-TZOB Genel Başkanı Bayraktar’dan yerel yönetimlere çağrı:
“Çocuklarımızın geleceği olan verimli tarım arazileri imara açılmasın”
-“Son 10 yılda 3 milyon hektar araziyi imara açmışız. Verimli tarım arazileri
26 milyon hektardan 23 milyon hektara düşmüş. Bu gidişat tehlikeli”
-“Türkiye'nin elbette sanayileşmeye ihtiyacı var ancak, sanayileşirken
gerekli önlemler de mutlaka alınmalı”
-“20 aydır süt fiyatları artmıyor ancak, üreticinin maliyeti artıyor. Et ve
Süt Kurumu’nun piyasaya müdahale kurumu olarak girmesini istiyoruz”
-“Nasıl buğday, mısır, çeltik için alıma giriliyorsa temel ürünlerde de müdahale şart”
-“Aile şirketlerini optimal büyüklüğe ulaştırmanın yollarını bulmamız, tarımsal kredileri buralarda kullanmamız, destekleme politikalarını baştan değiştirmemiz lazım”
-“Ziraat Bankası artık 'Çiftçi Bankası' olsun, küçük işletmelere de kredi versin”
Denizli – 10.03.2016 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yerel yönetimlere çağrıda bulunarak verimli tarım arazilerinin imara açılmamasını isteyerek, “Son 10 yılda 3 milyon hektar araziyi imara açmışız. Verimli tarım arazileri 26 milyon hektardan 23 milyon hektara düşmüş. Bu gidişat tehlikeli… Çocuklarımızın geleceği olan verimli tarım arazileri imara açılmasın” dedi.
Bayraktar, Denizli’de düzenlenen 12. Ege Tarım, Sera ve Hayvancılık Fuarı’nın (AEGEANAGRI 2016) açılışını yaptı. Açılışa, Denizli Valisi Şükrü Kocatepe, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, bürokratlar, meslek örgütlerinin temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, fuarın açış konuşmasında, tarım sektörüyle ilgili değerlendirmelerde bulundu, tarımın önemine vurgu yaptı. Dünyada tarım ve enerjinin çok önemli, stratejik 2 sektör olduğunun altını çizen Bayraktar, yerel yönetimlere de çağrıda bulunarak verimli tarım arazilerinin imara açılmamasını istedi.
Bayraktar, "Son 10 yılda 3 milyon hektar araziyi imara açmışız. Verimli tarım arazileri 26 milyon hektardan 23 milyon hektara düşmüş. Bu gidişat tehlikeli…
Dünyada enerjiyle birlikte, tarım ve gıda en stratejik iki sektördür. Bununla ilgili bütün ülkeler tedbirlerini alıyor. Kendi topraklarının dışında, başka ülkelerde de üretim yapıyorlar. Üretimlerini başka ülkelerde yapıp, kendi markalarıyla pazarlıyorlar. Biz verimli arazilerimizi kaybedersek nerede üretim yapacağız" diye konuştu.
-Sanayileşirken gerekli önlemler de alınmalı-
Türkiye’nin sanayileşmeye ihtiyacı olduğunu, sanayileşmeye asla karşı olmadıklarını, ancak sanayileşirken gerekli önlemlerin de mutlaka alınması gerektiğini anlatan Bayraktar, şöyle devam etti:
“Sular çok önemli... Ama akarsularımız neden bu kadar çok kirletiyoruz. Elbette sanayileşeceğiz. Bizim hedefimiz sadece sanayileşmek de değil, sanayi ötesi bir topluluk haline geleceğiz.
Üretim yapacağız ama kimyasal atıklarla suları kirleteceğiz. Peki, kimyasal atıklarla yetişen bu ürünleri, çoluk çocuğumuza nasıl yedireceğiz? Yaşamak önemli ancak, yaşatmak daha çok önemli… Biz yaşayalım derken birilerini öldürürsek bunun hesabını Allah'a veremeyiz. Bunun vicdani sorumluluğu da var.”
