Türkiye Ziraat Odaları Birliği

Vatan Hürriyet Ekmek

ZOBİS
ZOBİS
Türkiye Ziraat Odaları Birliği > Haberler > Başbakan Erdoğan, TZOB'un yeni hizmet binasını açtı

Başbakan Erdoğan, TZOB'un yeni hizmet binasını açtı

-Başbakan Erdoğan, TZOB'un yeni hizmet binasını açtı
-Erdoğan açılış sonrası TZOB Yönetim Kurulu ile
bir araya geldi
-Erdoğan: "Ülkemizin kalkınmasında, istihdam alanlarının
sürekli gelişmesinde tarımın, çiftçi kardeşlerimin varlığı
her zaman bizler için ayrı bir güç"
-“Yeni hizmet binası ve Diyarbakır'da kutlanacak 14 Mayıs
Dünya Çiftçiler Günü hayırlara vesile olsun”
-“TZOB'un hedeflerinin hayata geçmesi tarım camiası için
önemli”
-“TZOB'un tarımın büyümesine, çiftçilerin haklarının
ilerletilmesine, Türkiye'nin her türlü sosyal meselelerine
yaptığı katkıları büyük bir dikkat ve ilgiyle hükümet ve
iktidar olarak izliyoruz”
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:
-“Tarım Türkiye için stratejik ve önemli bir sektör.
Ekonomide her açıdan bir istikrar unsurudur”

Ankara – 14.05.2013 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün yaptığı açılışta ülkenin kalkınmasında, istihdam alanlarının sürekli gelişmesinde tarımın, çiftçilerin varlığının kendileri için her zaman ayrı bir güç olduğunu söyledi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin (TZOB) yenilenen hizmet binasının açılışına, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Maliye Bakan Yardımcısı Abdullah Erdem Cantimur, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Kutbettin Arzu, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları ile çok sayıda siyasetçi, bürokrat, Ziraat Odası başkanı katıldı.
Yeni hizmet binasının çiftçilere hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, "Özellikle böyle bir dönemde böyle bir adımı atarken, değerli başkanı ve ekibini tebrik ediyorum. Daha nice başarılı adımlarla özellikle ülkemizin kalkınmasında, istihdam alanlarının sürekli gelişmesinde tarımın, çiftçi kardeşlerimizin varlığı her zaman bizler için ayrı bir güç" diye konuştu.
Erdoğan, konuşmasının ardından yeni hizmet binasının açılışını, Genel Başkan Şemsi Bayraktar, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, TZOB Yönetim Kurulu ile kurdele keserek yaptı.

-Erdoğan, TZOB Yönetim Kurulu ile bir araya geldi-
Başbakan Erdoğan, törenin ardından TZOB Yönetim Kurulu ile bir araya geldi.
Erdoğan ile TZOB Yönetim Kurulu bir araya geldiği toplantıya, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Maliye Bakan Yardımcısı Abdullah Erdem Cantimur, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Kutbettin Arzu, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları da katıldı. Yaklaşık 1,5 saat süren toplantı basına kapalı olarak gerçekleşti.
TZOB Yönetim Kurulu ile bir araya gelen Başbakan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada yeni hizmet binasının ve Diyarbakır'da kutlanacak 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü'nün hayırlara vesile olmasını diledi.
TZOB'un hedeflerinin hayata geçmesinin tarım camiası için önemli olduğunu kaydeden Erdoğan, "Gerek eğitimle ilgili atacağınız adım ki her şeyin başı eğitim, bu bakımdan Ankara'da bir merkezde bu eğitimlerin süreklilik göstermesi, sürekli bir şekilde devamı, ehil insanlar tarafından burada eğitim öğretimlerin yapılması da artık bu işi bilinçli bir şekilde yapmanın yollarını da açacaktır" dedi.

-Erdoğan; “TZOB’u büyük dikkat ve ilgiyle izliyoruz”-
Başbakan Erdoğan, TZOB'un tarımın büyümesine, çiftçilerin haklarının ilerletilmesine, Türkiye'nin her türlü sosyal meselelerine yaptığı katkıları büyük bir dikkat ve ilgi ile hükümet ve iktidar olarak izlediklerine dikkati çekerek, "Tabii sizin bir özelliğiniz var. Soframızdaki ekmeğimizden bulgurumuza, peynirimizden zeytinimize kadar hayati önemdeki her gıdada sizlerin ve sizlerin temsil ettiği çiftçimizin, üreticimizin alın teri var. Bu emeği görmemezlikten gelmek mümkün değil" dedi.

