-Bayraktar, Elazığ’da oda başkanlarıyla toplantı yaptı…
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Büyükbaş ve küçükbaş hayvancılıkla uğraşan
çiftçimize indirimli tarifeden, ucuz elektrik verilmeli”
-“Elazığ, Keban, Karakaya, Kalecik, Kıralkızı barajlarına, Hazar Gölü’ne, başta Fırat ve Murat olmak üzere 9-10 tane büyük akarsuyuna sahip. Buna rağmen işlenebilir tarım arazilerinin sadece yüzde 8,9’u sulanıyor. Bu oldukça yetersiz”
-“İlde işletmelerin çok ufak ve parçalı arazilerin çok fazla olduğunu görüyoruz. Küçük işletmelerde teknolojiyi kullanmak, verimlilik rakamlarını yükseltmek, ekonomik bir faaliyet yürütmek mümkün değildir”
-“Ülkenin kayısı üretiminin yüzde 5’ini tek başına Elazığ sağlıyor. Kayısının destekleme kapsamına alınmasını fevkalade önemli”
Elazığ – 10.08.2015 - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Elazığ’da incelemelerde bulundu, Ziraat Odaları başkanlarıyla toplantı yaptı.
Bayraktar, toplantıda, büyükbaş ve küçükbaş hayvancılıkla uğraşan çiftçimize indirimli tarifeden, ucuz elektrik verilmesi gerektiğini söyledi.
Elazığ’ın jeopolitik önemine değinen Şemsi Bayraktar, ilin tarım potansiyeli yüksek ve Doğu Anadolu Bölgesi’nin yollarını batıya bağlayan bir kavşak olduğunu kaydetti.
İlde çalışan nüfusun yüzde 59’unun tarımda istihdam edildiğini ifade eden Bayraktar, şunları kaydetti:
“Özelikle burada buğday, arpa, baklagiller, kayısı ve üzüm üretiminin çok önemli olduğunu görüyoruz. Ülkenin kayısı üretiminin yüzde 5’ini tek başına Elazığ sağlıyor. Bunun dışında lahana, kavun ve çilek üretimi de önemli bir gelir kaynağı haline gelmiş. Elazığ, Keban, Karakaya, Kalecik, Kıralkızı barajlarına, Hazar Gölü’ne, başta Fırat ve Murat olmak üzere 9-10 tane büyük akarsuyuna sahip. Buna rağmen işlenebilir tarım arazilerinin sadece yüzde 8,9’u sulanıyor. Bu oldukça yetersizdir. Bu sulamanın yüzde 90’ına yakını da pompaj sulaması ki bu üreticimize ilave bir maliyette getiren bir sulama yöntemidir. Tabii bir an evvel sulama yatırımlarının bitirilmesi ve bu işletmelerin ve işlemeye müsait tarım arazilerinin sulamaya açılması lazım. Aksi takdirde bu bölgede hem üretimi hem de verimi arzu edilen düzeyde artırmamız mümkün görünmüyor. İlde işletmelerin çok ufak ve parçalı arazilerin çok fazla olduğunu görüyoruz. İldeki 459 işletmenin arazi büyüklüğü 10 dekarın altında. Bu maalesef endişeyle karşılamamız gereken bir durum. Küçük işletmelerde teknolojiyi kullanmak, verimlilik rakamlarını yükseltmek, ekonomik bir faaliyet yürütmek mümkün değildir. Yani tarımsal üretimi bir ekonomik faaliyet olarak düşündüğümüzde bu işletmelerde bunun da yeterli olmadığı görüyoruz.”
-“Yem maliyetleri düşürülmeli”-
İlin hayvancılık sektöründeki durumunu da değerlendiren Bayraktar, şöyle devam etti:
“Yine Elazığ’da 143 bin büyükbaş, 409 bin küçükbaş, 3 milyon da kanatlı hayvan bulunuyor. Bu işletmelerin de çok büyük olmadığı görüyoruz. Hayvancılık işletmeleri ufak işletmeler. Çok verimli işletmeler değil. Tabii burada kafes balıkçılığı için yeterli su yüzey alanı var. Burada yine sazan ve alabalık yetiştiriciliği de ön plandadır. Elazığ, su kaynakları ve su ürünleri üretim alanları açısından da ülkemizin önemli illerinden biri...
