Türkiye Ziraat Odaları Birliği

Vatan Hürriyet Ekmek

ZOBİS
ZOBİS
Türkiye Ziraat Odaları Birliği > Haberler > Bayraktar, Aydın Germencik’te…

Bayraktar, Aydın Germencik’te…

-Bayraktar, Aydın Germencik’te…

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Germencik Ziraat Odası yeni hizmet binasını açtı

-Bayraktar: “Türkiye, 2015 yılında 1 milyar 232 milyon dolarlık pamuk ithalatı gerçekleştirdi. Artık biz bu pamuğu kendimiz üretmek istiyoruz”

-“Gübre ve yemde KDV indirimi yapıldı, destek üreticiye yansımadı. Bu destek, doğrudan destek olarak üreticimize ödenmelidir”

-“Bizim çiftçimiz her şeyi üretiyor. İmkan verildiğinde ithalat yaptığımız ürünleri de bu ülkede üretiriz”

-“Yalnız, bizim 1 liraya ürettiğimizi tüketicimiz 5 liraya yiyorsa burada bir sorun var demektir”

-“Hangi koşullarla, hangi maliyetlerle üretim yaptığımız iyi bilinmiyor. Sektöre daha fazla destek verilmelidir”

- Asgari ücret arttı ama üreticilerimizin prim ödeme miktarları da arttı. 322 lirayı ödeyemeyen çiftçimiz 435 bin lirayı nasıl ödeyecek” 

Germencik-Aydın – 13.04.2016 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye’nin 2015 yılında 1 milyar 232 milyon dolarlık pamuk ithalatı gerçekleştirdiğini bildirerek, “Artık biz bu pamuğu kendimiz üretmek istiyoruz. Pamukta bizim üreticimize 65 kuruş yetmiyor. O zaman üreticimizin sürdürülebilir üretim noktasında olması, ülkemizin bu manada ihtiyacının tam karşılanması için primleri artırmamız gerekiyor” dedi.

Bayraktar, Aydın Germencik Ziraat Odası’nın yeni hizmet binasının açılışında yaptığı konuşmada, Germencik deyince akla incirin geldiğini, incir ile alakalı kendisine iletilen bazı sorunlar olduğunu belirtti. Yamaç arazilerde özellikle bir erozyon tehdidiyle karşı karşıya kalındığını bildiren Bayraktar, muhakkak surette bu bölgede bir teraslama ihtiyacı bulunduğunu, çiftçilerin teraslama ile alakalı olarak destek beklediğini vurguladı.

Bölgede çilek hasadının başladığını ama fiyatların yeterli olmadığına dikkati çeken Bayraktar, “üreticilerimiz çilekte ihracat desteği istiyorlar. Onun da takipçisi olacağız” dedi.

Kendisine sosyal medyada ulaşan üreticilerin, jeotermal enerji üretiminin hem incirlere hem de çevreye zarar verdiğini ilettiklerini bildiren Bayraktar, “Santral dışında binlerce kilometre uzunluğundaki borularla verimli tarım arazilerimiz işgal ediliyor.  Ben bu konunun takipçisi olacağım. Ancak araştırma kurumlarını ve üniversiteleri de bu işin içine katmak suretiyle birlikte bir çalışma imkanı bulacağız. Bu tesisler ürünlerimize ve çevreye zarar veriyorsa hep birlikte mücadele edeceğiz. Sizlerden de bu konuda destek bekliyorum” diye konuştu.

 

-Pamuk çok önemli bir ürün-

 

Bu bölgede pamuğun çok önemli bir ürün olduğunu vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:

“Pamuk sıfır gümrükle ülkemize giriyor. Gümrükle koruma altına alamıyoruz. İthalat maliyetiyle, üretici maliyetleri arasındaki makası zaman zaman kapatamıyoruz.

