-Buğday
üreticisi mağdur…
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Hasatta çıkardığı yanlış kararnameyle buğdayda fiyatların düşmesine neden olan hükümetimiz, primi artırarak hatasını telafi etmeli, üreticinin zararını gidermelidir”
-“Buğdayda hasat zamanı çıkan kararname üreticinin belini bükmüştür. Fiyatlardaki düşüş, üreticimizi büyük sıkıntıya sokmuştur”
-“Üreticimiz ilk darbeyi, hasatta çıkarılan kararnamenin etkisiyle düşen fiyatlarla yemiştir”
-“İç Anadolu ve Doğu Anadolu’nun bazı illerinde yaşanan kuraklığın ürüne verdiği zarar ikinci darbe, TMO’nun müdahale alım fiyatlarını açıklamakta gecikmesi ve üreticinin talebini karşılamayan bir fiyat açıklaması üçüncü darbe olmuştur”
-“Hızlı ve acil karar alınmalı, kilogramda 5 kuruş olarak ödenen Prim artırılmalıdır. Bu yapılmazsa stratejik bir ürün olan buğdayda üretici üretimden kaçırılır”
-“TMO,
hızlı bir şekilde alım yapmalıdır”
-“İçlerinde Kayseri, Kırşehir, Çorum, Kars, Yozgat, Ağrı, Ardahan, Çankırı, Erzurum’un yer aldığı illerimizde kuraklık nedeniyle yüzde 10 ile yüzde 80 arasında değişen ürün kayıpları yaşandı”
Ankara – 30.07.2017
– Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, buğdayda
üreticinin mağdur olduğunu bildirerek, “hasatta çıkardığı yanlış kararnameyle
buğdayda fiyatların düşmesine neden olan hükümetimiz, primi artırarak hatasını
telafi etmeli, üreticinin zararını gidermelidir” dedi.
Bayraktar, yaptığı
açıklamada, buğdayda hasat zamanı çıkan kararnamenin üreticinin belini büktüğünü, fiyatlardaki
düşüşün, üreticiyi büyük sıkıntıya soktuğunu belirtti. Üreticinin ilk darbeyi,
hasatta çıkarılan kararnamenin etkisiyle düşen fiyatlarla yediğine dikkati
çeken Bayraktar, İç Anadolu ve Doğu Anadolu’nun bazı illerinde yaşanan
kuraklığın ürüne verdiği zararın ikinci darbe, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO)
müdahale alım fiyatlarını açıklamakta gecikmesi ve üreticinin talebini
karşılamayan bir fiyat açıklamasının üçüncü darbe olduğunu vurguladı.
Şemsi Bayraktar,
bu ortamda hızlı ve acil karar alınması, kilogramda 5 kuruş olarak ödenen primin
artırılması gerektiğini, bu yapılmazsa stratejik bir ürün olan buğdayda üreticinin
üretimden kaçırılacağını belirtti.
Üretim döneminin başından itibaren buğday
sezonunun çoğu çiftçi adına iyi geçmediğini, bazı bölgelerde çiftçinin fiyat
nedeniyle üretim artışına sevinemediğini, İç Anadolu ve Doğu Anadolu’daki kimi illerinde
ise üreticiyi hem kuraklık hem de fiyatların vurduğunu bildiren Bayraktar, Ekim
ve Kasım’da yağışların yetersiz kalması nedeniyle bazı yörelerde çiftçinin,
mecburi sulama yapınca sulama maliyetlerinin arttığına, hatta yeniden ekim
yapmak zorunda kaldığına dikkati çekti. İçlerinde Kayseri, Kırşehir, Çorum,
Kars, Yozgat, Ağrı, Ardahan, Çankırı, Erzurum’un yer aldığı illerde kuraklık
nedeniyle yüzde 10 ile yüzde 80 arasında değişen ürün kayıpları yaşandığını
belirten Bayraktar, “Buğday çiftçimiz açısından çok önemli bir ürün. Doğu
Karadeniz kıyı şeridi dışında hemen her yerde yetiştiriliyor. 23,8 milyon
hektar tarım arazisinin 11,4 milyon hektarı tahıla, bu alanın da üçte ikisinden
fazlası olan 7,7 milyon hektarı buğdaya ayrılıyor” dedi.
-Gümrük
vergisi indirimi ve TMO’nun müdahale alım fiyatı-
Bu kadar önemli bir ürün olmasına, piyasasının
çok dikkat gerektirmesine, üstüne üstlük ekim dönemi başında yağış yetersizliği
nedeniyle kuraklık yaşanmasına rağmen, bunlar yetmezmiş gibi, hasat döneminde,
27 Haziran 2017’de çıkarılan talihsiz kararnameyle buğday, arpa ve mısırda yüzde 130 olan gümrük vergisi oranlarının,
buğdayda yüzde 45’e, arpada yüzde 35’e, mısırda yüzde 25’e indirildiğini
belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
“Üreticimiz ilk
darbeyi, hasatta çıkarılan kararnamenin etkisiyle düşen fiyatlarla yemiştir. Hasatta
çıkardığı yanlış kararnameyle buğdayda fiyatların düşmesine neden olan
hükümetimiz, primi artırarak hatasını telafi etmeli, üreticinin zararını
gidermelidir. Buğdayda hasat zamanı çıkan kararname üreticinin belini bükmüştür.
