2021 Afet Eğitim İşbirliği Protokolünü
imzaladı
-İçişleri Bakanı Soylu:
“Öncelikle TZOB’a teşekkür etmek
istiyorum. Gerek Genel Başkanımız gerekse Türkiye’de bütün ziraat
odalarımız, tüm ziraat odası başkanlarımız vatandaşımızla birlikte oldu,
çiftçilerimizin yaralarının sarılmasına da önemli bir gayret ortaya koydu.”
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:
“Eğitim protokolünü 4,5 milyonun
üzerindeki çiftçi üyemiz, Türkiye’nin her tarafında faaliyette bulunan
çiftçilerimize hizmet veren 763 Ziraat Odamız ve 3 binin üzerinde personelimiz
ve eğitmenimiz adına imzalamaktan da büyük bir gurur duyuyoruz.”
ANKARA- İçişleri Bakanlığı ile Türkiye
Ziraat Odaları Birliği (TZOB) arasında 2021 Afet Eğitim Yılı kapsamında,
"Afet Eğitim İş Birliği Protokolü" imzalandı.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı
(AFAD)’da düzenlenen protokol imza törenine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu,
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, AFAD
Başkanı Hamza Taşdelen, TZOB Genel Sekreteri H. Hüseyin Coşkun ve bakanlık
bürokratları katıldı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, törende
yaptığı konuşmada Türkiye’nin bir afet bölgesi olduğunu, bir taraftan deprem,
sel, çığ düşmesi, kaya düşmesi, hortum ve en nihayetinde bir yılı aşkın korona
virüs dahil olmak üzere birçok meseleyle uğraştıklarını belirterek, şunları
söyledi:
“2019-2020 arasında depremin sayısal
artışı yüzde 43’tür. Hakikaten riskimizin de çok yükseldiği bir zaman dilimini
yaşıyoruz. Ben öncelikle TZOB’a teşekkür etmek istiyorum. Gerek şahsınız gerek
Türkiye’de bütün ziraat odalarınız, tüm ziraat odası başkanlarınız hem
vatandaşımızla birlikte oldunuz, çiftçilerimizin yaralarının sarılmasına da
önemli bir gayret ortaya koydunuz.
Ama sadece çiftçimiz değil, tüm
Türkiye’deki vatandaşlarımızın, depremzedelerimizin afetzedelerimizin
sıkıntılarına dertlerine deva olabilmek için çare olabilmek elimizi taşın altına
koyduk.
1999 depremi bu ülke için bir milat
olmuştur. Devletimiz, sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hükümetimiz gerek
AFAD kurumu olsun gerek kentsel dönüşüm olsun, gerek afet sonrası iyileştirme
çalışmaları, yapılan evler, deprem konutları, AFAD konutları olsun bu konuda
vatandaşımızı yalnız bırakmadık.
Başkanım benden çok daha iyi
biliyorsunuz. Hem tecrübeniz ve bilginiz hem yaşanmışlıklarınız çerçevesinde
karşı karşıya kaldığımız tek cümle şuydu: ‘Nerede bu devlet?’ Bu bir
çaresizliğin aslında işaretiydi. Şimdi yaşadığımız Van depreminden itibaren
yaşadığımız tüm depremlerde biz bu cümleyi bir daha duymadık. Mesleki
kuruluşlar, milletimiz, vatandaşlarımız, STK’larımız topyekûn bu yaraların
sarılması için hem sistematik bir yapıyı ortaya koyuyorlar, hem de büyük bir
dayanışmanın örneğini veriyorlar.
Birlikte bu protokolü imzalayacağımız
2021 yılını ‘Afet Eğitim Yılı’ ilan ettik. 51 milyon vatandaşımıza inşallah
ulaşacağız. Şu ana kadar 3 milyon 691 bin 457 vatandaşımıza yılbaşından bu yana
yüz yüze afet eğitimi verdik. Bu önemli bir rakam.
