-Göynük Ziraat Odası yeni hizmet binası ve SGK Merkezi
Bayraktar ve SGK Başkanı Bağlı tarafından açıldı
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Türkiye’nin her tarafında araştırma enstitülerinde kadın çiftçilerimiz başta olmak üzere çiftçilerimize eğitim veriyoruz”
-“Kadınlarımızı ve gençlerimizi tarımda tutamadığımız takdirde önümüzdeki yıllarda tarımın ve tarımdaki verimliliğin bir hayal olduğunu görüyoruz”
-“İhracatta tıkanma nedeniyle kanatlı sektörünün sıkıntılı olduğunu biliyoruz. 2014’te 651 milyon dolar civarındaki ihracat rakamı, 2015’te aşağı yukarı 437 milyon dolarlara düştü”
-“Ekonomi Bakanımız Mustafa Elitaş’ı ziyaret ettim. ‘Suudi Arabistan bizden tavuk yemiyor. Oraya daha fazla ihracat yapmak için destek vermemiz gerekiyor’ dedim”
-“Firmaların ayakta kalması önemlidir. Bu firmalar yok olursa üreticimiz malını pazarlayamaz. Bununla ilgili gayretlerimiz ve çalışmalarımız devam ediyor”
-“Göynük bir orman bölgesidir. Ormanda önce buranın insanı çalışacak”
-“Süte niye önem veriyoruz. Süt hayvanınız varsa besi hayvanınız vardır. Çünkü materyal buradan gelir. Bununla ilgili bugüne kadar verdiğimiz mücadeleyi bundan sonra da vermeye devam edeceğiz”
-SGK Başkanı Bağlı: -“Biz tarım sektöründe kayıt dışılığı kontrol altına alırsak, tarımda çalışan emekçilerimizi, çiftçilerimizi sosyal güvenlik çatısı altına alırsak sosyal güvenliğin aktüeryal dengelerini düzeltmiş oluruz. Çiftçilerimizin yaşam standartlarını yükseltmiş oluruz”
-“Ziraat Odaları ile birlikte çiftçiyi bilgilendirmeye, bilinçlendirmeye, tanıtım programlarına devam edeceğiz”
Göynük-Bolu – 11.04.2016 - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı ve SGK Yönetim Kurulu Üyesi Şemsi Bayraktar, kendi adını taşıyan Göynük Ziraat Odası hizmet binası ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Merkezi’ni SGK Başkanı Dr. Mehmet Selim Bağlı ile birlikte açtı.
Bayraktar, açılışta yaptığı konuşmada, dönemin Cumhurbaşkanı ve Başbakanının huzurunda Gıda, Tarım ve Hayvancılık ve Aile ve Sosyal Bakanlarımızla yaptıkları protokol çerçevesinde, artık Türkiye’nin her tarafında araştırma enstitülerinde kadın çiftçiler başta olmak üzere çiftçilere eğitim verdiklerini vurguladı.
Genç çiftçilere bugünlerde verilen desteğin de önemli olduğunu belirten Bayraktar, şöyle devam etti:
“Biz yaptığımız projeksiyon çalışmalarında kadınlarımızı ve gençlerimizi tarımda tutamadığımız takdirde önümüzdeki yıllarda tarımın ve tarımdaki verimliliğin bir hayal olduğunu görüyoruz, bu bilinç içindeyiz. Bunu gördük ve eğitim programlarını başlattık. Şuanda Türkiye’nin her tarafında bu eğitim çalışmaları devam ediyor.
Bu bölgede yaptığımız araştırmaya bakıyoruz. Çiftçimizin tohum, tohum çeşidi kullanımında bir takım problemler olduğunu da görüyoruz. Gübreleme ve ilaçlama problemlerinin olduğunu görüyoruz. Eğitim önemli. Bu bölgedeki eğitim çalışmalarımız bundan sonra hızlı bir şekilde devam edecek.”
Tarımın önemli bir sektör olduğunu, tarımda çalışan çiftçilerin çok zor koşullarda üretim yaptıklarını bildiren Bayraktar, “Zaman zaman doğal afetlere maruz kalıyoruz. Don, dolu, kuraklık, aşırı yağışlar zaman zaman sektöre ve sektörde çalışan insanlarımıza zarar veriyor” dedi.