-Küçük aile işletmelerine daha fazla destek-
Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak büyük işletmelere karşı olmadıklarını, ancak aile işletmelerini desteklemediği müddetçe, hiçbir ülkenin gıda güvencesi açısından kendisini tam anlamıyla gıda güvencesini tarımda kendini güvende hissedemeyeceğini vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:
"Hesabımızı doğru yapalım. Aile işletmeleri daha az maliyetlidir. ‘Karşılıksız, sıfır faizli para aldım’ diye yatırım yapanlar, bunu sadece ekonomik maliyet olarak görüp bir müddet sonra sektörden çekilebiliyorlar. Ama aile işletmeleri insana yatırım yapıyor. Ailesiyle beraber çalışıyor. Çünkü bildikleri iş bu…
Aile şirketlerini optimal büyüklüğe ulaştırmanın yollarını bulmamız lazım. Tarımsal kredileri buralarda kullanmamız lazım. Destekleme politikalarını baştan değiştirmemiz lazım. Bugün desteklerin yarısı yüzde 5’lik, diğer yarısı yüzde 95'lik kesime gidiyor. Bunun değişmesi lazım. İşletmelerimizi yüzde 48'i 1000 liranın altında destek alıyor. İşletmelerimizin yüzde 70'i 2000 liranın altında destek alıyor. 1000 liranın 200 liraya yakın bölümünü de, bu parayı alabilmek için masraf olarak harcıyor. Kalan 800 lirayla mı çiftçi ayağa kalkacak? Artık politikaları değiştirmemiz lazım. Ziraat Bankası artık 'Çiftçi Bankası' olsun küçük işletmelere de kredi versin."
-Gazetecilerin soruları-
Açılış töreninin ardından, basın mensuplarının sorularını da cevaplandıran Bayraktar, süt fiyatlarıyla ilgili bir soru üzerine, çiğ süt alım fiyatlarının 20 aydır artmadığına, son birkaç aydır da düştüğüne dikkati çekti. Sanayiye verilen sütün 18 milyon tona aştığını belirten Bayraktar, “Sütte 12 milyon tonla başladık şu an 18 milyon tona geçtik. Arz fazlalığı hem büyük işletmeleri hem de aile işletmelerini sıkıntıya soktu. 20 aydır süt fiyatları artmıyor, ancak üreticinin maliyeti artıyor” dedi.
-Tarımda serbest piyasa oluşmamış durumda-
Et ve Süt Kurumu’nun (ESK), süt fiyatlarına müdahale etmesi gerektiğini kaydeden Bayraktar, şöyle devam etti:
“Et ve Süt Kurumu’nun piyasaya müdahale kurumu olarak girmesini istiyoruz. Nasıl buğday, mısır, çeltik için alıma gidiliyorsa, temel ürünlerde de müdahale şart. Çünkü tarım sektöründe serbest piyasa oluşmamış durumda. Yani alıcısı az, satıcısı çok olan bir sektörde çalışıyoruz. Arzın yükseldiği dönemlerde ürün fiyatı hızlı bir şekilde düşer. Domateste, patateste yaşadığımız olayı yaşarız. Yani bir yıl ürün para ediyorsa herkes plansız bir şekilde üretime geçiyor; bir bakıyorsunuz domates, patates ve salatalıkta arz yükseliyor, fiyatlar tepetaklak oluyor. Bu kez de üretici üretimden vazgeçiyor. Yani fiyatların düşmesi demek, önümüzdeki yıl yükseleceği anlamına geliyor. Dolasıyla bu kısır döngüden kurtulmamız lazım."
-Maliyetler hızla aşağıya çekilmeli-
Bayraktar, üretici birliklerinin daha fonksiyonel hale getirilmesi, piyasaya girmesi, müdahale alımı ve üretim planlamasının çok önemli olduğunu belirterek, "Üretici maliyetlerinin hızlı bir şekilde aşağıya çekilmesi gerekir. Gübre ve yem desteklerinin KDV indirimi yerine, üreticiye ‘doğrudan destek’ olarak verilmesini talep ediyoruz. Bu fevkalade önemli, maliyetleri aşağıya çektiğimizde üreticimiz üretmede sıkıntı çekmeyecektir" değerlendirmesinde bulundu.
-Vali Kocatepe’ye ziyaret-
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Fuarın açılışından önce Denizli Valisi Şükrü Kocatepe’yi ziyaret etti. Fuardaki stantları ziyaret ederek bilgi alan Bayraktar, daha sonra Denizli Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı’na katıldı.
Bayraktar, daha sonra geçtiği Selçuk ilçesinde de İzmir Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı’na katıldı.
EGS Park Fuar Alanı'nda bu yıl 12'ncisi düzenlenen, tarımsal mekanizasyon, traktörler, biçerdöverler, tarım makineleri, sulama teknikleri, hayvancılık ve yem alanında faaliyet gösteren 400 firmanın katıldığı fuar, 15 Mart'a kadar açık kalacak.