Narenciye üreticilerinin yaşadığı sorunların çözüme kavuşturulabilmesi için TZOB tarafından hazırlanan 'Narenciyede Hükümetten Beklentilerimiz' başlıklı rapor Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN başta olmak üzere ilgili Bakanlar, Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyeleri ile bölge milletvekillerine iletildi.
Ülke ekonomisine sağladığı katkı bakımından son derece önemli olan narenciyeden üreticilerimiz hak ettiği geliri elde edememektedirler. 2004/05 sezonu iyi geçmediği gibi 2005/2006 sezonu da üreticilerimiz açısından tam anlamıyla bir felaket olmuştur. 2006/07 sezonu ise Eylül ayında enterdonat limonun hasadı ile açılmıştır. Ancak Arjantin'de hasadın devam etmesi ve pazara ürün göndermeye devam etmesi ile birlikte pazarda bir tıkanma yaşanmış, enterdonat limon üreticinin elinde kalmıştır. Hava sıcaklıklarının iyi gitmesine bağlı olarak tüketicinin narenciyeye olan talebinin az olması ile birlikte iç pazarda da bir tıkanma yaşanmıştır. Gerek iç gerekse dış pazarda yaşanan tıkanma ile birlikte üretici maliyetin altında ürün satmak zorunda bırakılmıştır. Nitekim narenciye fiyatları 20 YKr/Kg'a kadar gerilemiştir.
• Pazardaki tıkanıklığın aşılması bakımından narenciye Hal Kanunu kapsamı dışında tutulmalıdır.
Geçen sezon narenciye 10 Şubat-15 Mart tarihleri arasında Hal Kanunu kapsamı dışında tutulmuş, ancak bu kararın kısa süreli olması ve geç açıklanması, uygulamadan beklenen faydanın elde edilememesine yol açmıştır. Üreticilerimizin pazarlamada karşılaştıkları sorunlar karşısında bir nebze olsun rahatlatılması bakımından narenciye ürünlerinin içinde bulunduğumuz bu sezonda da Hal Kanunu kapsamı dışında tutulması sağlanmalıdır.
• İhracat iadeleri yeterli miktarda ve nakit olarak verilmeli, doğrudan desteklerle üreticilerin kaybı telafi edilmelidir.
Ülkemizin turunçgil ihracatında diğer ülkelerle rekabet edebilmesi, iç piyasada fiyat istikrarının sağlanması ve üreticinin hak ettiği geliri elde edebilmesi bakımından ihracat iadeleri büyük önem taşımaktadır. İçinde bulunduğumuz 2006/07 sezonunda ihracat iadelerinde bir artış görülmesine karşın narenciye sektörünün desteklenmesi bakımından tek başına yeterli bir çözüm değildir. Bu nedenle ihracat iadeleri yeterli miktarda ve nakit olarak verilmeli, DTÖ'ye verilen taahhütler nedeniyle yeterli ihracat desteği verilemiyor ise doğrudan desteklerle üreticilerin kaybı telafi edilmelidir.
• Gübre, ilaç, mazot gibi üretim girdilerinin yanında, depolama, ambalajlama, nakliye gibi unsurlar mutlak surette desteklenmelidir.
Ülkemiz tarımının genel sorunlarından biri olan üretim maliyetlerinin yüksekliği narenciye üreticilerimiz için de geçerli olup, diğer üretici ülkelerle rekabetimizi zorlaştırmaktadır. Üreticilerimizin rekabet edebilmesi için maliyetlerin düşürülmesi bu amaçla gübre, ilaç, mazot gibi üretim girdilerinin yanında, depolama, ambalajlama, nakliye gibi unsurların mutlak surette desteklenmesi gerekmektedir.
• İç tüketim çeşitli tanıtım faaliyetleri ile artırılmalıdır.
Sağlık bakımından son derece faydalı olan bu ürünümüzden halkımızın gereği gibi istifade etmesi, daha sağlıklı beslenmesinin temin edilmesi için, iç tüketimin çeşitli tanıtım faaliyetleri ile mutlak surette artırılması gerekmektedir. Bu amaçla fındıkta olduğu gibi tüketimin artırılmasına yönelik tanıtım faaliyetlerinin finansmanının karşılanabilmesi bakımından bir fon oluşturulmalıdır.
• Depolama kapasitesi artırılmalı, depolama yardımı verilmelidir.
Yaş meyve ve sebzede olduğu gibi narenciyede de karşılaştığımız sorunlardan bir diğeri de Türkiye'de soğuk hava depolarının yeterli olmaması sonucunda ürünün depolanamamasıdır. Depolama kapasitesinin yetersiz oluşu hasadın yoğun olduğu dönemde pazara talebin üzerinde ürün sunulmasına yol açarak ürün fiyatlarında düşüşe neden olmaktadır Üreticilerimizin mağdur olmasının engellenmesi bakımından depolama kapasitesi artırılmalı, depolama yardımı verilmelidir.
• Laboratuarlar sayı ve nitelik bakımından yeterli hale getirilmelidir.
İhraç edilen turunçgillerde Akdeniz Meyve Sineği ile bulaşık tek bir ürün dahi istenmemektedir. Konunun ihracatta taşıdığı önem dikkate alınarak denetim sıklaştırılmalı, laboratuarlar sayı ve nitelik bakımından yeterli hale getirilmelidir.
• Tarımdaki örgütler finansman bakımından güçlendirilerek daha aktif hale gelmeleri sağlanmalıdır.
Üreticilerimizin pazarlama problemlerinin üstesinden tek başlarına gelmeleri mümkün değildir. AB ülkesi olan İspanya'ya baktığımızda satışın büyük çoğunluğunun kooperatifler aracılığıyla yapıldığı görülmektedir. Üreticilerimizin hak ettiği geliri elde edebilmeleri bakımından üreticilerin örgütlenmesi için gerekli eğitim ve yayım faaliyetlerine ağırlık verilmeli, üreticiler özellikle pazarlama problemlerini çözmede örgütlenmenin önemi konusunda bilinçlendirilmelidir. Tarımdaki örgütlerin başarıya ulaşabilmesi için finansman bakımından güçlendirilerek daha aktif hale gelmeleri sağlanmalıdır.
Sonuç olarak; girdi fiyatlarının bu denli arttığı, ürün fiyatlarının düştüğü, uluslararası piyasalarda rekabet şansını giderek yitirdiği, dayanma gücünü giderek kaybettiği bir ortamda üreticilerimiz üretime nasıl devam edebilecektir?
Yaş meyve üretimi içinde önemli bir ürün grubumuzu oluşturan, yaklaşık 400 milyon dolar ihracat geliri ile ülke ekonomisine önemli katkıda bulunan ve ihracat iadeleri dışında da ürüne özel bir destek almayan narenciye sektörü mutlak surette desteklenmeli, konu ile ilgili tedbirler acilen alınarak uygulamaya geçilmeli, üreticinin alın terinin karşılığını alması sağlanmalıdır.