81 ilimizde il risk azaltma planları
yapıyoruz. Önceliklerimizi oraya koyuyoruz. Deprem anında neler yapabiliriz.
Bunu deprem öncesi çözmemiz lazım. Afet eğitim yılının da en temel dayanağı
burasıdır. Telefonlarımıza pratik uygulama geliştirdik. AFAD uygulaması
geliştirdik. Deprem öncesi bize aynı zamanda bir eğitim verecek. Deprem olduğu
an toplanma alanına navigasyonla götürecek. Daha birçok imkân var.”
-“Tarım sektörü pandemi döneminde çok önemli görevler üstlendi”-
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB)
Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’da konuşmasında, pandemi sürecinde
üreticilerimizin Cumartesi, Pazar, 65 yaş üstü ve 25 yaş altı yasaklarını
kaldırma yönünde üretimde kalabilmeleri için verdiği destekten dolayı Bakan
Soylu’ya teşekkür etti. Bayraktar şunları söyledi:
“Tarım sektörü çok önemli bir sektör.
Sektör pandemi döneminde çok önemli görevler üstlendi. İnsanlarımız
karantinadayken, onların gıda güvencesini sağlayamasaydık bu ülke daha büyük
sıkıntılarla karşı karşıya kalabilirdi. Yani onların tarlada kalması, üretmesi
gerekirdi.
Çiftçilerimiz üretti. Bu ülkede yaşayan
insanların gıda güvencesini sağladı. Bir de önemli bir şey daha yaptı. 2020
çeyrek büyüme rakamlarına baktığımızda tek büyüyen sektörün tarım sektörü
olduğunu görüyoruz. Böylece makroekonomiye de katkı sağlamış olduk. Bu manada
İçişleri Bakanımıza bir kez daha teşekkür ediyorum.”
-“Afet eğitimi bizim için çok önemli”-
Konuşmasında, “Eğitim protokolünü 4,5
milyonun üzerindeki çiftçi üyemiz, Türkiye’nin her tarafında faaliyette
bulunan, çiftçilerimize hizmet veren 763 ziraat odamız ve 3 binin üzerinde
personelimiz ve eğitmenimiz adına imzalamaktan da büyük bir gurur duyuyoruz. Bu
protokol çok önemli. Bunu afetlerden de görüyoruz” vurgusu yapan Bayraktar
sözlerine şöyle devam etti:
“Teknoloji ilerlemiş olabilir, her türlü teknolojiyi kullanmış, alet ve
ekipmanlar olabilir, yetişmiş insan gücüne sahip olabilirsiniz, kurum ve
kuruluşlar çok sayıda afetlere hazır olabilir. Ama siz topluma bilgi
ulaştıramamışsanız, afet konusunda bilgi eksikliği varsa, toplumu
bilgilendirmemişseniz, ne yaparsanız yapın, hedefe ulaşamamışsınız demektir.
Yani bilgi ile toplumu bir şekilde buluşturmanız gerekmektedir.
Bunu 1999 depreminde hatta İzmir
depremin de de gördük. İnsanlar bir anda araçlarına biniyor, trafiği tıkadılar.
Müdahale ekipleri müdahale edemedi. Telefonlara herkes bir anda yüklendi,
telefonlar kilitlendi. Dolayısıyla bu noktada insanımızın gerçekten eğitime
ihtiyacı var. Bunu kabul etmemiz lazım, yani depremi deprem bilincini bir
şekilde yerleştirmemiz lazım. Bu protokoller, bu sorunun çözümünde büyük bir
katkı sağlayacaktır.”
-“Türkiye doğal afet bölgesi”-
Türkiye’nin Akdeniz havzasında olduğunu hatırlatan
Bayraktar, Türkiye’nin kuraklık yaşadığını ve yaşamaya da devam edeceğini
vurguladı. Kuraklığın zaman zaman aşırı yağışlar, sel felaketleri, hortum, don
ve dolu zararı gibi felaketlere neden olduğunu, ülkemiz insanını da tarım
sektörüne de ciddi manada zarar verdiğinin ve vermeye de devam edeceğinin
altını çizen Bayraktar, gerekli tedbirleri almak gerektiğini ifade etti.
