-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:
-“2012 yılında 1 milyon 335 bin ton olan ayçiçeği
üretimimiz, bu yıl 1,5 milyon tonu bulacak”
-“Yurt içinde 3,1 milyon ton ayçiçeği kullanıyoruz.
Üretimimizi en az iki kat artırmamız gerekiyor”
-“Türkiye, ayçiçeğinde en fazla üretim yapan
10 ülke içinde, dekar başına verimde Fransa,
Macaristan ve Arjantin’in ardından dördüncü”
-“Bütün yağlı tohumlardaki gibi, önemli bir
üretim artışı ancak yeni sulanabilir alanlarla
mümkün olabilir”
Ankara – 16.07.2013 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ayçiçeğinde hasadın başladığını, bu yıl, geçen yıla göre yüzde 9,5 oranında üretim artışı beklendiğini bildirerek, “2012 yılında 1 milyon 335 bin ton olan ayçiçeği üretimimiz, bu yıl 1,5 milyon tonu bulacak” dedi.
Şemsi Bayraktar, yurt içinde 3,1 milyon ton ayçiçeği kullanıldığına, bundan dolayı üretimin en az iki kat artırılması gerektiğine dikkati çekti.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, 2000 yılında 800 bin ton ayçiçeği üretiminin 2012 yılında 1 milyon 200 bin tonu yağlık, 170 bin tonu çerezlik olmak üzere 1 milyon 370 bin tona yükseldiğini belirtti. Şemsi Bayraktar, 2000 yılında 5 milyon 420 bin hektar olan ayçiçeği üretim alanının ise 2012 yılında 5 milyon 46 bin 160 hektarı yağlık, 1 milyon hektarı çerezlik olarak toplam 6 milyon 46 bin 160 hektara çıktığı bilgisini verdi.
-Üretimde Rusya birinci, Türkiye dokuzuncu-
2000 yılında dekar başına 148 kilogram olan ayçiçeği veriminin 2012 yılında yağlık ayçiçeğinde 238, çerezlik ayçiçeğinde 170 kilograma çıktığını vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:
“Bu yıl ayçiçeği üretiminin 130 bin ton artışla 1 milyon 500 bin tona çıkması bekleniyor. Yıllık yüzde 9,5 gibi yüksek oranda bir üretim artışı var. Son yıllarda yapılan desteklemeler üretimi artırdı. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) 2011 yılı verilerine göre, Türkiye 1 milyon 335 bin tonluk üretimle Macaristan’ın ardından dünyada 9’uncu sırada. Ayçiçeği üretiminde Rusya, 9,7 milyon tonla birinci, Ukrayna 8,7 milyon tonla ikinci, Arjantin 3,7 milyon tonla üçüncü, Fransa 1,9 milyon tonla dördüncü, Romanya 1,8 milyon tonla beşinci, Çin 1,7 milyon tonla altıncı, Bulgaristan 1,44 milyon tonla yedinci, Macaristan 1,37 milyon tonla sekizinci sırada. Türkiye’nin ardından İspanya, ABD, Güney Afrika gibi ülkeler geliyor. Türkiye, ayçiçeğinde en fazla üretim yapan 10 ülke içinde, dekar başına verimde Fransa, Macaristan ve Arjantin’in ardından dördüncü durumda. Fransa’da dekar başına 254, Macaristan 237, Arjantin 211 kilogram ayçiçeği alırken, Türkiye 204 kilogramla dördüncü sıraya yerleşiyor. En büyük üretici 10 ülke içinde en az verim, 126 kilogramla İspanya, 134 kilogramla Rusya’da.”
-Ayçiçeğinde üretim, tüketim, ihracat, ithalat-
2011/2011 denge tablolarına göre, 655 bin 700 hektar alanda, 1 milyon 335 bin ton ayçiçeği üretildiğini, bunun 10 bin 680 tonunun üretimde kaybedildiğini bildiren Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Üretim kayıpları düşüldüğünde kullanılabilir üretim, 1 milyon 324 bin 320 tona indi. Buna karşın 2 milyon 694 bin 600 ton ayçiçeği ithalatı yapıldı. Bu dönemde 3 milyon 62 bin 207 ton tüketim, 9 bin 836 ton tohumluk kullanımı oldu. 62 bin 695 ton ayçiçeği kullanımda kaybedilirken, 870 bin 296 ton da ihracat yapıldı.”
Bayraktar, kişi başına 41 kilogram tüketimin olduğu ayçiçeğinde ülke olarak yüzde 42,2 yeterliliğe sahip olunduğunu, bu oranın acilen artırılması, yüzde 100 yeterliğe sahip bir orana yaklaşılması gerektiğini bildirdi.
-Sulama yatırımlarına hız verilmeli-
Ayçiçeğinde verimin artırılabileceğini, Fransa’nın dekar başına Türkiye’den 50 kilogram daha fazla ürün aldığını vurgulayan Bayraktar,
“Fransa, 2011 yılı rakamlarına göre, Türkiye’den birim alanda yüzde 24,5 daha fazla ürün alıyor. Üretimin yüzde 24,5 artması demek 367 bin 500 ton daha fazla ayçiçeği demektir. Fakat, bütün yağlı tohumlardaki gibi, önemli bir üretim artışı ancak yeni sulanabilir alanlarla mümkün olabilir. Ülkemiz, hala teknik olarak sulanabilir 8,5 milyon hektarlık arazisinin 2,9 milyon hektarını sulamaya açamamıştır. Bunda aşırı parçalanmış ve eğimli arazi nedeniyle sulama yatırımlarının, maliyetli yatırımlar olmasının da önemli bir katkısı vardır. Sulama yatırımlarına hız verilmeli, İsrail’in 1,5 katı büyüklüğündeki 2,9 milyon hektar alan sulamaya açılmalı ki ayçiçeği gibi yağlı tohumlarda önemli miktarlarda üretim artışı olsun. Ülkemiz su zengini değildir. Suyu da damlama sulama gibi modern yöntemlerle kullanmamızı, bunun için sulama yatırımlarına desteğin artarak devamını fevkalade önemli buluyoruz.”