-“10,5 yıl boyunca tarım sektörünü stratejik olarak ilan ettik”-
Hükümet olarak 10,5 yıl boyunca tarım sektörünü "stratejik" olarak ilan ettiklerini vurgulayan Erdoğan, "Stratejik olarak ilan ettiğimiz içindir ki 10,5 yıl içinde 83 yıldır beklenen temel anlamda tarım kanunu dâhil, 14 temel kanunu çıkardık bu süre içinde. Sektör son 9 yılın 8'inde büyüyerek son 50 yılın en istikrarlı dönemini yaşadı. 10,5 yıl önce Türkiye'nin tarımsal milli geliri 24 milyar dolar idi. Fakat 2012 sonunda 62,5 milyar dolara bu rakam ulaştı. Bunu yeterli görüyor musunuz? Bana sorarsanız ben bunu da yeterli görmüyorum. Çünkü imkânlarımız şartlarımız daha iyi ve çok daha farklı rakamlara ulaşmamızda mümkün" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar da Erdoğan'a, TZOB olarak yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi verdi.

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar-
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Yönetim Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada, tarımın Türkiye için stratejik ve önemli bir sektör olduğunu söyledi. Gayri safi yurtiçi hasılada tarımın payının, sanayi ve hizmetler sektöründeki gelişmeye paralel olarak yıllar itibarıyla azaldığını, bununla birlikte 2012 yılında tarımın yine de yüzde 8’lik payı bulunduğunu, yine toplam istihdamın dörtte birini tarımın karşıladığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:

“Tarım, ekonomide her açıdan bir istikrar unsurudur. Özellikle ekonomik kriz dönemlerinde tarım sektörü köyden kente göçü tersine çevirebilecek bir güce sahiptir. Geçen yıl tarımının milli ekonomiye katkısı yaklaşık 62,7 milyar dolara ulaşmıştır. Ülkemizde istihdam edilen her 4 kişiden biri tarımda çalışmaktadır. Bu nedenle de kriz dönemlerinde adeta ekonominin sigortasıdır.
Tarım sektörü son 9 yılın 8’inde pozitif büyüme göstermiştir. Ancak tarımda çalışanlar büyümeden yeterince pay alamamaktadırlar. Ülkemizde fert başına düşen milli gelir 10 bin 600 doları aşmasına rağmen çiftçilerimiz bunun ancak üçte biriyle geçinmeye çalışmaktadır.
Bundan dolayı tarım sektörü mutlaka desteklenmedir. Tarımsal destek bütçesinin 2013'te, 2012 yılına göre yüzde 19 oranında artırılması çiftçimizi memnun etmiştir. Fakat desteklerle ilgili çiftçilerimizin bazı sorunları devam etmektedir. Havza bazlı fark ödemesinde uygulanan Uydu Tabanlı Parsel Tanımlama Modeli çerçevesinde belirlenen ürün verimleri, önceki yıllara göre oldukça düşük saptanmıştır. Dolayısıyla bazı yerlerde çiftçimizin eline daha az destek geçmektedir. Tespit edilen verimlerin yeniden gözden geçirilerek mağduriyetlerin önlenmesi gerekmektedir.
Gübre, mazot, ilaç, elektrik enerjisi gibi temel girdilerdeki özel tüketim vergisi, katma değer vergisi oranları oldukça yüksektir. Tarımda sürdürülebilir üretimin devamı ve ürünlerimizin rekabet gücünün artırılması ve ihracatımızın desteklenmesi açısından temel girdilerdeki vergi oranlarının düşürülmesi zorunluluğu bulunmaktadır.
Geçmişte uygulanan doğrudan gelir desteğinde olmayan tarımsal desteklerden kesilen yüzde 4 oranındaki stopajın kaldırılması da çiftçimizi rahatlatacaktır.”

