-TZOB
Genel Başkanı Bayraktar:
-“Koronavirüsle mücadelenin kahramanlarından biri de Türk çiftçisidir”
-“Bir
alkışı da emektar çiftçimiz hak ediyor”
-“Yeterli
ve dengeli beslenme ilaç kadar önemlidir”
-“Çiftçimiz
pandemi sürecinde, fedakarlık göstererek üretmeye devam etmiş gıda arzında
kesinti yaşanmasına müsaade etmemiştir”
-“Dünyada çiftçiler, pandemi sürecinde üretimden kaçarken bizim
çiftçimiz ülkemiz için üretmeye devam ediyor”
-“Bu süreçte üretimi ile hayati bir rol üstlenen tarım ve gıda sektörü
durursa ülkemizde hayat durur. Üretimin aksamadan sürdürülebilmesi için gerekli
tedbirler alınmalıdır”
-“Tarım
demek gıda güvencesi demektir. Gıda güvencemizi sağlamak için
çiftçilerimizi desteklemek zorundayız”
-“Tarlada
kalmak, üretmek, insanlarımızı doyurmak istiyoruz”
- “Arz açığı olan temel ürünlerde kendine yeterlilik derecemizi en üst seviyeye çıkarmalıyız”
-“Bu süreçte tarım sektörünün ve
üretimde kendi kendine yeten ülke olmanın ne kadar önemli olduğu daha iyi
anlaşılmıştır”
-“Gıda
zincirinin ilk halkası olan tarlalardaki üretimin güvence altına alınması
gerekmektedir”
-“Beklentimiz, bir an evvel tarım sektörüne özel bir ekonomik paket açıklanmasıdır”
-“Çiftçilerimizin tarlada çalışmaya devam edebilmesi için önemli çaba sarf ettik”
-“Ziraat Odası İl Koordinasyon Kurulu
Başkanlarımızla gerçekleştirdiğimiz toplantılarda, üreticilerimizin
sorunlarını, çözüm önerilerini ve beklentileri görüştük. Toplantıların ardından
hazırladığımız raporları Sayın Cumhurbaşkanı ve ilgili Bakanlarımıza gönderdik”
-“Ziraat
Odaları ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği, 5 milyon üyesinin hak ve
menfaatlerini bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da her platformda
sonuna kadar savunacaktır”
-“Tarım ve gıdada 40 milyar dolarlık ihracat geliri, gıda sanayi
ile birlikte 200 milyar doların üzerinde üretim değeri sağlayacak kapasiteye
sahibiz”
-“Ülkemizin zenginleşmesine katkı sağlamak istiyoruz”
-“Tarımda
ülkemizin içinde bulunduğu bölgenin yıldızı olacağına yürekten inanıyoruz.
Yeter ki ülkemizin tarımdaki potansiyeli harekete geçirilsin”
-“Çiftçimiz
kazanırsa ülke kazanır”
Ankara- 13.05.2020- Türkiye Ziraat
Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, koronavirüsle mücadele
sürecinde, tüm kesimlere “evde kal” çağrısı
yapılırken çiftçilerin üretime devam ettiğini bildirerek, “Koronavirüsle mücadelenin kahramanlarından
biri de Türk çiftçisidir. Bir alkışı da emektar çiftçimiz hak ediyor” diye
konuştu.
Şemsi Bayraktar, 14 Mayıs Dünya
Çiftçiler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, tarımın ve çiftçilerin öneminin
salgınla mücadele sürecinde daha iyi anlaşıldığını vurguladı.
Hastalıklarla mücadelede yeterli ve dengeli beslenmenin ilaç kadar
önemli olduğunu ifade eden Bayraktar, “Çiftçimiz
pandemi sürecinde fedakarlık göstererek üretmeye devam etmiş gıda arzında
kesinti yaşanmasına müsaade etmemiştir. Dünyada çiftçiler,
pandemi sürecinde üretimden kaçarken bizim çiftçimiz ülkemiz için üretmeye
devam ediyor”
ifadelerini kullandı.
Bayraktar, “Bu süreçte
üretimi ile hayati bir rol üstlenen tarım ve gıda sektörü durursa, ülkemizde
hayat durur. Üretimin aksamadan sürdürülebilmesi için gerekli tedbirler
alınmalıdır” diye konuştu.
-“İthalata bağımlı ülkeler bu süreçte yara
alıyor”
Bayraktar, koronavirüs salgınıyla birlikte
tarımsal üretiminin ve tarımda kendine yeter ülke olmanın öneminin daha iyi
anlaşıldığını belirterek, “Tarım demek gıda güvencesi demektir. Gıda
güvencemizi sağlamak için çiftçilerimizi desteklemek zorundayız. Tarlada
kalmak, üretmek, insanlarımızı doyurmak istiyoruz. Arz açığı olan temel
ürünlerde kendine yeterlilik derecemizi en üst seviyeye çıkarmalıyız” diye
konuştu.
