftali üretimi de
yapılmaktadır.
Üreticilerimiz ve ülke ekonomisi açısından örtü altı yetiştiriciliği
önemli bir tarımsal faaliyet alanıdır. Bugün ülkemizde üretilen 8 milyon 581
bin ton sofralık domatesin yüzde 42,1’i, 1 milyon 812 bin ton hıyarın yüzde
59,5’i, 3 milyon 929 bin ton karpuzun yüzde 17,9’u, 2 milyon 458 bin ton
biberin yüzde 24,5’i örtü altında üretilmektedir.”
Sektöre verilen teşviklerle üretimdeki artışın yanı sıra, kayıt altına
alma ve izlenebilir bir üretim modeliyle kaliteli ve güvenilir ürünler elde
edildiğini bildiren Bayraktar, “işletme ve yatırım desteklerinin yanı sıra,
örtü altında iyi tarım uygulamaları, biyolojik ve biyoteknolojik mücadelenin
desteklenmesi, bombus arası desteği gibi verilen teşvikler ile bugün örtü altı
tarımı ülkemizde önemli bir yere gelmiştir” dedi.
-Yapılması gerekenler-
Bayraktar, örtü altı yetiştiriciliğinin ülkemiz ve üreticilerimize olan
katkısının daha da artırılabilmesi bakımından yapılması gerekenleri ise şöyle
sıraladı:
“Maliyetler düşürülerek işletmelerin rekabet gücü artırılmalıdır.
Her ne kadar Hazine ve 2/B arazilerinin satışıyla ilgili mevzuat çıkmış
olsa da hala mülkiyet sorunu devam etmektedir. Mülkiyet sorunu nedeniyle Örtü
Altı Kayıt Sistemine kayıt yaptıramayan üreticilerimiz, desteklerden
yararlanamamaktadır. Mülkiyet sorunu çözülmelidir.
Aile tipi küçük işletmelerin yaygınlığı nedeniyle, üretici serasına
gereken yatırımı yapamamaktadır. Teknik şatların sağlanamaması üreticilerimizin
tarım sigortası yaptırmasına da engel teşkil etmektedir. Her ne kadar Ziraat
Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerince düşük faizli işletme ve yatırım
kredisi kullandırılsa da işletmelerin yenilenmesinde ve modernizasyonunda arzu
edilen seviyeye gelinememiştir. Mevcut seraların modernizasyonunun sağlanması
için üreticiler daha fazla desteklenmelidir.
Özellikle son yıllarda örtü altı yetiştiriciliğim yoğun olarak yapıldığı
Antalya ve Mersin illerimizde arka arkaya yaşanan fırtına, sel, dolu gibi doğal
afetler üretimi daha da zor bir hale getirmiştir. Üreticilerimizin uğradığı
kaybın telafi edilebilmesi bakımından seracılıkta sigortalanma oranının
artırılması için gerekli tedbirler alınmalıdır.