-15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü…
TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Tarımın yükü kadınların sırtında. 2,7 milyon kadın çiftçimiz, günde 16-17 saat çalışıyor, üretime omuz veriyor, ülkenin gıda güvencesini sağlıyor”
-“Kadınların tarımdaki ağırlığı gitgide artacak. Türkiye, tarımda verimliliği yakalamak istiyorsa, işe kadın çiftçilere eğitim vermekle başlamalıdır”
-“TZOB olarak, bu gerçekten hareket ederek, sosyal güvenlik, kooperatifçilik, girişimcilik ve liderlik, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları, iklim değişikliği ana eğitim konuları başta olmak üzere birçok alanda eğitim verdik”
-“Tarımdaki kadınların yüzde 80,7’si ücretsiz aile işçisi konumunda. Kadınların ezici bir çoğunluğu olan yüzde 94,3’ü ise primlerin yüksekliğinden dolayı kayıtdışı kalarak sosyal güvenlik kapsamına girmekten kaçınıyor”
-“Bir evde hem erkek hem de kadın Tarım Bağkur’lu olsa, indirime rağmen her ay 839 lira prim ödeyecek. Kıt kanaat geçinen bir çiftçi ailesi bu kadar primi nasıl öder?”
-“Kadın çiftçilerimiz için başta 120 gün yıpranma payı, primlerin yüzde 50’sini devletin ödemesi olmak üzere birçok alanda pozitif ayrımcılık talep ediyoruz”
Ankara – 14.10.2017 – Türkiye Ziraat Odaları
Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımda çalışanların yarıya
yakınını kadınların oluşturduğunu belirterek, “kırsalda çocukların bakımı ve ev
işlerinin yanı sıra tarımın yükü de kadınların sırtında. 2,7 milyon kadın
çiftçimiz, günde 16-17 saat çalışıyor, üretime omuz veriyor, ülkenin gıda
güvencesini sağlıyor” dedi.
Bayraktar, 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler
Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, tarımın, enerji ile birlikte en
önemli iki stratejik sektörden biri olduğunu, öneminin de her geçen gün daha da
arttığını vurguladı.
Şemsi Bayraktar, kış aylarında 5 milyon, yaz
aylarında 6 milyona yakın istihdam sağlayan, üretici fiyatlarıyla 88 milyar
dolarlık mal üreten, milli gelire 52,3 milyar dolarlık katkı yapan, 16-17
milyar dolarlık gıda ve tarım ihracatına imkan tanıyan, diğer sektörlere sermaye
aktaran ve hammadde temin eden, 80 milyon ülke nüfusunu, 5 milyonu aşkın
sığınmacı, mülteci ve yabancıyı, 40 milyon turisti besleyen tarımın Türk
ekonomisinin temeli olduğuna dikkati çekti.
-Tarımda
çalışanların yüzde 46,5’i kadın-
Erkeklerin ağırlıklı olarak tarım dışında
çalışmasıyla, kadınların tarımın en önemli istihdam unsuru haline geldiğini
bildiren Bayraktar, “Haziran ayı rakamlarına göre, tarımda çalışan 5 milyon 757
bin kişinin yüzde 46,5’i olan 2 milyon 678 binini kadınlar oluşturuyor. Çalışan
kadınların yüzde 30’u tarımda yer alıyor” dedi.
-“Kadın
çiftçilerin eğitimi, tarımda verimliliği ve kaliteli üretimi artıracak”-
Kadınların tarımdaki ağırlığının gitgide
artacağını, Türkiye’nin, tarımda verimliliği yakalamak istiyorsa, işe kadın
çiftçilere eğitim vermekle başlaması gerektiğini belirten Bayraktar, şunları
kaydetti:
“Kırsalda çalışma hayatında kadının yeri çok
önemli. Tarımda kültürel işlemlerin iyi bir şekilde yapılması, hem bitkisel hem
de hayvansal üretimde verimliliğin yakalanmasında en önemli unsurların başında
kadınlar geliyor. Bundan dolayı, kadın çiftçilerin, geçmişten öğrendikleri
geleneksel yöntemleri bırakmaları tarımsal üretime büyük katkı sağlayacaktır.
Bunun en kestirme yolu kadın çiftçilerin eğitiminden geçer. Kadın çiftçilerin
eğitimi, tarımda modern tekniklerin uygulanmasını kolaylaştıracak. Verimliliği ve
kaliteli üretimi artıracak. Ülke tarım ve ekonomisine en büyük katkıyı
yapacaktır.
-“Eğitim
verilen çiftçi sayısı 63 bini aştı”-
Bu gerçekten hareket ederek, TZOB olarak,
2012 yılında, Gıda, Tarım ve Hayvancılık ve Aile ve Sosyal Güvenlik
Bakanlıklarıyla imzaladığı ortak protokol çerçevesinde, kadın çiftçilerin
eğitimine başladık. Sosyal güvenlik, kooperatifçilik, girişimcilik ve liderlik,
toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları, iklim değişikliği ana eğitim
konuları başta olmak üzere birçok alanda eğitim verdik.
Kadın Çiftçi, Genç Çiftçi, Sürü Yönetimi
Elemanı Benim, SGK Bilgilendirme, Güvenli Traktör Kullanımı, Tarım
Danışmanları, Zirai Mücadele İlaçlarının Güvenli ve Sürdürülebilir Kullanımı,
Ceviz Budama, Ziraat Odaları Otomasyon Sistemi, Mevzuat, Sulama, Tarım
Sigortaları eğitimi verdiğimiz çiftçi sayısı 63 bini aştı. Çok daha fazla
çiftçiye ulaşmak için bu eğitimlerimizi sürdüreceğiz.”
