-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:
-“Erteleme çiftçimize bir yıl kazandıracak. Önlemler
alınarak uygulama başlarsa, üreticilerimiz zor
durumda kalmaz”
-“Aynı sıkıntıların tekrar oluşmaması için üreticimiz
daha az su tüketen kültür bitkileri tarımına teşvik
edilmeli”
-“Üreticinin teşvik edilebilmesi için, üretimini yaptığı
en fazla gelir getiren fakat fazla su tüketen ürün ile
kuruda yetişen ürün arasındaki gelir farkı, ürün fark
ödemesi desteği olarak üreticiye verilerek sağlanmalıdır”
-“Basınçlı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması için teşvik
ve hibelerin artırılarak, üreticilerimiz için daha cazip hale
getirilmesine imkân verilmelidir”
Ankara – 01.03.2012 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yer altı sularına sayaç takma zorunluluğunun 6427 sayılı kanunla ertelenmesinin çiftçiye bir yıl kazandıracağını bildirerek, “Önlemler alınarak uygulama başlarsa, üreticilerimiz zor durumda kalmaz” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, bilindiği üzere, 6111 sayılı yasa ile 167 sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanunda düzenlemeye gidilerek yer altı sularını korumayı amaçlayan bir takım tedbirler alındığını fakat alt yapısı oluşturulmadan çıkarılan bu kanundaki sayaç takma zorunluluğunun uygulamaya girmesi halinde, bin bir güçlükle üretim yapan üreticileri zor durumda bırakacağının aşikar olduğunun görüldüğünü vurguladı.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin girişimleri sayesinde 25 Şubat 2013 tarihinde sonra eren yeraltı sularına sayaç takma zorunluluğunun, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan 6427 sayılı kanunla bir yıl ertelendiğini belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
“Mevcut su potansiyelimize olan talebin gün geçtikçe artış gösterdiği günümüzde, sınırlı miktardaki ve stratejik bir meta haline gelen su potansiyelinden, daha uzun yıllar faydalanılabilmek için bir dizi önlemlerin alınmasını Birlik olarak her zaman destekledik. Alınan bu tedbirlerin alt yapısı oluşturularak uygulanması gerekir. Aksi halde üreticilerimiz üretim yapmakta zorlanacaklar. Üretim azalacak. Çiftçilerimizin sayaç masraflarını bile karşılayamayacaklarını her fırsatta gündeme getirdik. Gerek basın yolu ve gerekse Hükümet nezdinde yaptığımız görüşmelerin karşılığını, ilk olarak sayaç takma zorunluluğunun bir yıl ertelenmesiyle aldık.”
-“Sıkıntıların tekrar oluşmaması için proje hazırlanmalı”-
Kanunun ertelenmesiyle aynı sıkıntıların tekrar oluşmaması için ilgili kurumların da yer alacağı bir proje hazırlanmalı ve bu projeyle yeraltı sularını korumak için üreticinin daha az su tüketen kültür bitkileri tarımına teşvik edilmesi gerektiğini bildiren Bayraktar, açıklamasında şu konulara değindi:
“Üreticinin teşvik edilebilmesi için, üretimini yaptığı en fazla gelir getiren fakat fazla su tüketen ürün ile kuruda yetişen ürün arasındaki gelir farkı, ürün fark ödemesi desteği olarak üreticiye verilerek sağlanmalıdır.
Tarım arazilerimizin yaklaşık 8,5 milyon hektarı teknik ve ekonomik olarak yeraltı ve yerüstü sularla sulanabilir özellikte olup, bunun ancak 5,6 milyon hektarı sulamaya açılmıştır. Konya Ovası Projesi (KOP), Doğu Anadolu Projesi (DAP) ve Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) gibi sulama projelerinin tamamlanmasıyla sulanan alanlarımız daha da genişleyecek ve dolayısıyla mevcut su potansiyelimize olan ihtiyaç artacaktır.”
-“Damlama veya yağmurlama sulama sistemleri hızla
devreye sokulmalı”-
Bayraktar, oluşturulmasını istedikleri alt yapı çalışmalarında tarımda suyun ekonomik kullanımı için, tarla içi hizmetlerin geliştirilmesi paralelinde arazi ve bitkinin çeşidine göre damlama veya yağmurlama sulama sistemleri hızla devreye sokulması ve bu sistemleri yaygınlaştırmak için gerekli çalışmalara ağırlık verilmesi gerektiğini belirtti. Şemsi Bayraktar, “Bu nedenle maalesef Türkiye’de halen daha arzu edilen seviyeye gelemeyen ve önemli bir miktarda su tasarrufu sağlayan basınçlı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması için teşvik ve hibelerin artırılarak, üreticilerimiz için daha cazip hale getirilmesine imkân verilmelidir” dedi.
Modern sulama sistemlerinin artırılmasının işçilik masraflarını düşüreceğini, kısa zamanda yüksek verim alınmasını sağlayacağını vurgulayan Bayraktar, topraklarda çoraklaşmanın önlenmesi ve en önemlisi mevcut su potansiyelinin verimli bir şekilde kullanılmasıyla, su israfının önüne geçilmiş olunacağına dikkati çekti.