-21
Aralık Dünya Kooperatifçilik Günü…
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Tarımda başarının sırrı kooperatifçilikte yatıyor”
-“Herkese açık ve halk odaklı olan kooperatifler kimsenin dışlanmasına izin vermez”
-“Gönüllü ortakların demokratik kontrolüyle faaliyetlerini yürüten kooperatifler etkin hale getirilir ve piyasada hakim kılınırsa üretici de tüketici de kazanır”
-“Kooperatiflerin tarımsal pazar payı ülkemizde yüzde 2’de kalmaktadır. Buna karşın kooperatiflerin tarımsal pazar payı Hollanda’da yüzde 83’e, Finlandiya’da yüzde 79’a, İtalya’da yüzde 55’e, Fransa’da yüzde 50’ye ulaşmaktadır”
-“210 milyar avro ciro yapan Avrupa Birliği Tarım Kooperatifleri Birliği COGECA, tarımsal girdilerin temininde yüzde 50’den, tarımsal ürünlerin işlenmesi ve pazarlanmasında ise yüzde 60’dan fazla pazar payına sahiptir”
-“Kooperatifler, ekonomik örgütlenmeler olarak ürün pazarlamasına odaklanmalıdır. Girdi ve kredi temini, depolama, ambalaj ve pazarlama safhalarında daha aktif rol almaları sağlanmalıdır”
Ankara – 20.12.2017 – Türkiye Ziraat Odaları
Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımda başarının sırrının
kooperatifçilikte yattığını bildirerek, “herkese açık ve halk odaklı olan
kooperatifler kimsenin dışlanmasına izin vermez. Gönüllü ortakların demokratik
kontrolüyle faaliyetlerini yürüten kooperatifler etkin hale getirilir ve
piyasada hakim kılınırsa üretici de tüketici de kazanır” dedi.
Bayraktar, 21 Aralık Dünya Kooperatifçilik
Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler’in 2017 yılı Dünya Kooperatifçilik
Günü’nün temasını “Kooperatifler kimsenin dışlanmasına izin vermez’’ olarak
belirlediğini hatırlattı. Bu temanın kooperatifleri çok iyi bir şekilde
tanımladığını bildiren Bayraktar, kooperatiflerin kapsayıcı olduğuna, ırk,
cinsiyet, kültür, sosyal çevre veya ekonomik durumuna bakılmaksızın insanların
bir araya gelmesiyle oluştuğuna ve ortak ihtiyaçların karşılanmasını sağladığına
dikkati çekti.
-Avrupa’da
çok güçlü bir kooperatifleşme görülüyor-
Dünyada kooperatiflerin üye sayısının 1
milyarı bulduğunu, sadece Avrupa Birliği ülkelerinde 250 bin kooperatif
bulunduğunu, 5,4 milyon kişiye istihdam sağlayan bu kooperatiflerin üye
sayısının 163 milyon kişiye ulaştığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
“Ülkemizde çok sayıda kooperatif olsa da
etkinlikleri sınırlıdır. Kooperatiflerin tarımsal pazar payı ülkemizde yüzde
2’de kalmaktadır. Buna karşın kooperatiflerin tarımsal pazar payı Hollanda’da
yüzde 83’e, Finlandiya’da yüzde 79’a, İtalya’da yüzde 55’e, Fransa’da yüzde
50’ye ulaşmaktadır.
30 bin kooperatifin üye olduğu Avrupa
Birliği Tarım Kooperatifleri Birliği’nin (COGECA) yaklaşık 9 milyon çiftçi
ortağı, 600 binden fazla çalışanı bulunmaktadır. 210 milyar avro ciro yapan
COGECA’ya bağlı kooperatifler, genel olarak tarımsal girdilerin temininde yüzde
50’den fazla, tarımsal ürünlerin işlenmesi ve pazarlanmasında ise yüzde 60’dan
fazla pazar payına sahiptir.
Kooperatiflerin tarımsal pazar payının
yüksek olması hem üretici hem tüketici açısından fiyatlara bir istikrar
getiriyor. Üreticinin mağduriyetini gideriyor. Üretici istikrarlı bir gelire
kavuşuyor. Bu durum tarımda sürdürülebilir yapıyı destekliyor.”
-Kooperatifleşme teşvik edilmeli, mali yönden güçlendirilmeli ve desteklenmeli-
Kooperatiflerin ülkemizde istenilen seviyeye
gelebilmesi için kooperatifleşme teşvik edilmeli, kooperatiflerin mali yönden
güçlendirilmesi ve desteklenmesi gerektiğini bildiren Bayraktar, şöyle devam
etti:
“Küçük işletmelerin çok yoğun olduğu
tarımsal yapımızda ekonomik örgütlenme de yetersiz kalmıştır. Ülkemizdeki
tarımsal örgütler pek çok sorunla karşı karşıyadır. Ülkemizde kooperatifçilik,
en önemli sorunlarından birini yine örgütlenme konusunda yaşamaktadır.
Kooperatiflerin büyük bir bölümü tek başına hareket etmekte ve bir üst yapıya
bağlı bulunmamaktadır. Başta kooperatifler olmak üzere tarımsal örgütler
arasında yeterli koordinasyon sağlanamamıştır.
Kooperatiflerin
etkin bir çalışma düzenine sahip olmayışları Türk tarımının pazarlama
sorunlarının başında gelmektedir. Kooperatifler, ekonomik örgütlenmeler olarak
ürün pazarlamasına odaklanmalıdır. Girdi ve kredi temini, depolama, ambalaj ve
pazarlama safhalarında daha aktif rol almaları sağlanmalıdır.
Kooperatifçilikte
temel sorunlardan birini oluşturan eğitim eksikliğinin giderilmesi için eğitim
ve Ar-Ge faaliyetlerini yürütecek bir kurumsal yapı oluşturulmalıdır. Bu
çalışmalar mümkün olduğu kadar geniş tabana yayılarak yapılmalı ve
üniversiteler dışındaki diğer sivil toplum örgütlerinin de eğitimle ilgili desteklerinin
artırılması sağlanmalıdır.
Kooperatiflerde iç
denetlemenin daha işlevsel bir yapıya kavuşturulması, dış denetlemenin ise
bağımsız, yetkili özel şirketler tarafından yapılması önem taşımaktadır.”