Yapılması gerekenlere gelince, kırsal desteklerin kapsamının genişletilerek, çiftçilerimizin daha fazla bu bölgeden yararlanmasını sağlamamız gerekiyor.
Kayısının destekleme kapsamına alınmasını fevkalade önemli görüyoruz.
Yine ürün desteklemeli ürün kapsamının genişletilmesi ve özelikle Elazığ bölgesinde hayvancılık desteklerinin artırılmasını istiyoruz.
Yem maliyetleri Türkiye’nin her bölgesinde oldukça yüksek, yem maliyetlerinin düşürülmesini ve hayvancılık sektörünün gelişmesi rekabete açılması açısından önemli buluyoruz.
Yine su ürünleri yetiştiriciliği birliği ve kooperatifleri ve su ürünleri işletme tesislilerinin bu bölgede kurulması gerekiyor. Çünkü örgütlenmenin olmadığı veya yeterli olmadığı tarım alanlarında biz maalesef ne pazarlama sorununu çözebiliyoruz ne planlama ne de çok verimli üretim yapabiliyoruz. Bu açıdan örgütlenmenin önemli olduğuna inanıyoruz.
Yine bu bölgede balık yemi üretiminin çok yeterli olmadığını görüyoruz. Yem üretimi için tesis kurulmuş ama bu tesislerinin sayısının arttırılması burada çok önemli.
Yine elektrik enerjisi faturalarının özelikle hasattan sonra alınması talebi Türkiye’nin her tarafında olduğu gibi bu bölgede de önümüze geldi. Yani bu elektrik enerjisi faturaları hasattan sonra ödenmelidir. Yine büyükbaş ve küçükbaş hayvancılıkla uğraşanlara indirimli tarifeden, ucuz elektrik verilmeli. Bunu hükümetimizden de talep ediyoruz. Hayvancılık faaliyeti tarımsal faaliyettir. Bir ticari faaliyet olarak görülmemesi gerekir.”
-“Üretici örgütleri güçlü olmazsa pazarlama ve planlama sorununu
halledemeyiz”-
Üretici örgütlerinin idari ve mali yönden daha kuvvetli olmasını beklediğini aktaran Bayraktar, şunları söyledi:
“Bu örgütler üretici birlikleri yasası ile kuruldu ama fonksiyonel değil. Bunların güçlendirilmesini istiyoruz. Hatta alıcının tek muhatabı olmasını istiyoruz. Alıcı gelip niye üreticilerden alsın. Gelecek üretici birliğinden, üretici örgütünden alacak. Üretici örgütü fiyatı belirleyecek.
Biz bu yapıya doğru Türkiye’nin gitmesi için de mücadele ediyoruz. Bu ülkede şemsiye bir kurumuz. Türkiye’nin en büyük meslek kuruluşu olarak bunlar bizim altımızdaki ekonomik örgütler. Biz bunların güçlü olmasını istiyoruz. Bunlar bizim rakibimiz değil, bunlar bizim üyemizdir. Bunlar güçlü olmazsa Türkiye’de pazarlama ve planlama sorununu halledemeyiz.
Dünyada hiçbir ülke devlet eliyle, bakanlık eliyle ne pazarlama ne de planlama işini yapabilmiştir. Bu işleri her zaman örgütler yapmıştır. 100 yılı aşkın bir örgütlenme geçmişimiz var. Şimdi daha eğitimli daha bilinçli bir nesil yetişiyor kırsalda. Bu bizim için bir şanstır. Bu nesil marifetiyle bu örgütleri ayakta tutmaya çalışacaktır. Bunu sağlarsak ben üreticinin bu meselelerini pazarlama sorunlarını çözeceğim diye düşünüyorum.”
Toplantıya, TZOB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Nejat Gamzeli, TZOB Yönetim Kurulu üyeleri Bekir Şinasi Özdemir, Mehmet Latif Maskan, Mehmet Cevat Delil, Hüseyin Darcan, Arslan Soydan ve Ziraat Odası başkanları katıldı.
Bayraktar, Elazığ’da Keban Barajı’nda da incelemelerde bulundu.