-15 Ekim Dünya Çiftçi Kadınlar
Günü…
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:
-“Tarım da çalışan kadınların
yüzde 95’i sosyal güvenlik sistemine kayıtlı değil”
-“Kadın çiftçilerimizin
sosyal güvenlik sistemine katılımının desteklenmesi için teşvik edici önlemler
alınmalıdır”
-“Türkiye’de çalışan
kadınların 4’te 1’i tarımda”
-“Günde 16-17 saat çalışan
kadın çiftçilerimiz tarımsal üretimin merkezinde yer alıyor”
-“Kadın çiftçilerimiz pozitif
ayrımcılığı hak ediyor”
-“Kadınlar, Türkiye’de
büyük çoğunluğu küçük işletmelerden oluşan aile tarımının kalbidir”
“Kadın çiftçilerimiz için senede 90 gün yıpranma payı,
primlerin yüzde 50’sinin devlet tarafından ödenmesi başta olmak
üzere birçok alanda pozitif ayrımcılık talep ediyoruz”
-“Genç
kadınlarımız tarımdan kazanamadığı için kırsaldan kaçmaktadır”
-“190 bin kadın çiftçimize eğitim verdik, vermeye devam
edeceğiz”
-“Kadın çiftçilerimizin eğitimi, tarımda modern tekniklerin
uygulanmasını kolaylaştıracak, verimliliği ve kaliteli üretimi artıracak, ülke
tarım ve ekonomisine büyük katkı sağlayacaktır”
Ankara – 14.10.2020 –
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımda
çalışan kadınların yüzde 95’inin sosyal güvenlik sistemine kayıtlı olmadığını bildirerek,
“Kadın çiftçilerimizin sosyal güvenlik sistemine katılımının desteklenmesi için
teşvik edici önlemler alınmalıdır” dedi.
Bayraktar, 15 Ekim Dünya Çiftçi
Kadınlar Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, çalışan kadınların 4’te 1’inin
tarımda olduğunu belirterek, çalışma hayatının her alanında yer alan kadınların
tarımsal üretimde de yaptıkları katkılarla çok önemli roller üstlendiğini
vurguladı.
Küçük ve orta büyüklükteki
işletmelerde emek yoğun işleri çoğunlukla kadınların üstlendiğini ve iş
yüklerinin genellikle erkeklerden daha fazla olduğunu söyleyen Bayraktar,
kadınların, Türkiye’de büyük bir çoğunluğu küçük işletmelerden oluşan aile
tarımının da kalbi olduğunu belirtti.
Kadınların gösterdiği bu
özverinin Türk tarımı için en değerli dinamiklerden biri olduğunu ifade eden
Bayraktar şunları kaydetti:
“Günde 16-17 saat çalışan kadın çiftçilerimiz,
tarımımızın belkemiğidir. Dünyada ve Türkiye’de tarımsal üretim, gıda güvenliği
ve beslenmede kadınlar en önemli rolü oynamaktadır. Ülkemiz ancak, kadınların
potansiyelini açığa çıkarabildiği ve kadınların toplumsal refahtan pay
alabildiği ölçüde tarımsal, ekonomik ve sosyal açıdan gelişmiş bir ülke
konumuna gelebilir.”
-“Çiftçilerimiz
bu rakamları ödemekte güçlük yaşıyor”
Tarımda, mevcut sigorta primleriyle
kayıt dışılığın önlenemeyeceğini ve kadın çiftçilere tarım Bağ-Kurunda
ayrıcalığın şart olduğunu belirten Bayraktar, “Tarım Bağ-Kur primleri çok
yüksek. İndirimsiz aylık 913 lira 8 kuruş, borcu yoksa yüzde 5 hazine teşvik
prim indirimi ile 781 lira 37 kuruştur. Çiftçilerimiz bu rakamları ödemekte
güçlük yaşıyor” diye konuştu.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin de
yönetiminde yer aldığı Sosyal Güvenlik
Kurumu’nda genelde çiftçilerin, özelde kadın çiftçilerin mağduriyetleri ve hak
kayıplarının giderilmesi için büyük gayret gösterdiklerini belirten Bayraktar
şunları kaydetti:
“Tarımda çalışan kadınların yüzde 95’i sosyal güvenlik
sistemine kayıtlı değil. Pozitif ayrımcılığı hak eden kadın çiftçilerimizin
sosyal güvenlik sistemine katılımının desteklenmesi için teşvik edici önlemler
alınmalıdır.
