Buğdayda hasada sayılı
günler kaldı
ANKARA- 27.04.2024- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB)
Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, buğday üretiminde hasat döneminin yaklaşmasını
ve buğday üreticilerimizin sorunlarını yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla
değerlendirdi.
“Ülkemizin
hemen hemen her ilinde üretimi yapılan, tarımsal üretimin ve gıda sanayinin
vazgeçilmez ham maddesi buğdayda hasada sayılı günler kaldı. Her yıl olduğu
gibi bu yıl da çiftçilerimiz artan maliyet karşısında ürettiği üründen hak ettiği
geliri elde etmeyi bekliyor” diyen Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü;
“2024 yılı 1 kilogram
buğday üretim maliyeti 10 lira 87 kuruş”
“Buğdayda
kültürel işlemlerin yoğun olduğu Ekim-Mart döneminde mazot fiyatı ortalama 23
lira iken bu yıl aynı dönemde yüzde 76 artışla ortalama 40 liranın üzerine
çıktı. Mazot fiyatı son bir yılda ise yüzde 105 oranında artış gösterdi.
Taban
gübresinin yoğun olarak kullanıldığı Ekim-Kasım-Aralık aylarında ise DAP
gübresinin ortalama fiyatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16, 20.20.0
gübresinin fiyat ise yüzde 22 oranında artış gösterdi. Şubat ve Mart ayında
kullanılan ÜRE gübresinin fiyatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 36 oranında
arttı.
Ziraat
Odalarımızdan aldığımız bilgilere göre; bölgesel bazlı değişmekle birlikte,
Türkiye genelinde geçen yıla göre arazi kira ücretlerinde yüzde 64, işçilik
ücretlerinde ise yüzde 75’e varan oranlarda artışlar yaşandı.
Bu
yıl iklim değişikliğinin etkisiyle kış uykusundan erken uyanan tarla
farelerinin popülasyonları arttı, fareler birçok ilde ekili hububat alanlarını
istila etti. Bu durum zirai ilaç maliyetini geçtiğimiz yıla göre yüzde 52
oranında artırdı.
Çiftçilerimizin
buğday tohumunu attığı günden hasada kadar yapacağı harcamalar dikkate alınarak
yapılan maliyet hesabında, kuru şartlarda üretimi yapılan buğdayın ortalama maliyeti
geçen yıla göre yüzde 62 oranında artarak kilogramı 10 lira 87 kuruş olarak
tespit edildi.”
“Üreticilerimiz TMO’dan
buğday fiyatı bekliyor. TMO’nun sorumluluğu bu yıl daha fazla”
“Geçtiğimiz
yıl Toprak Mahsulleri Ofisi üzerine düşen görevi yaparak çoğunluğu buğday olmak
üzere 12 milyon tonun üzerinde hububat alımı gerçekleştirdi. Haliyle Toprak
Mahsulleri Ofisi’nin depoları doldu. Son günlerde Toprak Mahsulleri Ofisi depolarının
doluluğuna ve dünya buğday fiyatlarının düştüğüne yönelik açıklamalar
çiftçilerimizi tedirgin ediyor. Bu doğrultuda Toprak Mahsulleri Ofisi’nin
sorumluluğu geçmiş yıllara nazaran bu yıl daha da arttı.
Çiftçilerimiz
gereğini yaptı bu ülkemiz için stratejik öneme sahip buğdayını üretti. Toprak
Mahsulleri Ofisi hasat başlamadan 10 lira 87 kuruş olan üretim maliyetini
dikkate alan buğday fiyatını açıklayarak çiftçilerimizi bir an önce
rahatlatmalıdır.
Toprak
Mahsulleri Ofisi hasat başlamadan alım merkezlerini hazır hale getirmeli,
gerekirse geçen yıl olduğu gibi yığma alım yaparak, gelen buğdayın tamamını
alacağını açıklamalıdır. Geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da Tarım Kredi Kooperatifleri ve TÜRKŞEKER de buğday alımı
yapmalıdır.”