Türkiye, 2015 yılında 1 milyar 232 milyon dolarlık pamuk ithalatı gerçekleşti. Artık biz bu pamuğu kendimiz üretmek istiyoruz. Bu makası kapatmanın bir yolu var. Ya gümrük birliği anlaşmalarını değiştireceksiniz pamuğu oradan çıkaracaksınız ya da bu makası kapatmak üzere prim desteklerini artıracaksınız. Pamukta bizim üreticimize 65 kuruş yetmiyor. O zaman üreticimizin sürdürülebilir üretim noktasında olması ülkemizin bu manada ihtiyacının tam karşılanması için primleri artırmamız gerekiyor. Bunun da takipçisiyiz. Bakanlığın da bu konuda bir çalışması var.

Zeytinyağı fiyatları bugünlerde düşmeye başlamış, başkanlarımız ilettiler. Bu konunun da takipçisi olacağız.”

 

-Tarım çok önemli bir sektör-

 

Tarımın çok önemli bir sektör olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şöyle devam etti:

“Dünyada artık enerjiyle birlikte önemi anlaşılmış bir sektör. Potansiyelini düşündüğümüzde ülkemiz açısından da çok hayati bir sektör. Bu potansiyeli değerlendirdiğimizde sadece çiftçimizin değil, gayri safi milli hasılayla yaptığı destekle ülkemizin zenginliğine de büyük katkı sağlayacaktır. Ama üzülerek görüyorum ki tarım sektörünün ve tarım sektöründe çalışan insanlarımızın önemini bu ülke henüz anlaşılmış değil. Hangi koşullarla, hangi maliyetlerle üretim yaptığımız iyi bilinmiyor. Sektöre daha fazla destek verilmelidir. Ve bununla alakalı da Ziraat Odaları Birliğimiz ve Ziraat Odalarımız her platformda çalışma yapıyor.

Sabah öğlen akşam sofralarımızda bulunan bu nimetleri üreten Türk çiftçisinin kıymetini takdir etmemiz gerekiyor. Bu nimetler için Cenabı Allaha şükrederken kıymetli çiftçimize teşekkür etmeyi bir borç bilmemiz lazım. Tarımı ihmal etmememiz lazım.”

Hedeflere ulaşmak için yapılması gerekenler olduğunu, sürekli gündeme getirdikleri ve gündeme taşıdıkları sorunlar bulunduğunu bildiren Bayraktar, şunları söyledi:

“Bunların bir kısmı çözüldü bir kısmının da çözülesini bekliyoruz. Parçalanmış toplulaştırma yapılmamış araziler üzerinde üretim yapmaya çalışıyoruz. Bu durum üretimin ve verimliliğin önünde en büyük engel olarak görülüyor. Bununla alakalı çıkan yasa fevkalade önemli. Toplulaştırma çalışması önemli. Sulamaya açamadığımız 2,4 milyon hektar araziyi hızlı bir şekilde sulamaya açmamız lazım.

Bizim çiftçimiz her şeyi üretiyor. İmkan verildiğinde ithalat yaptığımız ürünleri de bu ülkede üretiriz. Yalnız, bizim 1 liraya ürettiğimizi tüketicimiz 5 liraya yiyorsa burada bir sorun var demektir. Üreticimiz para kazanamıyorsa tüketicimiz de ucuza tüketemiyorsa bir sorun vardır. Bu manada pazarlama sorunlarının çözülmesi ve planlı üretime geçilmesi noktasında üretici örgütlerine büyük görev düştüğü kanaatindeyim. Üretici örgütlerini daha fonksiyonel, daha işlevsel hale getirmemiz lazım. Planlama yapan, pazarlama sorunlarını çözen, soğuk hava zincirlerini kuran, sanayici ve üreticiyi bir araya getiren ve entegrasyonu sağlayan bir yapıya kavuşturmamız lazım.”

 

-Süt fiyatları-

 

Bu bölgede et üretiminin önemli olduğunu, süt fiyatlarının son günlerde düşme eğilimine girdiğini hatırlatan Bayraktar, “Tarım sektöründe biz bir takım destekleri, kamu kurumlarının devreye girmesini talep ederken, bu Şemsi Bayraktar da çok devletçi bir adam diyorlar. Ben devletçi olduğum için değil, tarım sektöründe serbest piyasa koşulları, rekabet şartları oluşmadığı için böyle diyorum. Alıcısı az satıcı çok olan bir sektörde üretim yapıyoruz” dedi.

