Balık av sezonu "Vira Bismillah" diyerek başladı...
- TZOB Genel Başkanı Bayraktar:- "Balıkçılık sektörünün geleceği açısından sürdürülebilir avcılığın sağlanması şarttır. Bu amaçla stokları koruyucu ve geliştirici yönde gerekli çalışmaların ve araştırmaların yapılması ve koruma kontrol çalışmalarının artırılmasına öncelik verilmesi gerekmektedir"
- "Su ürünleri avcılığının uluslararası sularda da yapılabilmesi için gerekli tedbirlerin alınması önem arz etmektedir. Balıkçılıkta arz-talep dengesi oluşturulmalıdır"
01.09.2016-Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, sürdürülebilir balıkçılığın önemine işaret ederek, "Balıkçılık sektörünün geleceği açısından sürdürülebilir avcılığın sağlanması şarttır. Bu amaçla stokları koruyucu ve geliştirici yönde gerekli çalışmaların ve araştırmaların yapılması ve koruma kontrol çalışmalarının artırılmasına öncelik verilmesi gerekmektedir." dedi.
Bayraktar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gırgır ve trol ağları ile avcılık faaliyetinde bulunan balıkçılar için 15 Nisan'da başlayan genel av yasağının sona erdiğini hatırlattı. Bayraktar, geçen balık sezonunda su ürünleri üretiminin önceki yıla göre yüzde 25,1 artışla 672 bin tonu aştığına dikkati çekerek, bu rakamın 2016'da daha da artması gerektiğinin altını çizdi.
Şemsi Bayraktar, 2015 yılı toplam su ürünleri üretiminin yüzde 51,4’ünü deniz balıkları, yüzde 7,7’sini diğer deniz ürünleri, yüzde 5,1’ini iç su ürünleri ve yüzde 35,8’ini yetiştiricilik ürünlerinden oluştuğuna dikkati çekerek, su ürünleri avcılığının da geçen sene yüzde 42,9 artışla 431 bin 907 tona yükseldiğini bildirdi.
Bölgeler içinde su ürünleri avcılığında ilk sırayı yüzde 60,8 payla Doğu Karadeniz'in aldığını, bu bölgeyi, yüzde 19,8 ile Batı Karadeniz, yüzde 8,9 ile Ege, yüzde 8 ile Marmara, yüzde 2,5 ile Akdeniz'in izlediğini belirten Bayraktar, şöyle konuştu:
“Ülkemiz üç tarafı denizlerle çevrili. Karadeniz, Akdeniz, Ege denizlerine kıyısı bulunuyor. Marmara gibi bir iç denizi bulunuyor. Büyük bir su ürünleri potansiyelimiz var. Bu potansiyeli tam olarak değerlendirdiğimiz de söylenemez. Ülkemizdeki su ürünleri avcılığı, kıyı balıkçılığına dayanmaktadır. Yeterli altyapı oluşturulamadığı için açık deniz balıkçılığı yapılamamakta bu nedenle de av baskısı kıyı sularımızda yoğunlaşmaktadır. Sektörün geleceği açısından sürdürülebilir avcılığın sağlanması şarttır. Bu amaçla stokları koruyucu ve geliştirici yönde gerekli çalışmaların ve araştırmaların yapılması ve koruma kontrol çalışmalarının artırılmasına öncelik verilmesi gerekmektedir."
Bayraktar, su ürünlerini sofralara taşıyan balıkçıların av yasaklarına titizlikle uymasının büyük önem taşıdığının altını çizerek, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının su ürünleri avcılığı konusunda yaptığı denetim çalışmaları, avlanma zaman ve yer yasakları, avlanacak balık boylarıyla ilgili uygulanan standartların sektör için faydalı olduğunu vurguladı.
- "Balıkçı gemilerine verilen destek kıyılardaki av baskısını azaltıyor"
Bakanlığın 10 metre ve üzerindeki balıkçı gemilerini kendi isteğiyle avcılıktan çıkaranları desteklediğine işaret eden Bayraktar, "Balıkçı gemilerine verilen destek, 10 metreden başlıyor, gemi boyuna göre 10 bin ile 35 bin lira arasında değişiyor. 10 metre ve üzerindeki balıkçı gemilerini kendi isteğiyle avcılıktan çıkaranlara destek verilmesi kıyılarımızdaki av baskısını azaltmaktadır. Bu uygulama balık stoklarının korunmasına katkı sağlamaktadır." ifadesini kullandı.
Bayraktar, Balıkçı Gemilerini İzleme Sistemi'nin oluşturulmasının da su ürünleri sektörü için önemli bir gelişme olduğuna dikkati çekerek, bu sistemin, denizlerde su ürünleri avcılığı yapan balıkçı gemilerinin kimlik, konum, zaman, hız, yön gibi seyir bilgileri ile avcılık faaliyetleri ve avlanan su ürünleri verilerinin GSM ve uydu iletişim araçları vasıtasıyla izlenmesi ve dijital ortamda kayıt altına alınarak toplanmasını sağlayacağını belirtti.
- Sürdürülebilir üretimin sağlanması
Balıkçılıkta sürdürülebilir üretimin sağlanmasının çok önemli olduğunu ifade eden Bayraktar, şunları kaydetti:
"Sürdürülebilir su ürünleri üretimi, ülkemizde ana politika olmalı ve bu politika çerçevesinde gerekli stratejiler ile kısa, orta ve uzun vadeli eylem planları ve hedefler belirlenmelidir. Su ürünleri avcılığının uluslararası sularda da yapılabilmesi için gerekli tedbirlerin alınması önem arz etmektedir. Kaynakların rasyonel kullanılabilmesi için su ürünleri eğitim merkezleri kurularak, eğitimler yapılmalı ve Ar-Ge çalışmaları desteklenmelidir. Bakanlık taşra teşkilatında kıyı illeri ile sektörün yoğun faaliyet gösterdiği illerde su ürünleri şube müdürlükleri kurulmalıdır. Su ürünleri sektöründe örgütlenme yapısı mutlaka güçlendirilmelidir. Balıkçılıkta arz-talep dengesi oluşturularak, sürdürülebilir balıkçılığın sağlanması gereklidir. Ülkemizde kişi başı su ürünleri tüketimi dünya ortalamasının altındadır. Bunun artırılması için tedbirlerin alınması gerekmektedir. Balıkçılık sektöründeki ürünlere yönelik dondurma, tuzlama, konserve ve paketleme ünitesi içeren işleme tesislerinin kurulması ekonomik anlamda sektöre katkı sağlayacaktır."