-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “2000-2007 döneminde üçe katlanarak 64 bin tondan 189 bin 107 tona çıkan muz üretimi, 2013 yılında 215 bin 472 tona ulaşarak rekor kıracak”
-“Artışa rağmen muz üretimi ihtiyacı karşılayamadığı için 2012 yılında 225 bin 100 ton muz ithalatına karşılık 110,39 milyon dolarlık döviz ödendi”
-“Türkiye’nin muz ihracatı ise 9 bin 790 ton oldu”
-“Son yıllarda daha fazla muz yiyoruz. Kişi başına muz tüketimi 10 yılda 2 kilogramdan 5,5 kilograma çıktı”
-“Muz üretiminde 2012 yılında 151 bin 420 tonla Mersin açık farkla birinci oldu. İkinci sıradaki Antalya’nın muz üretimi 54 bin 716 tonda kaldı. İki il Türkiye muz üretiminin yüzde 99,23’ünü karşılıyor”
-“Hatay 1590 ton, Adana 1 ton muz üretiyor”
-“Yerli muzun raf ömrünün uzatılabilmesi için gerekli çalışmalar yapılmalı ve uygulanmalıdır”
Ankara – 03.11.2013 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2000-2007 döneminde üçe katlanarak 64 bin tondan 189 bin 107 tona çıkan muz üretiminin, 2013 yılında 215 bin 472 tona ulaşarak rekor kıracağını bildirdi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, 2000 yılında 64 bin ton olan muz üretiminin, 2001 yılında 75 bin, 2002 yılında 95 bin, 2003 yılında 110 bin, 2004’te 130 bin, 2005’te 150 bin tona, 2006’da 178 bin 205, 2007 yılında ise 189 bin 107 tona yükselerek, 2000 yılı muz üretimi rakamını üçe katladığını belirtti. 2008 yılında ilk kez 201 bin 115 tonla 200 bin ton sınırını geçen muz üretiminin, 2009 yılında 204 bin 517 tona, 2010 yılında ise rekor seviye olan 210 bin 178 tona çıktığını bildiren Bayraktar, “2011 yılında muz üretimi yüzde 1,75 gerileyerek 206 bin 501 tona indi. 2012 yılında yeniden artışa geçen üretim 207 bin 727 tona çıktı” dedi. Bayraktar, Türkiye İstatistik Kurumu’nun yeni açıklanan bitkisel üretim 2’inci tahmin verilerine göre, 2013 yılında muz üretiminin, 2012 yılına göre yüzde 3,7 artışla 215 bin 472 tona çıkacağını, bunun rekor üretim seviyesi olduğunu vurguladı.
-“Sağlık açısından düzenli tüketilmeli”-
Kalp, damar hastalıklarına iyi geldiği, kolesterolü düşürdüğü, kemik gelişimini desteklediği öne sürülen, B1, B2, C, A ve E vitaminlerini içeren, potasyum, demir, kalsiyum, fosfor, sodyum ve iyot açısından da çok zengin olan muzun dünyada ve Türkiye’de sınırlı alanlarda üretimi yapıldığını ama sağlık açısından düzenli tüketilmesi gerektiğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Güneydoğu Asya'nın tropikal bölgelerinde doğal olarak yetişen muzun üretimi ülkemizde her yıl aratarak devam etmekte ve üretimdeki artış örtü altı yetiştiriciliğindeki gelişmeye bağlanmaktadır. Ülkemizde muz yetiştiriciliği Akdeniz Bölgesi’nin Mersin ve Antalya illerinin mikro-klima özelliği gösteren bazı ilçelerinde ekonomik olarak üretilmektedir. Mersin ilinde yoğun olarak Anamur ve Bozyazı ilçelerinde genellikle örtü altında yetiştiricilik yapılmaktadır. Antalya’da ise Gazipaşa’da yetiştiricilik genellikle açıkta, Alanya’da ise yetiştiricilik açık yanında örtü altında da gerçekleştirilmektedir. Son yıllarda yetiştiricilik alanlarında Mersin’in Erdemli, Antalya’nın Kumluca ve Finike ile İskenderun’un Arsuz ilçesine kadar genişlemeler oldu. Muz üretiminde 2012 yılında 151 bin 420 tonla Mersin açık farkla birinci oldu. İkinci sıradaki Antalya’nın muz üretimi 54 bin 716 tonda kaldı. Mersin, Türkiye muz üretiminin yüzde 72,89’unu, Antalya ise yüzde 26,34’ünü üretiyor. İki il Türkiye muz üretiminin yüzde 99,23’ünü karşılıyor. Hatay 1590 ton, Adana 1 ton muz üretiyor. Hatay’ın muz üretimindeki payı yüzde 0,77’de kalırken, Adana’nınki yok denecek kadar az.”
-Tüketim 10 yılda 2 kilogramdan 5,5 kilograma çıktı-
Muzun ekonomik değeri yüksek bir meyve olduğunu, Türkiye’de milyonlarca dolarlık katma değer ürettiğini, onbinlerce kişiye istihdam sağladığını belirten Bayraktar, şöyle devam etti:
“Artışa rağmen muz üretimi ihtiyacı karşılayamadığı için 2012 yılında 225 bin 100 ton muz ithal edildi. Bu ithalata karşılık 110,39 milyon dolarlık döviz ödendi. 2012 yılı üretim, 423 bin 37 ton olan tüketimin ancak yarıya yakınını karşılayabiliyor. Türkiye’nin muz ihracatı ise 9 bin 790 ton oldu.
