-Bayraktar, Çankırı’da…
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:
-"Çiftçilerimiz 52,3 milyar dolarlık bir
hasıla yaratıyor ve bu parayı gayri safi milli hasılaya katıyoruz”
-“81 milyonu besliyoruz, 40 milyon turisti
doyuruyoruz, yetmiyor ülkemize gelen 5 milyonu aşkın sığınmacı ve
yabancıyı da doyuruyoruz. Türk çiftçisinin ürettikleriyle
yapıyoruz bunu"
-“Muhakkak surette aile işletmelerini ayakta tutmalıyız. Türkiye’nin geleceği buna bağlı”
Çankırı – 22.09.2017 - Türkiye Ziraat Odaları
Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "çiftçilerimiz 52,3 milyar
dolarlık bir hasıla yaratıyor ve bu parayı gayri safi milli hasılaya katıyoruz.
81 milyonu besliyoruz, 40 milyon turisti doyuruyoruz, yetmiyor ülkemize gelen 5
milyonu aşkın sığınmacı ve yabancıyı da doyuruyoruz. Türk çiftçisinin
ürettikleriyle yapıyoruz bunu" dedi.
Bayraktar, Çankırı Ziraat Odası'nda Ziraat
Odası başkanlarıyla düzenlediği toplantı öncesinde yaptığı açıklamada,
çiftçilerin zor koşullarda üretim yaptığı söyledi.
Zor şartlarda üretim yapmanın bazı kesimler
tarafından iyi anlaşılmadığını ve bundan üzüntü duyduklarını dile getiren
Bayraktar, "Doğrusu biz bir reel sektörüz. Yani, sanayici de kapalı ve
korunaklı alanlarda üretim yapıyor ama biz açık fabrikalarda üretim yapıyoruz.
Bir farkımız yok. Zaman zaman kuraklık, sel felaketleri, arkasından dolu, don
hatta hortum gibi doğal afetlere maruz kalmak suretiyle üretim yapıyoruz. Ancak
bütün bu şartlara rağmen ciddi de bir yapısal sorunlarımız var" diye
konuştu.
Arazilerin sulanmasında sorunlar bulunduğunu
ve arazilerin çok parçalı olduğuna dikkati çeken Bayraktar, parçalanmış
araziler üzerinde de üretim yapmaya devam ettiklerini, dünyanın hiçbir yerinde
bu koşullarda üretim yapılamayacağını ifade etti.
Bayraktar, şunları söyledi:
"Çiftçilerimiz 52,3 milyar dolarlık bir
hasıla yaratıyor ve bu parayı gayri safi milli hasılaya katıyoruz. 81 milyonu
besliyoruz, 40 milyon turisti doyuruyoruz, yetmiyor ülkemize gelen 5 milyonu
aşkın sığınmacı ve yabancıyı da doyuruyoruz. Türk çiftçisinin ürettikleriyle
yapıyoruz bunu. Bu da yetmiyor. Üreticilerimizin ürettikleriyle 17 milyar
dolarlık ham ve gıda işlenmiş ürün ihracatı yapıyoruz. Dünyanın neresinde bu
kadar sorunlarla uğraşan bir çiftçi kitlesi bir sosyal kesim bu üretimi
yapabilir. Ama biz yapıyoruz. Zaman zaman çiftçimiz desteklenmeli derken bunu
kastediyoruz. Diyoruz ki, çiftçimiz desteklenmezse bu koşullarda bu yapısal
sorunların getirdiği maliyetle üretim yapamayız demek istiyoruz."
-“Dünya açlık sorunları yaşayacak, bu
tehlikenin önüne geçilmeli”-
"İşte küresel ısınma bizi vurdu değil mi?
Siz zannediyor musunuz ki bu sene vurdu önümüzdeki sene bu ülkede hiçbir şey
olmayacak. Hayır, artık bu ülkede değişik bölgelerde bu doğal afetleri
yaşayacağız. Bu iklim değişikliği sadece bizi değil dünyayı da vurmaya başladı.
Bu da her üretim alanında arzı yavaşlatıyor. Dünya nüfusu 2050 yılında bakın
9,5 milyarı geçecek ve Türkiye de 90 milyonu geçecek. Bunlar bir talep
yaratmayacak mı? Böyle bir konjonktürde gıda fiyatlarını tutabilir misiniz?
Tutamazsınız. Birçok ülke gıda güvencesini sağlayamayacak. Bizim ne yapmamız
gerekiyor? Üreticimizi tarımda tutmamız, üreticimizin önünü açmamız, yapısal
sorunlarını bitirmemiz lazım. Muhakkak surette aile işletmelerini ayakta
tutmalıyız. Türkiye’nin geleceği buna bağlı. Büyük işletmeler Türkiye'de
kuruluyor ama bunlar olaya tamamen ekonomik faaliyet olarak bakıyor. Ama
çiftçilerimiz, 'yavruyu satarım, hayvanı satarım ama yine de üretimi devam
ederim' diyor. Bunu dünya gördü. 2014 yılında dünya aile işletmeciliği yılı
ilan edildi. Dünya buraya dönmeye başladı. Biz de buraya dönmeliyiz. Aksi
takdirde çiftçimizi kırsalda tutamazsak, aile işletmelerini destekleyemezsek
bizim bu ülkeyi besleme şansımız yoktur."
Toplantıya TZOB Yönetim Kurulu Başkan Vekili,
Çankırı Ziraat Odası Başkanı Nejat Gamzeli de katıldı.