-14
Mayıs Dünya Çiftçiler Günü…
-TZOB
Genel Başkanı Bayraktar:
-“Türk çiftçisi, 82 milyonluk ülke nüfusunu, 5 milyonu aşkın sığınmacı, mülteci ve yabancıyı, 45-50 milyon turisti doyurmak için gece gündüz çalışıyor”
-“Tarım demek gıda güvencesi demektir. Gıda güvencemizi sağlamak için çiftçilerimizi desteklemek zorundayız”
-“Bütün
dünyanın gıptayla baktığı, medeniyetin beşiği bu bereketli topraklarda üretmek
boynumuzun borcu. Çiftçilerimiz bunun bilinciyle üretiyor”
-“Ziraat Odaları ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği, 5 milyon üyesinin hak ve menfaatlerini bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da her platformda sonuna kadar savunacaktır”
-“Yoksulluk, kıtlık ve açlıkla mücadele etmek için üretimi artırmak şarttır”
-“Üretimin artarak devam etmesi için çiftçilerimizin yeterli gelir elde etmesi önemlidir”
-“Gübre,
mazot, ilaç, tohum, elektrik, yem, sulama ücreti gibi girdi maliyetleri makul
düzeylere çekilmelidir”
-“Destekler
artırılmalıdır”
-“Tarımda ülkemizin içinde bulunduğu bölgenin yıldızı olacağına yürekten inanıyoruz. Yeter ki ülkemizin tarımdaki potansiyeli harekete geçirilsin”
-“Çiftçimiz
kazanırsa ülke kazanır”
Ankara- 13.05.2019- Türkiye Ziraat Odaları
Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türk çiftçisinin, 82 milyonluk
ülke nüfusunu, 5 milyonu aşkın sığınmacı, mülteci ve yabancıyı, 45-50 milyon
turisti doyurmak için gece gündüz çalıştığına dikkat çekerek, “Tarım demek gıda
güvencesi demektir. Gıda güvencemizi sağlamak için çiftçilerimizi desteklemek zorundayız”
dedi.
Şemsi Bayraktar, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler
Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu
(IFAP) tarafından alınan kararla 1984 yılından buyana, her yıl tüm dünyada 14
Mayıs’ın “Dünya Çiftçiler Günü” olarak çeşitli etkinliklerle kutlandığını hatırlattı.
Bu günün kutlanmasıyla değeri çok da iyi
anlaşılmayan tarım sektörünün ve çiftçilerin gündeme geldiğini vurgulayan
Bayraktar şöyle devam etti:
-“Çiftçimizin
kıymetini bilmeliyiz”
“Çiftçimiz, yağmur, çamur demeden zor tabiat
koşullarına göğüs gererek üretiyor. Tüm zorluklara rağmen tarlasından, bağından,
bahçesinden, ahırından, ağılından kopmayı düşünmüyor.
Bütün dünyanın gıptayla baktığı, medeniyetin
beşiği, bu bereketli topraklarda üretmek boynumuzun borcu. Çiftçilerimiz bunun
bilinciyle üretiyor. Bizlerin de çiftçilerimizin bu önemli görevi yerine
getirirken yaşadığı zorlukların bilincinde olmamız gerekiyor. Karnımız bu
emektar çiftçi sayesinde doyuyoruz ancak üzülerek söylüyorum ki, çiftçimizin
kıymetini bilmeliyiz.”
- “Ziraat Odaları ve Türkiye Ziraat
Odaları Birliği olarak
çiftçimizin hizmetindeyiz”
Ziraat
Odaları ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin çiftçinin hizmetinde, Anayasal
meslek kuruluşu olduğunu belirten Bayraktar, “Odalarımız ve Birliğimiz, 5
milyon üyesinin hak ve menfaatlerini bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da her
platformda sonuna kadar savunacaktır” dedi.
Bayraktar
şöyle devam etti:
“Ziraat
Odalarımız, 3 binden fazla personel, yüzlerce Ziraat Mühendisi, Veteriner
Hekim, Tekniker, Teknisyen çalıştırmakta, makine parkları, tahlil
laboratuvarları, örnek bahçeleri, işletmeleriyle hizmet vermekte, çiftçilerimiz
için ucuz girdi temin etmektedir.
Türkiye
Ziraat Odaları Birliği ve Ziraat Odaları olarak 190 bini kadın olmak üzere 560
bin çiftçimize eğitim verdik, bu rakamı 1 milyona yükseltmeyi hedefliyoruz.
