-21
Mart Dünya Ormancılık Günü…
-TZOB
Genel Başkanı Bayraktar:
-“Ormanlar iklim, su ve toprak rejimi üzerindeki
olumlu etkileri ile milli bir servettir”
-“Ormanların iklim değişikliğiyle mücadeledeki rolü
son derece önemlidir”
-“Restorasyon, imar ve ıslahının yanında, ormanları
korumalı
ve orman alanlarını artırmalıyız”
- “Orman köylülerinin
gelir seviyelerini artıracak projelere öncelik verilmeli, projelere verilen
destekler ve kaynaklar artırılmalı, bu yolla orman köylüsünün toprağını terk
etmesinin önüne geçilmelidir”
-“Ormanların verimli olarak işletilmesi,
geliştirilmesi ve
korunması, geçimini doğal kaynaklara bağlı olarak
sürdüren ve kırsalda yaşayan insanlarımız açısından
hayati önemdedir”
-“Orman köylerindeki kooperatifçilik çalışmalarına
önem verilmeli, kooperatiflerin rekabet gücü artırılmalıdır. Orman köylülerinin
kalkındırılması için alternatif çözümler üretilmeli, bu konudaki
projelere destek verilmelidir”
-“Uzmanlara göre, yangın sonrasında ekosistemin
eski haline gelmesi, 80 yılı buluyor”
-“Ormanlarımızın yüzde 60’ı yangın tehdidi
altındadır”
-“Ortalama olarak son 10 yılda 2 bin 428 orman
yangını çıktı ve
8 bin 488 hektar alan zarar gördü”
-“Daha
yeşil bir Türkiye hedefliyoruz. Ziraat
Odalarımız,
Ağaçlandırma Seferberliği kapsamında fidan
dikme çalışmalarını sürdürüyor”
Ankara – 21.03.2021 – Türkiye Ziraat Odaları
Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ormanların iklim, su ve toprak
rejimi üzerindeki olumlu etkileri ile milli bir servet olduğunu bildirerek,
“restorasyon, imar ve ıslah etmenin yanında ormanları korumalı ve alanlarını
artırmalıyız” dedi.
Bayraktar, 21 Mart Dünya Ormancılık Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler’in 2021 yılı temasını, “ormanların restorasyonu” olarak belirlediğini, ormanların bir ülkede toprak ve su kaynaklarının muhafazası için hayati önem taşıdığını belirtti. Küresel ısınma ve iklim değişikliğine bağlı sorunların gün geçtikçe artması nedeniyle dünyada en önemli karbon yutaklarından birisi olan ormanların hayati önem taşıdığına vurgu yapan Bayraktar, “ormanların su ve su kaynaklarını koruyucu, toprak koruma fonksiyonundan dolayı suyu depolayıcı, su rejimini düzenleyici, sel ve taşkın önleyici etkileri bulunmaktadır. Ormanların iklim değişikliğiyle mücadeledeki rolü son derece önemlidir” dedi.
-“Orman köylülerinin geliri artırılmalı”-
Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre 2019
yılında 6 milyon 970 kişinin orman köylerinde yaşadığını, bu kesimin ülke
nüfusunun yaklaşık yüzde 8,3’ünü, kırsal nüfusun ise yüzde 40’ını
barındırdığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
“Orman köylülerinin gelir seviyelerini
artıracak projelere öncelik verilmeli, projelere verilen destekler ve kaynaklar
artırılmalı, bu yolla orman köylüsünün toprağını terk etmesinin önüne
geçilmelidir. Ormanların verimli olarak işletilmesi, geliştirilmesi ve
korunması, geçimini doğal kaynaklara bağlı olarak sürdüren ve kırsalda yaşayan
insanlarımız açısından hayati önemdedir.”
