Hükümet, Anayasa Değişiklik Paketi hakkında görüşmelerde bulunmak üzere TZOB’u ziyaret etti
Adalet Bakanı Sadullah Ergin Anayasa değişikliği paketi hakkında görüşmek üzere TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’ı ziyaret etti. Yapılan Görüşmeye AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Sayın Haluk İpek, Ordu Milletvekili Sayın Enver Yılmaz da katıldı. Makamda yapılan özel görüşmenin ardından Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar birlikte bir basın açıklaması yaptılar.
TZOB Genel Başkanı Bayraktar’ın açıklaması:
“Hazırlanan “Anayasa Değişiklik Paketi” konusunda bilgilendirme ve görüş alışverişinde bulunmak üzere Türk çiftçisinin çatı örgütü olan TZOB’u ziyaret eden hükümet temsilcileri Adalet Bakanı Sayın Sadullah ERGİN, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Sayın Haluk İpek, Ordu Milletvekili Sayın Enver Yılmaz’a teşekkür ediyor, bu ziyaretlerinden dolayı büyük memnuniyet duyduğumuzu ifade ediyoruz.
Bilindiği gibi, genç Cumhuriyetimizin kuruluşundan sonra dört kez yeni anayasa yapılmış, halen yürürlükte olan 1982 Anayasasının da, bugüne kadar 84 maddesi değiştirilmiştir. Sık kullanılan tabiri ile “yamalı bohça” konumuna gelen Anayasanın tamamen yenilenmesi noktasında oluşan genel kanaat doğrultusunda Hükümet tarafından, 2007 yılında yeni bir anayasa çalışması başlatılmıştı.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak Türkiye - Avrupa Birliği Karma İstişare Komitesi Eş Başkanlığı yaptığımız dönemde, 25 Eylül 2007 tarihinde toplanan TOBB, TİSK, TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, TESK, KAMU-SEN ve TZOB’ dan oluşan yedi sivil toplum ve meslek kuruluşu, müşterek bir platform oluşturarak, ülke gündeminde olan “yeni bir anayasa” hazırlanması sürecine katkı sağlamak amacıyla bir çalışma başlatmıştı.
Bu çalışmalar kapsamında; “Anayasa Platformu Ulusal Anayasa Çalıştayı” düzenlenmiş, toplumun her kesiminden geniş katılımlı olarak gerçekleştirilen çalıştay sonrası tespit olunan ve “yeni bir anayasada toplumun beklentilerini” ihtiva eden nihai rapor hazırlanarak TBMM Başkanlığı’na teslim edilmişti.
2007 yılında, ülkenin gündemine oturan ve hemen tüm milletimizin müşterek beklentisi haline gelen yeni anayasa çalışmaları ne yazık ki sonuçsuz kalmış ve ülke gündeminden çıkmıştır. Buna paralel olarak, sivil toplum kuruluşlarının başlattığı çalışmalar da maalesef devam edememiştir.
Bugün geldiğimiz noktada, anayasa değişikliği ihtiyacı yeniden ülke gündemine oturmuş, bu bağlamda yeni bir çalışma başlatan Hükümet; kısa süreli yoğun çalışma sonucunda hazırlanan 26 maddelik yeni bir değişiklik paketini kamuoyuna açıklamış, hazırlanan paket üzerinde mutabakat sağlamak amacıyla siyasi ve sivil toplum kuruluşları ile görüşmelere başlamıştır.
Bugün bu amaçla Hükümet temsilcileri, Türk çiftçisinin çatı örgütü olan Türkiye Ziraat Odaları Birliğini ziyaret etmiş ve hazırlanan taslak konusunda Birlik Yönetimine bilgi vermiştir.
Anayasa Değişiklik Paketi’nin kamuoyuna açıklanmasını müteakip, pakette yer alan hususları ve gündeme yeniden oturan “yeni bir anayasa” konusunu görüşmek üzere STK başkanları olarak 23 Mart 2010 tarihinde bir araya gelinmiş, toplantıda varılan nihai sonuç, mutabakat metni olarak basına açıklanmıştır.
Ayrıca, bu toplantıda 2007 yılında yarım kalan anayasa çalışmalarına kaldığı yerden devam etme kararı da alınmıştır.
Bugün mutabakat görüşmelerine açılan Anayasa Değişiklik Paketinde, tarım sektörünün sorunlarının ele alınmadığı görülmektedir. Temsilcisi bulunduğumuz tarım sektörü ile ilgili olarak bu paketten beklentilerimiz vardır:
Gıda, yüzyılımızın en önemli sektörü olacaktır. Küresel sermaye silah ticaretinden gıda ticaretine kaymaya başlamıştır. Geleceğin zengin ülkeleri gıda güvenliğini sağlayan ve gıda ihracatını yapan ülkeler olacaktır.
Türkiye, verimli tarım arazilerini yapılaşma ve erozyon nedeniyle kaybediyor. Aslında Türkiye geleceğini kaybediyor.
Toprağın vatan olduğu unutulmadan toprak ve su kaynakları güvence altına alınmalıdır.
Yeraltı ve yer üstü su kaynakları bizim için hayati önem taşımaktadır. Yeraltı su kaynaklarını tükettik. Yer üstü su kaynaklarını da kirlettik. Tarımsal sulamada su bulamıyoruz, temiz içme suyuna ulaşmakta zorlanıyoruz. Bu, sürdürülebilir bir durum değildir. Su kaynaklarının korunması hayati önemi haiz olduğu için Anayasal güvence altına alınmalı ve gelecek nesiller kurtarılmalıdır.
Sürdürülebilir bir çevrede yaşama hakkı ile canlı ve cansız varlıkların sürdürülebilir yaşamı, etkin anayasal normlar ile güvence altına alınmalıdır.
Topraklarımızın ve su kaynaklarımızın heba olması, çevrenin zarar görmesi gibi konular başta olmak üzere sektörün temel sorunları bugüne kadar yasalarla çözümlenememiş, mevcut Anayasamızda var olan bu hususlardaki düzenlemeler de etkin olamamıştır.
Tarım, sanayi, ticaret ve hizmet sektörlerinde piyasaların işleyişinin yetersiz kaldığı veya bölgesel dengesizliklerin baş gösterdiği hallerde, tarımsal destekler başta olmak üzere, etkin devlet yardımları sisteminin hayata geçirilmesi için devletin gerekli önlemleri alması anayasal güvenceye kavuşturulmalı, “Ekonomik ve Sosyal Konsey” anayasal bir kurum haline getirilmelidir.
Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına, kendi sektörleri ile ilgili olumsuz sonuçlar doğuracağı görülen yasaların iptali istemi ile Anayasa Mahkemesine doğrudan başvuru hakkı tanınmalıdır.
Belirttiğimiz hususların Anayasa Değişiklik Paketinde dikkate alınmasına beklemekle birlikte TZOB olarak; Anayasa tartışmasını toplumun gündeminden çıkaracak, yeni bir anayasa hazırlanması hususunda oluşan toplumsal beklentiye cevap verecek en geniş mutabakat ile oluşturulacak, demokrasi standardımızı çağdaş seviyeye çıkaracak, ekonomik ve sosyal kalkınmanın önünü açacak, Cumhuriyetimizin temelinde var olan hassasiyetleri koruyan yeni bir anayasa hazırlanması için oluşan şartların değerlendirilmesi gerektiği inancımızı bir defa daha tekrarlıyoruz.