Ziraat Odalarımız, tarımın yeniliklerini çiftçilerimize
benimsetmek ve bilgilerini artırmak amacıyla 755 bin çiftçimizin fuarlara
katılmasını sağladı.
450’nin
üzerinde tarım danışmanı istihdam ederek çiftçilerimize birebir, tarlasında,
bağında, bahçesinde, ahırında, ağılında hizmet veriyoruz.
Yürüttüğümüz
Avrupa Birliği projeleriyle milyonlarca liralık kaynağın çiftçimiz için
kullanılmasını sağladık.
İllerin ve bölgelerin sorunlarını,
taleplerini, çözüm önerilerini tespit edip, raporlayarak, hükümetimize ve
siyaset kurumuna iletiyoruz.”
-Çözüm
önerileri ve talepler-
Şemsi Bayraktar, çiftçilerin diğer
kesimlerin üçte biri oranında bir gelir elde ettiğini, bu durumun
sürdürülebilir olmadığını belirtti. Yoksulluk, kıtlık ve açlıkla mücadele etmek
için üretimi artırmanın şart olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Üretimin artarak
devam etmesi için çiftçilerimizin yeterli gelir elde etmesi önemlidir. Bunu sağlamak için sektörün başlıca sorunlarının
çözüme kavuşturulması gerekmektedir” diye konuştu.
Bayraktar, üretimin artması için çözüme
kavuşturulması gereken başlıca sorunları şöyle sıraladı:
“Tarımda ekonomik örgütlerin fonksiyonel
olması, idari ve mali yönden güçlendirilmesi ve profesyonelce yönetilebilmesi için
gerekli mevzuat değişiklikleri yapılmalıdır.
Tarımsal işletmelerimiz küçük, arazilerimiz
çok parçalıdır. Parçalanmış arazi ve işletme yapısıyla verimli tarımsal üretim
yapmak imkansızdır. Toplulaştırma yapılabilecek 8,2 milyon hektar alan hızla
toplulaştırılmalıdır.
Verimli tarım arazileri korunmalı, Toprak
Koruma Kurullarında Ziraat Odası temsilcisi zorunlu olarak yer almalıdır.
Meraların tespit, tahdit, tahsis ve ıslah
çalışmaları hızla tamamlanmalı, meraların amaç dışı kullanımı önlenmelidir.
İntikali yapılmamış arazilerde intikal
işlemlerini hızlandırmak için, 15 Mayıs 2018 tarihine kadar uzatılan tapu
harcı muafiyeti devam ettirilmelidir.
2 B arazilerinin, tarım arazisi olarak
korunması kaydıyla çiftçimize satışında rayiç bedel, tarımsal arazi rayiç
bedeli üzerinden belirlenmelidir.
Tarımsal üretim yapan bütün çiftçilerin
çiftçi kayıt sistemine dâhil edilmesi ve desteklerden yararlanması
sağlanmalıdır.
Altyapı yatırımları tamamlanamadığı için
sulamaya açılamamış 1,9 milyon hektar alan hızla sulamaya açılmalıdır. Sulamada
eskiyen altyapı yenilenmeli, yüzde 66 olan sulama oranı ve yüzde 48 olan sulama
randımanı artırılmalıdır.
Gübre, mazot, ilaç, tohum, elektrik, yem,
sulama ücreti gibi girdi maliyetleri makul düzeylere çekilmelidir. Gübre ve
yemde sıfırlanan KDV’nin çiftçilerimize fiyat indirimi olarak yansıması
sağlanmalıdır. Gübre ve yem dışındaki girdilerdeki KDV oranı kadar bir miktar
çiftçimize destek olarak verilmelidir.
Çiftçilerimize verilen doğrudan destekler,
Tarım Kanununda öngörüldüğü gibi gayri safi yurtiçi hâsılanın yüzde 1’ine
çıkarılmalıdır.
Desteklerin dengeli dağıtılması sağlanmalı,
küçük aile işletmelerine öncelik verilmelidir.
Tarımsal desteklerden alınan yüzde 2 ile
yüzde 4 arasında değişen stopaj kesintisi kaldırılmalıdır.
Tarımda kullanılan elektrikteki enerji fonu
ve TRT payı kaldırılmalıdır.
Çiğ sütte tavsiye fiyatı, damızlık
hayvanların kesime gitmesinin önlenmesi, üretimin sürdürülebilmesi için 1,5
süt/yem paritesi dikkate alınarak artırılmalıdır.
Yemde fiyatların düşürülmesi için girişimde
bulunulmalı, üreticiye yem desteği verilmelidir.
