Muzda
hasat zamanı…
-TZOB
Genel Başkanı Bayraktar:
-“Muzda
uygulanan yüzde 145,8’lik gümrük vergisi korunmalıdır”
-“Gümrük
vergisiyle koruduğumuz ve örtü altı üretimi desteklediğimiz için
muz üretimi 30 bin tonlardan 306 bin tona çıktı”
-“2016
yılında 209 bin ton muz ithal ettik. 103,1 milyon dolar döviz ödedik.
Talebin büyük bölümünü yerli üretimle karşılamamız gerekiyor”
Ankara – 23.10.2017 - Türkiye Ziraat Odaları
Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tropikal bir bitki olmasına
karşın ülkemizde üretimi son yıllarda hızla artan muzda yüzde 145,8’lik gümrük
vergisinin korunması gerektiğini bildirdi.
Bayraktar, “gümrük vergisiyle koruduğumuz ve
örtü altı üretimi desteklediğimiz için muz üretimi 30 bin tonlardan 306 bin
tona çıktı” dedi.
Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada, kalp, damar hastalıklarına iyi geldiği,
kolesterolü düşürdüğü, kemik gelişimini desteklediği öne sürülen, B1,
B2, C, A ve E vitaminlerini içeren, potasyum, demir, kalsiyum, fosfor, sodyum
ve iyot açısından da çok zengin olan
muzun, sevilen meyveler arasında yer aldığını belirtti.
Muz üretiminin
1990’lı yıllarda 18 bin ton ile 36 bin ton arasında seyrettiğini, gümrük
vergisiyle korunduğu ve örtü altı üretime geçildiği için 2016 yılında 306 bin
tona kadar yükseldiğini bildiren Bayraktar, “1999 yılında 16 bin ton olan örtü
altı üretim, 2016 yılında 252 bin tonu geçti. Bu yıl üretimin yüzde 3,9 artışla
318 bin tona ulaşacağı tahmin ediliyor” dedi.
-“Kişi başına tüketim 10 yılda 2 kilogramdan
5,6 kilograma çıktı”-
2016 yılında
Mersin’in 221 bin 64 ton, Antalya’nın 82 bin 566 ton, Hatay’ın 2 bin 200 ton,
Adana’nın 96 ton muz ürettiğini, iklim şartları nedeniyle Mersin ve Antalya
illerinin mikro-klima özelliği gösteren bazı ilçelerinde çok sınırlı bir
bölgede yetişen muzda ulaşılan toplam üretim rakamının Türkiye için önemli
olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:
“Ülkemizde kişi
başına muz tüketimi 10 yıl önce 2 kilogramken, 2015’te 5,6 kilograma çıktı. Bu
rakam, Avrupa Birliği ülkeleri ile ABD’de 15-20 kilogramı buluyor. Şu anda
üretimdeki büyük yükselişe rağmen muzda yeterlilik oranımız yüzde 55 düzeyinde
kalıyor. 2016 yılında 209 bin ton muz ithal ettik. 103,1 milyon dolar döviz
ödedik. Ülkemizde muz tüketimi çok daha fazla artacak. Bu talebin büyük
bölümünü yerli üretimle karşılamamız gerekiyor.
Yerli üretimin desteklenmesi çok önemlidir.
Çiftçimizin iklim koşulları nedeniyle çok avantajlı konumdaki muz üreticisi ve
ihracatçısı ülkeler Ekvador, Panama veya Kosta Rika ile aynı koşullarda rekabet
etmesi mümkün değildir. İthalatın azaltılması ve muzda üretimin artabilmesi
için yerli üreticinin korunması şarttır. Muzda uygulanan yüzde 145,8’lik gümrük
vergisi korunmalıdır. Aksi takdirde üretimi korumanın ve artırmanın imkanı
yoktur.”
-Yapılması
gerekenler-
Muzla ilgili diğer tedbirlerin yanı sıra,
kaçakçılığa izin verilmemesi gerektiğini belirten Bayraktar, yapılması
gerekenleri şöyle sıraladı:
“Sınır ticareti denetim altına alınmalı, bu
kapsamında yapılan ithalat iç piyasaya sürülmemelidir.
Sulama
altyapısıyla ilgili sorunlar giderilmeli, sera yapımı teşvik edilmelidir.
Muz araştırma
istasyonu açılmalıdır.
Yerli muzun raf
ömrünün uzatılabilmesi için gerekli çalışmalar yapılmalı ve uygulanmalıdır.
Sera malzeme ve
ekipmanlarından, demir, çimento, damla sulama hortumu, boya, cıvata, plastik
örtü ve benzeri malzemelerde katma değer vergisi (KDV) oranı düşürülmelidir.
Muzda üretim
planlaması yapılmalı, markalaşmaya gidilmelidir.
Muz paketleme ve
sarartma tesisleri kayıt altına alınmalı ve standardizasyonu, paketlemede
kullanılan ambalajların standartlara uygun hale gelmesi, izlenebilirliği
sağlanmalıdır.”