-TZOB
Genel Başkanı Bayraktar:
-“Balıkçılık sektörünün geleceği açısından sürdürülebilir avcılığın sağlanması şarttır”
-“Kıyılarımızda av baskısı sona erdirilmeli, açık deniz balıkçılığı desteklenmelidir”
-“Kişi başına yıllık balık tüketimi Japonya, Norveç gibi ülkelerde 80, İspanya’da 40, Yunanistan’da 23, Avrupa Birliği’nde 25, dünyada 19 kilogramı iken, Türkiye’de 8 kilogramı bulmamaktadır”
-“Balık tüketiminin artırılması için tedbirler
alınmalıdır”
Ankara - 31.08.2019 - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı
Şemsi Bayraktar, sürdürülebilir balıkçılığın önemine dikkati çekerek, “2011 yılında 514 bin 755 ton olan su ürünleri
avcılığımız, 2018 yılında 314 bin 94 tona inmiştir. Balıkçılık sektörünün geleceği açısından
sürdürülebilir avcılığın sağlanması şarttır” diye konuştu.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, denizlerde av yasağının 1 Eylül itibarıyla sona
ereceğini bildirerek, ürünü bol ve bereketli bir sezon diledi.
Üç tarafı denizlerle çevrili, 8 bin 333
kilometre kıyı şeridine sahip olan Türkiye’nin büyük su ürünleri potansiyeli
bulunduğunu belirten Bayraktar, var olan potansiyelin tam olarak
değerlendirilemediğini ifade etti.
Su ürünleri avcılığının son yıllarda önemli
ölçüde azaldığını belirten Bayraktar, şöyle devam etti:
“2011 yılında 514 bin 755 ton olan avcılık
yoluyla elde edilen su ürünleri miktarı, 2014 yılında 302 bin 212 tona
düşmüştür. 2015 yılında ise bir önceki yıla göre yüzde 42,9’luk artışla 431 bin
907 tona yükselen avcılık miktarı, 2016 yılında ise bir önceki yıla göre yüzde
22,4 oranında azalmış ve 335 bin 320 ton olarak gerçekleşmiştir. 2017 yılında
yüzde 5,7’lik artışla 354 bin 318 ton olan su ürünleri avcılığımız, 2018
yılında da yüzde 11,4 azalmış ve 314 bin 94 tona inmiştir. 2018 yılı deniz
ürünleri avcılığı bir önceki yıla göre yüzde 11,9, iç su ürünleri avcılığı da
yüzde 6,2 azalmıştır.
Sektörün geleceği için sürdürülebilir
avcılığı sağlamamız şarttır. Bu amaçla stokları koruyucu ve geliştirici yönde
gerekli çalışmaların ve araştırmaların yapılması ve koruma kontrol
çalışmalarının arttırılmasına öncelik verilmesi gerekmektedir.”
Su ürünleri
üretiminin ise 2013 yılında 607 bin 515 ton olduğunu belirten Bayraktar, “Su
ürünleri üretimimiz 2014 yılında 537 bin 345 tona gerilemiştir. 2015 yılında bir önceki yıla göre yüzde 25,1
oranında artarak, 672 bin 241 ton olarak gerçekleşmiş, 2016 yılında ise yüzde
12,4 oranında azalmış ve 588 bin 715 ton olmuştur. 2017 yılı üretimimiz yüzde
7,2 artarak 630 bin 820 ton olarak gerçekleşmiştir. 2018 yılı su ürünleri
üretimimiz ise yüzde 0,3 oranında azalarak, 628 bin 631 ton olmuştur. Bu
üretimin yüzde 35,3'ünü deniz balıkları, yüzde 9,9'unu diğer deniz ürünleri,
yüzde 4,8'ini iç su ürünleri ve yüzde 50'sini yetiştiricilik ürünleri
oluşturmaktadır” diye konuştu.
-“Kıyılar aşırı av baskısı altında”-
Avcılıktaki sorunun kıyı avcılığına dayanması olduğuna dikkati çeken Bayraktar, “kıyılar aşırı av baskısı altındadır. Yeterli altyapı oluşturulamadığı için açık deniz balıkçılığı yeterince yapılamamaktadır. Oysa balıkçılığımızın geleceği açık denizlerdedir. Kıyılarımızda av baskısı sona erdirilmeli, açık deniz balıkçılığı desteklenmelidir” dedi.
-Yapılması
gerekenler-
“Ülkemizdeki
su ürünleri avcılığı kıyı balıkçılığına dayanmaktadır. Yeterli altyapı
oluşturulamadığı için açık deniz balıkçılığı yapılamamakta bu nedenle de av
baskısı kıyı sularımızda yoğunlaşmaktadır.
Hayvansal protein temininde önemli yeri olan
su ürünlerini sofralarımıza taşıyan balıkçılarımızın av yasaklarına titizlikle
uyması büyük önem taşımaktadır.
Sürdürülebilir su ürünleri üretimi ülkemizde
ana politika olmalı ve bu politika çerçevesinde gerekli stratejiler ile kısa,
orta ve uzun vadeli eylem planları ve hedefler belirlenmelidir.
Kaynakların rasyonel kullanılabilmesi için
su ürünleri eğitim merkezleri kurularak, eğitimler yapılmalı ve Ar-Ge
çalışmaları desteklenmelidir.
Su ürünleri sektöründe örgütlenme yapısı
mutlaka güçlendirilmelidir.
Balıkçılıkta arz-talep dengesi oluşturularak,
sürdürülebilir balıkçılığın sağlanması gereklidir. Ülkemizde kişi başı su
ürünleri tüketimi dünya ortalamasının altındadır. Kişi başına yıllık balık
tüketimi Japonya, Norveç gibi ülkelerde 80, İspanya’da 40, Yunanistan’da 23,
dünyada 19 kilogram, Avrupa Birliği’nde 25 kilogram iken Türkiye’de 8 kilogramı
bulmamaktadır. Tüketimin artırılması için tedbirlerin alınması gerekmektedir.
Balık tüketimi teşvik edilmelidir. Balıkçılık sektöründeki ürünlere yönelik
dondurma, tuzlama, konserve ve paketleme ünitesi içeren işleme tesislerinin
kurulması ekonomik anlamda sektöre katkı sağlayacaktır.”