Türk çiftçisi olarak her şeye rağmen bu ülkenin gıda güvencesini, yaklaşık 18 milyar dolarlık gıda ve tarım ihracatına olanak sağladıklarını, 40 milyon turisti beslediklerine dikkati çeken Bayraktar, şunları söyledi:
-Allah bu ülkeyi açlıkla terbiye etmesin-
“Tüm bunlara rağmen Türkiye’de tarımın ve tarımda çalışan insanlar, üzülerek ifade ediyorum bazı kesimler tarafından henüz anlaşılmış değil. Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Ziraat Odaları olarak çiftçimizin ehemmiyetinin anlaşılması içinde her türlü lobi çalışmasını yapıyoruz. Şunu bu ülkede herkesin bilmesi lazım. Sabah kahvaltıda yediklerimiz, öğlen ve akşam yemekte yediklerimiz çiftçimizin ürünü. Çiftçimiz bunları üretmese sofralarımızda bir şeyler eksik kalır. Biz bunları arzu etmiyoruz. Allah bu ülkeyi açlıkla terbiye etmesin. Herkes çiftçimizin kıymetini bilmeli. Aksi takdirde bu ülkeyi besleyemez hale geliriz. Bununla alakalı gerek yazılı gerekse görsel medyada ve diğer enformasyon çalışmalarımızda çiftçimizin hangi koşullarda üretim yaptığını anlatmaya çalışıyoruz.”
-Kanatlı sektörünün sıkıntıları-
Bayraktar, ihracattaki tıkanma nedeniyle kanatlı sektörünün sıkıntılı olduğunu, 2014 yılında 651 milyon dolar civarındaki ihracat rakamının, 2015 yılında 437 milyon dolarlara düştüğünü bildirdi.
Bu bölgede sadece Göynük’te 5 milyon civarında tavuk bulunduğunu bildiren Bayraktar, şöyle konuştu:
“Bolu, 28 milyon broiler (et) tavuğu ile Türkiye birincisi. Ben de bu sektörde yıllarca çalışmış bir kardeşinizim. Yıllar evvel Batı Anadolu tavukçuluğunu da bu bölgede kurdum. Uzun yıllar sizlere hizmet vermeye çalıştım. Bugünlerde özellikle ihracatta tıkanma nedeniyle kanatlı sektörünün sıkıntılı olduğunu biliyoruz. 651 milyon dolar civarındaki ihracat rakamı, bu yıl aşağı yukarı 437 milyon dolarlara düştü. İhracattaki tıkanma coğrafyamızdaki sorunlarla ilgili. Habur sınır kapısıyla ilgili problem vardı. Ekonomi Bakanımız Mustafa Elitaş’ı ziyaret ettim. Dedim ki ‘Suudi Arabistan bizden tavuk yemiyor. Oraya daha fazla ihracat yapmak için destek vermemiz gerekiyor’ dedim. Bununla ilgili çalışmalar devam ediyor. İnşallah bu sıkıntıyı aşarız. Burada firmalarımızın da ayakta kalması gerekiyor. Mesela Mudurnu Tavukçuluğun bugünlerde kapandığını duydum. Bu firmaların ayakta kalması önemlidir. Bu firmalar yok olursa üreticimiz malını pazarlayamaz. Bununla ilgili gayretlerimiz ve çalışmalarımız devam ediyor.”
-Sütte büyük mücadele verdik-
Üreticinin intikal eden her türlü sorununu Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Ziraat Odaları marifetiyle çözmeye çalıştıklarını belirten Bayraktar, şöyle devam etti:
“Bu bölgede süt hayvancılığı, besi hayvancılığı var. Sütte büyük bir mücadele verdik. Süt fiyatları taşeronlar marifetiyle 70-80 kuruşa indirildi. Ben bu sektörün krize gireceğini 3 sene evvel gördüm. Ve dönemin Başbakanına gittim. Ziraat Bankası Genel Müdürü ile yaptığım toplantıda verileri aldım. Bir üretim patlaması olduğunu gördüm. Sayın Başbakanım bu üretim patlaması sıkıntı yaratacak. Allah korusun 2008 yılında 1 milyon hayvanı kesime götürdük. Ve ette de ithalatçı olduk. Böyle bir durumla karşı karşıya kalmamak için bir müdahale kurumuna ihtiyaç var’ dedim. Dönemin Başbakanının talimatıyla o dönemde Et ve Balık Kurumunu, Et ve Süt Kurumu’na çevirdiler. Bugün Tarım Bakanımız Faruk Çelik’i ziyaret ettiğimizde ‘Et ve Süt Kurumu’nun müdahalesi dışında süt fiyatlarındaki istikrarı başka türlü yakalama şansımız yok’ dedik. Destekler verilmesine rağmen fiyatlar yukarıya çıkmadı. Üreticiye verilen bu desteklemelere rağmen fiyatlar yükselmedi. Sayın Bakan açıklama yaptı; ‘Et ve Süt Kurumu’nu piyasaya sokuyorum’ dedi. Et ve Süt Kurumu piyasaya girdi. Fiyatlar yukarıya çıkmaya başladı. Devletin bu kurumları olmadığı sürece, piyasa koşullarının oluşmadığı, rekabetin oluşmadığı bu sektörde devlet müdahale etmediği takdirde, bazı alanlarda bizim üretim yapma şansımızın olmadığını biliyoruz.