-Et ve Süt Kurumu’na teşekkür-
Sektör açısından çok önemsedikleri ve uzun süredir girişimlerini sürdürdükleri “et ve sütte müdahale kurumu oluşturulması”nı memnuniyetle karşıladıklarını bildiren Bayraktar, şöyle devam etti:
“Bu nedenle kısa bir süre önce kararnamesi yayımlanıp yürürlüğe giren Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü'nün ülkemize ve çiftçilerimize hayırlı olmasını diliyoruz. Hayvancılığımız, üreticilerimiz ve tüketicilerimiz için fiyat istikrarı sağlaması nedeniyle çok faydalı olacağına inandığımız böyle bir kurumun faaliyete geçmesi tarımımız için önemli bir kazançtır.
Bu konuda emeği geçen başta Başbakan Erdoğan olmak üzere Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Mehdi Eker’e ve diğer emeği geçenlere teşekkürü borç biliyoruz.
Tarım arazilerinin bölünmesinin önüne geçilememesi, tarımsal işletmeleri küçük, verimlilikten uzak, cılız işletmeler haline dönüştürmüştür. Ülkemizde 3 milyon işletme 30 milyon parselde üretim yapmaktadır. İşletme bazında ortalama tarımsal alan 50-60 dekarken, Avrupa ülkelerinde bu rakam 400-500 dekarlara çıkmaktadır. Diğer bir ifadeyle tarım toprakları, miras hukukundan kaynaklanan olumsuzluklar nedeniyle, üzerinde karlı işletmeler kurulmasına olanak vermeyecek ölçüde küçük parçalara ayrılmıştır. Bunun sonucunda, tarım alanları ekonomik kullanım sınırının altına düşmüştür. Diğer taraftan tarım arazilerinin tarım dışı amaçla kullanımı verimli tarım alanlarımız yok olmasına sebep olmaktadır.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın yılda 1 milyon hektar arazi toplulaştırılması hedefine bağlı kalarak arazi toplulaştırılması çalışmasının öncesinde, tarım arazilerimizdeki bölünmelerin önlenmesine yönelik miras hukuku ile ilgili yasa değişikliği çalışmalarının yapılması, işletmelerimizin verimli işletmeler haline dönüşmesini sağlayacaktır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın bu konudaki çalışmalarının yeterince destek bulamadığını görmekteyiz. Bakanlığın, miras hukuku değişikliğinde Başbakanlığın desteğine ihtiyacı vardır. TZOB olarak miras hukuku ve arazi toplulaştırmasıyla ilgili her türlü çalışmayı sonuna kadar destekliyoruz.”
Bayraktar, üreticimizin finansmana en fazla ihtiyaç duyduğu bu günlerde, Başbakan Erdoğan’ın Ziraat Bankası’nın verdiği tarımsal kredilerde faiz oranlarının 1 puan daha düşürüldüğünü açıklamasının çiftçileri memnun ettiğini, sektör adına teşekkür ettiklerini anlattı.
Tarımsal kredi kullanımında faiz indiriminin çiftçileri sevindirirken halen bazı sıkıntıların da devam ettiğini belirten Bayraktar, şunları söyledi:
“Üretici düşük faizli kredi kullanırken, banka masraflarının yanı sıra sigorta masrafı da ödemek zorunda kalmaktadır. Bu durum, kredi maliyetini artırmaktadır. Düşük faizli olarak kullanılan kredinin aslında yüzde 0 ile yüzde 8 arasında olması gereken oranı masraflarla yüzde 15’i bulmaktadır.
2012 yılında da geçmiş yıllarda çeşitli nedenlerle borcunu ödeyememiş veya krediye karşılık istenen teminatları bulamayan üreticiler, ihtiyacı karşılayacak kadar Hazine destekli düşük faizli kredi alamadığından, faiz oranı masraflar hariç yüzde 15-25 arasında değişen diğer özel bankalara yönelmek zorunda kalmışlardır.
Özellikle yabancı sermayeli bankalar dikkate alındığında, tarım arazilerinin mülkiyetinin yabancılara geçişi gündeme gelmekte, bu durum geleceğe yönelik tehdit unsuru olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu konuda ek bir kaynak ayrılarak, üreticilerin özel bankalara olan borçları da yapılandırılmalıdır.
Fındıkta alan bazlı desteğe devam edilmesi, düşük fındık fiyatları nedeniyle üretim yapmakta zorlanan, fındık üreticilerimizi ziyadesiyle memnun etmiştir.
Bu yıl sertifikalı tohumluk kullanımına verilen destekler geçen yıla göre yüzde 25 ile yüzde 100 oranında artırılmıştır. Bu artıştan dolayı teşekkür ederiz.
Çiftçilerimizin uygun fiyatla tohum temin edebilmesi, yüksek verim ve kaliteli üretimin devamlılığı bakımından önemlidir. Çiftçilerimizin daha uygun fiyatla tohum temin edebilmesi için sebze tohumluklarında ve sebze fidelerinde uygulanmakta olan KDV’nin diğer tohumluklarda olduğu gibi yüzde 1’e indirilmesi gerekmektedir.”