-Tarımdaki
2,2 milyon kadın ücretsiz aile işçisi-
Tarımdaki istihdamın en önemli sorununun
kayıtdışılık olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Tarımda çalışan 5 milyon 757 bin kişinin
yüzde 49,1’i olan 2 milyon 825 bini ücretsiz aile işçisi konumunda. Bu rakamın
yüzde 76,5’i olan 2 milyon 161 bini kadınlardan oluşuyor. Tarımdaki kadınların
yüzde 80,7’si ücretsiz aile işçisi konumunda. Tarımda, kadın işveren sayısı 2
binde, ücretli veya yevmiyeli kadın sayısı 248 binde, kendi hesabına çalışan
kadın sayısı 268 binde kalıyor. Tarımda çalışan kadınların ezici bir çoğunluğu
olan yüzde 94,3’ü primlerin yüksekliğinden dolayı kayıtdışı kalarak sosyal
güvenlik kapsamına girmekten kaçınıyor. Kayıtdışılık oranı, tarımda, işveren
kadınlarda yüzde 50 iken, ücretli veya yevmiyeli çalışan kadınlarda yüzde
86,3’ü, kendi hesabına çalışan kadınlarda yüzde 94’ü, ücretsiz aile işçisi
olarak çalışan kadınlarda yüzde 95,3’ü buluyor.”
Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin de
yönetiminde yer aldığı Sosyal Güvenlik Kurumu’nda genelde çiftçilerin, özelde
kadın çiftçilerin mağduriyetleri ve hak kayıplarının giderilmesi için büyük
gayret gösterdiklerini anlatan Bayraktar, kadın çiftçiler için başta 120 gün
yıpranma payı, primlerin yüzde 50’sini devletin ödemesi olmak üzere birçok alanda
pozitif ayrımcılık talep ettiklerini bildirdi.
-Talepler-
Tarımda, bu primlerle kayıtdışılığın
önlenemeyeceğini belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
“2016’da asgari ücret
artışı ve prim gün sayısının 22’den 23’e çıkması, çiftçimizin SGK primini yüzde
35,2 yükseltmişti. Talebimiz üzerine 2017 yılında borcu olmayan çiftçilerimiz,
5 puanlık Hazine teşviği aldılar. 2017’de prim gün sayısı 24’e çıktı. Aylık
prim miktarı 490 lira 59 kuruştan 419 lira 49 kuruşa indi. İndirimine rağmen,
bu primlerle tarımda kayıt dışılık azalmaz. Bir evde hem erkek hem de kadın
Tarım Bağkur’lu olsa, indirime rağmen her ay 838 lira 98 kuruş prim ödeyecek.
Kıt kanaat geçinen bir çiftçi ailesi bu kadar primi nasıl öder? Üstelik bu
indirimden sadece borcu olmayan çiftçilerin yararlandığı da unutulmamalıdır. Bu
indirimden, borçlanma ve ihya
kapsamındaki çiftçilerimiz de yararlanamalıdır.
Tarım Bağkur prim
ödeme gün sayısı, 2008 yılında her ay için 15 gün olarak uygulanıyordu. Bu
tarihten sonra her yıl bu süre 1 gün artırıldı. 2017 yılında gün sayısı 24’e
çıktı. Gün sayısı, 2023 yılında diğer sigortalılarda olduğu gibi 30 güne
yükselecek. Kırsalda gelir seviyesi ülke gelir ortalamasının yüzde 35’inde
kalmaktadır. Ülkemizin en yoksul kesimi kırsalda yaşamaktadır. Bu şartlarda,
çiftçimizin çok büyük çoğunluğunun, 30 gün üzerinde prim ödemesi imkansızdır. Prim ödeme gün sayısı yeniden 2008’deki
rakama, 15 güne indirilmelidir.
Tarım sektöründe çalışan kadınların sosyal güvenlik
primlerinin yüzde 50’si, erkeklerin ise yüzde 25’i devlet tarafından
karşılanmalıdır. Böyle bir uygulama, tarımda istihdam edilen kadınlarımızın sosyal
güvenlik kapsamına girmesini kolaylaştıracaktır. Bu desteğin verilmesi
durumunda, kadın çiftçilerimizin sağlık harcamaları eşleri yerine, kendi
sigortalarınca karşılanacağından, desteğin büyük kısmı devlete geri dönecek,
kayıt dışılık da önlenecektir.
Zor şartlarda çalışanlara kamuoyunda yıpranma payı
olarak bilinen fiili hizmet tazminatı verilmektedir. Çalışma şartlarının
zorluğu dikkate alınarak, çiftçilerimize çalıştıkları her yıl için 120 gün (3
yıla 1 yıl hesabıyla) yıpranma payı
ilave edilmelidir.
Sigortalı kadınlara 3 çocuğa kadar, her çocuk için 2
yıl borçlanma imkanı bulunmaktadır. Kadınlarda sigortalı olmadan önce
gerçekleşen doğumla ilgili de hizmet borçlanması yapabilmesi mümkün kılınmalı,
borçlanmadaki üç doğum sınırlaması kaldırılmalıdır.
Yapılan desteklemelerde, projelerde ve
kredilerde kadın çiftçilerimize pozitif ayrımcılık uygulanmalıdır.”