Dünyadaki hızlı
nüfus artışı ve sanayileşmenin, doğal kaynaklar üzerinde yoğun baskılar
oluşturduğunu, ormanların bu olumsuzluktan ciddi şekilde etkilendiğini
vurgulayan Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Yapılan çalışmalar, 2023 yılına kadar dünya nüfusunun yıllık ortalama yüzde 2 artacağını, orman alanlarının tahribinin süreceğini, endüstriyel odun hammaddesi açığının artacağını göstermektedir. Araştırmalar, ormanların biyoçeşitlilik, toprak koruma, su üretimi, rekreasyon, avcılık, eko turizm gibi fonksiyonlarının giderek önem kazanacağı ve bunun doğal orman alanlarından yapılan üretim üzerinde bir baskı unsuru oluşturacağını gösteriyor.”
-“Restorasyon 80 yılı buluyor”-
Ormanların ağaçların yanında içindeki her
bir canlısıyla bitkisiyle bir ekosisteme sahip olduğunu belirten Bayraktar şöyle
devam etti:
“Uzmanlara göre, yangın sonrasında ekosistemin
eski haline gelmesi, 80 yılı buluyor. Akdeniz
iklim kuşağında yer alan ülkemizde ormanlarımızın yüzde 60’ını birinci ve
ikinci derece yangına hassas alanlar oluşturmaktadır. İklim değişikliğinin etkisiyle
sıcaklık artışlarının yaşanması son yıllarda orman yangınlarını birlikte
getirmektedir. Ortalama olarak son 10 yılda 2 bin 428 orman yangını çıktı ve 8
bin 488 hektar alan zarar gördü. Yangınların yüzde 86’sı insan kaynaklıdır.
Bu nedenle orman yangınları ülkemiz ormancılığının öncelikli konuları arasında yer almalı ve orman yangınlarının çıkmasına, yayılmasına mani olmak için her türlü fiziki ve beşeri tedbiri almak zorundayız. Orman yangınlarıyla mücadele tekniklerini geliştirmek ve güçlendirmek, yangına müdahale süresini kısaltarak yangın zararlarını en aza indirmek öncelikli görevimiz olmalıdır.”
-Yapılması gerekenler
Ormanların, sahip oldukları biyolojik çeşitlilik
dolayısıyla dünyadaki en değerli ekosistem olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Orman varlığımızın artırılması, orman tahribatlarının
önüne geçilmesi büyük önem arz etmektedir. Bu değerli varlığı korumak
için gereken duyarlılığı göstermek zorundayız” diye konuştu.
Ülkemizin orman alanlarında muhtelif nedenlerle oluşan bozulma ve
kayıplara rağmen, 2010-2019 döneminde 1 milyon 203 bin hektarlık artış
görüldüğünü ifade eden Bayraktar, şöyle devam etti:
“Ormancılığın geliştirilebilmesi, ülke topraklarının korunması ve orman köylülerinin sorunlarının çözümü bakımından ağaçlandırma, erozyon kontrolü ve mera ıslahı çalışmalarına ağırlık verilmelidir. Biyolojik çeşitliliği sağlayacak türde fidanların seçimine özen gösterilmelidir. Orman köylerindeki kooperatifçilik çalışmalarına önem verilmeli, kooperatiflerin rekabet gücü artırılmalıdır. Orman köylülerinin kalkındırılması için alternatif çözümler üretilmeli, bu konudaki projelere destek verilmelidir.”
-Ağaçlandırma seferberliği-
Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak
ormanlar olmadan dünyamızda canlıların yaşamlarını sürdüremeyeceği bilinciyle
ağaçlandırma çalışmalarına büyük önem verdiklerini belirten Bayraktar, “Daha
yeşil bir Türkiye hedefliyoruz. Bu çerçevede, 2012 yılında Ağaçlandırma
Seferberliği Kapsamında Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile protokol imzaladık.
Ziraat Odalarımız, bu kapsamda fidan dikme çalışmalarını sürdürüyor” dedi.
Bayraktar, 11 Kasım "Milli Ağaçlandırma
Günü" etkinliğinde de Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak, fidanları
toprakla buluşturduklarını, ağaçlandırma konusunda yapılacak çalışmalara her
zaman öncülük edecek ve katkı sağlayacaklarını belirterek küresel ısınmanın iklim değişikliğine olan etkilerinin azaltılması
için ormanlara daha fazla önem verilmesi gerektiği dilek ve temennileriyle 21
Mart Dünya Ormancılık Günü’nü kutladı.