-Kırmızı
ete acil önlem şart…
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Bu yılın üçüncü çeyreğinde kırmızı et üretimi yüzde 23,6, 9 aylık dönemde yüzde 11,2 azaldı”
-“2016 yılında 1 milyon 173 bin 42 ton olan kırmızı et üretimi, Eylül ayı itibarıyla son bir yıllık dönemde 1 milyon 65 bin 105 tona indi”
-“Bu gidişe bir son vermek gerekir. Üreticilerimiz acil olarak desteklenmelidir”
-“Bizce en iyi önlem de besiye alınan sığıra 1000 lira destek vermektir”
-“Bu destek, ahırları yeniden dolduracak, kırmızı et üretimini artıracaktır”
-“En kısa zamanda harekete geçilmezse, 2010-2016 döneminde 5 milyar doları aşan miktarda döviz ödediğimiz damızlık, besilik, kasaplık ve et ithalatımız çok daha yüksek rakamlara ulaşır”
-“Üreticimiz tedirgin, pazarlarda yaprak kımıldamıyor. Ahırları doldurma konusunda kararsız. Üreticiye, önünü görebileceği bir piyasa fiyatı oluşturmak, ithalat söylemlerinden vazgeçmek gerekir”
Ankara – 13.11.2017 – Türkiye Ziraat Odaları
Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kırmızı ette üretim düşüşünün
sürdüğünü, acil önlemin şart olduğunu bildirerek, “bu yılın üçüncü çeyreğinde
kırmızı et üretimi yüzde 23,6, 9 aylık dönemde yüzde 11,2 azaldı. 2016 yılında
1 milyon 173 bin 42 ton olan kırmızı et üretimi, Eylül ayı itibarıyla son bir
yıllık dönemde 1 milyon 65 bin 105 tona indi” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, ilk çeyrekte
yüzde 2,3, ikinci çeyrekte yüzde 3,4 düşen kırmızı et üretiminin hem 2015 hem
2016 hem de 2017 yılında Kurban Bayramını içeren üçüncü çeyrekte yüzde 23,6
azalmayla 394 bin 665 tondan 301 bin 331 tona gerilediğini belirtti. Ocak-Eylül
dönemine bakıldığında kırmızı et üretiminin geçen yılın aynı dönemine göre
yüzde 11,2 düşüşle 902 bin 354 tondan 794 bin 417 tona indiğini vurgulayan
Bayraktar, şunları kaydetti:
“Bu yıl 9 aylık döneminde kırmızı et üretimindeki
azalma 107 bin 937 tonu buldu. 2016 yılında 1 milyon 173 bin 42 ton olan
kırmızı et üretimi, Eylül itibarıyla son bir yıllık dönemde 1 milyon 65 bin 105
tona geriledi.
Kırmızı etteki üretim düşüşünde tek neden
sığır eti üretimindeki düşüş olarak görünüyor. Koyun eti üretimi 9 aylık
dönemde yüzde 10,2, keçi eti üretimi yüzde 14, manda eti üretimi yüzde 330
arttı. Üçüncü çeyrekte üretim artışı koyun etinde yüzde 39,9, keçi etinde yüzde
25,5, manda etinde yüzde 400,9’u buldu. Türkiye, 9 aylık dönemde 73 bin 840 ton
koyun, 28 bin 347 ton keçi, 1230 ton manda eti üretti. Eylül itibarıyla son bir
yıllık dönemde, koyun eti üretimi 89 bin 314, keçi eti üretimi 34 bin 498,
manda eti üretimi 1295 tonu buldu.
-Sığır
eti üretiminde düşüş-
Buna karşın sığır eti üretiminde önemli miktarda düşüş görüldü. Birinci çeyrekte üretimde çok az artış olurken, ikinci çeyrekte yüzde 5,6, üçüncü çeyrekte yüzde 29,4 azalma yaşandı. Türkiye, birinci çeyrekte 207 bin 779 ton, ikinci çeyrekte 229 bin 227, üçüncü çeyrekte 253 bin 994 ton sığır eti üretti. Bu rakamlar, geçen yılın aynı dönemlerinde 207 bin 698, 242 bin 772, 359 bin 727 ton düzeyindeydi. Özellikle üçüncü çeyrekte sığır eti üretiminde 105 bin 733 tonluk gerileme toplam kırmızı et üretiminde de önemli düşüşe neden oldu. Ocak-Eylül döneminde sığır eti üretimi yüzde 14,7 azaldı ve 810 bin 196 tondan 691 bin tona, Eylül itibarıyla son bir yıllık dönemde ise 939 bin 999 tona geriledi. Bu rakam, 2016 yılında 1 milyon 59 bin 195 ton düzeyindeydi.”
-“Besi hayvanı ve yem maliyetini indirmeden ucuz et yemenin imkanı yok”-
Sığır eti üretimindeki düşüşün önemli olduğunu, bu gidişe bir son vermek gerektiğine dikkati çeken Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Acil önlem şarttır. Üreticilerimiz acil
olarak desteklenmelidir. Bizce en iyi önlem de besiye alınan sığıra 1000 lira destek
vermektir. Bu destek, ahırları yeniden dolduracak, kırmızı et üretimini artıracaktır.
En kısa zamanda harekete geçilmezse, 2010-2016 döneminde 5 milyar doları aşan
miktarda döviz ödediğimiz damızlık, besilik, kasaplık ve et ithalatımız çok
daha yüksek rakamlara ulaşır. Et
maliyetinin yaklaşık yüzde 60-70’inin besi hayvanı, yüzde 20-30’u ise yemdir.
Besi hayvanı ve yem maliyetini indirmeden ucuz et yemenin imkanı yok.
Üreticimiz, karkas etin kilogramını 27 lira 57 kuruşa mal ediyor, ortalama 25
lira 69 kuruşa satıyor. Bazı yerlerde satış fiyatı 23 liraya kadar iniyor.
Ortalamaya baktığımızda bile üreticimizin karkasta kilogram başına zararı 1
lira 88 kuruşu buluyor. Hayvan başına zarar da 495 lira 93 kuruşa ulaşıyor. Bu
zarar karşılanır, besicimize de hayvan başına 500 lira kar elde etme imkanı
tanınırsa ahırlar dolar.
Üreticimiz tedirgin, pazarlarda yaprak
kımıldamıyor. Ahırları doldurma konusunda kararsız. Üreticiye, önünü
görebileceği bir piyasa fiyatı oluşturmak, ithalat söylemlerinden vazgeçmek
gerekir.”
-Ocak-Eylül
döneminde sanayiye aktarılan çiğ süt miktarı da azaldı-
Eylül ayında yüzde 3,1 artışla 707 bin 584 tondan 729 bin 391 tona çıkmış olsa da sanayiye aktarılan inek sütü miktarının Ocak-Eylül döneminde yüzde 3,3 azalmayla 7 milyon 27 bin 740 tondan 6 milyon 792 bin 579 tona indiğini bildiren Bayraktar, “9 ayda 57 bin 161 tonluk bir gerileme var. Süt sektörü, kırmızı et açısından çok önemlidir. Çünkü, besiye alınan materyal oradan geliyor. Sütte istikrar sağlanamazsa, kırmızı et istikrar sağlanamaz, sürdürülebilir üretim söz konusu olamaz. Bundan dolayı süt/yem paritesi uzmanların söylediği gibi 1,5 olmalı ve üreticinin halen eline geçen ortalama çiğ süt fiyatı 1 lira 24 kuruştan 1 lira 62 kuruşa çıkarılmalıdır” dedi.