-Dünya Arı Günü…
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:
-“Arıcılık ülkemizde dev bir sektör haline geldi.
Çin’in
ardından bal üretiminde dünyada ikinciyiz. Toplam
84 binden
fazla işletme, 7,9 milyonu aşkın kovanda 105 bin
727 ton
bal üretiliyor”
-“Bal üretiminde ilk sırayı 16 bin 278 tonla Ordu alırken,
Muğla 15 bin 875 tonla ikinci, Adana 9 bin 477
tonla üçüncü,
Aydın 3 bin 958 tonla dördüncü, Mersin 3 bin 252
tonla beşinci,
Balıkesir 3 bin 105 tonla altıncı, Sivas 2 bin 861
yedinci,
İzmir 2 bin 742 tonla sekizinci, Van 2 bin 408
tonla dokuzuncu,
Antalya 2 bin 394 tonla onuncu sırada bulunuyor.
-“Bal arıları, bitkiden bitkiye konarak yaptığı
tozlaşma ile
ekosistemin devamlılığını sağlıyor. Arılar olmadan
ekosistem olmaz”
-“Son yıllarda önlenemeyen kırsaldan kente göçü
önleyecek
faaliyetler içinde arıcılık da bulunmaktadır”
-“Arıcılığa yapılan yatırımların diğerlerinden
farklı bir özelliği de
yatırım tutarının düşük kalması ve yatırım için
gerekli
tüm ekipmanların yurt içinden karşılanabiliyor
olmasıdır”
-“Ülkemizde bakir denilebilecek uygun floraların
bulunması
organik bal üretimi için de büyük avantajlar
sağlıyor”
-“Arı üreticilerinin birlikler ya da kooperatifler
şeklinde gelişmiş
ülkeler seviyesinde örgütlenememesi ve mevcut
örgütlerin de
yeterince güçlü olmaması pazarlamada soruna neden
olmaktadır”
Ankara – 29.05.2017
- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar,
arıcılığın Türkiye’de dev bir sektör haline geldiğini bildirerek, “Çin’in ardından
bal üretimde dünyada ikinciyiz. Toplam 84 binden fazla işletme, 7,9 milyonu
aşkın kovanda 105 bin 727 ton bal üretiyor” dedi.
Bayraktar, Dünya Arı Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, bal arılarının bitkiden
bitkiye konarak yaptığı tozlaşma ile ekosistemin devamlılığını sağladığını,
arılar olmadan ekosistemin olamayacağını belirtti. Ülkemizde arıcılığın, çok
fazla sermayeye, tarım arazisine gerek duymadan yapılabilecek, genç çiftçilerle
kadın çiftçilerimizin yanı sıra, köylerimizde kalan yaşlı nüfusun da uğraşı
alanı olabilecek bir faaliyet alanı olduğunu vurgulayan Bayraktar, şunları
kaydetti:
“Son yıllarda
önlenemeyen kırsaldan kente göçü önleyecek faaliyetler içinde arıcılık da
bulunmaktadır. Arıcılığa yapılan yatırımların diğerlerinden farklı bir özelliği
de yatırım tutarı düşük kalması ve yatırım için gerekli tüm ekipmanların yurt
içinden karşılanabiliyor olmasıdır. Bundan dolayı, arıcılıkta dışa bağımlılık
bulunmamaktadır.
Arıcılık aynı
zamanda insanımıza bal, polen gibi sağlıklı ürünler sağlayan bunun yanı sıra
ihracatta da önemli getirisi olabilecek potansiyeli bulunan bir faaliyettir.
Ülkemiz doğal yapı
ve nektar kaynakları bakımından çok zengindir. Büyük bir arıcılık potansiyeline
sahiptir. Ülkemizin topoğrafik yapısından kaynaklanan farklı yükseltilerin
bulunması, değişik iklim bölgelerine sahip olması, sanayi ve yerleşim
yerlerinde uzak, kimyasal ilaç ve gübre kullanımının olmadığı işlenmeyen tarım
alanlarının, mera ve çayırlıkların fazlalığı Türkiye’ye arıcılık bakımından
büyük avantajlar sağlamaktadır.