Kurban Bayramı’nda da et lobileri ithalat yapmak için mücadele verdiler. Verdiğimiz mücadele sonunda Türkiye Ziraat Odaları Birliği’ni aşamadılar. Bakanlığımız da bu işin arkasında sağlam durdu. Ve biz Kurban Bayramı’nı et ithalatı yapmadan geçirdik. Bu alanda da mücadelemiz devam ediyor. Süte niye önem veriyoruz. Ana varsa dana vardır. Süt hayvanınız varsa besi hayvanınız vardır. Çünkü materyal buradan gelir. Bununla ilgili bugüne kadar verdiğimiz mücadeleyi bundan sonra da vermeye devam edeceğiz.”
-Orman işçileri-
Göynük’ün tarihi ve kültürel özellikleriyle zengin, Bolu’nun çok önemli ilçelerinden bir tanesi olduğunu bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Göynük’ümüzün de önemli sorunları olduğunu biliyoruz. Ve bunları da yakinen takip ediyoruz. Buraya gelirken sordum. Dedim ki ‘Göynük bir orman bölgesi ve ormanda çalışan insanlarımız burada ne yapıyorlar’ dedim. Bana önemli bir sorunu anlattılar. Dediler ki ‘orman işçilerini taşeron marifetiyle başka illerden temin eden orman işletmesini uyarın. Biz buradayız. Biz çalışacağız’ dediler. ‘Başka illerden bu insanlar buraya gelmesin. İstihdam problemi var ve burası göç veriyor’ dediler. Bunun takipçisi olacağız. Önce buranın insanı çalışacak. Çok haklısınız.”
-Odalarımızın yüzde 75’ini hizmet binalarına kavuşturduk-
Odalar, Türkiye’nin her tarafında hem hizmet binalarını açtığını hem de değişik alanlarda çiftçiye hizmet vermeye çalıştığını vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti:
“Odalarımızın yüzde 75’ini hizmet binalarına kavuşturduk. Bunun dışında 200’e yakın kırsal kalkınma projesini hayata geçirdik. Odalarımızın yüzde 44’ünde makine parkı var. 75 tane laboratuvarı hayata geçirdik. Bunlar yetmez. Çiftçimize ne verirsek verelim. Hangi desteği sağlarsak sağlayalım. Çiftçimizi bilgiyle buluşturamadığımız, enformasyon ayağını eksik bıraktığımız takdirde tarımdaki ciddi hedeflerimize ulaşmamız mümkün değil. Ziraat Odalarımız da bu manada Türkiye’nin her tarafında çiftçi eğitimine katkıda bulunmak üzere bir takım faaliyetlerde bulunuyorlar.”
-Tarımımızın ciddi yapısal sorunları var-
Tarımımızın ciddi yapısal sorunları var. Bolu’ya baktığımızda arazilerin parçalı olduğunu görüyoruz. Arazilerimizin toplulaştırma çalışmaları önemli. Bunlara destek veriyoruz. Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu’nun değişiminde büyük katkımız oldu. Bu kanun, fevkalade önemli. Ve sulamaya açamadığımız kanalların hızlı bir şekilde sulamaya açılması için GAP, KOP, DAP gibi projelerin bu ülkede çok önemli olduğunu biliyoruz. Sadece bu yetmez Türkiye’deki barajların da sulama kanallarıyla birlikte hızlı bir şekilde bitirilmesi fevkalade önemli. Bunlarla alakalı da her türlü desteği veriyoruz.”
Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin yoğun talebiyle hem yemde hem gübrede KDV indirimi olduğunu ama bunu kendilerinin KDV indirimi olarak değil, destek olarak istediklerini vurgulayan Bayraktar, “Geçtiğimiz günlerde hem Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Faruk Çelik hem Maliye Bakanımız Naci Ağbal ile görüştüm. ‘Sizin verdiğiniz bu destek üreticimize yansımadı. Doğrudan destek olarak gübre desteğinin ve yem desteğinin üreticimize intikali gerekiyor’ dedim. Bunla ilgili çalışmalarımız devam ediyor” dedi.
-Sosyal güvenlik-
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun fevkalade önemli bir kurum olduğunu, Türkiye’nin böyle büyük bir kurumunda da görev yapmaktan büyük gurur duyduğunu vurgulayan Bayraktar, "tarım kesimini temsiler Yönetim Kurulu üyeliği yapıyorum” dedi.
-Kayıt dışılıkta her 1 puanlık düşüş hazineye 1 milyar lira kazandırıyor-
Dünyada ve Türkiye’de nüfus yaşlandığına dikkati çeken Bayraktar, şöyle dedi:
“Bu kurumun mali sürdürülebilirliği açısından aktüeryal denge önemli. Bu sorunu dünya da Türkiye de yaşıyor. Kayıt dışılığı önlememiz lazım. Kayıt dışılığı önlemediğimiz takdirde tarımı ayakta tutmamız mümkün değil. Özellikle 2008 yılı reformundan sonra kurumda önemli gelişmeler önemli değişmeler var. Kurum kayıt dışılığın önlenmesi bakımından büyük mücadele veriyor. Kayıt dışılık aşağı yukarı yüzde 30’ler seviyesine indirildi. Bunu yüzde 15-20’ler, Avrupa Birliği seviyesine getirmemiz lazım. Kayıt dışılıktaki her bir puanlık düşüş hazineye 1 milyar lira kazandırıyor. Bu kadar önemlidir. İşte bunun bilincinde olan Ziraat Odalarımız ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği toplumsal duyarlılığı artırmak üzere çalışmalar yapıyor. Kayıt dışılığı önlemek için cezalar getirebilirsiniz. Destekler, teşvikler verebilirsiniz. Bir takım enstrümanlar kullanabilirsiniz. Ancak toplumsal duyarlılığı sağlayamadığımız sürece kayıt dışılığı aşamayız. Bunun için muhakkak insanlarımızı sosyal güvenlik anlayışına, bilincine kavuşturmamız lazım. İşte bunun bilinci içinde biz 14 vilayette eğitim çalışmalarına katıldık. Türkiye’de tüm personelimizi otomasyon eğitimi dahilinde sosyal güvenlik konusunda bilgilendirdik. Önemli bir kısmına ben de katıldım. 6 coğrafi bölgede Türkiye Ziraat Odaları Birliği toplantılar yaptı. Oda başkanlarımız ve çiftçilerimizle buluştuk, seminerler yaptık. Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan gelen uzmanlarımız, çiftçilerimizi bilgilendirdi. Bu çalışmalarımız bundan sonra da devam edecek.”
-SGK Başkanı Bağlı-
SGK Başkanı Dr. Mehmet Selim Bağlı da açılışta yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisindeki yapısal dönüşüm, değişimle birlikte tarım sektörünün her ne kadar milli hasıla içinde, istihdam içindeki payı azalsa da stratejik bir sektör olduğunu söyledi.
Bunu bir çiftçi çocuğu olarak dile getirdiğini vurgulayan Bağlı, şunları söyledi:
“Tarım sektörü Türkiye’nin 21. yüzyılda güçlü bir ekonomiye geçişinde güçlü ve vazgeçilmez bir sektördür. Şemsi Bey, hem TZOB’un Genel Başkanı hem de SGK Yönetim Kurulu Üyesi. İki şapkası var. Bunun güzel bir örneği de burada görülüyor. Ziraat Odası ve SGK Merkez Müdürlüğü aynı çatının altında. Olması gerekeni de bu. Çünkü her yeri denetlemekle çözülecek bir konu değil. Mutlaka mevzuat ve teftiş gerekiyor. Ama önce bilinçlendirme ve bilgilendirme gerekiyor. Potansiyel kayıt dışılığın en fazla olduğu sektör tarım sektörü. Biz tarım sektöründe kayıt dışılığı kontrol altına alırsak, tarımda çalışan emekçilerimizi, çiftçilerimizi sosyal güvenlik çatısı altına alırsak sosyal güvenliğin aktüeryal dengelerini düzeltmiş oluruz. Çiftçilerimizin yaşam standartlarını yükseltmiş oluruz.
