-A Haber, TRT ve AA’ya demeç veren TZOB Genel
Başkanı Şemsi Bayraktar:
-“Umut ederiz ki bu sürecin sonunda bu kavga
sona ersin, barış yaşansın. Ekonomik ve sosyal
olarak o bölgenin hatta ülkemizin kalkınmasına da
katkı sağlamış oluruz”
-“Milletimizin hassasiyetlerini de biliyoruz. Bunları da
dikkate alacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.
Bu süreçte üniter yapımızın korunması fevkalade
önemli”
-“Kardeşliği tesis etmek suretiyle birlik ve beraberliğin
önemini vurgulayarak, bu süreci olumlu bir şekilde
sürdüreceğimize eminim”
-“O bölgede güvenliğin sağlanması halinde tarım
ve hayvancılık kalkınacaktır. Buna dayalı sanayi de
oraya gelecektir”
Ankara – 03.04.2013 - “Akil adamlar” listesinde yer alarak Karadeniz Bölgesi’nde çalışmalar yapacak heyette bulunan Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Umut ederiz ki bu sürecin sonunda bu kavga sona ersin, barış yaşansın. Böylelikle, ekonomik ve sosyal olarak o bölgenin hatta ülkemizin kalkınmasına da katkı sağlamış oluruz” dedi.
“Akil adamlar” sürecini A Haber, TRT ve Anadolu Ajansı’na verdiği demeçlerle değerlendiren Bayraktar, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın dün kendisini arayarak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bu süreçte görev almasını arzu ettiğini ifade ettiğini bildirdi. Kendisinin bu sürece olumlu katkıda bulunmak üzere akil adamlar listesine girmeyi kabul ettiğini belirten Bayraktar, şunları söyledi:
“Hayırlı olmasını diliyoruz. Yarın akşam Başbakan Erdoğan ile ilk toplantımızı yapacağız. Zannediyorum ondan sonraki süreçte komisyonlar toplanacak. Komisyonlarda neler yapacağımızı görüşeceğiz ve startı vermiş olacağız.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği 5,5 milyon üyesiyle 750 Ziraat Odasıyla Türkiye’nin her tarafında teşkilatını tamamlamış, güçlü bir örgüt ve Türkiye’nin en büyük meslek kuruluşlarından biri. Bu süreçte teşkilatımla birlikte önemli bir rol oynayacağımı da düşünüyorum. Tabii umut ederiz ki bu sürecin sonunda bu kavga sona ersin, barış yaşansın. Ekonomik ve sosyal olarak o bölgenin hatta ülkemizin kalkınmasına da katkı sağlamış oluruz.
Milletimizin hassasiyetlerini de biliyoruz. Bunları da dikkate alacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Bu süreçti bizim üniter yapımızın korunması fevkalade önemli. Milletimizin önemli hassasiyetlerinden birisi bu. Kardeşliği tesis etmek suretiyle birlik ve beraberliğin önemini vurgulayarak, bu süreci olumlu bir şekilde sürdüreceğimize eminim.”
-Terörün bir başka yüzü de ekonomik namludur-
Doğu ve Güneydoğu bölgesine oldukça sık giden bir Genel Başkan olduğunu belirten Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Burada terörün bir başka yüzünü gördüm. Terörün bir başka yüzü de ekonomik namludur. Terör o bölgeye fevkalade zarar vermiştir. Orada özellikle hayvancılıkla, tarımla uğraşan insanlarımızın ekonomik olarak fevkalade zayıf düştüklerini, yaptıkları üretimden para kazanamadıklarını, hatta üretimi bıraktıklarını görüyoruz. Bir rakam vermem gerekirse; orada özellikle hayvancılığa çok elverişli yerlerimiz var, meralarımız hatta mezralarımız var. Mezralar kullanılmıyor. Hayvan popülasyonuna baktığımızda hayvan varlığında fevkalade düşme olduğunu görüyoruz. Koyun, keçi varlığında yüzde 30-35’lere varan gerileme olduğunu görüyoruz. Hâlbuki o bölge ülkenin hayvancılık merkezi olabilir. Ve o bölge fevkalade doğal güzellikleri olan bir bölge.
Bu süreci çok dikkatli götürüp, barışı tesis edebilirsek, ki ben bunu başaracağımıza inanıyorum, yine söylüyorum; milletimizin hassasiyetini dikkate alarak bunu başaracağımıza inanıyorum. Buradaki ekonomik gelişme ülkemizin zenginliğine katkı sağlayacaktır. O bölgenin ülkenin gayri safi yurtiçi hasılasına sağladığı katkı sadece o bölgeye değil ülkemize de katkı sağlayacaktır.
-“Tarım ve hayvancılık kalkınacaktır-
Siz ne kadar teşvik verirseniz verin, siz orada güvenliği sağlayamıyorsanız, bölge insanı da başta olmak üzere yatırım yapma şansı yok. O bölgede güvenliğin sağlanması halinde tarım ve hayvancılık kalkınacaktır. Buna dayalı sanayi de oraya gelecektir. Siz şuanda orada bir sanayi tesisi de kuramıyorsunuz. Kısmen de olsa tarımınız var üretim yapıyorsunuz. Ama hem tarım dışı istihdam yaratma adına hem de tarım ürünlerinin değerlenmesi, katma değer katması adına yatırım yapılması lazım. Yatırımları oraya yapamıyorsunuz. Dolayısıyla en büyük varlığı da tarım ve hayvancılık olduğuna göre o bölgede kalkınma sağlayamıyoruz. Bu sürecin ben o bölgenin ekonomik kalkınmasına da katkı sağlayacağını düşünüyorum.”
-“İyi anlatmamız lazım”-
Aslen Karadenizli olduğunu ve bölge insanını çok iyi tanıdığına inandığını da vurgulayan Bayraktar, “Sonuçta aynı hisleri ben de paylaşıyorum. Aslında ben bu süreçte Doğu ve Güneydoğu bölgesinde görev yapmak isterim. Oradaki insanlarımızla zaman zaman gidiyorum, buluşuyorum. Bu işin önemini, barış sürecinin bu ülkeye neler getireceğini o bölgeyi nasıl kalkındıracağını görüyorum” diye konuştu.
“Bu entegrasyonu sağlamamız lazım” diyen TZOB Genel Başkanı Bayraktar, şunları kaydetti:
“Ben Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı olarak, Güneydoğu’daki Ziraat Odası başkanlarımızla batıdaki oda başkanlarımızı buluşturuyorum. Batıdaki oda başkanlarımızı güneydoğuya gönderiyorum. Oradaki insanlarımızı oranın kültürünü misafirperverliğini tanımasını sağlıyorum. İnsanlarımıza bu sürecin önemini kelimeleri dikkatli seçerek, iyi anlatmamız lazım. Ben inanıyorum ki komisyonlar marifetiyle yapacağımız bu çalışmalar kardeşliği de geliştirecektir. Beraberliğimize daha fazla katkı sağlayacaktır diye düşünüyorum. Bu sürecin başarılı geçmesini arzu ediyorum.”