Kırmızı ette piyasa istikrarı sağlanmalıdır.
Üretici önünü görebilmeli, üretim artırıcı
tedbirler alınmalıdır.
İthalattan vazgeçilmelidir.
Dekar
başına 1 liradan 5 liraya yükseltilen yeraltı suyu kullanım ücreti yeniden 1
liraya düşürülmelidir.
Ziraat Bankası’nın, tarımsal kredi faiz oranı yüzde 8-11 idi. Ancak bu oran
2 Mayıs 2019’da yüzde 16’ya çıkarıldı. Yüzde 16’ya çıkarılan tarımsal kredi
faiz oranlarının indirilmesi, Tarım Kredi Kooperatiflerinin faizlerini Ziraat
Bankası seviyelerine düşürmesi, her iki kurumun çiftçinin düşük faizli kredi
ihtiyacının tamamını karşılaması sağlanmalıdır.
Tarımsal kredilerde, masraf, komisyon, hayat sigortası, tarım sigortası
istenmemelidir. Yatırım kredilerinde
ipotek bedeli, limit tahsis masrafı kaldırılmalıdır.
Piyasa fiyatlarının ithalatla regüle edilmesi
uygulamasından vazgeçilmelidir. Gümrük vergileri üreticiyi koruyacak şekilde
belirlenmelidir.
Tarımda ihracat desteklenmeli, tanıtım faaliyetlerine
ağırlık verilmelidir.
Tarıma dayalı sanayinin, üretim yapan çiftçiye ve
sürdürülebilir üretime destek vermesi sağlanmalıdır. Bununla ilgili bir fon
oluşturulmalıdır.
Katma değeri yüksek ve markalı üretim
desteklenmelidir.
Mekanizasyon için gerekli destek verilmelidir.
Tarımda kırsal kalkınma politikaları ile tarım politikaları
entegre edilmelidir.
Tarım sigortalarında primler çiftçimizin ödeyebileceği seviyelere
çekilmeli, sigorta kapsamı genişletilmelidir.
Tarım Bağ-Kur aylık prim ödeme gün sayısı 26 günden 2008 yılında olduğu gibi 15 güne indirilmelidir.
Çiftçilerimize, prim ödedikleri her yıl için, 90 gün fiili hizmet zammı
(yıpranma payı) verilmelidir.
Kadın çiftçilerimizin, sigortalı olmadan önce
gerçekleşen doğum nedeniyle hizmet borçlanması yapabilmesi sağlanmalıdır.
Çiftçilerimize muafiyette geçen süreler için borçlanma
imkânı verilmelidir.”
-“Çiftçimiz
kazanırsa ülke kazanır”
Türkiye’nin tarım potansiyeli açısından en
şanslı ülkeler arasında bulunduğuna dikkati çeken Bayraktar, şöyle devam etti:
“Cumhuriyetimizin
100. yılında 90 milyonluk Türkiye nüfusuyla birlikte 60 milyon turisti
besleyecek, tarım ve gıdada 40 milyar dolarlık ihracat geliri, gıda sanayi ile
birlikte 200 milyar doların üzerinde üretim değeri sağlayacak kapasiteye
sahibiz.
Tarımda ülkemizin içinde bulunduğu bölgenin
yıldızı olacağına yürekten inanıyoruz. Yeter ki ülkemizin tarımdaki potansiyeli
harekete geçirilsin.
Hedefimiz; bütün sorunlarını çözmüş,
örgütlenmesini tamamlamış, verimli üretimi yakalamış, dünya ile rekabet eden,
üreticisine istikrarlı gelir sağlayan, tüketicisine bol ve makul fiyatlarla
ürün sunan, başta Ortadoğu ülkeleri olmak üzere çevre ülkelerin gıda açığını
kapatan bir tarım sektörü oluşturulmasıdır. Bunun için üreticiyi merkez almış,
istikrarlı, sorun çözen, geleceği planlayan politikalara ihtiyacımız vardır.
Ziraat Odaları ve Türkiye Ziraat Odaları
Birliği olarak bu hedeflerin peşindeyiz. Gece gündüz bu amaçlar için çalışıyoruz.
Tarımda gelişmiş ülkeler arasında yer alma mücadelemize sonuna kadar devam
edeceğiz.
Unutmayalım, çiftçimiz kazanırsa ülke
kazanır.
14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günümüzü
kutluyorum. Gece gündüz üretimini sürdüren bütün çiftçilerimizi sevgi ve
saygılarımla selamlıyorum.”