-Et ve Balık Kurumu Genel Müdürlüğü’nün adı
Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü olarak değiştirildi
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:
-“Hayvancılığımız için çok önemli olan, uzun süredir
kurulması için çaba sarf ettiğimiz Et ve Süt Kurumu,
sektörümüz ve ülkemize çok büyük katkı sağlayacak”
-“Üretici önünü görerek üretim yapacak, yatırım
kabiliyeti artacak”
-“Fiyat istikrarı, üretim planlaması, bilgi ve teknoloji
kullanımının artması ve işletme ölçeklerinin büyümesi
artık mümkün olacak”
-“Başbakan Erdoğan’a müdahale kurumu konusunda
verdiği sözü tuttuğu için teşekkür ediyoruz”
-“Çiğ sütte yaşanan fiyat karmaşasına da artık bir son
verilmesi, Ulusal Süt Konseyi’nin araştırma sonucu
belirlediği, üreticilerin de uygun bulduğu litrede 117
kuruş olan maliyetin üzerinde bir fiyat konusunda
uzlaşma sağlanması gerekir”
Ankara – 27.04.2013 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Et ve Balık Kurumu Genel Müdürlüğü’nün adının Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü olarak değiştirilmesi ve hayvancılıkta müdahale kurumuna dönüştürülmesinin hayvancılık için çok önemli olduğunu bildirerek, “uzun süredir kurulması için çaba sarf ettiğimiz Et ve Süt Kurumu, sektörümüz ve ülkemize çok büyük katkı sağlayacak” dedi.
Bayraktar, ette ve sütte müdahale kurumu kurulmasıyla, sektörde fiyat istikrarı, üretim planlaması, bilgi ve teknoloji kullanımının artması ve işletme ölçeklerinin büyümesinin artık mümkün olacağını belirtti.
Şemsi Bayraktar, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı’nın eki karara gore, devletin genel hayvancılık politikası çerçevesinde, hayvancılık sektöründe düzenleyici ve destekleyici bir rol üstlenmesini temin etmek, piyasa ekonomisi kuralları içinde sektörde tam rekabet koşullarının tesisine katkıda bulunarak kamu yararı ile faaliyetlerini sürdürmek amacıyla kurulan ve bir iktisadi devlet teşekkülü olan Et ve Balık Kurumu Genel Müdürlüğünün adının Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü olarak değiştirildiğini bildirdi.
Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğünün amacı, faaliyet konusu, kapsamı, merkezi ve sermayesinin ana statüsünde yer alacağını belirten Bayraktar, ette ve sütte müdahale kurumu kurulması konusundaki taleplerini daha önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a ilettiklerini, Başbakan Erdoğan’ın da ilgili yerlere talimat verdiği hatırlattı.
Başbakan Erdoğan ile en son Aralık ayında Başbakanlık Resmi Konut’ta bir araya geldiklerinde de konuyu bir kere daha görüştüklerini ve destek taleplerini yinelediklerini belirten Bayraktar, Başbakan Erdoğan’ın gerekli talimatları vererek müdahale kurumunun kurulması konusunu bizzat takip ettiğini bildirdi. Bayraktar, “Başbakan Erdoğan’a müdahale kurumu konusunda verdiği sözü tuttuğu için teşekkür ediyoruz” dedi.
-“Müdahale kurumu ülke açısından da fevkalade önemli”-
Et ve sütte bir müdahale kurumu oluşturulmasını talep ettiklerini, hemen her platformda dile getirdiklerini ve takipçisi olduklarını, sektör açısından olduğu kadar ülke açısından da bu konuyu fevkalade önemli bulduklarını vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:
“Hayvancılığımızın gelişmesine ve sorunlarının çözümüne önemli katkı sağlayacağına inandığımız ve yetkililere her platformda ilettiğimizi talebimizi dikkate alan çalışma kapsamında Et ve Balık Kurumu’nun adının ‘Et ve Süt Kurumu’ olarak değiştirilmesi ve müdahale kurumuna dönüştürülmesi sektör ve ülke açısından çok faydalı olacaktır.