-Sulama-
Tarımda sulama sorunun çözülmesiyle üretimin artacağını, nadas olayının ortadan kalkacağını, iklim koşullarına bağlılığın azalacağını, üretimde süreklilik sağlanacağını, üretim dalgalanmalarının önleneceğini söyleyen Bayraktar, “Daha önce sebze ve meyve tarımı yapılmayan bir yerde sebze ve meyve tarımı da yapılmaya başlanır. Ayrıca tarımda ürün çeşidi artar. İstihdam arttığı için, köyden kente göç azalır. Yılda birden fazla ürün alınabilir. Bu nedenlerle, su kullanım hizmet bedeli tarifelerinde yüzde 40 indirim yapılacağı konusundaki haberleri memnuniyetle ve heyecanla karşıladık. Yalnız sulama maliyetlerinin azaltılması için sulamada kullanılan elektrik tarifesinin düşürülmesi zorunluluk arz etmektedir. Bu konuda en kısa zamanda gerekenin yapılacağını ummaktayız” diye konuştu.
Şemsi Bayraktar, tarımsal desteklere, özellikle de hayvancılık desteklerine müracaat aşamasında "çiftçilik belgesi" istenmemesinin, odalara şikayete konu olduğunu, bu durumun beraberinde önemli sorunları getirdiğini, odalardan TZOB’a şikayet başvurularının halen devam ettiğini bildirdi.

Tarımın desteklenmesi amacı ile devletçe yapılan desteklerden çiftçilik mesleğine mensup olmayanların haksız faydalanmalarının engellenmesi, bu amaçla kanuna ve hukuka aykırı işlem tesisinin önüne geçilmesinin zorunlu olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Kamu kurumu niteliğinde Anayasal meslek kuruluşu olan odalarımızın işlevsizleştirilmesinin önüne geçilmesi için, Bakanlıkça çıkarılan ve tarımsal desteklerin uygulanmasına yönelik genelgelerde; destekleme başvuruları sırasında istenecek belgeler arasında ziraat odalarından alınacak “çiftçi belgesinin” özellikle belirtilmesi gereklidir” dedi.
Bayraktar, TZOB Yönetim Kurulu toplantısında Başbakan Erdoğan’a “Tarımın Sorunları ve Çözüm Önerileri” konulu bir rapor sundu.

-TZOB’un, Başbakan Erdoğan’a sunduğu rapor
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Birliğin yeni hizmet binasını açmasının ardından TZOB Yönetim Kurulu toplantısına katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, “Tarımın Sorunları ve Çözüm Önerileri” konulu bir rapor sunduklarını bildirerek, “Et ve Süt Kurumu için Başbakan’a teşekkür ettik. Arazi parçalanmasını önleyecek miras hukuku değişikliği konusundaki talebimizi yineledik. Pazarlama sorununun çözümü için üretici örgütlerinin güçlendirilmesini istedik” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, Başbakan Erdoğan ile yaptıkları TZOB Yönetim Kurulu toplantısında, tarım sektörünün mutlaka desteklenmesi gerektiğine dikkat çektiklerini, sektör açısından çok önemsedikleri ve uzun süredir girişimlerini sürdürdükleri, Bakanlar Kurulu’ndan kararı çıkan Et ve Balık Kurumu’nun “Et ve Süt Kurumu”na dönüştürülmesini memnuniyetle karşıladıklarını belirttiklerini vurguladı.
Şemsi Bayraktar, ette ve sütte müdahale kurumu kurulması konusunda emeği geçen başta Başbakan Erdoğan olmak üzere Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’e ve diğer emeği geçenlere teşekkür ettiklerini, bu kurumun ülke hayvancılığı, üreticiler ve tüketiciler için fiyat istikrarı sağlaması nedeniyle çok faydalı olacağına inandıklarını belirtti. Bayraktar, et ithalatına gerek olmadığını, üreticinin daha fazla üreterek arzı karşılayacağını Başbakan Erdoğan’a söylediklerine dikkati çekti.