Gümrük vergisi
oranlarının indirilmesi, ithalat yapılmasa da psikolojik etki nedeniyle buğday
üretici fiyatlarını düşürdü. Fiyatlardaki düşüş, üreticimizi büyük sıkıntıya sokmuştur.
Hasadın başında tonu ekmeklikte 1000-1050,
makarnalıkta 1050-1150 lira olan fiyat, bazı bölgelerde ekmeklikte 800 liraya, makarnalıkta
900 liraya kadar geriledi. Hatta Trakya bölgemizde buğday fiyatı tonda 750
liraya kadar indi. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) hemen devreye girmesi
gerekiyordu.
İç Anadolu ve Doğu Anadolu’nun bazı
illerinde yaşanan kuraklığın ürüne verdiği zarar ikinci darbe, TMO’nun müdahale
alım fiyatlarını açıklamakta gecikmesi ve üreticinin talebini karşılamayan bir
fiyat açıklaması üçüncü darbe olmuştur.
TMO’nun acilen
piyasaya girmemesi ve 12 Temmuz’a kadar müdahale alım fiyatını açıklamaması piyasayı
çok olumsuz etkiledi. Piyasada denge bozuldu; üretici-tüccar-sanayici zinciri
kırıldı. Öyle ki, karardan önce, üretici ürününü satacak tüccar, tüccar ise
üreticiden satın aldığı ürünü alacak fabrika bulamadı.
Bu ortamda açıklanan buğday fiyatı da
yetersiz kaldı. Açıklanan müdahale alım
fiyatı, düşen fiyatları yükseltmedi. Geçen yıl yüzde 12,5 protein içeren
ekmeklik buğday fiyatı ton başına 910 lira açıklanmışken, bu yıl bu rakam
enflasyonun altında yüzde 3,3 artışla 940 liraya çıkarıldı. 1000 lira olan
makarnalık buğday fiyatı da artırılmadı. Üstüne üstlük protein oranına göre
yüzde 7’ye kadar artış verilmesine olanak sağlayan geçen yılki uygulama, bu yıl
ekmeklik buğdayda yüzde 5’e indirildi.
Üreticide buğday fiyatları vasfına göre 830 liraya kadar düşmüş durumda. Hızlı
ve acil karar alınmalı, kilogramda 5 kuruş olarak ödenen prim artırılmalıdır.
Bu yapılmazsa stratejik bir ürün olan buğdayda üretici üretimden kaçırılır.”
-Kuraklık-
Bu sene ekimlerin başladığı tarihten 2017
yılının Haziran ayı sonuna kadar geçen sürede kümülatif yağışların, genel
olarak normalinden ve geçen yıl yağışının altında gerçekleştiğini vurgulayan
Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Ekim ve Kasım aylarında yağış alınmaması
nedeniyle sulanmayan arazilerde çıkışlar yeterli düzeyde gerçekleşmemiş, Aralık
ve Ocak aylarında yağan kar yağışları ile ilkbahardaki yağmurlar bitki için yararlı
olmuştur. Buğdayın sapa kalkma döneminde ülke genelinde gerçekleşen yağışlar
üreticimizin zararını bir nebze telafi etti ve yaşanan kuraklığı sınırladı. Bu
yıl buğdayda üretimin geçen yıla göre yüzde 5,8 artışla 20,6 milyon tondan 21,8
milyon tona çıkacağı tahmin edilmektedir. Ancak, özellikle İç Anadolu ve Doğu
Anadolu’nun kıraç, anıza ve derine ekilen bazı alanlarında çıkış kayıpları ve
kardeşlenmede yetersizlik yaşandı. Ekim ve Kasım’da yağışların yetersiz kalması nedeniyle bazı yörelerimizde
çiftçimiz, mecburi sulama yapınca sulama maliyetleri arttı. Hatta yeniden ekim
yapmak zorunda kaldı.
İçlerinde Kayseri, Kırşehir, Çorum, Kars, Yozgat,
Ağrı, Ardahan, Çankırı, Erzurum’un yer aldığı illerimizde sezonun büyük
bölümüne yayılan kuraklık nedeniyle yüzde 10 ile yüzde 80 arasında değişen ürün
kayıpları yaşandı. Odalarımızdan aldığımız bilgilere göre, Kayseri’de 2 milyon
dekar alanda yüzde 30, Kırşehir’de 926 bin dekar alanda yüzde 10-50, Çorum’da
kimi alanlarda yüzde 80, Kars’ta yüzde 70-75, Yozgat’ta yüzde 30-70, Ağrı’da
yüzde 60, Ardahan’da yüzde 40, Çankırı’da yüzde 35’in üzerinde kuraklık
kaynaklı buğday ve diğer tahıl kayıpları görüldü. Erzurum’da soğu hava ve
kuraklık nedeniyle yüzde 70’e varan kayıp yaşandı.”
-TMO
alımları-