Kendi kendine yeten ülkelerin, zor dönemleri
daha başarılı bir şekilde atlattığına işaret eden Bayraktar şunları söyledi:
“İthalata bağımlı ülkeler bu süreçte yara alıyor.
Gıda milliyetçiliği kavramının önem kazandığı bu dönemde ülkeler, uyguladıkları
korumacılık tedbirleri kapsamında ihracata kısıtlamalar getiriyor. Bu şartlarda
ithalat yapılsa bile ürünün çok daha pahalıya geleceği bir gerçektir. Bu
süreçte tarım sektörünün ve üretimde kendi kendine yeten ülke olmanın ne kadar
önemli olduğu daha iyi anlaşılmıştır.
Yaşadığımız tecrübeler gösteriyor ki, tarım
potansiyelimizin tamamını kullanmak, arz açığımız olan ürünlerimizin üretimini
doğru planlamak zorundayız.
Arz açığı veren ürünlerin üretiminin artırılması için iyi bir üretim
planlaması yapılmalı, üretimin artırılmasına yönelik destek politikaları
belirlenmeli, verim artışı sağlanmalıdır. Bunun için de özellikle sulama
yatırımları tamamlanmalı, 1 milyon 850 bin hektar arazi sulamaya açılmalıdır.”
-“Çiftçilerimiz tüm
kaygılara rağmen üretime devam ediyor”
Şemsi Bayraktar, çiftçilerin diğer
kesimlerin üçte biri oranında bir gelir elde ettiğini, bu durumun
sürdürülebilir olmadığını belirtti.
Üretimin artarak devam etmesi için
çiftçilerin yeterli gelir elde etmesinin önemine işaret eden Bayraktar, “Bunu
sağlamak için sektörün başlıca sorunlarının çözüme kavuşturulması
gerekmektedir” diye konuştu.
Bayraktar şöyle devam etti:
“Koronavirüsle mücadelenin ne kadar süreceği
ve nasıl önlemler alınacağı konusundaki belirsizlikler, çiftçilerimizin önünü
görmesine engel olmaktadır. Salgın nedeniyle vatandaşlarımızın evlerinde
kalması, turistik tesisler, lokanta, restoran gibi yerlerin kapalı olması, her
yıl ülkemize gelen 40 milyon turistin bu yıl belki de gelemeyecek olmasının
doğuracağı muhtemel talep daralması üreticilerimizi kaygılandırmakta,
tedirginliğe yol açmaktadır.
Çiftçilerimiz tüm kaygılara rağmen üretime
devam ederken, ürününü hasat edemeyeceği ve satamayacağı gibi endişeler
yaşamaktadır. Bu endişelerin giderilmesi için, gıda zincirinin ilk halkası olan
tarladaki üretimin
güvence altına alınması gerekmektedir. Beklentimiz, bir an evvel tarım
sektörüne özel bir ekonomik paket açıklanmasıdır.”
-Çözüm önerileri ve talepler-
Çiftçilerin bu günlerde her zamankinden daha
çok desteğe ihtiyacı olduğunu ifade eden Bayraktar, üretimin artması için
çözüme kavuşturulması gereken başlıca sorunları şöyle sıraladı:
“Gübre, mazot, elektrik, ilaç, yem gibi
girdiler ile sulama ücretlerindeki artış tarımsal üretimi olumsuz
etkilemektedir. Gübre fiyatları
üretimde önemli bir kriterdir. Fiyatlar arttığında kullanım azalmakta, yeterli
ve kaliteli bir üretim sağlamak güçleşmektedir. Girdi fiyatları makul
seviyelere çekilmelidir.
Çiftçilerimizin
sulama birlikleri ve elektrik şirketlerine olan borçları nedeniyle tarımsal
desteklere konulan blokeler kaldırılmalıdır.
Üreticilerimiz, özellikle kredi borçlarının
ödenmesi konusunda da büyük sıkıntı yaşamaktadır. Beklentimiz çiftçilerimizin
bankalara ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan kredi borçları ile elektrik,
sulama, BAĞ-KUR primleri gibi borçlarının faizsiz olarak uzun vadeli
yapılandırılmasıdır.
Destek miktarları girdi fiyatlarında yaşanan
artışlar göz önünde bulundurularak arttırılmalıdır. Çiftçilerimize ek destek
verilmelidir. Küçük aile işletmeleri ve genç çiftçilere özel olarak
desteklenmelidir. 2019 yılı destekleri biran evvel ödenmeli 2020 destekleri
avans olarak verilmelidir.
