-22 Mart Dünya Su Günü…
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:
-“Kuraklığa
karşı tedbir almak, su tasarrufu yapmak zorundayız”
-“Su
fakiri olmaya doğru gidiyoruz. Suyun damlasını bile ziyan edemeyiz”
-“Vahşi
sulamaya son vermemiz şart”
-“Ülkemizde basınçlı sulama
sistemlerinin yaygınlaştırılması için teşvik ve hibeler artırılarak
üreticilerimiz için daha cazip hale getirilmelidir”
Ankara – 22.03.2019 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı
Şemsi Bayraktar, Türkiye'nin kaynaklarını çok titiz bir şekilde koruması
gerektiğini belirterek, "kişi başına düşen yıllık su miktarına göre
ülkemiz su azlığı yaşayan ülkeler sınıfındadır. Kuraklığa karşı tedbir almak,
su tasarrufu yapmak zorundayız” diye konuştu.
Bayraktar, 22 Mart
Dünya Su Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, yılda kişi başına düşen
kullanılabilir su miktarı 1000 metreküpten daha az olan ülkelerin su fakiri,
1000-2000 metreküp arası olanların su azlığı çeken ülke sınıfında kabul
edildiğini hatırlattı. Türkiye’de kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su
miktarının 1366 metreküp olduğunu ifade eden Bayraktar, “Türkiye İstatistik
Kurumu 2030 yılı için nüfusumuzun 100 milyon olacağını öngörmüştür. 2030
yılında, kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının 1120 metreküpe
gerileyeceğini söyleyebiliriz. Su
fakiri olmaya doğru gidiyoruz. Suyun damlasını bile ziyan edemeyiz” dedi.
-“Su tarım için kritik önem taşıyor”
Artan
gıda ihtiyacını karşılamak durumunda olan tarım sektörü için suyun kritik düzeyde
önem taşıdığını belirten Bayraktar, şöyle devam etti:
“Tarımda
sürdürülebilirlik bakımından tarımsal üretimde sulama, ürünün kalite ve
veriminin artırılmasında önemli rol oynamaktadır. Son yıllarda yer altı
sularının aşırı tüketilmesi nedeniyle ülkemizin birçok bölgesinde su sorunu
görülmeye başlamıştır. İşlenen 19,7 milyon hektar tarım arazisinin 3,5 milyon
hektarı yağışların azlığı nedeniyle her yıl nadasa bırakılmaktadır.
-“Vahşi sulamaya son
vermemiz şart”
Ülkemizde
sulamaya açılan alanların büyük bir kısmında da hala geleneksel yüzey sulama
yöntemleri uygulanmaktadır. Salma, tava ve karık sulama yöntemleri ile sulanan
alanlarda su kaynakları etkin kullanılamıyor. Yüzde 60’a varan su tasarrufu sağlayan
basınçlı sulama sistemlerini kurmak, su kayıplarını azaltmak, aşırı ve yanlış
sulamanın topraklarımıza ve çevreye verdiği zararlı etkileri en aza indirmek
zorundayız. Vahşi
sulamaya son vermemiz şart. Ülkemizde basınçlı sulama sistemlerinin
yaygınlaştırılması için teşvik ve hibeler artırılarak üreticilerimiz için daha
cazip hale getirilmelidir.
-“Su tüketimini azaltmalıyız”
Türkiye’de
tarım ve sanayi hariç kişi başına günlük su tüketiminin ortalama 217 litre
olduğunu belirten Bayraktar, küresel ısınmaya bağlı olarak beklenen yağış
azlığını söz önünde bulundurarak, su tüketimini azaltmak gerektiğini söyledi.
Nüfusun gıda güvencesini sağlamak için tarımsal faaliyetlerde verimin
artırılması gerektiğini ifade eden Bayraktar, şöyle devam etti:
“Bu
güvenceyi sağlamak toprak ve su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimine
bağlıdır. Bu kapsamda GAP, KOP, DAP gibi büyük sulama yatırımlarını içeren
projeler başta olmak üzere sulama yatırımları hızla tamamlanmalıdır. Sulama
oranları ve sulama randımanları yükseltilmelidir. Arazi toplulaştırma
çalışmaları hızlandırılmalıdır. Yer altı suyu rezervleri korunmalıdır.”