Geçen yıl 14 program yapıldı. Ben başkanıma da söyledim. Nereye diyorsan oraya gelirim. Yeter ki tarım sektöründe çalışan çiftçimizi bilgilendirelim, bilinçlendirelim. Çiftçilerimizin ayağına gideceğiz sosyal güvenliğin ne kadar önemli olduğunu anlatacağız. Neden vazgeçilmez olduğunu anlatacağız.
Önceden ÇKS kayıtlarını alırdık. Ziraat Odası’na giderdik. Oradan notere giderdik. Bağ-Kur’a gitmeye imkan yoktu. Şimdi buna hiç ihtiyaç yok. ÇKS kayıtlarını alıp kayda girdiğimiz andan itibaren, çevrimiçi olarak hemen sosyal güvenlik sisteminde çiftçiyi görebileceğiz. Geçmişte kalan sorunlar var. Onları da yasayla düzenleyeceğiz. Bundan sonra geçen yıl olduğu gibi Ziraat Odaları ile birlikte programımız devam ediyor. Çiftçiyi bilgilendirmeye, bilinçlendirmeye, tanıtım programlarına devam edeceğiz. Bize bir partner lazımdı. Ziraat Odaları var.”
Göynük Ziraat Odası Başkanı İdris Armağan, Oda’nın faaliyetlerini anlattı, Göynük tarımıyla ilgili bilgiler verdi. İlçede tavuk üretiminin son derece yaygın olduğunu vurgulayan Armağan, devre başına 10 milyon piliç üretim kapasitesinin bulunduğu, yılda 5 devre yapıldığını anlattı. Armağan, yapımına 3 yıl önce başladıkları yeni hizmet binalarının 3 katlı, 950 metrekare kapalı alana sahip olduğunu, 5 personelle üyelere hizmet verdiklerini anlattı.
-Vali Yardımcısı Ünal Coşkun
Açılış konuşmalarının ardından, Genel Başkan Bayraktar, SGK Başkanı Bağlı, Vali Yardımcısı Coşkun ve TZOB Yönetim Kurulu Başkan vekili Nejat Gamzeli’ye günün anısına birer plaket sunuldu.
Genel Başkan Bayraktar, geçen hafta içinde genç yaşta vefat eden Göynük Ziraat Odası Meclis Başkan Yardımcısı merhum İbrahim Akmeşe’nin 17 yaşındaki oğlu Burak Akmeşe ile 3 ay önce Hakkari’de şehit düşen Ziya Sarpkaya’nın babası Salim Sarpkaya’ya birer şilt sundu.
İlçede büyük ilgi gören açılış törenine, Göynük Kaymakamı Ahmet Oğuz Aslan, Göynük Belediye Başkanı Kemal Kazan ile çevre illerden Gıda, Tarım ve Hayvancılık ile SGK’nın il ve ilçe müdürleri, SGK İnşaat Emlak Daire Başkanı İsmail Ertüzün, Düzce, Bolu, Sakarya, Bilecik başta çevre il ve ilçe Ziraat Odası başkanları, Oda yöneticileri ve Meclis üyeleri, çok sayıda çiftçi ve vatandaşlar katıldı.
Açılış konuşmalarının ardından, Genel Başkan Bayraktar, SGK Başkanı Bağlı, Vali Yardımcısı Ünal Coşkun ve TZOB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Nejat Gamzeli’ye günün anısına birer plaket sunuldu.
Genel Başkan Bayraktar, geçen hafta içinde genç yaşta vefat eden Göynük Ziraat Odası Meclis Başkan Yardımcısı merhum İbrahim Akmeşe’nin 17 yaşındaki oğlu Burak Akmeşe ile 3 ay önce Hakkari’de şehit düşen Ziya Sarpkaya’nın babası Salim Sarpkaya’ya birer şilt sundu.
İlçede büyük ilgi gören açılış törenine, Göynük Kaymakamı Ahmet Oğuz Aslan, Göynük Belediye Başkanı Kemal Kazan ile çevre illerden Gıda, Tarım ve Hayvancılık ile SGK’nın il ve ilçe müdürleri, SGK İnşaat Emlak Daire Başkanı İsmail Ertüzün, Düzce, Bolu, Sakarya, Bilecik başta çevre il ve ilçe Ziraat Odası başkanları, Oda yöneticileri ve Meclis üyeleri, çok sayıda çiftçi ve vatandaşlar katıldı.