Bayraktar, “Türkiye deprem kuşağı içindedir ve 2020 deprem açısından pek olumlu
geçmedi. Hatta meteorolojik olaylara baktığımızda 2020 yılında 984 meteorolojik
olay yaşadık. 2019 yılında bu sayı 924 idi. Bu durum artarak devam ediyor. Olay
sayısı 10 yıl önce 400 civarındaydı. Geçen yıl yaşanan deprem sayısı çok fazla.
Demek ki bunlara karşı tedbir almamız gerekiyor” dedi.
-“Doğal afetlerde, özellikle depremlerde
koordinasyon önemli”-
1999 depreminde en büyük eksikliğinin
koordinasyon olduğunu belirten Bayraktar, “O zaman teknoloji gelişmiş değildi.
Alet ekipman ve gelişmiş insan gücü vardı, ama büyük bir koordinasyon eksikliği
de söz konusuydu” dedi. Bayraktar şöyle devam etti:
Elazığ ve Malatya depremleri
olunca, bölge oda başkanlarıyla birlikte Elazığ ve Malatya’yı ziyaret
ettik, Elazığ’da halkın arasına girdik, çadırları dolaştık. Şunu gördüm. Kimse
‘Devlet nerede?’ diye sormuyordu. Bu önemliydi. İçişleri Bakanımızın orada
büyük bir gayreti vardı. Kamu kurumları, ilgili bakanlıklar, meslek
kuruluşları ve sivil toplum örgütleri bir bütünlük içerisinde büyük bir
koordinasyon içinde çalışıyorlardı. Bu vatandaşa yansımış, vatandaşa
dokunmuştu. Koordinasyon herkesin acil ihtiyaçlarını sağlamış. Sonra Malatya’ya
geçtik. Malatya’da aynı durumu gördük. Bu manada, İçişleri Bakanımıza, diğer
kurumlara çok teşekkür ediyoruz.”
-“1999 depremini bizzat yaşadım”-
Bayraktar,1999 depremini bizzat
yaşadığını ifade ederek, “O akşam babamlarda misafirdik. Evimiz sağlamdı.
Dışarıda şöyle bir dolaştığımızda, acı tabloyu gördük. Elektrikler kesik,
telefonlar kilitli, jeneratör yok, herkes aracıyla bir yerlere gitmeye
çalışıyor. Yani Allah’a sığınmaktan başka ne yapılacak bu durumda” dedi.
-TZOB’un afetlerle ilgili
faaliyetleri-
TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, sözlerini
şöyle tamamladı:
“Ziraat Odaları ve Birliği olarak depremlerde elimizden geleni yapmaya
çalıştık. Allah o günleri göstermesin. Büyük mesafeler aldık ama daha
alacağımız mesafeler var. Daha büyük yönetilmesi güç depremlerle karşılaştığımızda,
özellikle toplumun bilinçlenmesi konusunda mesafe almamız lazım. Bu manada bu
protokoller çerçevesinde bize düşen büyük görevler vardır.
Tarım ve Orman Bakanımız Bekir
Pakdemirli Bey’le yaptığımız protokolle, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün tüm
bilgilerini 4,5 milyonun üzerindeki üyemizle paylaşıyoruz. Yani meteorolojinin
tahminlerini, öngörülerini biz çiftçilerimize SMS olarak gönderiyoruz. Bunun
dışında meteoroloji ile birlikte yüz yüze eğitimler veriyoruz. Buna benzer bir
çalışmayı AFAD ile yapabiliriz.
Sayın bakanım böyle bir eğitim programına bizleri
dahil etmeniz bizi fevkalade memnun etti. Size ve emeği geçenlere teşekkür
ediyoruz. Bu protokolün tüm insanlarımıza ve çiftçilerimize hayırlı ve uğurlu
olmasını diliyorum.”