-Arazi parçalanmasının önlenmesi-
Arazi parçalanmasını önleyecek miras hukuku değişikliği konusundaki talebi yineledikleri bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Tarım arazilerinin bölünmesinin önüne geçilememesi, tarımsal işletmeleri küçük, verimlilikten uzak, cılız işletmeler haline dönüştürmüştür. Ülkemizde 3 milyon işletme, 30 milyon parselde üretim yapmaktadır. İşletme bazında ortalama tarımsal alan ülkemizde 50-60 dekarken, Avrupa ülkelerinde bu rakam 400-500 dekarlara çıkmaktadır. Tarım toprakları, miras hukukundan kaynaklanan olumsuzluklar nedeniyle, üzerinde karlı işletmeler kurulmasına olanak vermeyecek ölçüde küçük parçalara ayrılmıştır. Tarım arazilerinin tarım dışı amaçla kullanımı verimli tarım alanlarımız yok olmasına sebep olmaktadır.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın yılda 1 milyon hektar arazi toplulaştırılması hedefine bağlı kalarak arazi toplulaştırılması çalışmasının öncesinde, tarım arazilerimizdeki bölünmelerin önlenmesine yönelik miras hukuku ile ilgili yasa değişikliği yapılması, işletmelerimizin verimli işletmeler haline dönüşmesini sağlayacaktır. TZOB olarak miras hukuku ve arazi toplulaştırmasıyla ilgili her türlü çalışmayı sonuna kadar destekliyoruz. Talebimizi yeniledik. Başbakan Erdoğan da talebimize olumlu cevap verdi.”

-Tarımın en büyük sorunu örgütlenme ve pazarlama-
Pazarlama sorununun çözümü için üretici örgütlerinin güçlendirilmesini istediklerini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Tarımımızın en büyük sorunu örgütlenme ve pazarlamadır. Üretici örgütlerinin yeterince gelişmemiş olması, finansman sorunları bulunması, bundan kaynaklı olarak depo başta olmak üzere gerekli altyapıya sahip olmamaları pazarlamadaki sıkıntıları da beraberinde getirmektedir.
Üretici örgütlerinin görevlerini tam yapamaması nedeniyle tarımda bir üretim planlamasından da bahsedilemez. Bundan dolayı üretici talebe uygun arzı sağlayamamaktadır. Tarımda bir arz talep sorunu üreticiyi oldukça fazla mağdur etmektedir.”

-Buğday, mısıra iyi fiyat, fındıkta alan bazlı desteğe devam-
Buğday ve mısırda üreticiyi memnun edecek bir alım fiyatının gecikmeden açıklanmasını, fındıkta alan bazlı desteğin 2014’den sonra da devamını talep ettikleri bilgisini veren Bayraktar, şöyle devam etti:
“Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO), piyasayı regüle görevini başarıyla yerine getirilebilmesi için maliyet, üretici karı, refah payı gibi unsurları da dikkate alarak çiftçimizi mağdur etmeyecek bir müdahale alım fiyatıyla piyasayı kontrol ederek zamanında piyasaya girmesi oldukça önemlidir. Bu nedenle TMO’nun çiftçimizi mağdur etmeyecek bir müdahale alım fiyatıyla piyasaya erken girmesi zorunluluk arz etmektedir.
Fındıkta alan bazlı desteğe devam edilmesi, düşük fındık fiyatları nedeniyle üretim yapmakta zorlanan, fındık üreticilerimizi ziyadesiyle memnun etmiştir. Başbakan Erdoğan’dan fındıkta alan bazlı desteğin 2014’den sonra da devamını talep ettik. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Mehdi Eker, 2014 yılından sonra da fındıkta alan bazlı desteğin devam edeceği müjdesini verdi. Fındıkta alan bazlı destek ödemesinin bu yıl, Mayıs sonuna kadar ödeneceği söylendi.”