Sütte bugünü Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak 3 sene evvel gördüklerini bildiren Bayraktar, şöyle konuştu:

“2008 krizinde 1 milyon süt hayvanımız kesildi. Ette de ithalatçı olduk. Ana varsa dana vardır. Süt hayvancılığınız gelişmişse besi hayvanlarınız olur. Aksi takdirde beside de ithalatçı olursunuz. 2008 kriziyle ithalatçı olduk da tüketicimiz eti ucuz mu yedi? Kaliteli et mi yedi? Hayır. İthalatçılar para kazandı. Üretim çöktü. İnsanlarımız kalitesiz etleri pahalı yediler. Dönemin Başbakanın talimatıyla Et ve Balık Kurumu, Et ve Süt Kurumu haline getirildi. Ama bu hale getirilmesi için de 2 sene mücadele ettik. Bir takım engellerle de karşılaştık.

Et ve Süt Kurumu bugünlerde et ve süt alımına başladı. Süt fiyatları yukarıya çıkmaya başladı. 1 lira 15 kuruş kerhen kabul ettiğimiz bir fiyat. Süt üretiminin sürdürülebilir üretim noktasında olduğu ülkelerde yem/süt paritesi 1,5’tir. Benim üreticim 1 kilogram süt ile 1,5 kilogram yem alabilmeli. Bunun fiyat olarak karşılığı 1 lira 44 kuruştur. Geçmişte Et ve Süt Kurumu’nun açılması için mücadele vermeseydik, bugün süt fiyatları 50 kuruştu ve bütün hayvanlar kesime gitmişti.”

Mazot desteği, gübre ve yemde destek lazım dediklerini, Hükümetten bunu talep ettiklerini bildiren Bayraktar, “gübre ve yemde KDV indirimi yapıldı. KDV desteği üreticiye yansımadı, üreticinin cebine girmedi, yapılan zamlarla üreticiden alındı. Bu destek muhakkak surette doğrudan destek olarak üreticimize ödenmelidir” dedi.

 

-SGK primleri ve eğitim çalışmaları-

 

Türk tarımını ve Türk çiftçisini temsilen Sosyal Güvenlik Kurumu’nda Yönetim Kurulu üyesi olduğunu hatırlatan Bayraktar, “Asgari ücret arttı ama üreticilerimizin de prim ödeme miktarları da arttı. 322 lirayı ödeyemeyen çiftçi 435 bin lirayı nasıl ödeyecek?” diye konuştu.  

Tarım sektörün sorunlarını çözme noktasında büyük mücadele verdiklerini bildiren Bayraktar, “hangi desteği sağlarsak sağlayalım, ne yaparsak yapalım bir şey var ki onu sağlayamazsak, verimlilik de kalite de üretim de hayaldir. Bu da çiftçimizi bilgiyle buluşturmaktır. Ziraat Odaları Birliği ve Ziraat Odaları olarak son dönemde bakanlıklarla yaptığımız protokol çerçevesinde Türkiye’nin her tarafında başta kadın çiftçilerimiz, genç çiftçilerimiz olmak üzere bütün çiftçilerimizi eğitiyoruz ve onların tarımda kalmasını sağıyoruz. Onları yeni bilgilerle buluşturuyoruz. Bu eğitim çalışmalarımız Türkiye’nin her tarafında devam ediyor.”

Bayraktar, konuşmaların ardından Germencik Ziraat Odası yeni hizmet binasının açılışını gerçekleştirdi.

Germencik Ziraat Odası Konferans Salonu’na Şemsi Bayraktar adı verildi.

Koçarlı ve Germencik Ziraat Odaları hizmet binalarının açılış törenlerinde TZOB'un başlattığı kampanya çerçevesinde misafirlere süt ikram edildi.

Bayraktar, Germencik’te Kent Meydanı temel atma törenine de katıldı.

Genel Başkan Bayraktar, Germencik’in ardından İncirliova Ziraat Odası’nı da ziyaret etti.