Ülkemizde devletin hayvancılık sektöründe, Avrupa Birliği ve ABD’de olduğu gibi gerektiğinde müdahale alımları yoluyla piyasaya girip istikrarı sağlaması, üreticilerin önünü görerek üretim yapmasını sağlayacak. Yatırım kabiliyetlerini artıracak. Üretim planlaması, bilgi ve teknoloji kullanımının artması ve işletme ölçeklerinin büyümesi artık mümkün olacak.”
-2008’ler bir daha yaşanmasın-
Piyasaya müdahale edecek böyle bir kuruluşun olmamasının 2008 yılında ülkeye pahalıya mal olduğunu hatırlatan Bayraktar, şöyle devam etti:
“2008 yılında sütte yaşanan kriz neticesinde yüksek üretim maliyeti ile düşük fiyat kıskacında kalan birçok üretici, damızlık hayvanlarını kasaba götürmüş ve üretimden çıkmıştı. Bu dönemde birçok işletme küçülmek durumunda kalmış, buna bağlı olarak kırmızı ette yaşanan sıkıntı, 2,5 milyar dolardan fazla besilik, kasaplık canlı hayvan ve karkas et ithalatına neden olmuştu. Bunun yanında, ülke hayvancılığının tekrar eski haline gelebilmesi ve işletmelerin yeniden kurulabilmesi için sıfır faizli kredi ile hayvancılık işletmelerinin damızlık hayvan almaları teşvik edildi. Damızlık ithalatında ülke kapsamı genişletildi. Böylece, takip eden iki yılda 80 bin baştan daha fazla damızlık hayvan için 300 milyon dolardan fazla döviz ödenerek ithalat yapıldı. Bundan dolayı hayvancılıkta fiyat istikrarı çok önemlidir. 2008’lerin bir daha yaşanmaması için hem ette hem de sütte fiyat istikrarının sağlanması gerekiyor. Müdahale kurumu bunu sağlayacaktır.”
Türkiye’de hayvancılığa yıllardır destek verildiğine ve sektöre çok ciddi oranda kaynak aktarıldığına işaret eden TZOB Genel Başkanı, “tarım destek bütçesinden hayvancılığa ayrılan pay binde 5’ler seviyesinden yüzde 28'lere ulaşmıştır. Yani tarıma verilen desteğin dörtte birden fazlası hayvancılığa gitmektedir” dedi.
Avrupa Birliği’nin ise tarımı desteklemede kullanılan Avrupa Tarımsal Yönlendirme ve Garanti Fonu’nda (FEOGA) yer alan bütçenin yüzde 80’ini uzun yıllar piyasayı düzenlemek için kullandığını vurgulayan Bayraktar, piyasayı düzenlemeden, piyasada istikrar sağlamadan sektöre aktarılacak her kaynağın istenilen yerlere ulaşamayacağını kaydetti.
-“Çiğ sütte fiyat sorunu derhal çözülmeli, üretici de önünü görmeli”-
Şemsi Bayraktar, çiğ sütte yaşanan fiyat karmaşasına da artık bir son verilmesi, Ulusal Süt Konseyi’nin araştırma sonucu belirlediği, üreticilerin de uygun bulduğu litrede 117 kuruş olan maliyetin üzerinde bir fiyat konusunda uzlaşma sağlanması gerektiğine dikkati çekerek, “durum ortadayken, sanayicilerin çiğ süte 88 kuruş gibi son derece düşük, maliyetin çok altında bir fiyat önermeleri abesle iştigaldir. Sorun derhal çözülmeli, üretici de önünü görmelidir” dedi.
Bayraktar, açıklamasında, Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak, üreticinin en büyük ve tek meslek örgütünün sesine kulak veren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker başta olmak üzere, emeği geçen herkese teşekkür ettiklerini, Et ve Süt Kurumu’nun üreticilere, hayvancılığa, tüketicilere ve ülkeye fayda sağlayacağından emin olduklarını bildirdi.