-Elmada hasat buruk geçiyor…
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Mart ayı sonunda meydana gelen don felaketi elma üretimini çok olumsuz etkiledi, üreticimiz tedirgin”
-“Geçen yıl 3,1 milyon ton dolaylarında olan elma üretiminin, bu yıl iyimser tahminlere göre bile2,5 milyon ton civarına gerilemesi bekleniyor”
-“Ziraat Odalarımız, rekoltenin bu tahminin bile altında kalabileceğini bildiriyorlar”
-“İhracatın olumsuz etkilemesinden endişeleniyoruz”
-“Üretimde Çin ve ABD’den ardından 3’ncüyüz ama ihracatta miktarda 18, değerde 21’nci sıradayız”
-“Uluslararası pazarlarda kabul gören çeşitlerle yüksek kalite üretim yaparsak, standardizasyon, ambalajlama ve depolamaya daha fazla özen gösterirsek ihracatımızı artırırız”
-“Üreticimize bereketli bir hasat diliyorum. Ülkemizin gıda güvencesini sağlayan üreticimizi, tarlada, bahçede,bostanda tutmak zorundayız. Üretimi sürdürmesini sağlamalıyız. Bu da ancak destekle, zararların telafisiyle mümkün olacak”
Ankara – 28.09.2014 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ihracatının yeni gözdelerinden elmada hasadın buruk geçtiğini bildirerek, “Mart ayı sonunda meydana gelen don felaketi elma üretimini olumsuz etkiledi. Üreticimiz tedirgin” dedi.
Bayraktar, hasadı yapılan elma konusunda yaptığı açıklamada, en önemli meyvelerden elmada Türkiye’nin dünyanın büyük üreticilerinden biri olduğunu ama ürünü yeterince iyi değerlendiremediğini belirtti. Şemsi Bayraktar, 2012 yılında dünya genelinde 76,4 milyon ton olan elma üretiminin 37 milyon tonunu Çin, 4,1 milyon tonunu ABD, 3,1 milyon tonunu Türkiye’nin ürettiğini, bu ülkeleri Polonya, Hindistan, İtalya, İran, Şili ve Rusya’nın izlediğini vurguladı.
Mart ayı sonunda yaşanan don felaketinin elma üretimini çok olumsuz etkilediğini belirten Bayraktar, “üreticimiz tedirgin. Geçen yıl 3,1 milyon ton dolaylarında olan elma üretiminin, bu yıl iyimser tahminlere göre bile 2,5 milyon ton civarına gerilemesi bekleniyor. Rekoltede beşte bire yakın bir kayıp olacağı tahmin ediliyor. Ziraat Odalarımız, rekoltenin bu tahminin bile altında kalabileceğini bildiriyorlar. Hasadın tamamlanmasıyla rekolteyi tam olarak görebileceğiz” dedi.
-Üretime göre ihracat yetersiz-
Türkiye’nin hemen her yerinde elmanın yetiştiğini ama Isparta, Karaman, Niğde, Denizli, Antalya, Kayseri, Çanakkale’nin elma üretiminin yoğun yapıldığı iller olduğunu bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Dondan en fazla zarar gören Isparta, Karaman, Niğde, Konya, Osmaniye, Aksaray, Kırıkkale, Kırşehir, Nevşehir, Yozgat, Kayseri, Elazığ, Sakarya ve Çorum’da 2013 yılı toplam elma üretiminin yüzde 59’unun üretildi. Isparta, 634 bin 862 ton elma üretimiyle yüzde 20,3, Karaman 571 bin 479 ton üretimle yüzde 18,3, Niğde ise 349 bin 122 ton üretimle yüzde 11,2 pay alıyor. Elma ülkemizde sevilen bir meyve. Yurtiçi tüketimi 2 milyon tonu geçiyor. Böyle olunca, rekoltenin de düşük kalacağını dikkate aldığımızda elma ihracatın olumsuz etkilemesinden endişeleniyoruz. Zaten üretimde Çin ve ABD’den ardından 3’ncüyüz ama ihracatta miktarda 18, değerde 21’nci sıradayız. Üretimi bizden az olan birçok ülke, bizden çok daha fazla elma ihracatı yapıyor. 2012 yılında 68 bin 774, 2013 yılında 125 bin 682 ton elma ihracatı yapıldı. Bu meyvenin ihracatından 2013 yılında 49 milyon dolar döviz girdisi sağlandı. 2011 yılında elma ihracatından ABD, 952 milyon dolar ihracat geliri sağladı. Aynı yıl bizim yarımız kadar elma üreten Fransa’nın ihracatı 737 milyon doları bulurken, bizim ihracatımız 36,6 milyon dolarda kaldı.”
Türkiye’nin pazarda kabul gören çeşit ve kalitede ürün temin ederek, dünya elma ticaretinden daha fazla pay alması gerektiğini bildiren Bayraktar, şöyle devam etti:
“Uluslararası pazarlarda kabul gören çeşitlerle yüksek kalite üretim yaparsak, standardizasyon, ambalajlama ve depolamaya daha fazla özen gösterirsek ihracatımızı artırırız. Böylece hasat sonrası ürün kayıplarını da azaltmış oluruz.
Bunu başarabilmek için öncelikle modern kapama bahçelerle, rağbet gören, yüksek verimli ve dayanıklı çeşitlerle yeni üretim alanları oluşturulmalıyız.”
-“Özellikle bu yıl üreticiye destek olunmalı”-
Girdi maliyetlerinin sürekli artmasına göğüs geren, bin bir emek harcayarak ülke ekonomisine katkıda bulunan, özellikle bu yıl doğal afetlerin hepsini birer birer yaşayan ama üretimden vazgeçmeyen çiftçinin yaralarının sarılması, destek olunması gerektiğini bildiren Bayraktar, “üreticimize bereketli bir hasat diliyorum. Ülkemizin gıda güvencesini sağlayan üreticimizi tarlada, bahçede, bostanda tutmak zorundayız. Üretimi sürdürmesini sağlamalıyız. Bu da ancak destekle, zararların telafisiyle mümkün olur” dedi.