-İncir
anavatanına hakkını veriyor…
-TZOB
Genel Başkanı Bayraktar:
-“İncir
üretiminin dörtte birinden fazlasını, kuru incir ihracatının
beşte üçünü Türkiye yapıyor”
-“Yeterlilik
derecesinde yüzde 603,9 ile ürünler arasında birinci
olan incirde, üretimin yüzde 84,2’si ihracata gidiyor”
-“İncir
ihracatında yıllık döviz geliri 200 milyon doları buluyor”
-“2016
yılında 305 bin 450 tonla üretim rekoru kırılan incirde,
bu yıl yüzde 15,6 üretim düşüşü bekleniyor”
Ankara- 27.08.2017-Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı
Şemsi Bayraktar, anavatanı Anadolu olan incirin anavatanına hakkını verdiğini
bildirerek, “incir üretiminin dörtte birinden
fazlasını, kuru incirihracatının beşte üçünü Türkiye yapıyor” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, Birleşmiş
Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre Türkiye’nin dünya yaş
incir üretiminin yüzde 26,1’ini yaptığını, Türkiye’yi üretimde Mısır, Cezayir,
İran, Fas, Suriye, ABD ve İspanya’nın takip ettiğini belirtti. Türkiye
İstatistik Kurumu verilerine göre, 2016 yılında 305 bin 450 tonluk yaş incir
üreterek rekor kırdığını, bu yıl üretimde yüzde 15,6 üretim düşüşü beklendiğini
ve üretimin 257 bin 747 tona ineceğine dikkati çeken Bayraktar, incir
üretiminin yüzde 59,8 ile Aydın’ın ilk sırayı aldığını, bu ili yüzde 14,3 ile
İzmir, yüzde 8,4 ile Bursa illerinin izlediğini, üretimin yüzde 90’ının
sarılop, kalanının ise Bursa siyahı, Göklop, Yeşilgüz, Morgüz ve Bardacık gibi
türlerden oluştuğu bilgisini verdi.
Yaklaşık 105-107 bin ton civarında gerçekleşen
dünya kuru incir üretiminin yüzde 57,8’ini Türkiye’nin karşıladığını bildiren
Bayraktar, “Türkiye’nin son on yıllık kuru incir üretimi ortalama 60-61 bin tondolaylarında
gerçekleşiyor. Üretimde Türkiye’yi yüzde 20,3 ile İran, yüzde 9,8 ile ABD
izliyor” dedi.
-“Kuru
incir ihracatının yüzde 61,9’u Türkiye kaynaklı”-
Dünya piyasalarına ihraç edilen kuru
incirin yüzde 61,9’unun Türkiye kaynaklı olduğunu vurgulayan Bayraktar, “son 10
yıllık dönemde yıllık ortalama 48 bin ton kuru incir ihraç ettik. İncir
ihracatında yıllık döviz geliri 200 milyon doları buluyor. Bu incirlerin yüzde
82’lik kısmı sofralık kuru incirden oluştu. İhracatın yaklaşık yarısı Fransa,
Almanya, İtalya, ABD ve İsviçre’den oluşan 5 ülkeye yapıldı” bilgisini verdi.
2015-2016 sezonunda 300 bin 600 ton olan üretimin 6 bin 613 tonunun üretimde,
3 bin 895 tonunun piyasada kaybedildiğini, 44 bin 789 tonunun tüketildiğini, 2
bin 405 ton ithalat, 247 bin 465 ton da ihracat yapıldığını bildiren
Bayraktar, yeterlilik derecesinde yüzde
603,9 ile ürünler arasında birinci olan incirde, üretimin yüzde 84,2’sinin ihracata
gittiğini belirtti.
-Yapılması
gerekenler-
Özellikle Bursa siyahında gerek
olumsuz hava koşulları ve ilek sorunları nedeniyle genelde yüzde 10-20
arasında, bazı bahçelerde ise yüzde 45-50’den başlayıp yüzde 90’a varan ürün kayıplarına
neden olduğunu hatırlatan Bayraktar, şunları kaydetti:
“Kuru incirde yaşanan en önemli ve her
dönemde güncelliğini koruyan sorun temiz, gerekli standartlara uygun ve
kaliteli üretimin sağlanamamasıdır. Kaliteli üretim yapılabilmesi için üretici
bilinçlendirilmeli, eğitim çalışmalarına ağırlık verilmelidir.
İncirlerde aflatoksin oluşumunun
engellenmesi için gerekli önemler alınmalıdır.
İhracatımızın büyük bir kısmının AB
ülkelerine yapıldığı göz önünde bulundurularak, AB’ye ihracat yapan rakip ülkelere
karşı rekabet gücümüzün arttırılabilmesi için iyi tarım uygulamalarının hayata
geçirilmesi büyük önem taşımaktadır.
Ürünün fazla olduğu yıllarda ürünün
stoklanması için ABD ve AB’de uygulandığı gibi bir stok kurumunun
oluşturulmasına ihtiyaç bulunmaktadır.
İlk yükleme tarihi uygulaması tamamen
kaldırılmalı ve ihracata hazır olan ürün bekletilmeden ihracatı
yapılabilmelidir.
Ülkemiz kuru incirinin rekabet gücünü
artırmak ve üretiminin sürekliliğini sağlamak açısından, tarımsal ürünlerde
uygulanan ihracat iadesi yardımlarından yararlanan ürünler kapsamına kuru
incirin de dahil edilmesi faydalı olacaktır.”