-Bayraktar’dan “toprak” vurgusu: "Tarımın önemini bilen ülkelerde topraklar kapışılmaya başlandı. Dünyada bu mücadele varken, gıda savaşları başlarken, biz topraklarımızı imara açıp kaybedersek basiretsizlik olur"
-“ Dünya ikinciliği hedefleyen bir ülke zeytin arazilerini imara açarsa bu hedefe ulaşabilmesi mümkün değil”
-“Et ithalatına gerek yok. İthalat yapılması halinde bu ahırlar boşalır ve bu kısır döngü içerisine hayvancılık sektörünü soktuğumuzda buradan çıkamayız. İthalattan kendimizi kurtaramayız”
Didim/AYDIN - 30.08.2014 - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye'nin en büyük zenginliğinin verimli tarım arazileri olduğunu belirterek, "Tarımın önemini bilen ülkelerde topraklar kapışılmaya başlandı. Dünyada bu mücadele varken, gıda savaşları başlarken, biz topraklarımızı imara açıp kaybedersek basiretsizlik olur" dedi.
Bayraktar, Ege Bölgesi’ndeki incelemeleri çerçevesinde Didim Ziraat Odası’na yaptığı ziyarette, büyükşehir statüsü kazanan şehirlerde mera ve verimli tarım arazilerinin imara açılma riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtti.
Tarımın tüm dünyada değer kazandığını vurgulayan Şemsi Bayraktar, bunun önemini fark eden ülkelerde toprağa ayrı bir önem verildiğini ifade ederek, Türkiye'nin buna göre strateji belirlemesi gerektiğini söyledi. Bayraktar şöyle devam etti:
"Verimli tarım arazileri gelecek nesillerimizin ve ülkemizin zenginliği demektir. Çünkü artık dünyada arz yeterli değil. Tüketim alışkanlıkları da değişti. Çinliler artık süt içiyor, et yiyor. Süt ve et demek, ot demektir. Bu da müthiş bir talep yaratıyor. Artık Avrupalılar arabalarında tarım ürünlerinden ürettikleri biyoetanol ve biyodizel kullanıyor. Türkiye'nin en büyük zenginliği verimli tarım arazileridir. Dünyada toprak kıymet kazandı, müthiş bir talep var. Tarımın önemini bilen ülkelerde topraklar kapışılmaya başlandı. Dünyada bu mücadele varken, gıda savaşları başlarken, biz topraklarımızı imara açıp kaybedersek basiretsizlik olur."
- "Zeytin vazgeçilmez bir üründür"
Türkiye'nin zeytin üretiminde dünya ikinciliğini hedeflerken zeytinliklerin imara açılmasına yönelik yasa değişikliklerine de karşı olduklarını ve bu tür düzenlemelere karşı mücadele edeceklerini bildiren Bayraktar, "Son yıllarda zeytin üretiminin hızlı bir şekilde arttığını görüyoruz. Dünya ikinciliği hedefleyen bir ülke zeytin arazilerini imara açarsa bu hedefe ulaşabilmesi mümkün değil. Zeytin hem ekonomik olarak, hem de insan sağlığı için vazgeçilmez bir üründür. Kutsal kitaplarda da zeytinin yer aldığı sure var. Dolayısıyla kutsal kitaplara kadar girmiş çok önemli, değerli bir ürün. Böyle bir ürünü biz göz ardı edemeyiz" diye konuştu.
- "Et ithalatına gerek yok"
TZOB olarak ortaya koydukları çalışmalar sonucunda 2 yıldır et ithalatını engellediklerini vurgulayan Şemsi Bayraktar, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın da bu noktada kendileriyle birlikte hareket ettiğini aktardı.
İthalatın yasaklanmasıyla birlikte hayvancılığın gelişmeye başladığına işaret eden Bayraktar, şunları kaydetti:
"Karkas etin kilogramı fiyatı şu anda 21 lira civarında ve makul seviyede. Bu bizim maliyetimize yakın bir fiyattır. Çünkü yem fiyatları hızlı bir şekilde artıyor. Dolayısıyla bu aynı zamanda ahırların da dolmasını sağlayacak, üretimi arttıracak olan bir fiyattır. Et ithalatına gerek yok. İthalat yapılması halinde bu ahırlar boşalır ve bu kısır döngü içerisine hayvancılık sektörünü soktuğumuzda buradan çıkamayız. İthalattan kendimizi kurtaramayız. Türk çiftçisi bu ülkeyi et ithalatından kurtarmış durumda. Bu bir şanstır ve bu şansı iyi kullanmalıyız."