-Kırsal turizm potansiyelimiz sonsuz…
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:
-“Kırsal turizm dünyada giderek ön plana çıkıyor”
-“Fransa, İtalya, İspanya, İngiltere ve Almanya gibi ülkeler, kırsal turizmden büyük paralar kazanıyor”
-“Fransa, kırsal turizmde dünyada yüzde 11 pay alıyor”
-“Ülkemizde milyonlarca kişi yaz aylarında köylerine gidiyorlar. Bu potansiyel var. Gerekli altyapı oluşturulursa, kırsala hem ülke içinden hem de dış ülkelerden milyonlarca kişi daha çekilebilir”
-“Kırsal turizm, diğer turizm faaliyetleri gibi büyük yatırım da gerektirmiyor. Hatta kırsal alanın bozulmamış, korunmuş olması tercih sebebi”
-“Dingin bir ortamda huzurlu bir tatil imkanı sağlayan kırsal turizm, kırsalda yaşayanlara yılın her mevsiminde gelir sağlayabilir, bu yolla da kırsalda nüfusun tutulmasına olanak verir”
-“Kültür, doğal çevre ve tarımla bütünlesen kırsal turizm, tarımdan ayrılacak sermayenin de kırsalda kalmasını sağlayabilir”
Ankara – 01.08.2014 - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, eko turizm ve köy turizm olarak da adlandırılan kırsal turizm dünyada giderek ön plana çıkan turizm türü olduğunu bildirerek, “Fransa, İtalya, İspanya, İngiltere ve Almanya gibi ülkeler kırsal turizmden büyük paralar kazanıyor. Fransa, kırsal turizmde dünyada yüzde 11 pay alıyor” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, kırsal turizmin kırsal ekonomiye can veren ana sektörlerden birisi olduğunu, tüm yıla yayıldığını ve kırsalda tarım dışı istihdam ve gelir sağladığını belirtti.
Türkiye’de milyonlarca kişinin yaşadıkları büyük şehirlerden yaz aylarında köylerine gittiğini vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:
“Bu potansiyel Türkiye’de var. Zaten milyonlarca kişi yaz aylarında köylerine, kasabalarına gidiyor ve kırsala hayat veriyor. O bölgelerde ekonomik faaliyet sürüyorsa, büyükşehirlerden gelen bu yazlıkçılar sayesinde sürüyor. Şehirlere büyük göç veren bölgelerde esnaf, emeklilerin köylere gelmesi için Nisan-Mayıs aylarını, çocukları olanlar için ise okulların kapanmasını dört gözle bekliyor. Gurbetçiler gelince ekonomik faaliyet hızla artıyor. Kırsala can suyu oluyor. Gerekli altyapı oluşturulursa, kırsala hem ülke içinden hem de dış ülkelerden milyonlarca kişi daha çekilebilir.”
Kırsal turizmin, diğer turizm faaliyetleri gibi büyük yatırım da gerektirmediğini, zaten kırsala tatil için gidenlerin huzurlu bir ortam istediğini, hatta kırsal alanın bozulmamış, korunmuş olmasının tercih sebebi olduğunu bildiren Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Dingin bir ortamda huzurlu bir tatil imkanı sağlayan kırsal turizm, kırsalda yaşayanlara yılın her mevsiminde gelir sağlayabilir, bu yolla da kırsalda nüfusun tutulmasına olanak verir. Kültür, doğal çevre ve tarımla bütünlesen kırsal turizm, tarımdan ayrılan sermayenin de kırsalda kalmasını sağlayabilir.
Kırsal turizm, kadın istihdamı sağlıyor, yerel girişimcilik ve dinamiklik de kazandırıyor. Bunlar da kırsalda kalkınma için önemli.
Hemen her mevsim de yapılabilen kırsal turizm, dağ, yayla, orman, su zenginlikleri, tarımsal yapı ve yerel kültür varlığıyla, deniz turizminin alternatifi ya da tamamlayıcısı durumunda. Doğal, kültürel ve tarihi açıdan turistlere kapılarını açacak pek çok köyümüz, alanlarımız bulunmaktadır. Kırsal turizmde ziyaretçiler tarımsal faaliyetler içinde bizzat yer almakta, çiftlik, köy hayatını tanımakta, aktif ya da pasif çeşitli tarımsal faaliyetlerde bulunmaktadır.
Kırsal turizm dünyada giderek ön plana çıkan turizm türü konumunda bulunuyor. Fransa, İtalya, İspanya, İngiltere ve Almanya gibi ülkeler, kırsal turizmden büyük paralar kazanıyor. Fransa, kırsal turizmde dünyada yüzde 11 pay alıyor. Hala çok büyük bölümü bakir konumunda olan Türkiye, bu alanda gelişmiş Avrupa ülkelerine göre çok daha büyük imkanlar sunabilecek durumdadır.”
-“Çiftçilerimiz hem bilgi sahibi olmalı, hem de olayı sahiplenmeli”-
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, kırsal turizmde tanıtımın diğer turizm türlerinde olduğu gibi çok önemli olduğunu, çiftçinin bu konuda hem bilgi sahibi olması ve hem de olayı sahiplenmesi gerektiğine dikkati çekti. Kırsal turizme açılan az sayıda köy olduğunu, bunların sayısının hızla artırılması gerektiğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Ülkemizdeki insanlar bir şekilde kırla bağlarını kurmakta. Fakat kırsalda yaşamamış kentli nüfus ile yabancılar, kırsal turizminin asıl müşterileridir. Kıyı turizmi artık yabancı turistler tarafından ezberlenmiştir. İnsanın doğal yapısı ve günümüz insanının eskiye özlem, kırda sağlık bulma isteği ön plana çıkmıştır.
Kırsal turizme açılacak köyler titizlikle belirlenmeli, kendilerine has her türlü girişim geleneksel köy kültürünü temsil etmelidir. Bu konuda atılım yapılması ve devamlılığı konusunda turizm sektöründen, kamu kurumlarından ve sivil toplum örgütlerinden temsilciler, yerel yöneticiler, yerel halk ve turizm uzmanları bu işe gönül vermeli görev almalıdır. Avrupa Birliği’nde kırsal turizm konusunda girişimcilere fonlar ayrılıyor. Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) da bu konuda girişimcilere destekleri devam ediyor. TKDK yüzde 50 hibe desteğiyle birlikte kırsal turizmcileri bu konuda yatırım yapmaya çağırıyor. Bu desteğin amacı, girişimciler veya çiftçiler tarafından kurulacak pansiyon, ‘yatak ve kahvaltı’ konaklama ve restoran hizmetlerinin gelişimini, çiftlik turizmi tesislerinin kurulması ve geliştirilmesini ve turistik sportif aktiviteler, doğa gezisi, tarihi geziler için kurulan tesislerin gelişimini sağlamaktır. Kalkınma Ajansları da kırsal turizm konusunda projelere destek vermektedir.”