Türkiye, bitki
çeşitliği bakımından da çok geniş bir yelpazeye sahiptir. Çeşitlilik içinde
arıcılık açısından önem arz eden bir diğer olay da ülkemiz bitki örtüsünde,
yalnızca belirli bölgede yetişebilen, yöreye özgü, endemik bitkilerin oranının
yüzde 30’un üzerinde olmasıdır.”
-Dünya bal üretiminde ikinci sıradayız-
-Kovan başı verim çok düşük-
“Türkiye’nin
arıcılığa her yönden uygun olması, arıcılığın gelişimini olumlu yönde
etkilemiş, 2000-2016 döneminde kovan sayısı 4,3 milyondan 7,9 milyona, bal
üretimi ise 61 bin tondan 106 bin tona yükselmiştir. Buna karşın, hala kovan
başına bal verimi ortalama 13,4 kilogramla düşük kalmaktadır. Çin’de bu
rakamın, 50,1 kilogram olduğu düşünüldüğünde ülkemiz verimindeki yetersizlik
net olarak görülmektedir.
-Dünya’da 33 ülkeye bal ihraç ediyoruz-
-İller arasında Ordu birinci, Muğla ikinci, Adana
üçüncü sırada-
“İller arasında
bal üretiminde ilk sırayı 16 bin 278 tonla Ordu alırken, Muğla 15 bin 875 tonla
ikinci, Adana 9 bin 477 tonla üçüncü, Aydın 3 bin 958 tonla dördüncü, Mersin 3
bin 252 tonla beşinci, Balıkesir 3 bin 105 tonla altıncı, Sivas 2 bin 861
yedinci, İzmir 2 bin 742 tonla sekizinci, Van 2 bin 408 tonla dokuzuncu,
Antalya 2 bin 394 tonla onuncu sırada bulunuyor. Toplam bal üretiminin yüzde 39,7’si
Ordu, Muğla ve Adana’da üretildi.
Ülkemizde
çoğunlukla gezginci olarak yapılan arıcılıkta, arıcılarımızın büyük bir kısmı
arılarını Akdeniz ve Ege bölgelerinde kışlatmakta ardından Mayıs ayında İç Anadolu,
Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya götürmektedirler. Arıcılarımızın bir kısım çiçek
balı için Sivas, Erzurum, Muş, Bingöl ve Bitlis’e, ayçiçeği balı için Trakya ve
Ege Bölgelerine gitmektedirler.”
Ülkemizde bakir
denilebilecek uygun floraların bulunmasının organik bal üretimi için de büyük
avantajlar sağladığını vurgulayan Bayraktar, “kimyasal katkı maddelerinden ve
şeker katkısından uzak, tarımsal ilaçlama ve kimyasal gübrelemenin yapılmadığı
ortam zorunluluğu şartı, ülkemizin pek çok yöresinde organik bal üretiminin
yapılabileceğini göstermektedir” dedi.
-Sorunlar ve yapılması gerekenler-
“Arı
üreticilerinin birlikler ya da kooperatifler şeklinde gelişmiş ülkeler
seviyesinde örgütlenememesi ve mevcut örgütlerin de yeterince güçlü olmaması
pazarlamada soruna neden olmaktadır.
Hastalık
ve zararlılara karşı bilinçsizce ilaç kullanımının balda kalıntıya neden
olması,
Merdivenaltı
üretilen sahte balların denetimlerinin tam anlamıyla yapılamaması,
Kaçak
bal girişlerinin önlenememesi sorunlardan bazılarıdır.
Arıcıların,
ürettiği balın yanı sıra katma değer sağlayan polen, arı sütü, propolis gibi
diğer ürünlerin de üretebilmesi için teşvik edilmesi,
Arıcılar
modern arıcılık konusunda eğitilmeli, yeni arıcılığa başlayanlar için kurslar
açılması, genç çiftçilerin desteklenmeye devam edilmesi,
Bal,
polen, propolis, arı sütü, tüketiminin yaygınlaştırılması için tüketicilere
yönelik çalışmaların yapılması,
Bölge
şartlarına uygun ana arıların üretilerek arıcılara dağıtımının sağlanması,
Organik
bal üretiminin artırılması için üreticiye verilen desteklerin artarak devam
etmesi gerekiyor.”