Kadın çiftçilerimiz için senede 90 gün
yıpranma payı, primlerin yüzde 50’sinin devlet tarafından ödenmesi başta
olmak üzere birçok alanda pozitif ayrımcılık talep ediyoruz.
Bu yıl 27 gün olarak uygulanan, 2023 yılında 30 güne çıkacak olan Tarım Bağ-Kur
prim ödeme gün sayısı, 2008 yılında olduğu gibi 15 güne indirilmelidir.
Tarımda çalışan kadınlar, sigortalı olmadan önce gerçekleşen doğum nedeniyle,
hizmet borçlanması yapılabilmelidir.
Engelli bakımını üstlenen kadın
çiftçilere, prim ödemesinde ayrıcalık
sağlanmalıdır.”
-“Genç kadınlarımızı tarımda tutmalıyız”
Genç kadınların, tarımda kazanamadığı
için kırsaldan kaçtığını vurgulayan Bayraktar, “Hayvancılık işletmelerinde yem
fiyatlarının yüksek olması, sebzecilikle uğraşan çiftçilerimizin sebze
fidelerinde destek alamaması, elektrik fiyatlarının ve sulama ücretlerinin
yüksek olması gibi sorunlar kadın çiftçilerimizin de mağduriyetine sebep olmaktadır.
Genç kadınlarımızı tarımda tutmalıyız. Kadınlarımızı kırsalda tutmanın yolu,
tarım Bağ-Kur primi ile ilgili yapılacak düzenleme, girdi fiyatlarına yapılacak
müdahale ve tarımın her alanında zamanında verilecek desteklerden geçmektedir”
diye konuştu.
-“Kadın
çiftçiler eğitilmeden verimlilik sağlanamaz”
Tarımda çiftçiler, özellikle de kadın çiftçiler eğitilmeden verimliliğin
sağlanamayacağını işaret eden Bayraktar, “Bu düşünceyle ülke çapında ‘Kadın
Çiftçi Eğitimi’ programını sürdürüyoruz” dedi.
Bayraktar, 2012 yılında, Türkiye Ziraat Odaları Birliği ile Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı arasında
imzalanan “Kadın Çiftçi Eğitim İşbirliği” protokolü çerçevesinde eğitimlerin
gerçekleştirildiğini belirtti. Şemsi Bayraktar, bu çerçevede kadın çiftçilere,
sosyal güvenlik, kooperatifçilik, girişimcilik ve liderlik, kadın hakları,
toplumsal cinsiyet eşitliği, iklim değişikliği ana eğitim konuları yanında, her
türlü tarımsal faaliyetlerle ilgili eğitim verildiğini söyledi.
Eğitimlere katılan kadın
çiftçilerin, önümüzdeki yıllarda, yaşadıkları toplumun kırsal kalkınmasına
katkı sağlayacaklarına olan inancını vurgulayan Bayraktar, “190 bin kadın
çiftçimize eğitim verdik, vermeye devam edeceğiz. Şu gerçek çok iyi
bilinmelidir ki, sağlıklı nesiller yetiştirebilmenin yolu kadınları eğitmekten
geçer. Kadın çiftçilerimizin eğitimi, tarımda
modern tekniklerin uygulanmasını kolaylaştıracak, verimliliği ve kaliteli
üretimi artıracak, ülke tarım ve ekonomisine büyük katkı sağlayacaktır.”
Bayraktar, kadın
çiftçilerin sorunlarını her platformda dile getirmeye devam edeceklerini
bildirerek, 15 Ekim Dünya Çiftçi Kadınlar Gününü kutladı.