-Ziraat Bankası’nın komisyon kesintisi-
Üreticinin finansmana en fazla ihtiyaç duyduğu bu günlerde, Başbakan Erdoğan’ın Ziraat Bankası’nın verdiği tarımsal kredilerde faiz oranlarının 1 puan daha düşürüldüğünü açıklamasının çiftçileri memnun ettiğini bildiren Bayraktar, Ziraat Bankası’nın kredilerde uyguladığı yüzde 2 komisyon kesintisinin kaldırılmasını da talep ettiklerini belirtti.
Bayraktar, raporda, ayrıca tarımsal destekler ve girdiler, lisanslı depoculuk, pamuk, tarımsal kredi kullanımı, çay, baklagiller, yağlı tohumlar, çiğ süt fiyatları, okul sütü programı, elektrik, sulama, zeytin ve zeytinyağı, narenciye, yaş meyve sebze, patates, domates, kayısı, tabii afetler ve tarım sigortası, tohumculuk, tarımsal mücadele, kadın çiftçiler, tarım sigortalıları ve sosyal güvenlik, tarım makineleri, tarımsal örgütlenme konusunda yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri yer aldığını bildirdi.

-Açılış töreni-
Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin (TZOB) yenilenen hizmet binasının 13 Mayıs’ta yapılan açılış törenine, Başbakan Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Maliye Bakan Yardımcısı Abdullah Erdem Cantimur, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Kutbettin Arzu, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları ile çok sayıda siyasetçi, bürokrat, Ziraat Odası başkanı katıldı.
Yeni hizmet binasının çiftçilere hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, "Özellikle böyle bir dönemde böyle bir adımı atarken, değerli başkanı ve ekibini tebrik ediyorum. Daha nice başarılı adımlarla özellikle ülkemizin kalkınmasında, istihdam alanlarının sürekli gelişmesinde tarımın, çiftçi kardeşlerimizin varlığı her zaman bizler için ayrı bir güç" diye konuştu.
Erdoğan, konuşmasının ardından yeni hizmet binasının açılışını, Genel Başkan Şemsi Bayraktar, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, TZOB Yönetim Kurulu ile kurdele keserek yaptı.
Başbakan Erdoğan, törenin ardından TZOB Yönetim Kurulu ile bir araya geldi.
Erdoğan ile TZOB Yönetim Kurulu bir araya geldiği toplantıya, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Maliye Bakan Yardımcısı Abdullah Erdem Cantimur, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Kutbettin Arzu, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları da katıldı. Toplantı yaklaşık 1,5 saat sürdü.
Başbakan Erdoğan toplantıda, TZOB'un hedeflerinin hayata geçmesinin tarım camiası için önemli olduğunu kaydederek, "Gerek eğitimle ilgili atacağınız adım ki her şeyin başı eğitim, bu bakımdan Ankara'da bir merkezde bu eğitimlerin süreklilik göstermesi, sürekli bir şekilde devamı, ehil insanlar tarafından burada eğitim öğretimlerin yapılması da artık bu işi bilinçli bir şekilde yapmanın yollarını da açacaktır" dedi.
Erdoğan, TZOB'un tarımın büyümesine, çiftçilerin haklarının ilerletilmesine, Türkiye'nin her türlü sosyal meselelerine yaptığı katkıları büyük bir dikkat ve ilgi ile hükümet ve iktidar olarak izlediklerine dikkati çekerek, "Tabii sizin bir özelliğiniz var. Soframızdaki ekmeğimizden bulgurumuza, peynirimizden zeytinimize kadar hayati önemdeki her gıdada sizlerin ve sizlerin temsil ettiği çiftçimizin, üreticimizin alın teri var. Bu emeği görmemezlikten gelmek mümkün değil" dedi.