Türkiye’de de muz tüketimi hızla artıyor. Son yıllarda daha fazla muz yiyoruz. Kişi başına muz tüketimi 10 yılda 2 kilogramdan 5,5 kilograma çıktı. Tüketim daha artacak gibi görünüyor. AB ülkeleri ile ABD’de kişi başına muz tüketimi Türkiye tüketiminden 3-4 kat daha fazla.”
Muzda üretimin tüketimi karşılamamasının sebebinin üretimin yeterince desteklenmemesi olduğunu belirten Bayraktar, “Üreticilerin korunması amacıyla ithal edilen muza yüzde 145,8 gümrük vergisi uygulanması önemlidir ama muza ayrıca somut destek de verilmelidir” dedi.
-Yapılması gerekenler-
Üretimin tüketimi karşılaması ve döviz kaybının önlenmesi için üretimin desteklenmesi, sulama suyuyla ilgili alt yapı sorunlarının giderilmesi ve sera yapımının teşvik edilmesi gerektiğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Muz üretilen bölgelerde yaşanan sorunları tespit etme, sorunları çözme konusunda hazırlanacak projelerle üretim maliyetlerini azaltıcı, verim ve kaliteyi arttırıcı çalışmalar yapacak Muz Araştırma İstasyonu açılmalıdır.
Araştırma kuruluşları sebze seralarından daha yüksek olan ve farklı bir teknolojiyle kurulması, işletilmesi gereken muz seraları ve sera içi donanımlarla ilgili çalışmalar yapmalıdır.
Yerli muzun en önemli sorunlarından biri de raf ömrünün kısalığıdır. Üretim, işleme, paketleme ve pazarlama sırasında karşılaşılan sorunlar nedeniyle yerli muzun meyve kabuğu çatlamakta, kararmakta ve rafta kısa sürede bozulmaktadır. İthal muza karşı bir dezavantaj olan bu durumun giderilebilmesi için yerli muzun raf ömrünün uzatılabilmesi için gerekli çalışmalar yapılmalı ve uygulanmalıdır.
Sera malzeme ve ekipmanlarından demir, çimento, damlama hortumu, boya, cıvata, plastik örtü ve benzeri malzemelerde katma değer vergisi (KDV) inşaat yerine tarım kaleminden alınarak KDV oranı düşürülmelidir.
Muz üretimini 7-8 ay yerine yılın 12 ayına yayarak üretim planlaması yapılmalıdır.
Muz paketleme ve sarartma tesislerinin kayıt altına alınması ve standardizasyonu, paketlemede kullanılan ambalajların standartlara uygun hale gelmesi, izlenebilirliğin sağlanması muz pazarlanmasında çözülmesi gereken sorunlardır. Hal dışında bulunan paketleme ve sarartma tesisleri ciddi bir kayıt dışılığa sebep olmaktadır.”
Bayraktar, bütün bunların yanı sıra muzda markalaşmanın en hızlı çözülmesi gereken sorunlardan biri olduğuna dikkati çekti.
Yıllar itibarıyla toplu muz meyveliği alanı ve üretim miktarı şöyle:
Yıllar |
Alan (Dekar) |
Üretim (Ton) |
2000 |
17.250 |
64.000 |
2001 |
18.750 |
75.000 |
2002 |
23.850 |
95.000 |
2003 |
25.200 |
110.000 |
2004 |
30.000 |
130.000 |
2005 |
36.000 |
150.000 |
2006 |
39.168 |
178.205 |
2007 |
44.098 |
189.107 |
2008 |
43.258 |
201.115 |
2009 |
43.338 |
204.517 |
2010 |
44.279 |
210.178 |
2011 |
45.074 |
206.501 |
2012 |
44.923 |
207.727 |
2000 ve 2012 yılları iller itibarıyla muz meyveliği alanları, üretim miktarları ve ülke içindeki payları şöyle:
|
2000 |
2012 |
|
|
|
|
|
Toplu |
Toplu |
|
|
2012 |
2012 |
|
Muz Meyveliği |
Muz Meyveliği |
2000 |
2012 |
Alanda |
Üretimde |
|
Alanı |
Alanı |
Üretim |
Üretim |
Payı |
Payı |
İller |
(Dekar) |
(Dekar) |
(Ton) |
(Ton) |
(Yüzde) |
(Yüzde) |
Mersin |
6.750 |
25.296 |
37.200 |
151.420 |
56,31 |
72,89 |
Antalya |
10.500 |
19.347 |
26.800 |
54.716 |
43,07 |
26,34 |
Hatay |
0 |
265 |
|
1.590 |
0,59 |
0,77 |
Adana |
0 |
15 |
|
1 |
0,03 |
0,00 |
Toplam |
17.250 |
44.923 |
64.000 |
207.727 |
100,00 |
100,00 |