Et ve süt fiyatlarındaki dengenin üretici ve
tüketici aleyhine bozulmasını önleyecek tedbirler alınmalı, sektör
desteklenmelidir. Gerektiğinde Et ve Süt Kurumu müdahale etmelidir.
Bazı gıda ürünlerinde spekülatif olarak
yaşanan fiyat artışları, üretici- tüketici makasının açılmasına neden
olmaktadır. Bu durum hem üreticilerimizi hem de tüketicileri olumsuz
etkilemektedir. Üreticilerimiz ürününü düşük fiyatla satarken
tüketici pahalıya almaktadır. Bu spekülatif hareketlerin denetimlerle kontrol
altına alınması gerekmektedir.
Hafta sonu uygulanan sokağa çıkma
yasaklarında da tarladan sofraya kadar uzanan zincirde aksama yaşanmaması için
önlemler alınmalıdır.”
- “Ziraat Odaları ve Türkiye Ziraat
Odaları Birliği olarak
çiftçimizin hizmetindeyiz”
Çiftçilerin, tüm zorluklara göğüs gererek,
tarlasında, bağında, bahçesinde, ahırında, ağılında üretmeye devam ettiğini
belirten Bayraktar, bu gayretin karşılıksız kalmaması gerektiğini ifade etti.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Ziraat
Odaları’nın çiftçinin hizmetinde, Anayasal meslek kuruluşu olduğunu belirten
Bayraktar, “Her zaman olduğu gibi koronavirüsle mücadele ettiğimiz bu süreçte
de çiftçilerimizin karşılaştığı her sorunda yanlarında olduk. Çiftçilerimizin
tarlada çalışmaya devam edebilmesi için önemli çaba sarf ettik. Ziraat Odası İl
Koordinasyon Kurulu Başkanlarımızla gerçekleştirdiğimiz toplantılarda,
üreticilerimizin bitkisel ve hayvansal üretimde karşılaştıkları sorunlar, çözüm
önerileri ve beklentileri görüştük. Toplantıların ardından hazırladığımız
raporları Sayın Cumhurbaşkanı ve ilgili Bakanlarımıza gönderdik.
Odalarımız ve Birliğimiz, 5 milyon
üyesinin hak ve menfaatlerini bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da her
platformda sonuna kadar savunacaktır” ifadelerini kullandı.
-“Çiftçimiz kazanırsa ülke
kazanır”
Türkiye’nin tarım potansiyeli açısından
en şanslı ülkeler arasında bulunduğuna dikkati çeken Bayraktar, şöyle devam
etti:
“İçinde
bulunduğumuz süreç gösterdi ki her zaman önemini koruyan tarım sektörü daha da
önem kazanacak. Üreticilerimizi daha fazla destekler, sektörün yapısal
sorunlarını çözersek tüm ülkelerin zarara uğradığı bu süreçte durumu fırsata
çevirebilir, içinde bulunduğumuz coğrafyanın gıda ambarı olabiliriz.
Cumhuriyetimizin 100. yılında
90 milyonluk Türkiye nüfusuyla birlikte 60 milyon turisti besleyecek, tarım ve
gıdada 40 milyar dolarlık ihracat geliri, gıda sanayi ile birlikte 200 milyar
doların üzerinde üretim değeri sağlayacak kapasiteye sahibiz. Ülkemizin
zenginleşmesine katkı sağlamak istiyoruz.
Hedefimiz; bütün sorunlarını çözmüş,
örgütlenmesini tamamlamış, üretimde yüksek verim ve kaliteyi yakalamış, dünya
ile rekabet eden, üreticisine istikrarlı gelir sağlayan, tüketicisine bol ve
makul fiyatlarla ürün sunan, başta Ortadoğu ülkeleri olmak üzere çevre
ülkelerin gıda açığını kapatan bir tarım sektörü oluşturulmasıdır.
Bunun için üreticiyi merkez almış,
istikrarlı, sorun çözen, geleceği planlayan politikalara ihtiyacımız vardır.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Ziraat
Odaları olarak bu hedeflerin peşindeyiz. Gece gündüz bu amaçlar için
çalışıyoruz. Tarımda gelişmiş ülkeler arasında yer alma mücadelemize sonuna
kadar devam edeceğiz.
Tarımda
ülkemizin içinde bulunduğu bölgenin yıldızı olacağına yürekten inanıyoruz.
Yeter ki ülkemizin tarımdaki potansiyeli harekete geçirilsin.
Çiftçimiz
kazanırsa ülke kazanır.
14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günümüzü
kutluyor, gece gündüz üretimini sürdüren bütün çiftçilerimizi sevgi ve
saygılarımla selamlıyorum.”