İller itibarıyla 2016 yılı bal
üretimi şöyle:
İller |
Bal Üretimi (ton) |
Pay (Yüzde) |
Ordu |
16.278 |
15,40 |
Muğla |
15.875 |
15,02 |
Adana |
9.477 |
8,96 |
Aydın |
3.958 |
3,74 |
Mersin |
3.252 |
3,08 |
Balıkesir |
3.105 |
2,94 |
Sivas |
2.861 |
2,71 |
İzmir |
2.742 |
2,59 |
Van |
2.408 |
2,28 |
Antalya |
2.394 |
2,26 |
Şanlıurfa |
1.818 |
1,72 |
Bitlis |
1.747 |
1,65 |
Erzurum |
1.610 |
1,52 |
Erzincan |
1.451 |
1,37 |
Hakkari |
1.354 |
1,28 |
Denizli |
1.318 |
1,25 |
Diyarbakır |
1.287 |
1,22 |
Hatay |
1.261 |
1,19 |
Çanakkale |
1.155 |
1,09 |
Kars |
1.151 |
1,09 |
Siirt |
1.122 |
1,06 |
Trabzon |
1.096 |
1,04 |
Rize |
1.046 |
0,99 |
Samsun |
1.012 |
0,96 |
Giresun |
954 |
0,90 |
Kahramanmaraş |
931 |
0,88 |
Konya |
910 |
0,86 |
Bingöl |
874 |
0,83 |
Edirne |
865 |
0,82 |
Artvin |
829 |
0,78 |
Afyon |
805 |
0,76 |
İstanbul |
786 |
0,74 |
Kırklareli |
770 |
0,73 |
Bursa |
769 |
0,73 |
Manisa |
733 |
0,69 |
Sakarya |
697 |
0,66 |
Osmaniye |
696 |
0,66 |
Tekirdağ |
660 |
0,62 |
Ankara |
633 |
0,60 |
Malatya |
631 |
0,60 |
Tunceli |
621 |
0,59 |
Gümüşhane |
595 |
0,56 |
Tokat |
515 |
0,49 |
Kocaeli |
515 |
0,49 |
Burdur |
511 |
0,48 |
Muş |
505 |
0,48 |
Niğde |
490 |
0,46 |
Bayburt |
484 |
0,46 |
Kayseri |
474 |
0,45 |
Düzce |
450 |
0,43 |
Adıyaman |
446 |
0,42 |
Şırnak |
439 |
0,41 |
Karaman |
401 |
0,38 |
Elazığ |
396 |
0,37 |
Çorum |
383 |
0,36 |
Yalova |
371 |
0,35 |
Kastamonu |
355 |
0,34 |
Zonguldak |
336 |
0,32 |
Çankırı |
334 |
0,32 |
Mardin |
300 |
0,28 |
Isparta |
252 |
0,24 |
Aksaray |
232 |
0,22 |
Kütahya |
228 |
0,22 |
Yozgat |
226 |
0,21 |
Sinop |
219 |
0,21 |
Iğdır |
218 |
0,21 |
Amasya |
207 |
0,20 |
Bolu |
201 |
0,19 |
Ardahan |
201 |
0,19 |
Ağrı |
179 |
0,17 |
Bartın |
171 |
0,16 |
Kırıkkale |
157 |
0,15 |
Eskişehir |
153 |
0,14 |
Karabük |
152 |
0,14 |
Batman |
142 |
0,13 |
Bilecik |
125 |
0,12 |
Gaziantep |
111 |
0,10 |
Uşak |
104 |
0,10 |
Kırşehir |
98 |
0,09 |
Nevşehir |
88 |
0,08 |
Kilis |
24 |
0,02 |
TOPLAM |
105.727 |
100,00 |