“Değişen iklim
koşulları buğday üreticisini bu yıl da zorladı”
“Buğday üretiminin
yüzde 27,1’inin gerçekleştirildiği 15 ilde kuraklık riski bulunuyor”
“Değişen
iklim koşulları tarımsal üretimi her geçen yıl zorlaştırıyor. Çiftçilerimiz her
üretim döneminde önceden tahmin edemediği risklerle karşılaşıyor. Bu yıl üretim
döneminin başladığı Ekim ayından itibaren toplam yağışlar ülke genelinde
normalin üzerinde gerçekleşirken, artan sıcaklıklar farklı sorunları
beraberinde getirdi. Bazı bölgelerde yağış ve beraberinde gerçekleşen aşırı
sıcak hava artan nemle beraber buğdayda pas hastalığını artırırken, yine kış
aylarının sıcak geçmesiyle artan fare popülasyonu çiftçilerimizi zora
soktu.
Ziraat
Odalarımızdan aldığımız verilere göre; buğday üretiminin yüzde 27,1’ini
Afyonkarahisar, Çorum, Çankırı, Yozgat, Kırıkkale, Konya, Karaman, Samsun,
Kastamonu, Karabük, Isparta, Uşak, Bilecik, Aydın ve Antalya oluşturuyor. 15
ilde yağışların yetersiz olması ve Nisan ayında 30 dereceyi geçen hava sıcaklıkları
zarar riskini artırıyor. Bahar yağışlarının oldukça önemli olduğu buğdayda
özellikle bu 15 ilde beklenen yağışların gerçekleşmemesi durumunda kuraklık
bekleniyor.”
“Halen geçen yılın prim
desteğini alamayan çiftçilerimiz var”
“2024 yılı prim destekleri
enflasyon oranları dikkate alınarak bir an önce açıklanmalıdır”
“Tarımsal
üretim tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de destekleniyor. Bu çerçevede buğday
üreticisine de gübre mazot ve prim desteği başta olmak üzere destekleme
ödemeleri yapılıyor. Ancak, ülkemizde destekler zamanında açıklanmıyor ve genel
olarak çiftçilerimizin yoğun masraf yaptığı dönemde ödenmiyor.
Buğday
hasadına sayılı günler kalmasına rağmen halen bu yılın destek miktarları açıklanmadığı
gibi, geçen yılın prim desteğini alamayan çiftçilerimiz de var.
Geçtiğimiz
yıl Eylül ayında ürününü teslim eden bir çiftçimiz o günün şartlarında alacağı ton
başına bin liralık prim ile 43 litre mazot alabilecekken bugün 23 buçuk litre
mazot alabiliyor. Verilen desteklerin amacına ulaşabilmesi için zamanında
ödenmesi önemlidir. Hasat başlamadan 2024 yılı prim destekleri enflasyon
oranları da dikkate alınarak bir an önce açıklanmalıdır.”
“2023 yılında ithal
buğday miktarı 11,7 milyon ton ile rekor seviyeye ulaştı”
“2022
yılında 19 milyon 750 bin ton olan buğday üretimimiz 2023 yılında yüzde 11,4
artışla 22 milyon tona yükseldi. Bu üretim artışına rağmen ithalatımızda artış
gösterdi. 2022 yılında 8 milyon 822 bin ton olan buğday ithalatımız üretimimizdeki
artışın üzerinde yüzde 35 artışla yaklaşık 11 milyon 700 bin ton seviyesine yükseldi.
Ülkemiz 2023 yılında yapmış olduğu buğday ithalatının yüzde 75’ini Rusya, yüzde
22’sini Ukrayna’dan gerçekleştirdi.
Ülkemizde
artan nüfusa paralel olarak buğday talebi artıyor. Buğdayda yurt içi
ihtiyacımız dikkate alındığında buğday tüketimimiz 19,4 milyon ton
seviyelerindedir. Dolayısıyla dünya genelinde ve ülkemizde buğday üretiminde
azalma olduğunda ekmek fiyatları başta olmak üzere unlu mamuller fiyatlarındaki
artış, tüm kesimleri etkiliyor. Buğday
üretiminde sürdürülebilirliği sağlamak, ithalata olan bağımlılığı azaltmak
gerekiyor. Bu nedenle üreticilerimizi her koşulda üretime teşvik etmek amacıyla
gerekli tedbirler zamanında alınmalıdır.”